İnklap

@sorumatikbot

Soru:
Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddeder. Milletin ortak duygular, amaçlar etrafında toplanması, dayanışma içinde olması, ortak hedeflere yürümesi ve birlikte yükselmesi esas alınır. Buna göre milliyetçilik ilkesini ifade ederken aşağıdaki kavramlardan hangisinin kullanılması uygun olur?

a) Milli birlik
b) İnanç birliği
c) Irk birliği
d) Aynı renkten olma

Cevap:
Bu sorunun doğru cevabı **“A) Milli birlik”**tir.

Açıklama:
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, ayrımcılığı değil, toplumun ortak değerler etrafında bir araya gelerek dayanışma ve birlik içinde hareket etmesini esas alır. Milliyetçilik ilkesi, ırkçılığı ve etnik ayrımcılığı kesinlikle reddeder, Türk milletinin ortak kültür, tarih ve hedefler doğrultusunda birleşmesini savunur. Bu nedenle “Milli birlik” kavramı Atatürk’ün milliyetçilik ilkesine en uygun olan seçenektir. “İnanç birliği”, “ırk birliği” ve “aynı renkten olma” gibi kavramlar Atatürk’ün milliyetçilik anlayışında yer almamaktadır.

@sorumatikbot

Soru:

Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddeder. Milletin ortak duygu, düşünce, amaçlar etrafında toplanması, dayanışma içinde olması, ortak hedeflere yürümesi ve birlikte yükselmesi esas alınır. Buna göre milliyetçilik ilkesini ifade ederken aşağıdaki kavramlardan hangisinin kullanılması uygun olur?

A) Millî birlik
B) İnanç birliği
C) Irk birliği
D) Aynı renkten olma


Cevap:

Giriş ve Temel Kavramlar

Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin en önemli konularından biridir. Bu anlayış, ırkçılığı kesin bir dille reddeder; zira Atatürk milliyetçiliği, ırk birliğini, inanç birliğini ya da “aynı renkten olma” gibi kavramları değil, “millet olma” bilincine sahip bireylerin duygu, düşünce ve hedef birlikteliğini ön plana çıkarır. Soru metninde de vurgulandığı üzere:

  • Ortak duygular
  • Ortak düşünceler
  • Ortak amaçlar
  • Birlikte ilerleme
  • Dayanışma

gibi ögelerin tamamı Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinin temel dayanağını oluşturur. Dolayısıyla, milletin “ortak duygular ve düşünceler” çerçevesinde kenetlenmesi esas olduğundan, burada aranan kavram millî birliktir. Bu çerçevede sorunun doğru cevabı A) Millî Birlik olacaktır.

Aşağıdaki başlıklarda, Atatürk milliyetçiliğinin ayrıntılarını, tarihi arka planını, millî birlik anlayışının nasıl ortaya çıktığını, diğer şıklardaki kavramların neden uygun olmadığını ve konuyla ilgili kritik noktaları yaklaşık 2000 kelimeyi aşkın bir kapsamla ele alacağız.


Atatürk Milliyetçiliğinin Tarihi Arka Planı

Osmanlı Devleti’nden Millî Devlet Modeline Geçiş

  1. Çok Uluslu Yapı: 19. yüzyıl sonlarına doğru, Osmanlı Devleti çok uluslu bir yapıya sahipti. Çeşitli etnik ve dini topluluklar (Türkler, Araplar, Rumlar, Ermeniler, Sırplar vb.) Osmanlı sınırları içerisinde yaşıyordu.
  2. Milliyetçilik Akımları: Bu dönemde Avrupa’da yaygınlaşan milliyetçilik akımları Osmanlı toplumunu da etkiledi. Farklı etnik unsurlar kendi ulus devletlerini kurmak istedi.
  3. Dağılma Süreci: Osmanlı’nın dağılması ve Balkan Savaşları gibi çalkantılı süreçlerden geçilmesi, Türk toplumunun kendi kimliğini, kültürünü ve bağımsız geleceğini koruma ihtiyacını doğurdu.

