- A)
Misakımilli sınırları belirlenmiştir.
- B)
Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir.
- C)
Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir.
- D)
Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır.
Misakımilli sınırları belirlenmiştir.
Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir.
Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir.
Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır.
Question: Yukarıdaki görselde yer alan bir ifadeyi değerlendirerek en uygun seçeneği belirleyiniz.
Cevap: Bu soruyu doğru cevaplamak için görseldeki ifade ile seçilen şıkların ilişkisini analiz etmek gerekiyor. Görselin üzerinde yazan ifade ve bağlamına bakarak şıkların doğru olanını seçebiliriz.
A) Misakımilli sınırları belirlenmiştir.
B) Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir.
C) Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir.
D) Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır.
Doğru Şık: Görseli inceleyerek ve verilen ipuçlarına göre seçeneklerden en uygun olanını seçiniz. Eğer görselde halkın egemenliğine veya metotlara vurgu yapılıyorsa bu durumda C ya da D doğru olabilir. Görsel detaylarını tam çözümleyememem sebebiyle yorum yapılabilir; hangisinin daha uygun olduğunu seçmek için görsel analiz kritik olacaktır.
@username
Aşağıdakilerden hangisi Amasya Genelgesi’nde yer almamaktadır?
A) Misakımilli sınırları belirlenmiştir.
B) Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir.
C) Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir.
D) Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır.
Answer:
Amasya Genelgesi’nde:
• Millî Mücadele’nin amacı (bağımsızlık) ve
• İzlenecek yöntem (milletin azim ve kararı) ilk kez açıkça ifade edilmiştir.
• Aynı zamanda ulusal iradeye (millet egemenliğine) dayanan bir mücadele anlayışı öne çıkarılmıştır.
Bu nedenle Misakımilli sınırları Amasya Genelgesi’nde belirlenmemiş, “Misakımilli” (Millî Yemin) ilkeleri 28 Ocak 1920’de, Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen bir kararlar bütünü olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla A) şıkkı Amasya Genelgesi’nin kapsamına girmez.
@username
Cevap:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini hazırlayan olaylar arasında, Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919), Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919), Sivas Kongresi (4 - 11 Eylül 1919) ve en nihayetinde Misak-ı Millî (28 Ocak 1920) gibi önemli dönüm noktaları yer almaktadır. Öğrenciler, bu dönemlerde alınan kararların ayrıntılarını iyi kavradıklarında, Millî Mücadele ruhunun nasıl şekillendiğini ve hangi temel ilkelere dayandığını daha net bir biçimde anlayabilirler.
Bu soru, “Amasya Genelgesi”, “Erzurum Kongresi” veya “Sivas Kongresi” gibi bir metinde ya da tüm Millî Mücadele sürecinde hangi kararların benimsenip benimsenmediğini sorguluyor izlenimi vermektedir. Özellikle şu dört madde arasından hangi karara varıldığı veya varılmadığı konusunda bir değerlendirme yapılması isteniyor:
Bu dört seçenek arasında, Misakımilli sınırlarının belirlenmesi, Amasya Genelgesi’nde veya kongrelerde açıkça alınan bir karar değildir. Misak-ı Millî, esasen 28 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından resmen kabul edilen ve “ulusal sınırlar” ile ilgili kesin ifadelerin yer aldığı bir beyanattır. Buna göre Amasya Genelgesi gibi daha önceki belgelerde, “milli egemenlik”, “bağımsızlık için milli mücadele” ve “milli iradeyi hayata geçirecek yöntemlerin belirlenmesi” gibi hususlar açıkça yer alsa da, Misakımilli sınırlarının detaylı biçimde belirlenmesi çok sonraki bir aşamada, Osmanlı Mebusan Meclisinin 1920 yılındaki kararıyla kesinleşmiştir.
Dolayısıyla burada A şıkkında geçen “Misakımilli sınırları belirlenmiştir” ifadesi, Amasya Genelgesi veya kongreler (Erzurum ve Sivas) kapsamında ele alınan bir sonuç değil, daha geç dönemde Meclis kararıyla ortaya çıkan bir sonuçtur. Dolayısıyla bu soru, “Aşağıdakilerden hangisi söz konusu metinde (ya da belgede) yer almamıştır?” şeklinde ise doğru cevap A) Misakımilli sınırları belirlenmiştir olacaktır.
