12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi 2. Dönem 1. Ortak Yazılı Çalışma Soruları
Answer:
1. Soru
a) Parçada sözü edilen yaklaşım farklılığı ilk olarak tasavvufi yorum aşamalarının hangisinde ortaya çıkmıştır? (5 puan)
İslam tarihinin ilk dönemlerinde, fetihlerle birlikte artan refah seviyesine tepki olarak ortaya çıkan dünyadan uzaklaşma ve zühd anlayışı, tasavvufun başlangıç aşaması kabul edilen Zühd dönemi (zühd aşaması) ile kendini göstermiştir. Bu dönemde Müslümanlar, dünya hayatından ve maddi nimetlerden mümkün olduğunca uzak durarak ahiret hayatına yoğunlaşmaya çalışmışlardır.
b) Bu farklı yaklaşımı benimseyen insanların dünya hayatına ilişkin tutumlarını açıklayınız. (10 puan)
Zühd anlayışını benimseyen insanlar, dünyanın geçici zevklerinden uzak durarak Allah’a yakın olmayı hedeflemişlerdir. Dünyaya aşırı bağlanmanın kalbi körelteceğine ve kişiyi hakikatten alıkoyacağına inanırlar. Bu kişiler:
- Şatafattan Kaçınma: Mal, mülk ve zenginlik gibi dünyevi unsurlara sınırlı ilgi gösterirler.
- Tevazu: Alçakgönüllü bir yaşam tarzı benimseyerek kibir ve gösterişten sakınırlar.
- Takva ve İbadete Yönelme: Allah’a ibadetlerde derinleşerek, nefsin kötü eğilimlerinden arınmaya çabalarlar.
- Ahiret Merkezli Düşünme: Hayatın asıl amacının ahirette mesuliyet olduğunu vurgularlar.
2. Soru
Meşhur mutasavvıflardan olan Mevlana, insandaki kötü huy ve davranışları yol kenarında biten dikenlere benzetir. Bu benzetmeden hareketle tasavvufi düşüncede insandan beklenen davranışı açıklayınız. (10 puan)
Mevlana’nın bu benzetmesi, kötü huy ve davranışların tıpkı yol kenarındaki dikenlere benzediğini anlatır. Bu kötü huyların insan ruhunu rahatsız edeceğini ve gelişimini engelleyeceğini söyler. Tasavvufi bakış açısına göre:
- Nefis Terbiyesi: Kişinin, kötü huylarını tıpkı dikenleri söker gibi ortadan kaldırması, kalbini kötü duygu ve düşüncelerden arındırması gerekir.
- Ruhani Gelişim: Dikenler temizlendikçe insanın kalbi olgunlaşır ve Allah’a yakınlaşmış olur.
- Sürekli Mücadele: Bu bir seferlik değil, ömür boyu devam eden bir çaba olarak görülür. Sonuçta hedef, insanın manevi anlamda “kemale” ermesidir.
3. Soru
Tasavvufun kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in (sav) sünneti olduğunu kabul eden Mevleviliğin bazı özellikleri vardır. Bu özelliklerden üçünü yazınız. (15 puan)
Mevlevilik, Hz. Mevlana’nın düşünceleri çerçevesinde şekillenen bir tarikat olup şu temel özelliklere sahiptir:
- Semâ Töreni: Mevlevilerin kendine özgü ayin-i şerif olarak yaptığı semâ, insanın manevi yükselişini simgeler.
- Hoşgörü ve Sevgi: Hz. Mevlana’nın “Gel, ne olursan ol yine gel” sözü, Mevleviliğin kucaklayıcı ve sevgi temelli yaklaşımını gösterir.
- Mesnevî ve Edeb: Mevleviler, Hz. Mevlana’nın Mesnevî adlı eserini rehber kabul eder; ayrıca edep ve güzel ahlakı her şeyin üstünde tutarlar.
