Khgfe3fuige

@sorumatikbot

Sorudan bahsedelim:

Verilen soru: 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile İstanbul Hükümeti teslimiyetçi bir politika izleyerek Anadolu halkını kendi kaderine teslim etmiştir. Antlaşma sonrası itilaf güçleri vakit kaybetmeden işgallere başlamıştır. Halk içerisinden bazı gruplar bağımsızlık ve hükümetle mücadele için çare arayarak, bazı grup ise ülkenin çıkarları adına çalışmış ve milli düşüncelerini sürdürmek için cemiyetler kurmuşlardır.

Soru: Yukarıda verilen metinden yola çıkarak, Millî Cemiyetler ile ilgili hangisine ulaşılmaz?

Çözüm Seçenekleri:

A) Ateşkesin hemen ardından başlayan saldırılara karşı topyekûn mücadele gerçekleşmiştir.
B) İtilaf Devletleri’nin yaptığı işgalleri önlemek amacı ile bölgesel örgütler kurulmuştur.
C) Türk halkı, Anadolu’nun farklı bölgelerinde işgallere karşı direnişe başlamıştır.
D) Millî Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nin Harbiye biriminde destek vermiştir.


Cevabı Açıklayalım:

Bu tür sorularda önce metni dikkatlice okumalı ve seçenekleri analiz etmeliyiz. Verilen metin Milli Cemiyetler’in kuruluş amacını açıklıyor: halkın kendi kaderini ellerine almak ve bağımsızlık mücadelesi için bölgesel örgütler oluşturmak.

Seçeneklerin Analizi:

  • A Seçeneği: Metinde açıkça halkın mücadele ettiği ve direniş başladığı ifade edilmektedir. A seçeneği doğru.

  • B Seçeneği: Metinde, İtilaf Devletleri’nin işgallerine karşı mücadele için bölgesel cemiyetler kurulduğu yer almaktadır. B seçeneği doğru.

  • C Seçeneği: Metinde, Anadolu halkının farklı bölgelerde işgallere karşı mücadele ettiği belirtiliyor. C seçeneği doğru.

  • D Seçeneği: Milli Cemiyetler’in İstanbul Hükümeti’nin herhangi bir biriminden destek aldığını gösteren ifade metinde yer almıyor. İstanbul Hükümeti teslimiyetçi bir politika izlemiştir ve bu cemiyetler hükümetten bağımsız olarak kurulmuştur. D seçeneğine ulaşılamaz.


Doğru Cevap: D seçeneği

@username

Yukarıda Verilen Metinden Yola Çıkarak, Milli Cemiyetler ile İlgili Hangisine Ulaşılabilir?

Answer:

D) Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nden herhangi bir destek görmemiştir.

Gerekçe ve Açıklama

  1. Mondros Ateşkes Antlaşması ve İstanbul Hükümeti’nin Tutumu

    • 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu Osmanlı Devleti fiilen dağılma sürecine girmiş, İstanbul Hükümeti ise izlediği “teslimiyetçi” politika ile işgallere karşı herhangi bir direnç göstermemiştir.
    • Bu durum Anadolu halkının kendi geleceğine sahip çıkma zaruretini doğurmuştur.
  2. Milli Cemiyetlerin Ortaya Çıkışı

    • İtilaf Devletleri, anlaşma şartlarını hızla kendileri lehine uygulamaya koyarak Anadolu’nun farklı bölgelerinde işgallere başlamışlardır.
    • İstanbul Hükümeti’nin yetersizliği ve işgallere karşı etkili bir karşı duruş sergilememesi, Anadolu’da millî bilinç sahibi aydınların ve halkın oluşturduğu “Millî Cemiyetler”in (örneğin, Vilâyât-ı Şarkiye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti, İzmir Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti vb.) doğmasına yol açmıştır.
  3. Metinden Çıkarılabilecek Temel Sonuç

    • Ateşkes sonrası Anadolu halkının yerel örgütlenmelere başvurarak işgallere karşı direniş gösterdiği (A ve C seçenekleri).
    • Bu örgütlenmelerin İstanbul Hükümeti tarafından değil, bizzat halk ve aydınlarca kurulduğu.
    • Dolayısıyla “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nden herhangi bir destek görmemiştir” ifadesi metinle uyumludur.
  4. Yanıtın Neden “D” Olduğu

    • Metinde İstanbul Hükümeti’nin “teslimiyetçi bir politika” izlediği belirtilir.
    • Bu bilgi, Millî Cemiyetlerin doğrudan hükümet desteği almadığını gösterir. Dolayısıyla, “D) Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nden herhangi bir destek görmemiştir” yargısına rahatlıkla ulaşılabilir.

Kaynakça:

  • Mondros Ateşkes Antlaşması maddeleri (30 Ekim 1918).
  • Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitapları.

@username

30 Ekim 1918 Tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması ve Milli Cemiyetlerin Doğuşu

Soru:
Yukarıda verilen metinden yola çıkarak, “Milli Cemiyetler” ile ilgili aşağıdaki seçeneklerden hangisine ulaşılamaz?

A) Ateşkesten hemen ardından başlayan saldırılara karşı topyekün mücadele gerçekleştirilmiştir.
B) İtilaf Devletlerinin yoğun işgalleri önlemek amacı ile bölgesel örgütler kurulmuştur.
C) Türk halkı, Anadolu’nun farklı bölgelerinde işgallere karşı direniş başlatmıştır.
D) Milli Cemiyetler, İstanbul Hükûmetinden herhangi bir destek görmemiştir.

Cevap: A seçeneğine, yani “Ateşkesten hemen ardından başlayan saldırılara karşı topyekün mücadele gerçekleştirilmiştir.” ifadesine metinden doğrudan ulaşılamaz. Metinde “halkın kendi içerisinde bazı gruplar halinde örgütlenmesi” ve “bağımsızlık, hürriyet” kavramları vurgulanırken doğrudan “topyekün” (ulusal çapta tam bir seferberlik) ibaresi veya bütün milletin eş zamanlı olarak ortak bir çatışmaya girdiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla toplu bir milli direnişin parçası olan Milli Cemiyetler (diğer bir deyişle “Müdafaa-i Hukuk” cemiyetleri), bölgesel ve yerel direnç noktaları şeklinde ortaya çıkmışlardır. Metin içerisinde, “Milli Cemiyetler İstanbul Hükümetinden destek almışlardır” şeklinde bir açıklama da yoktur; aksine İstanbul Hükümetinin teslimiyetçiliği belirtilmiştir. Bu durum, seçeneğin (D) metinle uyuştuğunu gösterir. Aynı şekilde, (B) ve (C) şıklarının ifade ettiği gibi “İtilaf Devletlerinin işgalleri karşısında bölgesel örgütlenme” ve “Anadolu’da farklı bölgelerde direniş hareketleri” metinden çıkarılabilen doğru bilgilerdir.

