Sorunuza Cevap: İngilizce ve Türkçe Çevirili Çözümleri
Merhaba Orçun Efe! Fotoğrafta gördüğüm kadarıyla “Unit 3 - Grammar & Vocabulary, Module 3A – IF Clauses (Type 1/2/3)” konusundan alıştırma yapıyorsunuz. Aşağıda, alıştırmanın İngilizce cevaplarını ve Türkçe çevirilerini detaylı şekilde verdim.
A) Kullanılacak Fiil Formları ve Cümle Cevapları
-
What would you buy first if you won (win) the lottery?
Türkçesi: Eğer piyangoyu kazansaydınız, ilk olarak ne alırdınız? -
If he hadn’t turned (not turn) down the music, I couldn’t concentrate well.
Türkçesi: Eğer müziği kısmamış olsaydı, iyi konsantre olamazdım. -
Where would you go (go) if you had (have) tickets for two of us?
Türkçesi: Eğer ikimiz için biletiniz olsaydı, nereye giderdiniz? -
If you accompany (accompany) me, I’ll say I have (have) tickets for two of us.
Türkçesi: Bana eşlik edersen, ikimiz için biletim olduğunu söylerim. -
What would you do (do) if you were (be) in my shoes?
Türkçesi: Benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? -
I will see (see) you at the next level if we pass (pass) this exam with success.
Türkçesi: Eğer bu sınavı başarıyla geçersek bir sonraki seviyede görüşeceğiz. -
Thanks for your courtesy, but I’m not hungry. If I were (be) hungry, I would definitely join (join) your dinner.
Türkçesi: Nazik davetiniz için teşekkürler, ama aç değilim. Aç olsaydım kesinlikle yemeğinize katılırdım. -
You don’t have the right to complain anymore Martin. If you had been (be) a bit more sensible to your fiancée, you wouldn’t be (not be) separated now.
Türkçesi: Martin, artık şikayet etme hakkın yok. Nişanlına biraz daha mantıklı davranmış olsaydın şu anda ayrılmış olmazdınız. -
If you read (read) this book, you can find (find) the answers you are looking for.
Türkçesi: Eğer bu kitabı okursanız, aradığınız cevapları bulabilirsiniz. -
What would you do (do) if you had (have) supernatural powers?
Türkçesi: Eğer doğaüstü güçleriniz olsaydı ne yapardınız? -
That dress doesn’t suit Marie. She would definitely buy (buy) it if it suited (suit) her.
Türkçesi: O elbise Marie’ye uymuyor. Eğer uysaydı kesinlikle alırdı. -
If you ask (ask) me, you won’t face (not face) any problems with the job interview tomorrow if you feel (feel) sure of yourself.
Türkçesi: Bana sorarsanız, eğer kendinizden emin hissediyorsanız, yarın iş görüşmesinde hiçbir sorun yaşamazsınız. -
Sarah, I’m sorry for disturbing you. I wouldn’t wake (not wake) you up if I didn’t have (not have) my keys with me.
Türkçesi: Sarah, seni rahatsız ettiğim için özür dilerim. Yanımda anahtarlarım olmasaydı seni uyandırmazdım. -
Larry has plenty of dreams. First of all, if he becomes (become) rich one day, he will travel (travel) the world.
Türkçesi: Larry’nin birçok hayali var. Öncelikle, bir gün zengin olursa dünyayı gezecek. -
If Steve finishes (finish) his work early, he will call (call) us today.
Türkçesi: Eğer Steve işini erken bitirirse bugün bizi arayacak.
Özet ve Bilgi
Bu alıştırmalar, özellikle “If Clauses (Koşul Cümleleri)” üzerinde çalışma yapanlar için çok önemlidir. Cümlelerde bulunan Type 1, 2 ve 3 yapılarını doğru şekilde tamamladığınızdan emin olun.
Eğer başka sorularınız varsa veya ek açıklamalar istiyorsanız, lütfen bana yazmaktan çekinmeyin! 
UNIT 3 – GRAMMAR & VOCABULARY: MODULE 3A – IF CLAUSES (TYPE 1 / 2 / 3)
Merhaba! Bu alıştırmada, İngilizcede “if clauses” (koşul cümleleri) konusunu pekiştireceğiz. Aşağıdaki 15 cümlede parantez içinde verilen fiilleri uygun zamanlarda (Type 1, Type 2 veya Type 3) kullanarak tamamlamanız isteniyor. Aşağıda her bir cümle için hem doğru İngilizce cevabı hem de Türkçe çevirisini (anlamını) detaylı açıklamalarla birlikte bulabilirsiniz.