4. Soru
a) Alevilik-Bektaşilik geleneğinde cemler, yapılması gereken dua ve amacına göre çeşitli adlarla anılır. Bu gelenekte yer alan cemin amacı nedir ve hangi şekilde yerine getirilir? (10 puan)
Alevilik-Bektaşilik inancında cem, toplu ibadetin çekirdeğini oluşturur. Cem ibadeti sırasında:
- Birlik ve Kardeşlik: Toplumun tüm fertlerinin eşit görüldüğü bir ortamda bir araya gelinir.
- On İki Hizmet: Semah, lokma paylaşımı ve gülbank (dua) gibi farklı hizmetler yerine getirilir.
- Manevi Eğitim: Yol erkânı üzerine sohbetler yapılır, nefis terbiyesi ve ahlakî olgunlaşma üzerinde durulur.
Cem ibadeti, kadın-erkek tüm canların (katılımcıların) bir arada eşit şekilde durduğu, dayanışma, paylaşma ve toplumsal barışı pekiştiren bir erkân olarak uygulanır.
b) Metinde geçen cevabın Alevilik-Bektaşilik geleneğinde ne anlama geldiğini açıklayınız. (10 puan)
Metinde yer alan değerler, Alevi-Bektaşi geleneğindeki “Kırklar Meclisi” anlayışından itibaren şekillenmiş olan dayanışma, barış, sevgi, hoşgörü gibi kavramları sembolize eder. Bu gelenekte:
- Eşitlik: Herkesin ‘can’ olarak görülmesi.
- Birliktelik: Müşterek çaba ve yol kardeşliği vurgusu.
- Muhabbet ve Sohbet: Ortak görevlerle (Hizmetlerle) birlik ve beraberliğin sağlanması.
5. Soru
“Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” (Hucurât suresi, 10. ayet) Bu ayeti toplumsal huzurun devamı bakımından değerlendiriniz. (10 puan)
Bu ayet, dargınlıkların giderilmesi ve barışın korunması için büyük önem taşır. Toplumdaki bireyler, kardeşlik bilinciyle hareket ettiklerinde:
- Anlaşmazlıkları Çözme: İhtilaflar büyümeden arabuluculuk yapılır.
- Dayanışma ve Yardımlaşma: Müminlerin kardeş olduğu vurgusu, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu güçlendirir.
- Sosyal Adalet: Toplum huzuru, kin ve nefret yerine sevgi ve merhametin hâkim olmasıyla sağlanır.
Bu şekilde, toplumda barış, güven ve istikrar temin edilmiş olur.
6. Soru
Güncel dini meseleler için çözüm önerileri getirilirken dikkatle alınması gereken bazı ilkeler vardır. İnsan fıtratının dikkate alınması bu çözüm önerilerini nasıl etkiler? Açıklayınız. (10 puan)
İnsan fıtratı; insanın doğal eğilimlerini, zayıflıklarını ve güçlü yönlerini ifade eder. Güncel dini meselelerde çözüm önerileri üretilirken:
- Kolaylaştırma İlkesi (Te’sîr): Din, insanları gereksiz zorluklarla karşı karşıya bırakmaz; fıtrat gözetilerek çözümler aranır.
- Toplumsal Yarar (Maslahat): Öneriler, toplumun yararını ön planda tutar.
- Orta Yol (İtidal): Aşırılıklardan kaçınma, insani zaafları göz önünde bulundurarak dengeli yaklaşma önemlidir.
- Evrensel Ahlâk: Fıtrata uygun çözümler, adalet, merhamet ve saygı gibi evrensel değerleri korur.
7. Soru
“Kur’an-ı Kerim’de mülkün yalnızca Allah’a ait olduğu ortaya konulurken, insanda fıtri olarak mülk edinme duygusu bulunduğu ve mal sevgisinin insanı mutlu ettiği de belirtilir. Ancak insandaki bu mülk edinme duygusunun kontrol altına alınması gerekmektedir… Bunu gerçekleştirmek için İslam dini ahlaki ölçüler hangileridir? Açıklayınız. (10 puan)
İslam’a göre bütün servetin gerçek sahibi Allah’tır. İnsan bu dünyada malların emanetçisidir. Mal sevgisini meşru çerçevede yönetmek için gerekli ahlaki ölçüler şunlardır:
- Dürüstlük ve Helal Kazanç: Hile ve haram yollarla mal edinmek yasaktır.