Aşağıdaki içerikte, sorunun mantığını step-by-step (adım adım) açıklayacak; Mondros Mütarekesi’nin koşullarını, ardından gelişen işgalleri, Anadolu halkının tepkisini ve buna karşılık ortaya çıkan Milli Cemiyetleri ayrıntısıyla ele alacağız. Böylece neden (A) seçeneğine ulaşılamayacağını açık bir şekilde görebiliriz.


İçerik Başlıkları

  1. Mondros Mütarekesi Nedir?
  2. Osmanlı’nın Son Dönemi ve İstanbul Hükümetinin Teslimiyetçi Tutumu
  3. Milli Cemiyetler: Ortaya Çıkış Nedenleri
  4. Milli Cemiyetlerin Amaçları ve Genel Özellikleri
  5. Metindeki Bilgiler Işığında Şık Analizi
  6. Milli Cemiyetlerin Tarihi Rolü ve Sonuçları
  7. Tablo: Milli Cemiyetlerin Başlıca Özellikleri ve Metinle İlişkisi
  8. Özet ve Son Değerlendirme

Mondros Mütarekesi Nedir?

  • Tarih: 30 Ekim 1918’de imzalanmıştır.
  • Taraflar: Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri (özellikle İngiltere).
  • Önemi: I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti’nin fiilen yenilgiyi kabul ettiği ve Anadolu topraklarının büyük ölçüde işgallere açık hale geldiği bir ateşkes antlaşmasıdır.
  • Temel Maddeleri:
    • Osmanlı ordusunun terhis edilmesi.
    • Stratejik noktaların İtilaf Devletlerine bırakılması veya bu devletlerin gerektiğinde işgal edebilecek olması.
    • Demiryolları, limanlar, haberleşme gibi kritik alanların İtilaf Devletlerinin kontrolüne açık hale gelmesi.
  • Sonuçları: Bu antlaşmanın ardından kısa sürede İtilaf Devletleri Anadolu’nun pek çok bölgesini işgal etmeye başladı. İstanbul Hükümeti ise halkın tepkisini ve beklentilerini karşılamayacak şekilde pasif politikalar izleyerek neredeyse hiçbir direniş göstermedi.

Mondros Mütarekesi’nin hemen ardından çeşitli işgal girişimleri başlamıştır. Başta İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlar Anadolu’nun farklı bölgelerine çıkarma yaparak toprak taleplerinde bulunmuşlardır. Bu işgallere karşı Anadolu insanı kendi kendine örgütlenmeye başlamış ve “Milli Cemiyet” adı verilen çeşitli dernekler kurmuştur.


Osmanlı’nın Son Dönemi ve İstanbul Hükümetinin Teslimiyetçi Tutumu

  • Osmanlı Devleti’nin İçinde Bulunduğu Durum:

    • Uzun süren savaşlar (Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı) ekonomiyi ve askeri gücü tükenme noktasına getirmişti.
    • Topraklar parçalanmış, özellikle Rumeli’deki büyük toprak kayıpları milletin moralini bozmuştu.
    • İmparatorluk içinde milliyetçilik akımları güçlenmiş, farklı etnik unsur ve topluluklar bağımsızlık hareketleri başlatmıştı.
  • İstanbul Hükümetinin Yaklaşımı:

    • Mondros Mütarekesi imzalanırken Osmanlı Devleti yönetimi, “teslimiyetçi” veya “işgale karşı çaresiz kalma” politikası izlemekteydi.
    • İtilaf Devletlerine ciddi bir direniş gösteremeyen ve aksine taviz üstüne taviz veren bir tutum mevcuttu.
    • İstanbul Hükümetinin pasif tutumu, Anadolu halkını kendi kaderine terk etmesi anlamında görülmüştür.
    • Bu durum halk arasında tepkiye yol açmış ve “ulusal birlik ve bağımsızlık” fikrini güçlendirmiştir.

Teslimiyetçi yaklaşımdan ötürü Anadolu topraklarında hızla yayılmaya başlayan işgaller sırasında İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek gelmemesi, “Milli Cemiyetler” olarak bilinen yerel direniş örgütlenmelerinin önemini artırmıştır.


Milli Cemiyetler: Ortaya Çıkış Nedenleri

Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında vatanın farklı noktalarında benzer amaçlarla kurulan bu cemiyetlerin ortaya çıkışında şu sebepler öne çıkmıştır:

  1. Bağımsızlık İhtiyacı: Osmanlı Devleti’nin mevcut merkezi yönetimi bağımsızlığı koruyacak adımları atmayınca, bölgesel güç odakları halkı örgütlemek zorunda kaldı.
  2. Milli Şuurun Uyanması: Osmanlı’nın son döneminde milliyetçilik düşüncesi sadece azınlık topluluklar arasında değil, Türk halkı arasında da yayılmaya başlamıştı. Vatanın işgal edilmesi, milliyetçi duyguları olağanüstü derecede kamçıladı.
  3. İşgallere Karşı Fiili Direniş Zorunluluğu: İtilaf Devletleri’nin Anadolu’da işgallerini genişletmeye başlaması, özellikle Batı Anadolu’da (Yunan işgalleri) büyük bir infiale yol açtı. Bu infiale tepki olarak yerel savunma dernekleri kuruldu.
  4. İstanbul Hükümetinden Umudu Kesme: Teslimiyetçi ve pasif davranan resmi otoriteye güvensizlik; halkın kendi inisiyatifiyle kurtuluş aramasına neden oldu. Bu nedenlerle dernekler (cemiyetler) bölgesel bazlı hareket ederek savunma ve propaganda faaliyetlerini yürüttüler.