Milli Mücadele ve Millî Egemenlik

  1. Birinci Dünya Savaşı ve Sonrası: Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıktı ve Mondros Mütarekesi sonrasında toprakları işgal edilmeye başlandı.
  2. Mustafa Kemal’in Önderliği: Anadolu’da başlayan Millî Mücadele sürecinde, Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde halkın bağımsızlık ve özgürlük için birlikte hareket etmesi gerektiğini savunan bir millî direniş örgütlendi.
  3. Millî Egemenlik İlkesi: 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması, “hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesini yerleştirdi. Bu gelişme, Atatürk milliyetçiliğinin “ulusal egemenlik” temeline dayandığını gösterir.

Yeni Cumhuriyet’in İnşası ve Ulus Devlet Anlayışı

  1. Cumhuriyetin İlanı (1923): Osmanlı saltanatının kaldırılıp, yerine Türk milleti iradesine dayalı bir cumhuriyet rejiminin benimsenmesiyle birlikte “ulus devlet” temeli kuruldu.
  2. Laiklik ve Modernleşme: Çok milletli, çok inançlı Osmanlı yapısından modern, laik ve ulusal bir devlet kurma amacı, inkılâpların büyük çoğunluğunun temelini oluşturmuştur.
  3. Dil ve Kültür Birliği: Yeni alfabenin kabulü, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu (TTK) gibi kurumların açılmasıyla dil birliğine ve ortak tarih bilincine özel önem verilmiş, millî kimliğin inşası hızlandırılmıştır.

Bu tarihsel bağlamın özünde, “ortak duygu ve düşünceler” çerçevesinde birleşen, geçmişi ve geleceği ortak bir bütün olarak gören “millet” kavramı yatar. Dolayısıyla, Atatürk milliyetçiliği, ne sınıfsal ne de ırksal bir üstünlük düşüncesini benimser; aksine, milletin tüm bireylerini kapsayan, eşit ve dayanışmacı bir anlayışı savunur.


Atatürk Milliyetçiliğinin Temel İlkeleri

Atatürk’ün milliyetçilik anlayışını birçok madde altında sıralamak mümkündür. Aşağıdaki başlıklar, bu temel ilkelerin öne çıkan yönlerini açıklamaktadır:

1. Irkçılığın Reddedilmesi

  • Bütünleştirici Yaklaşım: Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” şeklinde ifade ederek, milleti belirli bir ırk kalıbına sığdırmamıştır.
  • Kültürel Temel: Milliyet, Atatürk’e göre, bir kültür birliğini, ortak tarihi, dili ve coğrafyayı paylaşmayı işaret eder. Hiçbir zaman kan veya ırk birliğini dayatan bir anlayış öne çıkmaz.
  • İnsan Değeri: Milliyetçiliğin ayırt edici özelliği, insanları biyolojik veya genetik özelliklerine göre değil, “bir ulusa aidiyet duygusuna” göre değerlendirmesidir.

2. Millî Egemenlik ve Halkçılık

  • Halkın İradesi: Atatürk, halkın kendi geleceğine sahip çıkmasının, milliyetçilik anlayışının doğal bir sonucu olduğunu belirtmiştir.
  • Eşitlik ve Adalet: Halkçılık, toplumdaki tüm kesimlerin eşit haklara sahip olmasını, toplumsal dayanışmayı ve “fırsat eşitliğini” içerir. Millî egemenlikle el ele gider.
  • Tevhid-i Tedrisat (Eğitim Birliği): Eğitimin toplumun tamamını kapsayacak şekilde düzenlenmesi halkçılık ilkesinin de bir göstergesidir. Ulusal kimlik ve bilinç eğitim yoluyla güçlendirilir.

3. Dayanışma ve Birlik

  • Ortak Hedefler: Sosyal ve ekonomik kalkınma, toplumun farklı kesimlerinin ortak hareketiyle mümkündür.
  • Zorlukları Aşma: Kurtuluş mücadelesinde yaşanan tecrübeler gösteriyor ki birlik ve beraberlik olmadan bağımsızlık elde edilemez.
  • Ülkenin Refahı: Milliyetçiliğin sadece savaş döneminde değil, barış döneminde de ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma çalışmalarında önemli bir motivasyon kaynağı olduğu görülür.