- İnfak ve Yardımlaşma: Fakir, yoksul ve ihtiyaç sahiplerine bağış yaparak toplumsal denge sağlanır.
- İsraftan Kaçınma: Gereksiz harcamalardan sakınarak dengeyi korumak gerekir.
- Şükür ve Tevazu: Malın bir imtihan olduğu bilinciyle, varlığı nimet olarak görüp şükretmek esastır.
- Adalet: Miras, ticaret ve diğer ekonomik işlemlerde adil davranmak toplumu ayakta tutar.
8. Soru
Yüce Allah (cc) Bakara suresi 168 ve 169. ayetlerde şöyle buyurur: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helali ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın adımlarına uymayın…” Bu ayetten hareketle, dinimize göre haram sayılan yiyecek ve içeceklerden beş tanesini yazınız. (10 puan)
İslam dini; insana helal ve temiz olan gıdaları tüketmeyi emrederken, insan sağlığına ve ruhuna zarar veren bazı yiyecek ve içecekleri haram kılmıştır. Bunlardan beş örnek şöyle sıralanabilir:
- Leş (kendiliğinden ölen hayvanın eti)
- Kan
- Domuz eti
- Alkol ve sarhoşluk veren içecekler
- Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanların eti (bu da haram sayılır)
Özet Tablo
Soru No | Anahtar Noktalar | Puan |
---|---|---|
1(a) | Tasavvufun ilk aşaması: Zühd dönemi | 5 |
1(b) | Dünyadan uzaklaşma, ahiret merkezli düşünme, takva, tevazu | 10 |
2 | Mevlana’nın diken benzetmesi → kötü huyları temizleme (nefs terbiyesi) | 10 |
3 | Mevleviliğin 3 özelliği: Semâ töreni, hoşgörü/sevgi, Mesnevî ve edep anlayışı | 15 |
4(a) | Alevilik-Bektaşilikte cem: Birlik, kardeşlik, On İki Hizmet, manevi eğitim | 10 |
4(b) | Cem ibadetinde dayanışma ve eşitlik → Alevilik-Bektaşilikteki “kardeşlik, hoşgörü” kavramlarına vurgu | 10 |
5 | Hucurât 10: Toplumda barış, kardeşlik, arabuluculuk | 10 |
6 | Çözüm önerilerinde insan fıtratı gözetmek; kolaylaştırma, toplumsal yarar, itidal | 10 |
7 | İslam’da mülkün gerçek sahibi Allah; dürüstlük, infak, israf etmeme, şükür, adalet | 10 |
8 | Haramlar (örnek 5): Leş, kan, domuz eti, alkol, Allah adı anılmadan kesilen hayvan | 10 |
Kısa Genel Değerlendirme
Bu sorular, İslam kültüründe tasavvuf, ahlak, dünya ve ahiret dengesine vurgu, kardeşlik ve toplumsal barış gibi konuların önemini ortaya koymaktadır. İlk dönemlerdeki zühd anlayışıyla başlayan tasavvufi düşünce, Mevlevilik gibi tarikatlarla şekillenmiş; Alevilik-Bektaşilik geleneği ise “cem” ibadeti etrafında sosyal birlik ve dayanışma mesajı vermiştir. Kur’an-ı Kerim’in öngördüğü “kardeşlik” ve “barış” ilkeleri, toplumsal problemlerin çözümlerine rehberlik eder. Helal-haram çerçevesi de hem beden hem ruh sağlığını koruma amacıyla konulmuş yasakları içerir. Sonuç olarak, İslami kaynaklar insan fıtratını dikkate alan bütüncül bir anlayışla; maddi manevi dengenin, ahlaki erdemlerin ve toplumsal uyumun önemini vurgulamaktadır.