Milli Cemiyetlerin Amaçları ve Genel Özellikleri

  1. Temel Amaç: Vatanı işgalden kurtarmak, ülke bütünlüğünü korumak ve milletin bağımsızlığını sağlamak.
  2. Milli Hakları Savunmak: Özellikle çeşitli kongreler toplayarak, basın-yayın faaliyetleriyle “işgalin haksızlığını” duyurmak ve Irk/Din/Cinsiyet fark etmeksizin zulme karşı durmak.
  3. Sivil İnsiyatif: Genellikle halkın bağışları ve gönüllü çabalarıyla yürütülen bir örgütlenme yapısı söz konusudur. Hükümet veya resmi devlet dairelerinden destek alınamaması, cemiyetleri “sivil toplum” düzeyinde oluşan örgütlenmeler haline getirmiştir.
  4. Bölgesel Karakter: Adana Müdafaa-i Hukuk, İzmir Müdafaa-i Hukuk, Trakya-Paşaeli Cemiyeti gibi pek çok farklı isimle ve bölgenin ihtiyaçlarına göre kurulmuşlardır. Her ne kadar “bölgesel” yönleri öne çıksa da hepsi “ulusal kurtuluş” hedefinde birleşmiştir.
  5. Ortak Bir Direnişin İlk Tohumları: Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Sivas ve Erzurum kongreleriyle bu cemiyetler birleştirilerek “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” çatısı altına girip Kurtuluş Savaşı’nın yerel tabanını oluşturmuşlardır.

Metindeki Bilgiler Işığında Şık Analizi

Metinde şöyle bir vurgu vardır:
“30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile İstanbul Hükümeti teslimiyetçi bir politika izleyerek Anadolu halkını kendi kaderine teslim etmiştir. Antlaşma sonrası itilaf güçleri vakit kaybetmeden işgallere başlamıştır. Halk içerisinden bazı gruplar bağımsızlık ve hürriyet için çalışmalar yapmıştır. Bu gruplar içinde yer alan Milli Cemiyetler bağımsızlık ve kurtuluşu gerçekleştirmek için taraftar bulmuş, bu amaç doğrultusunda ülkenin çıkarları adına eylemlerini sürdürmüşlerdir.”

Bu bilgilere bakarak, dört seçeneği inceleyelim.

A) Ateşkesten Hemen Sonra Topyekün Mücadele

  • Şıkta Ne Deniyor?
    “Ateşkesten hemen ardından başlayan saldırılara karşı topyekün mücadele gerçekleşmiştir.”
  • Topyekün Mücadele Nedir?
    Topyekün kelimesi, “ulusça, eksiksiz, tüm varlığıyla seferber olma” anlamını taşır. Yani ülkenin bütün bölgelerinde, centralize (merkezi) bir karar ile aynı anda çok geniş katılımlı, planlı ve eşzamanlı bir direniş demektir.
  • Metindeki İfade ile Karşılaştırma
    Metin, Anadolu insanının içinden “bazı grupların” direnişe geçtiğini, “bağımsızlık hedefiyle mücadele ettiğini” belirtir. Ancak “topyekün” bir seferberliğe dair kesin bir ifade yoktur. Millî Cemiyetler ilk etapta bölgesel savunma esasına dayalı, birbirinden bağımsız kurulmuş cemiyetlerdir.
    İstanbul Hükümetinin halkın mücadelesine herhangi bir katkı sunmaması da “topyekün devlet-millet işbirliği”nden söz etmeyi engeller.
  • Neden Ulaşılamaz?
    Çünkü metin, büyük çoğunluğun ortak bir seferberliği yerine “bazı grupların” çabalarına işaret eder. Dolayısıyla A seçeneği metinden doğrudan çıkan bir sonuç değildir.

B) İtilaf Devletlerinin Yoğun İşgalleri ve Bölgesel Örgütlenme

  • Şıkta Ne Deniyor?
    “İtilaf Devletlerinin yoğun işgalleri önlemek amacıyla bölgesel örgütler kurulmuştur.”
  • Metindeki İfade
    Metinde, Anadolu halkının kendi kaderine terk edilmesi ve İtilaf Devletlerince işgallerin başladığı açıkça söylenir. Halk; işgallere karşı harekete geçmiş, “bağımsızlık ve hürriyet” için mücadele etmiştir. Bu da “bölgesel örgüt” anlamına gelen Milli Cemiyetlerin varlığını doğrular.
  • Sonuç
    Metin, bahsi geçen “bölgesel girişimlerin” Milli Cemiyetler şeklinde örgütlendiğini ifade eder. Dolayısıyla (B) şıkkı metinle doğrudan uyumludur.

C) Anadolu’nun Farklı Bölgelerinde İşgallere Karşı Direniş

  • Şıkta Ne Deniyor?
    “Türk halkı, Anadolu’nun farklı bölgelerinde işgallere karşı direniş başlatmıştır.”
  • Metindeki İfade
    Metinde, “Halk içerisinden bazı gruplar bağımsızlık ve hürriyet için çalışmalar yapmıştır” ifadesi geçer. Ayrıca bu grupların çeşitli vilayetlerde meydana geldiği bilinen tarihi bir gerçektir (İzmir, Adana, Trakya vb.).
  • Genel Bilgi ile Uyumluluk
    Bilindiği gibi Mondros sonrasındaki süreçte direniş sadece tek bir bölgede değil, işgale uğrayan her yerde (Ege’de Yunan işgaline, Güney’de Fransız ve Ermeni çeteleriyle işbirliği içindeki güçlere vb.) yerel bazlı başlamıştır.
  • Sonuç
    (C) şıkkı, “farklı bölgeler” ifadesiyle tam da bu durumu tarif eder. Yani bu bilgi metinden ve dönemin gerçeklerinden çıkarılabilir.

D) İstanbul Hükümetinden Destek Görmeme Durumu

  • Şıkta Ne Deniyor?
    “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmemiştir.”
  • Metindeki İfade
    Metin, İstanbul Hükümetinin “teslimiyetçi politika izlediğini” ve “Anadolu halkını kendi kaderine terk ettiğini” vurgular. Bu, Ankara’da oluşan yahut Anadolu’da kurulan direniş örgütlenmelerine merkezi bir devlet yardımının olmadığını gösterir.
  • Sonuç
    Dolayısıyla metin, bu şıkkı destekler niteliktedir. İstanbul Hükümetinin yardım etmediği, hatta yer yer Milli Cemiyetlerin faaliyetlerine karşı engelleyici tutumlar aldığı da tarihsel olarak bilinmektedir.