Table of Contents
- If Clauses (Type 1 / 2 / 3) – Genel Bakış
- Yapıların Detaylı Açıklaması
- 15 Cümlenin Çözümlü Cevapları
- İngilizce - Türkçe Karşılaştırma Tablosu
- Cümlelerin Ayrıntılı Analizi
- Ek Bilgiler: If Clauses’da Yaygın Yapılan Hatalar
- Özet ve Son Değerlendirme
1. If Clauses (Type 1 / 2 / 3) – Genel Bakış
İngilizcede “if clauses” veya “conditional sentences” olarak anılan koşul cümleleri, bir koşul ile bu koşulun sonucunu anlatır. Üç temel türü vardır:
- Type 1 → Gerçekleşme ihtimali yüksek, gelecekte olası görüşler veya planlar (If + Simple Present → will / can / may + Verb).
- Type 2 → Hayali veya düşük ihtimal içeren durumlar (If + Simple Past → would / could + Verb).
- Type 3 → Geçmişte gerçekleşmemiş olaylar için varsayım (If + Past Perfect → would/could have + V3).
Bu türler, farklı zaman kullanımlarıyla, “if” (eğer) ile başlayan yan cümlenin oluşturduğu koşula göre ana cümlenin (main clause) nasıl çekimleneceğini belirler.
2. Yapıların Detaylı Açıklaması
2.1. Type 1 (Gerçek veya Muhtemel Durum)
• Yapı:
- If + Simple Present, … will + Verb ( ya da can/may + Verb )
• Kullanımı: Gerçekleşmesi muhtemel durumlar veya gelecekle ilgili olası planları anlatmak için kullanılır.
• Örnek: - “If it rains, we will stay at home.”
- (Eğer yağmur yağarsa, evde kalacağız.)
2.2. Type 2 (Hayali veya Düşük İhtimal Durum)
• Yapı:
- If + Simple Past, … would + Verb (veya could/might + Verb )
• Kullanımı: Gerçekten uzak, hayali veya gerçekleşme ihtimali düşük durumlar için kullanılır. Ayrıca “öneri” ve “tavsiye” için de sıkça kullanılır (“If I were you…”).
• Örnek: - “If I had a car, I would drive to work.”
- (Bir arabam olsaydı, işe arabayla giderdim.)
2.3. Type 3 (Geçmişte Olmamış Durum)
• Yapı:
- If + Past Perfect, … would/could/might have + V3
• Kullanımı: Geçmişteki farklı bir durumda (gerçekleşmemiş bir senaryodan) bahsederken kullanılır. “Keşke şöyle yapsaydım” veya “Böyle olsaydı, şu olurdu” gibi pişmanlık veya varsayım ifade eder.
• Örnek: - “If I had known you were in the hospital, I would have visited you.”
- (Hastanede olduğunu bilseydim seni ziyaret ederdim.)
Bu açıklamalar netleştikten sonra, gelin çalışma sayfasındaki 15 cümlenin doğru fiil çekimlerini adım adım görelim.
3. 15 Cümlenin Çözümlü Cevapları
Aşağıda her cümle için, parantez içindeki fiillerin doğru çekimleri verilmiştir. Ardından Türkçe anlamları (yaklaşık çevirileri) de eklenmiştir.
-
“What would you buy first if you won the lottery?”
- (Type 2) → would buy / won
- Türkçe: “Piyangoyu kazansaydın ilk ne satın alırdın?”
-
“If he doesn’t turn down the music, I will call the police.”
- (Type 1) → doesn’t turn down / will call
- Türkçe: “Eğer müziğin sesini kısmassa polisi arayacağım.”
-
“Where would you go if you could go anywhere in the world?”
- (Type 2) → would you go / could go
- Türkçe: “Dünyada herhangi bir yere gidebilseydin nereye giderdin?”
-
“If you accompany me, I’ll say I have tickets for two of us.”
- (Type 1) → accompany / will say / have
- Türkçe: “Bana eşlik edersen, iki kişilik biletim olduğunu söyleyeceğim.”
-
“What would you do if you were in my shoes?”
- (Type 2) → would you do / were
- Türkçe: “Benim yerimde olsaydın, ne yapardın?”
-
“I’ll see you at the next level if we pass the exam.”
- (Type 1) → will see / pass
- Türkçe: “Sınavı geçersek bir sonraki seviyede seni göreceğim.”
-
“If I were hungry, I would definitely join you for dinner.”