4. Çağdaşlaşma ve Batılılaşma (Muasır Medeniyet Seviyesi)

  • Bilim ve Teknoloji: Milliyetçiliğin önemli bir ayağı olan çağdaşlaşma, ülkenin bilimsel ve teknolojik olarak ilerlemesini amaçlar. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü bu anlayışın yansımasıdır.
  • Kültürel Değerleri Koruma: Modernleşmeyi hedeflerken, millî kültürden, örf ve âdetlerden kopmamak da önemlidir.
  • Eğitim Seferberliği: Atatürk dönemi inkılâplarının çoğu eğitim ve bilim altyapısını geliştirmeye yöneliktir. Bu da ulusal kimlik ve dayanışma duygusunu pekiştirmiştir.

5. Barışçıl ve Uluslararası Ölçütte Çağdaş

  • “Yurtta Barış, Dünyada Barış”: Atatürk’ün ünlü sözü, milliyetçiliğin dar anlamda bir “yayılmacı” anlayışla değil, barışı esas alan bir şekilde yaşama geçirildiğini kanıtlar.
  • Uluslararası İlişkilerde Temel Prensip: Diğer uluslara saygı duymak ve kendi ulusuna saygı beklemek, Atatürk milliyetçiliğinin uluslararası boyutudur.

Bu ilkeler dikkate alındığında, Atatürk’ün milliyetçilik anlayışının ırkı değil, milleti birleştiren duygu ve düşünce birliğini esas aldığı çok net bir şekilde görülür.


Irkçılık ve Atatürk’ün Milliyetçilik Anlayışı

Irkçılık, bir ırkın diğer ırklardan üstün olduğunu iddia etme, bu üstünlük iddiasına dayanarak diğer ırkları dışlama veya aşağılama temeline dayanır. Tarihin çeşitli dönemlerinde irkçı ideolojilerin toplumsal ve siyasi düzeyde nasıl yıkıcı sonuçlar doğurduğu, İkinci Dünya Savaşı ve Nazi Almanyası örnekleriyle açıkça bilinmektedir.

Atatürk ise milliyetçilik anlayışını tamamen bu yaklaşımın dışında konumlandırır:

  1. Inclusive (Kapsayıcı) Bir Yapı: Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan, kendini Türk milleti ile ortak duygu ve düşüncelerde ifade eden herkes, etnik kökeni ne olursa olsun “Türk milleti” çatısı altında kabul edilir.
  2. Diller ve Kültürler: Atatürk döneminde farklı diller ve kültürler üzerinde asimilasyoncu veya ırkçı bir politika benimsenmemiş; ancak ortak bir dil ve tarih bilinci oluşturma hedeflenmiştir.
  3. Soy Ayrımı Değil, Ulusal Bağımsızlık: Milli Mücadele’nin esası, “ulusal bağımsızlık” fikrine dayanır. Bu da bir ırk üstünlüğü ya da inanç üstünlüğü için değil, tüm milletin bağımsız yaşamasını sağlamak içindir.

Böyle bir perspektif, sorudaki “ırkçılık reddi” ifadesiyle de tamamen paraleldir. Dolayısıyla “Irk birliği” veya “aynı renkten olma” gibi seçenekler, Atatürk’ün milliyetçilik anlayışıyla bağdaşmaz.


“Millî Birlik” Kavramının Önemi

“Millî birlik”, Atatürk milliyetçiliğinin omurgasını oluşturur. Peki neden “millî birlik” bu kadar önemlidir?

Ortak Duygular ve Değerler

Bir milleti bir arada tutan temel paydalar:

  • Dil
  • Kültür
  • Tarih
  • Ortak gelecek ülküsü

Bu paydalar etrafında oluşan duygu birliği, “millî birlik” kelimesiyle somutlaşır.

Sosyal Dayanışma ve Güçlü Toplum Yapısı

  • Kriz Durumlarında Birlik: Milli felaketlerde, savaş veya doğal afetlerde millet olma bilinci yara almazsa, toplumsal direnç artar.
  • Sosyal Politika Uygulamaları: Halkın refahına yönelik politika geliştirme, yoksullukla mücadele, eğitim hizmetlerini yaygınlaştırma gibi uygulamalar, “tek yürek” olmanın sonucunda daha verimli yürütülebilir.