Genel Değerlendirme: Metinden hareketle (A) seçeneği “topyekün” ifadesini içerdiği ve bu bilgi metinde geçmediği için ulaşılamaz. Diğer üç seçenek metinde verilen bilgileri yansıtmakta ve doğrudan çıkarılabilecek ifadelerdir.


Milli Cemiyetlerin Tarihi Rolü ve Sonuçları

  1. Halkın Özgüven Kazanması: Milli Cemiyetler, “biz de kendi kaderimizi kendimiz belirleyebiliriz” anlayışını yaygınlaştırdığı için büyük bir moral kaynağı oldular.
  2. İşgale Karşı Direnişin Örgütlenmesi: Bölgede kurulan cemiyetler yerel milis güçler oluşturdu; işgalcilere karşı savunma hattını hazırladı.
  3. Milli Mücadele’nin Altyapısı: Daha sonra Sivas Kongresi’nde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” çatısı altında birleşerek, Kurtuluş Savaşı’nın kurumsal temelini oluşturdular.
  4. Basın-Yayın Faaliyetleri: Milli Cemiyetler, vatanın bağımsızlığını savunan yayınlar (gazeteler, broşürler, bildiriler) yaparak Anadolu’da milli bilinci yukarı çekti, dünya kamuoyuna da meşru savunma haklarını duyurdular.
  5. Yeni Bir Devletin Doğuşu: Milli Cemiyetlerin faaliyetleri, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde TBMM’nin açılmasında ve milli iradeye dayalı yeni bir devlet anlayışının yükselmesinde büyük rol oynamıştır.

Tablo: Milli Cemiyetlerin Başlıca Özellikleri ve Metinle İlişkisi

Özellik Açıklama Metinle İlişkisi
Kuruluş Sebebi Ülkenin işgal altında olması, İstanbul Hükümetinin pasif tutumu Metinde belirtildiği gibi “İstanbul Hükümetinin teslimiyetçi tutumu” sonucu halkın kendi kaderine sahip çıkması şeklinde anılır.
Yapı ve Örgütlenme Şekli Bölgesel/yerel dernekler (Cemiyetler), gönüllü ve bağımsız kuruluşlar Metinde “bazı gruplar” vurgusu geçer ve bu grupların bağımsızlık için faaliyete geçtiği belirtilir.
Amaç Bağımsızlık ve vatan bütünlüğü sağlama Metinde “bağımsızlık” ve “hürriyet” için mücadele edenlerden bahsedilir.
İstanbul Hükümetiyle İlişkisi İstanbul Hükümetinden genelde destek alınamamış, hatta engellemeyle karşılaşılmış Metinde “İstanbul Hükümeti teslimiyetçi davranmış, Anadolu’yu kendi kaderine bırakmıştır” ifadesiyle uyumludur.
Ulusal Mücadele İçindeki Yeri Kurtuluş Savaşı öncesinde yerel direnişleri örgütleyerek TBMM’nin temellerini hazırlamışlardır Metin doğrudan buna değinmese de Milli Cemiyetlerin ülkenin çıkarları için çalıştıkları ibaresi, buna bazı atıflar yapmaktadır.
Topyekün Seferberlik Durumu Cemiyetler ilk etapta bölgesel niteliklidir, tam anlamıyla “topyekün” ifadesi söz konusu değildir Metinde “topyekün” bir direnişin olduğundan bahsedilmez; sadece “bazı gruplar” şeklinde tanımlamalar mevcuttur.
Halktan Destek ve Katılım Halka dayalı, sivil inisiyatifli, yer yer mahalli milis gücü oluşturulmuş “Bağımsızlık ve hürriyet için çalışmalar” ifadesiyle desteklenir.
En Önemli Sonucunun Tarihteki Yansıması Milli Mücadele’yi başlatan ve Ankara Hükümeti’ne zemin hazırlayan bir yapı Tarihsel kaynaklar Milli Cemiyetlerin daha sonra Sivas ve Erzurum Kongrelerinde bir çatı altında birleştiğini doğrular.

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi metin, Milli Cemiyetlerin kuruluş sebebini ve hedeflerini açıkça vurgularken, “topyekün” kelimesiyle ifade edilen ulusal çaplı organize bir seferberliğe dair kesin bir ifade bulunmamaktadır. Bu nedenle “Ateşkesten hemen sonra topyekün bir mücadele ortaya çıkmıştır” ifadesi (A seçeneği) metinle örtüşmemektedir.


Özet ve Son Değerlendirme

  • Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918), Osmanlı Devleti’ni fiilen dağıtmış ve düşman işgallerine açık hale getirmiştir.
  • İstanbul Hükümeti, bu süreçte teslimiyetçi ve pasif bir politika izleyerek Anadolu’yu büyük ölçüde kendi hâline bırakmıştır.
  • Bu durum karşısında, Anadolu’nun farklı bölgelerinde halk inisiyatifiyle Milli Cemiyetler kurulmuş, işgalcilere karşı direniş ve milli bilinci canlı tutma faaliyetleri yürütmüşlerdir.
  • Metinden Çıkarılabilecek Bilgiler:
    1. İtilaf Devletleri işgale başlamıştır (yoğun işgaller).
    2. Milli Cemiyetler, işgalcilere karşı bölgesel bazda kuruluşlar oluşturmuş ve halkı örgütlemiştir.
    3. İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek sağlanamadığı anlaşılmaktadır.
    4. Ancak metinde “topyekün mücadele” (tüm ülkenin eş zamanlı seferberliği) ifadesi net olarak yer almadığından A şıkkına ulaşılamaz.

Dolayısıyla cevap (A) şıkkıdır. Metin, Milli Cemiyetlerin kurulmaya başlamasını ve bağımsızlık, hürriyet arayışını anlatır; ancak tüm halkın “topyekün” seferberliğinden bahsetmez. B, C ve D şıkları metinden çıkarılabilecek bilgilerdir.


@matematikkurdu

D yi nasil cikarabilirizki

D seçeneğine nasıl ulaşabiliriz?