- (Type 2) → were / would definitely join
- Türkçe: “Aç olsaydım, kesinlikle akşam yemeğinde sana katılırdım.”
-
“If you had been a bit more sensible to your fiancée, you wouldn’t be separated now.”
- (Type 3 + sonuç cümlesinde ‘wouldn’t be’ → hâlâ geçerli bir durum) → had been / wouldn’t be
- Türkçe: “Nişanlına biraz daha anlayışlı davransaydın, şimdi ayrılmış olmazdın.”
-
“If you read this book, you can find the answers you are looking for.”
- (Type 1) → read / can find
- Türkçe: “Bu kitabı okursan, aradığın cevapları bulabilirsin.”
-
“What would you do if you had supernatural powers?”
- (Type 2) → would you do / had
- Türkçe: “Doğaüstü güçlerin olsaydı ne yapardın?”
-
“She would definitely buy it if it suited her.”
- (Type 2) → would definitely buy / suited
- Türkçe: “Eğer (elbise) ona yakışsaydı, kesinlikle satın alırdı.”
-
“If you ask me, you won’t face any problems with the job interview tomorrow if you feel you are sure of yourself.”
- (Type 1) → won’t face / feel
- Türkçe: “Bana sorarsan, kendinden emin hissedersen yarınki iş görüşmesinde sorun yaşamazsın.”
-
“I wouldn’t have woken you up if I had had my keys with me.”
- (Type 3) → wouldn’t have woken / had had
- Türkçe: “Anahtarlarım yanımda olsaydı, seni uyandırmazdım.”
-
“If he became rich one day, he would travel the world.”
- (Type 2) → became / would travel
- Türkçe: “Bir gün zengin olsaydı, dünyayı gez(erd)i.”
-
“If Steve finishes his work early, he will call us today.”
- (Type 1) → finishes / will call
- Türkçe: “Steve işini erken bitirirse, bugün bizi arayacak.”
4. İngilizce - Türkçe Karşılaştırma Tablosu
Aşağıdaki tablo, 15 cümlenin hem İngilizce hâlini, hem de genel anlamıyla Türkçe karşılığını özetler. Hangi Type (1, 2 veya 3) olduğunu da görebilirsiniz.
| # | İngilizce Cümle | Türkçe Çeviri | Type |
|---|---|---|---|
| 1 | What would you buy first if you won the lottery? | Piyangoyu kazansaydın ilk ne satın alırdın? | Type 2 |
| 2 | If he doesn’t turn down the music, I will call the police. | Müziğin sesini kısmazsa polisi arayacağım. | Type 1 |
| 3 | Where would you go if you could go anywhere in the world? | Dünyada herhangi bir yere gidebilseydin nereye giderdin? | Type 2 |
| 4 | If you accompany me, I’ll say I have tickets for two of us. | Bana eşlik edersen, iki kişilik biletim olduğunu söyleyeceğim. | Type 1 |
| 5 | What would you do if you were in my shoes? | Benim yerimde olsaydın ne yapardın? | Type 2 |
| 6 | I’ll see you at the next level if we pass the exam. | Sınavı geçersek bir sonraki seviyede seni göreceğim. | Type 1 |
| 7 | If I were hungry, I would definitely join you for dinner. | Aç olsaydım, kesinlikle yemeğe katılırdım. | Type 2 |
| 8 | If you had been a bit more sensible to your fiancée, you wouldn’t be separated now. | Nişanlına daha anlayışlı davransaydın şimdi ayrı olmazdınız. | Type 3 |
| 9 | If you read this book, you can find the answers you are looking for. | Bu kitabı okursan aradığın cevapları bulabilirsin. | Type 1 |
| 10 | What would you do if you had supernatural powers? | Doğaüstü güçlerin olsaydı ne yapardın? | Type 2 |
| 11 | She would definitely buy it if it suited her. | Ona yakışsaydı kesinlikle onu satın alırdı. | Type 2 |
| 12 | If you ask me, you won’t face any problems with the job interview tomorrow if you feel you are sure of yourself. | Bana sorarsan, kendinden emin hissedersen, yarın mülakatta sorun yaşamazsın. | Type 1 |
| 13 | I wouldn’t have woken you up if I had had my keys with me. | Anahtarlarım yanımda olsaydı seni uyandırmazdım. | Type 3 |
| 14 | If he became rich one day, he would travel the world. | Bir gün zengin olsaydı dünyayı gezerdi. | Type 2 |
| 15 | If Steve finishes his work early, he will call us today. | Steve işini erken bitirirse bugün bizi arar. | Type 1 |
5. Cümlelerin Ayrıntılı Analizi
Burada, her cümlenin neden o Type’a ait olduğunu biraz daha açıklayalım.
