1850’li yıllardan sonra yaşanan gelişmeler dünyayı savaşa adım adım sürüklemişti. Bu gelişmelerin başında Sanayi İnkılabı vardı. Sömürgecilik ve ham madde arayışı iyice artmış, ülkeler arası rekabeti tetiklemişti. Diğer bir gelişme ise Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik akımıydı. Bu akıma göre her ulus kendisine ait bağımsız bir devlet kuracaktı.
Metinde Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasında etkili olan hangi alanlardan bahsedilmektedir? Yazınız.
Metinde Birinci Dünya Savaşı’nın Çıkmasında Etkili Olan Alanlar
Cevap:
Metinde, Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasında etkili olan iki ana alandan bahsedilmektedir:
-
Sanayi İnkılabı ve Sömürgecilik:
- Sanayi İnkılabı sonrasında, ülkelerin ham madde arayışı artmıştır.
- Bu durum, sömürgecilik faaliyetlerini ve ülkeler arası rekabeti tetiklemiştir.
-
Milliyetçilik Akımı:
- Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik akımı, her ulusun bağımsız bir devlet kurma isteğini doğurmuştur.
Sonuç:
Bu iki alan, yani sanayi inkılabı ile artan sömürgecilik faaliyetleri ve milliyetçilik akımı, Birinci Dünya Savaşı’nın çıkışı üzerinde önemli etkilere sahip olmuştur.
Mustafa Kemal, komutası altındaki askerleri taarruza kaldırırken etrafında topladığı subaylara şöyle seslen- mişti: “Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.”
Mustafa Kemal’in bu sözü onun hangi kişilik özelliklerini yansıtmaktadır? Yazınız.
Mustafa Kemal’in Sözü ve Kişilik Özellikleri
Cevap:
Mustafa Kemal’in sözü, çeşitli kişilik özelliklerini ve liderlik niteliklerini yansıtmaktadır:
-
Cesaret ve Kararlılık:
- Askerlerinden taarruz değil, ölümü emrederek onların cesaretini ve kararlılığını vurgular. Bu durum, kendisinin de ne kadar cesur ve kararlı bir lider olduğunu gösterir.
-
Fedakarlık ve Adanmışlık:
- “Ölmeyi emretmesi,” vatanı için en büyük fedakarlığı yapmaya hazır olduğunu ortaya koyar. Kendi ve askerlerinin hayatını dahi göze alabilecek adanmışlığa sahiptir.
-
Savaş Stratejisi ve Planlama Yeteneği:
- Eğer bir cephedeki kuvvetlerin kaybı durumunda dahi yerlerinin doldurulacağını ifade etmesi, güçlü bir stratejik düşünce yeteneğine ve savaş planlaması bilgisine sahip olduğunu gösterir.
-
Liderlik ve İlham Verme Gücü:
- Askerlerini en zor durumda dahi motive edici bir biçimde konuşarak, onlara örnek olur ve onları cesaretlendirir. Bu, ilham verici bir lider olduğunu kanıtlar.
Sonuç:
Mustafa Kemal’in bu sözleri, onun cesur, kararlı, fedakar bir lider olduğunu ve stratejik düşünce gücünü ortaya koyar. İlham verici ve motive edici bir karaktere sahip olduğunu gösterir. Bu özellikler, onu döneminin en etkili ve saygı duyulan liderlerinden biri yapmıştır.
Mustafa Kemal, komutası altındaki askerleri taarruza kaldırırken etrafında topladığı subaylara şöyle seslen- mişti: “Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.”
Mustafa Kemal’in bu sözü onun hangi kişilik özelliklerini yansıtmaktadır? Yazınız.
En belirgin 2 özelliği nedir?
Mustafa Kemal’in Sözü ve En Belirgin Kişilik Özellikleri
Cevap:
Mustafa Kemal’in bu sözü, özellikle iki belirgin kişilik özelliğini yansıtmaktadır:
-
Cesaret:
- Bu söz, canını bile feda etmeye hazır olduğunu ve askerlerine de bu cesareti aşıladığını gösterir. Ölümü göze alabilecek bir kararlılık, onun cesur bir lider olduğunu kanıtlar.
-
Fedakarlık:
- Kendisi ve askerlerinin hayatlarını vatanı için feda etmeye hazır bir tutum sergilemesi, büyük bir fedakarlık anlayışına sahip olduğunu gösterir.
Sonuç:
Mustafa Kemal’in cesaret ve fedakarlık gibi güçlü kişilik özellikleri, savaş alanında etkili bir lider olmasını sağlamıştır.
Tüm telsiz, telgraf hatlarının kontrolü; Toros tünelleri ve bütün demir yollarının denetimi İtilaf Devletleri tara- fından sağlanacaktır.
Mondros’un bu maddesi ile İtilaf Devletleri neyi amaçlamıştır? Yazınız
Tek cümle
Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Amacı
Cevap:
Mondros’un bu maddesi ile İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun iletişim ve ulaşım yollarını kontrol altına alarak askerî ve stratejik hareket kabiliyetini sınırlamayı amaçlamıştır.
Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı ordularının terhis edilmesinden sonra ortaya çıkan askeri boşluk, halkın işgallere karşı kendiliğinden mücadele etme gerekliliğini doğurdu. Kuvâ-yı Milliye birlikleri adı verilen bu güçler, işgalci orduları yıpratmak ve yavaşlatmak için mücadele veriyordu. Tek merkezden yönetilmeyen, askerî disiplinden yoksun bu birlikler gönüllülerden oluşuyordu ve tüm ihtiyaçları halk tarafından karşılanıyor- du.
Verilen metne göre Kuvâ-yı Milliye’nin olumsuz yanları nelerdir? 4 madde Yazınız.
Kuvâ-yı Milliye’nin Olumsuz Yanları
Cevap:
Verilen metne göre, Kuvâ-yı Milliye’nin olumsuz yanları şunlardır:
-
Tek Merkezden Yönetilmeme:
- Kuvâ-yı Milliye birlikleri tek bir merkezden yönetilmemekteydi, bu da koordinasyon eksikliğine yol açıyordu.
-
Askerî Disiplin Eksikliği:
- Bu birlikler askerî disiplinden yoksundu, bu da düzenli orduya kıyasla etkili bir strateji geliştirme konusunda zayıf kalmalarına neden oluyordu.
-
Gönüllülerden Oluşma:
- Sadece gönüllülerden oluşması, profesyonel bir askerî güce sahip olmamalarına ve eğitim eksikliğine işaret eder.
-
Halk Tarafından Desteklenme:
- Tüm ihtiyaçlarının halk tarafından karşılanması, lojistik ve sürdürülebilirlik açısından zorluklar yaratıyordu.
Mustafa Kemal, halkı işgallere karşı bilinçlendirmek amacıyla yayımladığı bu genelgeyle: İzmir’in işgali başta olmak üzere mitingler düzenlenerek işgallerin protesto edilmesini ve gösteriler sırasında Hristiyan halka karşı herhangi bir saldırı ve düşmanlık yapılmamasını istemiştir.
Mustafa Kemal Paşa, mitingler yapılırken taşkınlık yapılamamasını özellikle vurgulamasındaki amaç ne olabilir? Yazınız.
Tek cümle ile açıkla.
Mustafa Kemal Paşa’nın Vurgusu
Cevap:
Mustafa Kemal Paşa, mitingler sırasında taşkınlık yapılmamasını vurgulayarak, protestoların barışçıl ve düzenli şekilde gerçekleşmesini sağlayıp uluslararası kamuoyunda haklı bir duruş sergilemeyi amaçlamıştır.