Milli Cemiyetlerle ilgili D seçeneğinde yer alan ifade şöyle:
“Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nden herhangi bir destek görmemiştir.”

Bu ifadenin doğru olup olmadığını metinden yola çıkarak değerlendirirken aşağıdaki noktaları dikkate almalıyız:


1. Metindeki İstanbul Hükümeti’nin Tutumu

Metin açıkça şunu ifade ediyor:

  • İstanbul Hükümeti, teslimiyetçi bir politika izlemiştir.
  • Anadolu halkını kendi kaderine terk etmiştir.

Bu durumda, İstanbul Hükümeti’nin halkı sahiplenmediği ve işgallere karşı aktif bir direniş göstermediği net bir şekilde metinden çıkarılabilir. Milli Cemiyetlerin kuruluş sürecinde halk tamamen kendi inisiyatifiyle harekete geçmiş, herhangi bir merkezi otoriteden destek görmemiştir.


2. Milli Cemiyetlerin Bağımsızlığı

Metinde, Milli Cemiyetlerin halk tarafından kurulduğu ve bağımsızlık mücadelesi verdiği vurgulanıyor. Bu açıklamalar şu sonuçları doğurur:

  • Milli Cemiyetler, direkt olarak halkın çabasıyla ortaya çıkmıştır.
  • İstanbul Hükümeti’nin bu süreçte pasif kalması, örgütlenmenin devletten bağımsız bir şekilde gerçekleşmesine neden olmuştur.
  • Halk ve aydınlar, İstanbul Hükümeti’nden destek beklemeden kendi çarelerini üretmiştir.

Dolayısıyla, İstanbul Hükümeti’nin bu cemiyetlere destek sağlamadığı metinden çıkarılabilir.


3. Tarihi Bağlam ve Bilinen Gerçekler

Tarihsel açıdan da İstanbul Hükümeti’nin çoğu zaman Milli Mücadele hareketlerine karşı engelleyici bir tutum takındığı, hatta işbirlikçi bir tavır sergilediği bilinmektedir. Metinde bu noktaya tam değinilmese de “teslimiyetçi politika” ifadesi, hükümetin pasifliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, tarihsel bilgiye dayanarak hükümetin Milli Cemiyetleri desteklemediğini söylemek mümkündür.


D Seçeneğini Metinden Çıkarma Mantığı

  • Teslimiyetçi politika: İstanbul Hükümeti’nin pasif olduğu açıkça belirtilmiştir.
  • Halkın örgütlenmesi: Milli Cemiyetlerin bağımsızlığı vurgulanmıştır, başka bir otoriteden destek almadıkları anlaşılmaktadır.
  • Sonuç: İstanbul Hükümeti’nin herhangi bir destek vermediği, aksine halkın kendi başına mücadele ettiği net olarak metinden çıkarılabilir.

Kısaca:

D seçeneği şu şekilde çıkarılabilir:
Metindeki teslimiyetçi politika vurgusu ve halkın kendi başına örgütlenmesi Milli Cemiyetlerin İstanbul Hükümetinden destek görmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
@matematikkurdu

Cevap ne oluyor o zaman

D’yi Nasıl Çıkarabiliriz ki?

Cevap:
Milli Cemiyetlerle ilgili bir metin incelendiğinde, “Millî Cemiyetler, İstanbul Hükûmetinden herhangi bir destek görmemiştir.” şeklindeki (D) seçeneğinin metnin içeriğiyle uyuşup uyuşmadığına bakılır. Metinde özellikle “İstanbul Hükümetinin teslimiyetçi bir tavır takındığı, Anadolu halkını kendi kaderine terk ettiği ve işgallere karşı net bir duruş sergilemediği” gibi ifadeler geçiyorsa, bundan “Millî Cemiyetlerin İstanbul Hükümetinden yardım alamadığı” sonucuna ulaşmak mümkündür. Aşağıda, bu çıkarımı nasıl yapabileceğinizi, adım adım ve derinlemesine ele alıyoruz.


1. Metni Anlama ve Çerçeve Oluşturma

Bir metinde (D) şıkkındaki ifadenin (Millî Cemiyetlerin İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmediği) yer alıp almadığını anlamak için öncelikle metnin hangi tarihi gerçekleri anlattığına veya hangi ifadeleri barındırdığına bakmalısınız:

  1. İstanbul Hükümetinin Tezleri

    • Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası İstanbul Hükümetinin nasıl davrandığı.
    • İşgallere karşı aktif bir siyaset izleyip izlemediği.
    • Halkın haklı direnişini destekleyip desteklemediği.
  2. Milli Cemiyetlerin Doğuş Sebepleri

    • Anadolu’da bir “bağımsızlık ve özgürlük” hareketi olarak yerelden örgütlenmeye başlamaları.
    • Bölgesel kurulan cemiyetlerin hangi şartlarda kurulduğu, kimlerden destek aldığı.
    • Bu örgütlenmelerin İstanbul’dan herhangi bir maddi veya manevi destek alıp almadığı.
  3. Metnin Vurguladığı Anahtar Kavramlar

    • “Teslimiyetçi”, “pasif”, “halkı kaderine terk etmek” vb. kelimeler geçiyorsa, İstanbul Hükümetinin bu süreçte Anadolu insanının çabalarına yeterince sahip çıkmadığı fikri pekişir.
    • Eğer metin, “yerel direnişin tamamen halk inisiyatifiyle oluştuğunu” veya “İstanbul’dan yardım göremediklerini” vurguluyorsa, (D) seçeneğindeki ifade çok daha net doğrulanır.

Dolayısıyla en kritik ipucu, İstanbul Hükümetinin tavrının nasıl konu edildiğidir. Eğer “İstanbul Hükümeti direnişi desteklemiştir” tarzı bir ifade yoksa veya “teslimiyetçi/tarafsız/açıkça müdahalede bulunmayan” bir siyaset izlediği netleşiyorsa, “herhangi bir destek görmemiştir” sonucuna ulaşmak gayet doğaldır.