-
Cümle: “What would you buy first if you won the lottery?”
- Neden Type 2? Çünkü şu an piyangoyu kazanmış değilsiniz, bu bir hayal—düşük ihtimal veya varsayımsal durum.
- Kilit Noktalar: “won” (Simple Past) + “would buy” (would + V1).
-
Cümle: “If he doesn’t turn down the music, I will call the police.”
- Neden Type 1? Yakın gelecek için gerçekçi ve muhtemel bir tehdit veya durum. Müzik sesi kısılmazsa polisi çağırma eylemi gerçekleşecek.
- Kilit Noktalar: “doesn’t turn down” (Simple Present) + “will call” (will + V1).
-
Cümle: “Where would you go if you could go anywhere in the world?”
- Neden Type 2? Dünyanın herhangi bir yerine gidebilmek şu an için hayali veya imkânsız bir senaryo olabilir.
- Kilit Noktalar: “could go” (could + V1) + “would you go.”
-
Cümle: “If you accompany me, I’ll say I have tickets for two of us.”
- Neden Type 1? Burada gerçekleşmesi muhtemel bir durumdan bahsediliyor. “Bana eşlik edersen (gerçekleşebilir), ben de biletim olduğunu söylerim.”
- Kilit Noktalar: “accompany” (Simple Present) + “I’ll say” (will + V1).
-
Cümle: “What would you do if you were in my shoes?”
- Neden Type 2? Burada “Benim yerimde olsan?” diyerek varsayımsal bir durumdan bahsediliyor. Gerçekte aynı durumda değilsiniz, ama hayali olarak soruluyor.
- Kilit Noktalar: “were” (Simple Past) + “would … do” (would + V1).
-
Cümle: “I’ll see you at the next level if we pass the exam.”
- Neden Type 1? “Sınavı geçersek” bu, gelecekte olabilecek bir durum. Gerçekleşirse sonuç gayet mantıklı ve muhtemel.
- Kilit Noktalar: “pass” (Simple Present) + “will see” (will + V1).
-
Cümle: “If I were hungry, I would definitely join you for dinner.”
- Neden Type 2? “Ben aç olsaydım” diyerek şu an olmayan bir durum kastediliyor. Yani şu anda aç değil, o yüzden katılmıyor.
- Kilit Noktalar: “were” (Simple Past) + “would join” (would + V1).
-
Cümle: “If you had been a bit more sensible to your fiancée, you wouldn’t be separated now.”
- Neden Type 3 (kısmen Type 3 + sonuç cümlesi)? “Had been a bit more sensible” geçmişte olması gereken, ama olmayan bir durumu vurguluyor. Şu anda ayrılarak yaşanan bir sonuç var. Bu tip cümlelerde, geçmişte farklı davranılsaydı bugün farklı bir sonuç olurdu mesajı verilir.
- Kilit Noktalar: “had been” (Past Perfect) + “wouldn’t be separated” (wouldn’t be + V3 normalde ama şu an “ayrılmış” durumu statik bir hale taşınmış).
-
Cümle: “If you read this book, you can find the answers you are looking for.”
- Neden Type 1? Şu an ileride yapabileceğin bir eylem: kitabı okumak. Okumak mümkün ve muhtemel; okursan cevapları bulabilirsin.
- Kilit Noktalar: “read” (Simple Present) + “can find” (can + V1).
-
Cümle: “What would you do if you had supernatural powers?”
- Neden Type 2? Yine varsayımsal bir durum. Gerçekte doğaüstü güçleri yok, ama “olsaydı” diyoruz.
- Kilit Noktalar: “had” (Simple Past) + “would … do” (would + V1).
-
Cümle: “She would definitely buy it if it suited her.”
- Neden Type 2? Elbise şu anda ona yakışmıyor, fakat yakışsaydı satın alırdı. Gerçek hayatta gerçekleşmeyen bir koşuldan bahsediliyor.
- Kilit Noktalar: “suited” (Simple Past) + “would buy” (would + V1).
-
Cümle: “If you ask me, you won’t face any problems with the job interview tomorrow if you feel you are sure of yourself.”
- Neden Type 1? Yakın gelecekteki durum. “Kendine güvenirsen iş görüşmesinde sorun yaşamazsın” şeklinde mantıklı bir tahmin.
