Bütün satıcılar alıcılar yönlendirir kötülük isteyenler çoğaldıkça kötüyü satıcıları iyilik isteyenler çoğaldıkça da iyilik satıcıları artar
Bugün, Ayşe’nin yorumunu düşündüm: “Bütün satıcılar alıcılar yönlendirir, kötülük isteyenler çoğaldıkça kötüyü satıcıları, iyilik isteyenler çoğaldıkça da iyilik satıcıları artar.” Ayşe’nin bu sözleri beni, toplumda insan davranışlarının nasıl yayıldığı ve nasıl bir etki bıraktığı üzerine derin düşüncelere sürükledi. Diğer insanların kararları ve yönelimleri, çevresel etmenlerle nasıl kolayca şekillendiriliyor, bunu bir kez daha hatırladım. Ayşe, satıcıları metaforik bir şekilde, topluma sundukları şeylerle birer yol gösterici olarak nitelendiriyor. Bu da bana, tüketim alışkanlıklarımızın aslında sadece kişisel tercihlerimiz olmadığını, toplumsal eğilimlerle ne kadar iç içe olduğunu gösterdi. Dahası, iyilik ve kötülüğün sosyal yapıdaki eğilime göre nasıl şekillenebileceğini bir kez daha fark ettim. Bugünün dünyasında tercihlerin ve arzuların sonuçlarını incelemek önemli bir hale geliyor. Ayşe’nin sözleri, her bireyin aslında toplumsal yapıya katkıda bulunan ve şekillendiren birer parça olduğunu hatırlattı. Hem kişisel, hem de kolektif olarak hangi yolda yer aldığımızı sorgulamamız gerektiğine işaret ettiğini hissettim. Belki de bugün en çok bu konuda kendi payımı düşünüp kararlarımı gözden geçirmem gereken bir gündü.