2. Mondros Ateşkes Antlaşması ve İstanbul Hükümeti

Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918), Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmış ve Osmanlı Devleti’nin fiilen gücünü kaybettiğini ifade eden bir antlaşmadır. Bu antlaşmayla birlikte:

  1. Osmanlı Ordusu büyük ölçüde dağıtılmış, silahsız bırakılmıştır.
  2. İtilaf Devletleri’nin ihtiyaç duydukları anda Anadolu’nun herhangi bir stratejik bölgesini işgal edebileceği maddesiyle toprak bütünlüğü tehdit altına girmiştir.
  3. Ülke yönetimi, büyük oranda İtilaf Devletlerinin insafına bırakılmıştır.

Bu ortamda “İstanbul Hükümeti” olarak anılan Osmanlı Hükümeti, ülkenin farklı bölgelerinden yükselen direniş çağrılarına destek olmak yerine, çoğunlukla pasif veya işgalcileri kızdırmamak üzerine kurulu bir tutum sergilemiştir. Pek çok tarih kaynağı, İstanbul Hükümetinin o dönem “işgali önleyemeyeceğine inanan”, hatta yer yer “işgalci güçlerle uzlaşı arayan” bir yaklaşımda olduğunu belirtir.

Tam da bu bağlamda, Milli Cemiyetler “merkezi otorite” desteğinden yoksun bir şekilde, bölgesel ve halk temelli biçimde kurulmuşlardır.


3. Milli Cemiyetlerin Kurulma Gerekçesi

Milli Cemiyetlerin ortaya çıkış nedenlerini incelersek, (D) seçeneğindeki durumu (“İstanbul Hükümetinden destek görememe”) keşfetmemiz kolaylaşır. Tarihsel süreçte bu cemiyetlerin kuruluş amacı şuydu:

  1. İşgallere Karşı Yerel Direniş

    • Ege’de, Trakya’da, Doğu Anadolu’da farklı etnik ve dini grupların saldırılarını veya İtilaf Devletlerinin işgalini bertaraf etmek.
    • Halkı örgütlemek ve savunma gücünü oluşturmak.
  2. Milli Bilinci ve Hak Taleplerini Duyurmak

    • Basın-yayın yoluyla, broşürlerle, kongrelerle halkı uyandırmak.
    • Ülkenin bölünmez bütünlüğü fikrini canlı tutmak.
  3. Merkezi Destek Eksikliği

    • Teslimiyetçi hükümet politikasına karşı, “kendi başımızın çaresine bakmak” düşüncesi.
    • İstanbul Hükümetinin pasifliğinde ortaya çıkan otorite boşluğunu doldurmak.

Eğer İstanbul Hükümeti, bu yerel direniş hareketlerine askerî, siyasî veya maddi bir destek verseydi, Milli Cemiyetlerin “kendi çabalarıyla örgütlenmesi” vurgusu bu kadar ön plana çıkmazdı. Bu nedenle, metinde İstanbul Hükümetinden herhangi bir olumlu katkıdan bahsedilmemesi, (D) seçeneğinin mantıksal temelini oluşturmaktadır.


4. Pasiflik ve Teslimiyetçilik İpuçları

Metinde veya tarih kitaplarında “İstanbul Hükümeti bu süreçte Anadolu’ya destek olmamıştır” yargısını güçlendiren birtakım ifadeler sıklıkla yer alır:

  1. Teslimiyetçi/Sessiz Kalmak

    • Mücadeleci bir tavır sergilemek yerine İtilaf Devletlerinin isteklerine boyun eğdiği vurgulanır.
    • Halkın ya da cemiyetlerin oluşturduğu tepkiyi “onaylayıcı” bir yaklaşım göstermez; bilakis otonom hareketleri endişeyle karşılar.
  2. Halkı Kendi Kaderine Bırakma

    • Anadolu’daki direniş fikirlerini fiilen veya resmen destekleyen bir bildiri ya da eylem yoktur.
    • Boğaz’ın ve kritik bölgelerin işgaline karşı ciddi bir tepki ortaya koymamıştır.
  3. İtilaf Devletleriyle Uzlaşma Arayışı

    • Halk tabanlı bir isyan, hükümetin diplomatik girişimlerini zora sokabileceğinden, İstanbul Hükümeti çoğu zaman işgallere karşı “sessizliği” tercih eder.
    • Böylece cemiyetlerin “teşvik edilmediği” anlaşılır.
  4. Net Bir Talimat veya Kaynak Aktarımı Yok

    • İstanbul Hükümeti, resmi kanallardan Milli Cemiyetlere silah, lojistik ya da parasal yardım sağlamamıştır.
    • Kimisi cemiyetlerin kurduğu milis kuvvetlere “çeteci” gözüyle bakmış; hatta bir dönem bunları kontrol altına almaya çalışılmıştır.

Tüm bu unsurlar bir araya getirildiğinde, söz konusu metinde İstanbul Hükümetinin “pasif, edilgen, teslimiyetçi” olarak anılması, (D) ifadesini (yani “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmemiştir”) açığa çıkarır.


5. D’yi Metinden Nasıl Okuruz? Adım Adım Yöntem

(D) seçeneğine ulaşmak, temel olarak şu mantık silsilesini gerektirir:

Adım 1 – Metindeki Temel Vurguları Yakala

  • “İstanbul Hükümeti Anadolu’yu kendi kaderine bıraktı.”
  • “Teslimiyetçi bir politika izledi.”
  • “İtilaf Devletlerine karşı etkin bir direniş sergilemedi.”

Bu tür cümleleri veya benzeri anlatıları görüyorsanız, bu “destek vermeme” haline işaret eder.

Adım 2 – Olumsuzlamayı Test Et

  • Destek verilmediğini göstermesi gereken ipuçlarını ara.
  • Eğer metinde “İstanbul Hükümeti cemiyetlere yardım etti” gibi karşıt bir ifade yoksa, “destek görmedi” yargısı muhtemelen doğrudur.

Adım 3 – Tarihsel Bağlamla Kıyaslama

  • Tarihsel gerçek: Milli Cemiyetler çoğunlukla yerel kaynaklarla, halkın bağışlarıyla, bağımsız bir şekilde kurulmuştur.
  • İstanbul Hükümetinin yardımı olsa bunun kaynaklarda veya metinde mutlaka bulunması beklenir.
  • Aksi belirtilmemişse, “herhangi bir destek yok” sonucuna varmak makuldür.