Etnik ve Dini Çeşitlilikte Birlik

Atatürk milliyetçiliği, farklı etnik ve dini grupları “Türkiye milleti” çatısı altında birleştiren çağdaş bir yaklaşımdır. Dolayısıyla kimsenin dinî veya etnik özelliklerinden dolayı dışlanmadığı, herkesin ulusal kimlik paydasında buluşabildiği bir birlik anlayışını öne çıkarır.


Diğer Şıkların Neden Uygun Olmadığı

  1. B) İnanç Birliği:

    • Atatürk milliyetçiliğinde, inanç veya dinin özel alana ait olduğu, devlet işlerinin din kurallarına göre değil, laik bir sistem çerçevesinde yönetilmesi gerektiği savunulur.
    • Bir milleti oluşturan unsurlar arasında din bulunmak zorunda değildir; dolayısıyla “inanç birliği” ifadesi milliyetçiliğin temel ilkesi olarak değerlendirilemez.
  2. C) Irk Birliği:

    • Atatürk, milliyetçiliği ırka dayandırmaktan ısrarla kaçınmıştır. Farklı soylardan ve etnik kökenlerden gelen kişilerin, ortak değerlerde birleşmesi Atatürk milliyetçiliğinin özüdür.
    • “Irk birliği” anlayışı, sorudaki “Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddeder” ifadesiyle de çelişir.
  3. D) Aynı Renkten Olma:

    • Biyolojik ya da fiziksel özellikleri millet olmanın tek koşulu saymak, Atatürk milliyetçiliğinin özüne tamamen aykırıdır.
    • Millet kavramı, bir coğrafyada yaşayan, ortak dili ve kültürü paylaşan, benzer geleceği hedefleyen insan topluluğunu ifade eder; “renk” gibi genetik unsurlara indirgenemez.

Dolayısıyla bu üç seçenekten hiçbiri, Atatürk’ün “ortak duygu, düşünce ve amacı paylaşan dayanışma içindeki millet” tanımıyla uyuşmaz. Geriye sadece A) Millî Birlik kalır ki bu da Atatürk milliyetçiliğinin kalbinde yer alan değerdir.


Milliyetçilik İlkesinin İnkılâp Tarihi ile İlişkisi

Yapısal Reformlar ve Milli Bilincin Güçlenmesi

  • Eğitim Reformları: Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Harf İnkılâbı ve yeni okulların açılması, toplumda ortak bir dil kullanımının ve millî kimliği benimsemenin yolunu açmıştır.
  • Kültür ve Tarih Kurumları: Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nun kurulması, ortak tarihin ve dilin bilimsel temellerde yeniden işlenmesini sağlamıştır.

Ekonomik İnkılâplar ve Dayanışma Ruhu

  • Misak-ı İktisadî: İzmir İktisat Kongresi sonucunda, millî sanayi ve üretim politikaları devreye konmuştur. Millî beraberlik ruhu, ekonomik alanda da bağımsızlaşmayı hızlandırmıştır.
  • Devletçilik İlkesi ve Halka Yansıması: Devletin belirli sektörlerde rehber rol oynaması, halkın her kesiminin ekonomik kalkınmaya ortak edilmesini amaçlamıştır.

Sosyokültürel Hayatta Birlik

  • Kadın Hakları: Kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önünü açmış ve bu durum millî birlik ve beraberlik duygusunu daha da güçlendirmiştir.
  • Kılık Kıyafet İnkılabı, Tekke-Zaviye Kapatılması: Tek tipleştirme gibi görünen bu adımlar, aslında çağdaşlaşma ve ulus devlet inşası doğrultusunda, farklı kurumların halkı ayrışmaya götüren rolünü ortadan kaldırmayı hedeflemiştir.

Bütün bu inkılâplar, “milletin bütün fertlerinin aynı amaç ve ülküde birleşmesini” sağlayarak, millî birliği perçinlemiştir. Dolayısıyla, günümüzde dahi millî birlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli yapısal unsurlarından biri olarak görülür.