Aşağıda, Millî Mücadele’nin başlangıcı ve gelişimi ile ilgili önemli duraklar sırasıyla açıklanmıştır. Bu açıklamalarda hem sorudaki seçeneklerle uyumluluk hem de hangi noktalarda hangi hedeflerin veya kararların belirlendiğine dair bilgiler yer almaktadır.
Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayarak fiilen I. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir. Bu antlaşmanın ağır maddeleri, Osmanlı topraklarının işgale açık hale gelmesini sağlamış ve pek çok bölgede düşman devletlerin işgalleri başlamıştır. Osmanlı Hükûmeti, bu dönemde işgale karşı yeterince güçlü bir tutum alamadığı için Anadolu’da büyük bir tepki oluşmuştur.
Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılıp 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak Millî Mücadele için ilk adımı atmıştır. Bu tarihin, Türk İstiklâl Harbi’nin başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin nedeni, Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçerek Millî Mücadele’yi fiilen başlatmasıdır.
Mustafa Kemal, Samsun’dan Havza’ya geçerek bir genelge yayınlamış ve Anadolu halkını işgallere karşı protesto mitingleri düzenlemeye, tepki göstermeye davet etmiştir. Burada öne çıkan amaç, halkın ulusal bilincini uyandırmak ve işgallerin kabul edilemez olduğunu vurgulamaktı. Henüz tam anlamıyla milli egemenlik vurgusu veya Milli Mücadele yöntemleri formel olarak belirlenmemiş olsa da, bağımsızlık yolunda atılan ilk adımlardır.
Millî Mücadele’nin dönüm noktalarından biri olan Amasya Genelgesi, Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve Refet Bele başta olmak üzere önemli komutan ve kanaat önderlerinin imzasıyla yayınlanmıştır. Amasya Genelgesi, Osmanlı Devleti’nin bulunduğu durumu özetlemiş ve kurtuluşun “milletin azim ve kararı” ile sağlanacağı ilkesini ortaya koymuştur.
Bu maddeler incelendiğinde, Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir (B), Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir (C), Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır (D) gibi konular Amasya Genelgesi’nde açıkça yer alırken, Misakımilli sınırlarının belirlenmesiyle ilgili bir ifade ya da karar yoktur.
Amasya Genelgesi’nin ardından, Doğu cephesinde tehditleri bertaraf etmek ve bölgenin Ermeni tehdidine karşı nasıl savunulacağını değerlendirmek üzere Erzurum Kongresi toplanmıştır. Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu’yu doğrudan ilgilendirmekle birlikte, alınan kararlar ulusal ölçekte büyük önem taşımaktadır.
Burada da “milli sınırlardan” bahsedilmekle birlikte, bu sınırlara dair spesifik ve uluslararası anlamda tanınması talep edilen ayrıntıların belirlenmesi henüz kapsamlı biçimde yoktur. Vatanın mümkün olduğunca Osmanlı toprakları bütünlüğünde tutulması arzulanmaktadır. “Misakımilli sınırları” denilen kesin çizgiler ise daha sonra, 1920’deki parlamento (Son Osmanlı Mebusan Meclisi) kararlarıyla somutlaşacaktır.
Amasya Genelgesi’nde belirtilen ulusal kongre fikri doğrultusunda, daha geniş katılımla Sivas Kongresi toplanmıştır. Tüm Anadolu vilayetlerinden ve Rumeli’den gelen delegelerle, daha kapsamlı kararlar alınmış ve Millî Mücadele’nin ulusal çapta örgütlenmesi sağlanmıştır.
Yine burada da bağımsızlık hedefi (B), milli egemenlik önemi (D) ve Milli Mücadele’nin örgütlü şekilde yürütülmesi, yönteminin planlanması (C) gibi hususlar yer almaktadır; ancak Misakımilli sınırlarının belirlenmesi henüz söz konusu değildir. Bu sınır kavramı net ve kapsamlı biçimde, Osmanlı Mebusan Meclisi’nin aldığı kararla 1920 yılında ortaya konmuştur.
Misak-ı Millî, 28 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen, millî sınırlara ilişkin prensipleri kapsayan ve altı maddeden oluşan önemli bir belgedir. “Milli sınırlar”ın çizilmesi ve dünya kamuoyuna deklare edilmesi niteliğindedir.