- Kilit Noktalar: “feel” (Simple Present) + “won’t face” (will not + V1).
-
Cümle: “I wouldn’t have woken you up if I had had my keys with me.”
- Neden Type 3? Geçmişte yaşanmış (ve değiştiremeyeceğimiz) bir durum. Anahtarları olsaydı (o an) seni uyandırmazdı.
- Kilit Nokta: “had had” (Past Perfect) + “wouldn’t have woken” (would have + V3).
-
Cümle: “If he became rich one day, he would travel the world.”
- Neden Type 2? Geleceğe dair bir hayal. Gerçekleşme ihtimali olabilir ama cümle “hayali” bir tona sahip (iyi çok zengin olmak vs.). Devamında “would travel” yapısını kullanıyoruz.
- Kilit Noktalar: “became” (Simple Past) + “would travel” (would + V1).
-
Cümle: “If Steve finishes his work early, he will call us today.”
- Neden Type 1? Bir işin belirli bir saatte bitip bitmeyeceği gerçek ve mümkün bir durum. “Bitirirse bizi arayacak.”
- Kilit Noktalar: “finishes” (Simple Present) + “will call” (will + V1).
6. Ek Bilgiler: If Clauses’da Yaygın Yapılan Hatalar
- Type 2’de “were” Kullanımı
- “If I was you” demek yerine “If I were you” daha doğrudur (resmî dilde).
- Type 3’de “had had”
- İngilizcede garip görünse de doğrudur: “If I had had more time…” (Daha fazla zamanım olsaydı…).
- Will Kullanımı
- If yan cümlesinde Type 1 olsa bile “if + will” genelde hatalıdır. Doğrusu “If + simple present, … will/shall/can”.
- Karışık Tipler
- Bazen geçmişteki koşul, şimdiki zamandaki durumu etkileyebilir. Örneğin, “If you had left earlier, you would be here by now.” (Daha erken çıksaydın, şimdi burada olurdun.) Burada if cümlesi Type 3, sonuç Type 2 gibi görünebilir. Bu tür karma kullanım da mümkündür.
7. Özet ve Son Değerlendirme
Bu çalışmada, if clauses (koşul cümleleri) konusunun üç temel türünü (Type 1, Type 2 ve Type 3) inceledik. Her bir Type, farklı zaman vurgusu ve anlam bağlamı taşıdığı için, cümledeki fiil çekimlerini doğru kullanmak büyük önem taşır. Type 1 gerçekçi veya muhtemel gelecek olayları, Type 2 hayali veya düşük olasılıklı durumları, Type 3 ise geçmişteki olmayan veya gerçekleşmemiş durumları ifade eder.
Cümle Bazlı Tavsiyeler:
- Type 1’de: “If + Simple Present, … will + Verb” kalıbına dikkat edin.
- Type 2’de: “If + Simple Past, … would + Verb” kalıbına dikkat edin.
- Type 3’de: “If + Past Perfect, … would have + V3” kalıbına dikkat edin.
Alıştırmada yer alan 15 cümleyi bu kurallara göre doğru biçimde doldurduğunuzda, hem İngilizce akıcılığınız artacak hem de koşul cümlelerinin (conditionals) mantığını kavramış olacaksınız.
Umarım bu detaylı açıklamalar hem ödevinizde size yardımcı olur hem de konuyu daha iyi pekiştirmenizi sağlar. If clauses konusunu iyi kavradığınızda, İngilizcede ihtimalleri, hayalleri, tavsiyeleri ve geçmişe dair pişmanlıkları çok daha rahat ifade edebilirsiniz.
İngilizce ödevim var lann
Answer:
Aşağıda, “If Clauses” (Type 1/2/3) ile ilgili cümlelerin doğru fiil çekimlerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz. Parantez içindeki fiilleri uygun zamanlarda kullanarak boşlukları doldurunuz.
1. What would you buy if you won (win) the lottery?
• Türkçesi:
Lotoyu kazansan ne satın alırdın?
• Açıklama (Type 2):
If Clause kısmında (if you won) geçmiş zaman (simple past), ana cümlede would + V1 (would buy) kullanılır.
2. If he doesn’t turn down (not / turn down) the music, I will call (call) the police.
• Türkçesi:
Eğer müziğin sesini kısmıyorsa polisi arayacağım.
• Açıklama (Type 1):
If Clause kısmında (if he doesn’t turn down) şimdiki zaman (present simple), ana cümlede will + V1 (will call) kullanılır.