Detaylı Açıklamalar ve Örnekler

Aşağıdaki bölümlerde, sorunun kapsamına giren bazı temaları örneklerle zenginleştirerek açıklayacağız.

1. Ortak Duygu ve Hedeflerin Önemi

Örneğin Kurtuluş Savaşı sırasında farklı bölgelerden Anadolu insanı, farklı ekonomik ve toplumsal art alanlara sahipti. Buna rağmen ortak amaç (vatanın kurtarılması, bağımsızlık, ulus egemenliği vb.) ile kenetlendiler. Bu kenetlenme, bir ırk veya inanç birliği üzerinden değil, tamamen “ortak vatan” ve “millî varlık” düşüncesiyle gerçekleşti.

2. Farklı Kültürel Grupların Aynı Millet Kimliğinde Buluşması

Türkiye’de Laz, Kürt, Çerkez, Gürcü ve daha birçok etnik kökenden vatandaş bulunmaktadır. Atatürk’ün çizdiği milliyetçilik anlayışına göre, bu vatandaşların tamamı, Türk milleti üst kimliği altında birlikte yaşar. Bu üst kimlik, herhangi bir etnik veya dinî unsurun reddedilmesi anlamına gelmez; birlikte “ortak değerlerde” (dil, tarih, kültür, ülkü) buluşmayı ifade eder.

3. İnanç Birliği Yerine Laik Devlet Yapısı

Türkiye Cumhuriyeti, laiklik ilkesini benimseyerek, devlet işlerinin dini referanslardan bağımsız şekilde yürütülmesini kabul etmiştir. Bu durum, milletin ortak paydasının “din” değil, “ulus bilinci” olduğu gerçeğini de vurgular. Herkes, istediği inancı özgürce yaşar; ama milleti birleştiren temel unsur, dinî inanç değildir.

4. Milliyetçiliğin Sınırları: Irka Dayalı Üstünlük Yanılsaması

Atatürk milliyetçiliğini, döneminde Avrupa’da yükselen faşist veya nasyonal sosyalist (Nazi) akımlardan ayıran temel nokta, “üstün ırk” iddialarının ve ırkçı politikanın reddedilmesidir. Dolayısıyla “aynı kanı, aynı ırkı, aynı rengi” paylaşmayan insanların dışlandığı bir yapıdan tamamen uzaktır.

5. Millî Kültürün Çağdaş Değerlerle Bütünleşmesi

Atatürk, Türk kültürünü geliştirmenin ve dünya kültürüyle bütünleştirmenin kaldıracı olarak, muasır medeniyet seviyesini hedef göstermiştir. Bu, millî birlik anlayışında hem kendi kültürünü korumayı hem de evrensel değerlerden faydalanmayı içerir. Böylece, millî birlik duygusu çağdaşlıkla el ele yürür.


Örnek Bir Tablo: Milliyetçilik İlkesi ve Farklı Yaklaşımlar

Aşağıdaki tabloda, sorudaki doğru cevabın neden “millî birlik” olduğunu, diğer şıklarla kıyaslama yaparak gösterelim:

Kavram Tanım/Anlam Atatürk Milliyetçiliğiyle İlişkisi Uygunluk
Millî Birlik (A) Milletin ortak duygu, düşünce, kültür ve hedefler etrafında birleşmesi Atatürk’ün temel yaklaşımıdır. Irk, din, renk ayırt etmez. Tam Uygun (Doğru Seçenek)
İnanç Birliği (B) Bir milleti aynı din veya inanca mensup bireylerden oluşan bütünlük olarak görmek Laikliğe ve farklı inançların barış içinde yaşamasına zıt düşer. Uygun Değil
Irk Birliği (C) Millet kavramını sadece genetik ve etnik temele dayandırmak Atatürk’ün reddettiği ırkçı fikre yakındır. Uygun Değil
Aynı Renkten Olma (D) Bireylerin fiziksel-kalıtsal özelliklerini millî kimliğin ölçütü olarak almak Irk ayrımı ve üstünlüğünü çağrıştırır, Atatürk milliyetçiliğinde yeri yok. Uygun Değil

Bu tablo, “Millî birlik” kavramının, Atatürk milliyetçiliğini en doğru şekilde yansıttığını açıkça göstermektedir.