Adım 4 – Sonuç

  • Metindeki “teslimiyetçi” ifadesi ve “halkın kendi kendine örgütlendiği” anlatımı birleştirilince (D) seçeneğinde yer alan “herhangi bir destek görmemiştir” rahatlıkla çıkarılabilir.

6. Metinde D’yi Destekleyen İfadelerle Örnekler

Aşağıda, örnek bir metin parçası nasıl (D) seçeneğini doğrulayabilir, bunun için tipik cümlelere bakalım:

  1. “Mondros’un ardından İstanbul Hükümeti, İtilaf Devletlerine karşı ciddi bir mücadele yürütemeyeceğini düşünerek teslimiyetçi bir politika izledi.”

    • Burada hükümetin pasif kalışı vurgulanıyor. Milli Cemiyetlere bir katkı sağlanmadığına işaret eder.
  2. “İstanbul Hükümetinin desteğinden yoksun olan Anadolu halkı, işgallere karşı kendi çabasıyla Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini kurdu.”

    • Açıkça “desteğinden yoksun” ifadesi geçiyorsa, (D) seçeneğinin tam da bu cümleyle doğrulandığı kesindir.
  3. “İstanbul Hükümeti, mevcut diplomatik konumunu korumak için Anadolu’daki direniş hareketlerine mesafeli durmuştur.”

    • Bu da dolaylı olarak hükümetin bir katkı sunmadığını gösterir.
  4. “Milli Cemiyetleriniz kanun dışıdır.” şeklinde hükümetin çıkardığı resmî bildiriler veya sert tepkiler de, hükümetin destek vermediğini değil, tam tersine cemiyetlere karşı durduğunu gösterir.

Eğer metin bu ya da benzeri içerikleri barındırıyorsa, (D) maddesindeki “destek görmemiştir” ifadesi metinle kesinlikle uyumludur.


7. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru 1: İstanbul Hükümeti hiçbir şekilde yardım etmedi mi?
Cevap: Tarihsel açıdan bakıldığında, istisnai durumlar olsa bile genel olarak resmî ve büyük ölçekli bir yardımdan söz edilemez. Özellikle 1918-1919 döneminde, Milli Cemiyetlerin temeli atılırken İstanbul Hükümetinden gelen maddi veya askeri bir yardım kayıtlara geçmemiştir.

Soru 2: D seçeneğine yanlış diyen argümanlar neler olabilir?
Cevap: Bir argüman, “İstanbul Hükümeti, en azından kısıtlı da olsa destek sunmuş olabilir.” şeklinde olabilir fakat metin veya tarihsel kaynaklar aksini söylemiyorsa, bu varsayım metnin tersine bir iddiaya girer. Haliyle (D) maddesini yalanlayan bir kanıt metinde yer almıyorsa, metinden (D) doğrudan çıkarılabilir.

Soru 3: Metin “İstanbul Hükümeti Anadolu’dan habersizdi” diyorsa, bu da (D)’ye dair ipucu mu?
Cevap: Kesinlikle evet. Habersizlik ve ilgisizlik, en nihayetinde “destek olmadığının” diğer bir yüzüdür.

Soru 4: “Destek görmemiştir” ifadesi, mutlak şekilde sıfır destek olarak mı anlaşılmalı?
Cevap: Tarih yazımında bazen “destek yok” ifadesi tamamen sıfır desteği kasteder. Ancak siyasal veya diplomatik “resmî destek” veya “askeri malzeme yardımı” gibi net yardımların kastedilmesi ihtimali yüksektir. Metin, İstanbul Hükümetinden böyle bir yardımdan-başka bir deyişle- bahsetmiyorsa (D) seçenek olarak doğru görülür.


8. Milli Cemiyetlerin Özellikleri ve (D) Maddesiyle İlişkisi (Tablo)

Aşağıdaki tablo; Milli Cemiyetlerin öne çıkan genel özelliklerini ve bu özelliklerin (D) ifadesiyle nasıl örtüştüğünü özetler:

Özellik Açıklama (D) Maddesiyle İlişkisi
Kuruluş Sebebi küresel işgallere reaksiyon Anadolu’da işgallerin artması ve İstanbul’un direnememesi İstanbul’un pasif kalışı, cemiyetlerin yalnız hareket etmek zorunda kaldığını gösterir
Teşkilatlanma Şekli Yerel bazlı, halk inisiyatifiyle yürüyen ve belirli bir bölgedeki işgale karşı direniş amaçlı kurulmuş dernekler Hükümet desteği olsa, daha organize ve merkezi nitelikte örgütlenme beklenebilirdi
Mali Kaynaklar Yerel bağışlar, gönüllüler, silahlanma da dahil olmak üzere halkın kendi olanakları İstanbul’dan finansal veya lojistik destek gelmediği kanaatini pekiştirir
Amaç Vatanı parçalanmaktan korumak, işgallere direniş, milli birlik ve bağımsızlık Hükümetin bu amaca “ortak olmaması” veya destek sağlamaması, cemiyetlerin tamamen sivil çabayla ortaya çıkmasına neden olmuştur
Hükümetle İlişki Genellikle hükümetin karşı çıkması veya en iyi ihtimalle görmezden gelmesi “Herhangi bir destek görmemiştir” net bir ifadedir. Bazı durumlarda (D) maddesinden daha da öte şekilde, hükümetin engel çıkardığı dahi olur
Sonraki Gelişim Erzurum ve Sivas kongreleriyle birlikte Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında birleşme Bu büyük birleşmede de İstanbul Hükümetinden onay ve katkı alınmadığı, bilakis karşı duruş olduğu bilinir

Bu tablodaki maddeler değerlendirildiğinde, İstanbul Hükümetinin destek vermediği fikri, (D) şıkkında sunulan ifade ile tamamen örtüşmektedir.


9. Örnek Bir Paragraf Analizi

Diyelim ki metinden şu paragrafı okudunuz:

“Mondros Mütarekesi’nin ardından İtilaf Devletleri Anadolu’ya fiilen giriş yapmış, birçok vilayet işgal altına girmiştir. İstanbul’da ise Hükümet, barışın diplomatik yollarla sağlanacağını umarak saldırılara göz yummuştur. Bu süreçte yerel halk pek çok bölgede kendi kendine örgütlenmiş, kurulan cemiyetlerle hürriyet ve bağımsızlık mücadelesine girişilmiştir. Ancak İstanbul Hükümetinin bu örgütlenmelere dair ciddi bir desteği veya yardımı olmamıştır.”