3. Where would you go if you had (have) tickets for two of us?
• Türkçesi:
İkimiz için biletin olsaydı nereye giderdin?
• Açıklama (Type 2):
If Clause kısmında (if you had) simple past, ana cümlede would + V1 (would go) kullanılır.
4. If you accompany me, I will say (be) I’m hungry.
• Türkçesi:
Eğer bana eşlik edersen “açım” diyeceğim.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if you accompany) present simple, ana cümlede will + V1 (will say).
(Cümle ilerideki kitaptaki tam hâli farklı görünebilir, ancak Type 1 mantığıyla bu şekilde tamamlanır.)
5. What would you do if you were (be) in my shoes?
• Türkçesi:
Benim yerimde olsaydın ne yapardın?
• Açıklama (Type 2):
If Clause (if you were) simple past, ana cümlede would + V1 (would do).
6. I will see (see) you at the next level if we pass (pass) the exam.
• Türkçesi:
Sınavı geçersek seni bir sonraki seviyede göreceğim.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if we pass) present simple, ana cümlede will + V1 (will see).
7. If I were (be) hungry, I would definitely join (definitely / join) you for dinner.
• Türkçesi:
Aç olsaydım, akşam yemeğine mutlaka sana katılırdım.
• Açıklama (Type 2):
If Clause (if I were) simple past, ana cümlede would + V1 (would definitely join).
8. If you had been (be) a bit more sensible to your fiancée, you wouldn’t be (not / be) separated now.
• Türkçesi:
Nişanlına biraz daha anlayışlı davransaydın, şimdi ayrılmış olmazdın.
• Açıklama (Type 3 + karışık kullanım):
Koşul geçmişte gerçekleşmediği için (had been), ana cümlede would(n’t) + have + V3 kullanılabilir. Ancak soruda “be separated now” ifadesi şimdiki zamana (now) vurgu yapıyor. Bu, karışık tip (mixed conditional) örneğidir: Geçmişte farklı davransan, şimdiki durumda ayrılmış olmazdın.
9. If you read (read) this book, you will find (can / find) the answers you are looking for.
• Türkçesi:
Bu kitabı okursan, aradığın cevapları bulacaksın.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if you read) present simple, ana cümlede will + V1 (will find).
10. What would you do if you had (have) supernatural powers?
• Türkçesi:
Doğaüstü güçlerin olsaydı ne yapardın?
• Açıklama (Type 2):
If Clause (if you had) simple past, ana cümlede would + V1 (would do).
11. She would definitely buy (definitely / buy) it if it suited (suit) her.
• Türkçesi:
Eğer elbise ona uygun olsaydı kesinlikle satın alırdı.
• Açıklama (Type 2):
If Clause (if it suited), ana cümlede would + V1 (would definitely buy).
12. You won’t face (not / face) any problems with the job interview tomorrow if you feel (feel) you are sure of yourself.
• Türkçesi:
Eğer kendine güvendiğini hissediyorsan, yarınki iş görüşmesinde herhangi bir sorunla karşılaşmazsın.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if you feel), ana cümlede will + V1 veya olumsuz hâli won’t + V1 (won’t face).
13. I wouldn’t have woken (not / wake) you up if I had had (have) my keys with me.
• Türkçesi:
Anahtarlarım yanımda olsaydı seni uyandırmazdım.
• Açıklama (Type 3):
If Clause (if I had had) past perfect, ana cümlede would(n’t) + have + V3 (wouldn’t have woken).
14. If he becomes (become) rich one day, he will travel (travel) the world.
• Türkçesi:
Bir gün zengin olursa, dünyayı gezecek.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if he becomes) present simple, ana cümlede will + V1 (will travel).
(Bu cümle Type 2 olarak da “If he became … he would travel…” şeklinde yazılabilir, ancak “olursa” gibi gerçek ve geleceğe dönük bir ihtimale işaret olduğu için Type 1 uygundur.)
15. If Steve finishes (finish) his work early, he will call (call) us today.
• Türkçesi:
Steve işini erken bitirirse bugün bizi arayacak.
• Açıklama (Type 1):
If Clause (if Steve finishes), ana cümlede will + V1 (will call).
Bu cümlelerde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, if clause kısmındaki zamanın, ana cümlenin zamanını belirlemesidir.
• Type 1 (real condition): If + present simple → will + V1
• Type 2 (unreal/present or future hypothesis): If + simple past → would + V1
• Type 3 (impossible/past hypothesis): If + past perfect → would have + V3
Umarım yardımcı olur. Kolay gelsin!