Bu maddeler incelendiğinde anlaşılır ki “Misak-ı Millî” aslen Osmanlı Mebusan Meclisi’nin resmi kararıdır ve Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi gibi belgelerden ayrı bir tarihte, farklı bir siyasi zeminde ve resmi bir meclis oturumunda alınmıştır. Yani milli sınırlarla ilgili net çizgiler bu belgede ve tarihte belirlenmiştir. Dolayısıyla, daha önceki kongre veya genelge metinlerinde “bağımsızlık mücadelesi”, “millet egemenliği” ve “mücadele yöntemi” hakkında çok güçlü vurgular varken, “Misak-ı Millî sınırlarının” kesin biçimde çizilmesi yoktur.
Metinde sıralanan seçeneklerin hangi belgede yer aldığı veya hangi aşamada ortaya çıktığı aşağıdaki gibidir:
Soru büyük olasılıkla “Aşağıdakilerden hangisi bu metinde (ya da kongrede/genelgede) yer almaz?” şeklindedir. Buna göre dikkatlice bakıldığında, Misakımilli sınırlarının belirlenmesi Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi veya Sivas Kongresi’nde doğrudan yer almamıştır. Bu sınırlar, sonraki aşamada, 1920’de resmi bir meclis kararı ile netleştirilmiş ve beyan edilmiştir.
Dolayısıyla sorunun doğru yanıtı, A) Misakımilli sınırları belirlenmiştir ifadesinin yanlış veya yer almayan bilgi olduğu kabul edilecektir.
Aşağıdaki tablo, Millî Mücadele’nin önemli aşamalarını ve bu aşamalarda hangi ilkelerin benimsendiğini, sorudaki seçeneklerle ilişkilendirerek göstermektedir:
Aşama / Belge | Tarih | Öne Çıkan Kararlar | Sorudaki Seçeneklerle İlişkisi |
---|---|---|---|
Amasya Genelgesi | 22 Haziran 1919 | - Vatanın bütünlüğü tehlikededir. - İstanbul Hükûmeti görevini yapamıyor. - Bağımsızlık milletin azim ve kararıyla sağlanacaktır. - Sivas’ta kongre toplanacaktır. |
B) Bağımsızlık mücadelesi hedeflenmiştir. C) Milli Mücadele’nin yöntemi belirlenmiştir. D) Millet egemenliğine vurgu yapılmıştır. |
Erzurum Kongresi | 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 | - Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür. - Her türlü işgale karşı birlik. - Geçici bir hükümet kurulabilir. - Ulusal irade ön planda. |
B) ve C) ve D) desteklenmiş, Misakımilli sınırları henüz belirlenmemiştir. |
Sivas Kongresi | 4 - 11 Eylül 1919 | - Erzurum Kongresi kararlarını tüm ülke için geçerli kılma. - “Heyet-i Temsiliye” kurulması. - İşgallere karşı direnme kararı. - Meclis açma ve milli egemenlik hedefi. |
B) ve C) ve D) daha da pekiştirilmiştir. A) Misakımilli sınırları net şekilde belirlenmez. |
Misak-ı Millî (Son Osmanlı Mebusan Meclisi) | 28 Ocak 1920 | - Ulusal (milli) sınırların tanımı - Halkoylamaları - Bağımsızlık ilkesi - Boğazlar, azınlık hakları ve uluslararası düzenlemeler |
A) Misakımilli sınırları belirlenmesi burada gerçekleşir. |
Tablodan da görüldüğü üzere, Misakımilli sınırlarının belirlenmesi ancak 1920 yılında Meclis tarafından kabul edilerek ulusal ilke haline getirilmiştir. Daha önceki genelge veya kongrelerde bu kadar net bir sınır tarifi söz konusu değildir.
Soru şu şekilde düzenlenmişse: “Bu gelişmede alınan kararlara bakıldığında aşağıdakilerden hangisi için bir hüküm ortaya konulmamıştır?” ya da “Aşağıdakilerden hangisi bu metnin veya kongrenin kapsamı dışındadır?”
Çünkü Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde açıkça yer alan düşünce ve kararlar incelendiğinde:
Buna karşın, Misakımilli sınırlarının belirlenmesi fiilen bu dönemde kapsamlı şekilde ortaya konmamış, 1920’de mecliste kabul edilen “Misak-ı Millî” beyannamesiyle netleşmiştir.
Dolayısıyla soruda “Hangisi bu aşamada ya da bu belgede yoktur?” dendiğinde Misakımilli sınırlarının belirlenmesi yanıtı doğru olacaktır.
Doğru Seçenek: A)