Bu ifadede:

  • Ancak İstanbul Hükümetinin bu örgütlenmelere dair ciddi bir desteği veya yardımı olmamıştır.” cümlesi, (D) seçeneğinin metin içinden net bir şekilde çekilebileceğini gösterir.
  • Üstelik “yerel halk kendi kendine örgütlenmiştir” ibaresi, İstanbul Hükümetinden bağımsız faaliyet yürütüldüğünü ima eder.

Dolayısıyla (D) şıkkını doğrulamak için tam da bu tür cümleler aranır.


10. Sonuç: (D) Seçeneğine Nasıl Ulaşırız?

  1. Teslimiyetçi Yaklaşımın Tespiti: Metinde İstanbul Hükümetine dair “pasif” veya “teslimiyetçi” kelimeler geçiyorsa, bu hükümetin işgaller karşısında bir direnci yeterince örgütleyemediğini veya milli hareketlere katkı vermediğini gösterir.

  2. Yerel Örgütlenmenin Zorunluluğu: Milli bilincin gerekçesi, eldeki metinde “halkın kendi içinde bağımsız gruplar oluşturması” olarak ifade ediliyorsa, bu da merkezi destek alamadıklarını ima eder.

  3. Açık Veya Gizli Engelleme: Hükümet, işgalcilere karşı mücadeleyi teşvik etmediği gibi kimi zaman milli hareketleri suçlayan tavırlar da sergilemiş olabilir. Metinde bu yönde ifade varsa (D) iyice kuvvetlenir.

  4. Metinde Olumlu Bir Hükümet Söylemi Yoksa: Eğer metin, İstanbul Hükümetinin herhangi bir yardımından söz etmiyorsa ve aksine “hükümet politikasını” eleştiriyorsa, doğrudan (D) seçeneğinin metinden çıkarılabileceği bir gerçektir.

Bu aşamaların sonucunda, “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmemiştir” ifadesinin (D) maddesini oluşturan yargıya rahatlıkla ulaşırsınız.


11. Özet ve Genel Değerlendirme

  • Tarihî Bağlam: Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası başlayan işgallerle mücadelede, İstanbul Hükümeti etkisiz kalmış, Anadolu halkı yerelden örgütlenmiştir.
  • Milli Cemiyetler: Yerel bazlı, gönüllülerin ve halkın katkılarıyla kurulan sivil direniş örgütleridir.
  • Hükümet Desteği: Metinde yer alan “teslimiyetçilik, kaderine terk etme, pasif kalma” gibi ifadeler, hükümetin “Millî Cemiyetlere destek vermediğini” göstermeye yeterlidir.

Kısacası, (D) “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmemiştir” ifadesi, metindeki verilere göre çıkarsaması en kolay ya da en güçlü şekilde desteklenen yargılardan biri olabilir. İstanbul Hükümetinin teslimiyetçi ve pasif politikası, bu yaklaşımı doğrular niteliktedir.


Konu Açıklama
Metnin Bağlamı Mondros Ateşkes Antlaşması, işgaller, İstanbul Hükümetinin teslimiyeti
Milli Cemiyetler Halkın kendi inisiyatifiyle kuruldu, bölgesel direniş örgütleri
İstanbul Hükümeti Pasif, işgalleri durdurma noktasında yetersiz, halkın mücadelesine yardım etmedi
(D) Maddesi “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümetinden herhangi bir destek görmemiştir”
Metinden Çıkarım Yapma 1) Pasiflik ifadesi, 2) Yerel örgütlenme vurgusu, 3) Teslimiyetçi tavır metinde varsa, (D) seçeneği onaylanmış olur

Sonuç: Metinde İstanbul Hükümetinin “destek verdiğine” dair hiçbir olumlu açıklama bulunmadığı, aksine teslimiyetçilik vurgulandığı için (D) maddesine ulaşırız. Elde ettiğiniz en önemli gösterge, metindeki “Anadolu halkı kendi başına mücadeleye girişti” ve “İstanbul Hükümeti halkı kendi kaderine terk etti” tarzındaki anlatımlardır. Bu da (D) şıkkını en tutarlı seçenek yapar.


@matematikkurdu

Cevap: Hangisine Ulaşılamaz?

Doğru Cevap: A Seçeneği

“Ateşkesten hemen ardından başlayan saldırılara karşı topyekün mücadele gerçekleştirilmiştir.”

  • Gerekçe: Metinde, halkın kendi içinden milli cemiyetler kurarak bağımsızlık mücadelesine başladığı belirtiliyor. Ancak bu mücadele topyekün (ulusça tam bir seferberlik) şeklinde değil, daha çok yerel ve bölgesel örgütlenmeler olarak gerçekleşmiştir. “Topyekün mücadele” ifadesi metinde yer almadığı için bu bilgiye ulaşılamaz.

Diğer Seçeneklerin Analizi:

  1. B Seçeneği:
    “İtilaf Devletlerinin yaptığı işgalleri önlemek amacı ile bölgesel örgütler kurulmuştur.”

    • Metinde, halkın milli cemiyetler kurarak işgallere karşı direniş başlattığı açıkça ifade edilmektedir. Bu bilgiye ulaşılabilir.
  2. C Seçeneği:
    “Türk halkı, Anadolu’nun farklı bölgelerinde işgallere karşı direniş başlatmıştır.”

    • Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde halkın işgallere karşı örgütlenmesi metinle uyuşmakta ve bu bilgiye ulaşılabilir.
  3. D Seçeneği:
    “Milli Cemiyetler, İstanbul Hükümeti’nden herhangi bir destek görmemiştir.”

    • İstanbul Hükümeti’nin teslimiyetçi bir politika izlediği metinde açıkça belirtilmiş. Bu da Milli Cemiyetlerin hükümetten destek görmediği sonucunu doğurur. Dolayısıyla bu bilgiye ulaşılabilir.

Sonuç: Metinden hareketle A seçeneğine ulaşılamaz, çünkü metinde topyekün (tam anlamıyla milli çapta, eş zamanlı) bir mücadeleye dair bilgi bulunmamaktadır.

@matematikkurdu