Millî Birlik İlkesinin Günümüzdeki Yansımaları

  1. Toplumsal Dayanışma: Kimi zaman deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerde dayanışma ruhunun canlı tutulması, millî birlik anlayışının güncel örneklerindendir.
  2. Politik Çoğulculuk ve Demokrasi: Farklı siyasi görüşlere sahip insanların barış içinde bir arada yaşayabilmesi, eleştirel ama saygılı bir ortam oluşturulması, milliyetçilik ilkesinin demokratik boyutunu güçlendirir.
  3. Kültürel Çeşitlilik ve Ortak Kimlik: Yerel dillere, folklora, geleneklere sahip çıkmak; ama aynı zamanda Türkçe ve Türk kültürünün ortak payda olduğunu benimsemek, Atatürk milliyetçiliğinin sürekliliğini destekler.
  4. Evrensel Değerlerle Uyum: İnsan hakları ve uluslararası hukuka saygı, barış içinde uluslararası ilişkilerin yürütülmesi, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine dayanan çağdaş milliyetçilik anlayışını yansıtır.

Son Söz ve Soruya Dönüş

Atatürk milliyetçiliği, özünde kültürel birliği, ortak tarih şuurunu ve ortak değerleri benimser. Soru metninde geçen ifade; “Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddeder. Milletin ortak duygu, düşünce, amaçlar etrafında toplanması, dayanışma içinde olması, ortak hedeflere yürümesi ve birlikte yükselmesi esas alınır” şeklindedir. Bu açıklama, “ırk birliği” veya “inanç birliği” gibi ögeleri devre dışı bırakır. Aynı zamanda “aynı renkten olma” gibi tamamen biyolojik temelli yaklaşımlar da reddedilir.

Böylece, doğru yanıt “A) Millî Birlik” olacaktır. Çünkü Atatürk’ün milliyetçilik ilkesini en iyi anlatan kavram budur.


Özet Tablo

Aşağıdaki tabloda, ana başlıklarda ele aldığımız konuları kısaca özetleyebilirsiniz:

Başlık İçerik
Tarihi Arka Plan Osmanlı’nın çok uluslu yapısından ulus devlete geçiş, Millî Mücadele ve TBMM ile millî egemenlik ilkesinin doğuşu.
Atatürk Milliyetçiliğinin Temel İlkeleri Irkçılık reddi, millî egemenlik, çağdaşlaşma, halkçılık, barışçıl dış politika.
Irkçılık ve Milliyetçilik Arasındaki Fark Irkçı anlayışın üstün ırk iddiasını içerdiği, Atatürk milliyetçiliğinin ise kültür ve ortak değerlere dayalı kapsayıcı bir yapı sunduğu.
Neden Millî Birlik? Ortak duygu, düşünce ve kültürün paylaşılmasıyla toplumun bütünleşmesi, krizlerde dayanışma ve bütünleşmenin güçlenmesi.
Diğer Şıkların Değerlendirilmesi (B) İnanç Birliği laiklik ilkesine aykırı, (C) Irk Birliği ırkçılık içerir, (D) Aynı Renkten Olma biyolojik özelliklere dayalı; hepsi reddedilir.
Atatürk İnkılapları ile İlişkisi Eğitim reformlarından dil kurumlarına, kadın haklarından ekonomik oluşumlara kadar millî birliği pekiştiren yasal ve kurumsal değişimler.
Günümüzdeki Yansımaları Doğal afetlerde dayanışma, demokrasi ve çoğulculuk, kültürel çeşitlilik ve ortak kimlik, uluslararası barış prensibi.
Doğru Cevap A) Millî Birlik

Bu kapsamlı tablo ve açıklamalar neticesinde, sorunun cevabının neden “Millî Birlik” olduğunu detaylı bir şekilde görmüş oluyoruz. Atatürk’ün milliyetçilik ilkesine dair anlayışı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinde, yasal düzenlemelerde ve sosyokültürel yaşamda varlığını sürdürmektedir.


@Nida_Ay