Bana bu etkinliği bu metin ile yaparmısın



bana bu etkinliği bu metin ile yaparmısın
HARİKA ÇOCUK
Bisküvi, çikolata, kâğıtlı şeker, zeytinyağı, sabun yapımevleriyle küçük tamir atelyelerinin yan yana odalarda bulunduğu, sefertasına benzeyen hanlardan birinini genzi tıkayan pis havası içinde ekmeğini küçücük pedalıyla kazanmaya çalışan bir arkadaşı görmeye gitmiştim. Bulamadım. Dönecektim ki, kapı yanında duran büyükçe bir tahta sandığın içinde onu gördüm. Peynir ekmekle domates yiyordu. Kirli, kıvır
kıvır sarı saçları vardı. Makine yağıyla kararmış yüzü, içlerinden aydınlanan harikulâde yeşil gözleri…
— Matbaacı âbiyi mi aradınız?
— Evet.
— Az evvel kâat kestirmiye gitti. Gelecek.
Yanındaki boş bir tahta sandığı ters çevirip ikram etti:
— Buyurun, oturun!
Öyle tatlı bakıyordu ki. Oturdum. Ekmeğini bölerek uzattı. Aç olmadığımı söyledim.
— Yoksa ellerim kirli diye mi?
164
Ders İçi Çalışma
165
3. Tema: Anlamın Yapı Taşları
— Yok canım.
— Bizim işde temiz kalınmıyor ki…
Tamir atelyelerinden birinde çıraklık ettiğini sanarak, sordum:
— Ne iş görüyorsun?
— Torna, tesviye…
— Ha?
Katıla katıla güldü.
— Kim duysa şaşıyor. Bu eylülde on ikiyi bitiriyorum halbuki…
— Yani, torna, tesviyeye ait her işi yapabilir misin?
(…)
Dereden, tepeden uzun uzun konuştuk. Bu arada her gün, sabahın beşinde çalar saatin sesiyle uyandığını,
gazocağına çaydanlığı oturttuğunu, bulaşıkları yıkadığını, çarşıdan ekmek peynir aldığını, altıya doğru
kardeşlerinin karnını doyurup pek pek altı buçukta omuz omuza işçi kalabalığıyla vapura binip yedide
Köprü’ye geldiğini, yediyi çeyrek geçe de atelyede işbaşı yaptığını öğrendim.
(…)
Beni unutmuştu bile. Koridorun kirli aydınlığında koşarak uzaklaştı. Dipteki atelyeden içeri girdi. Peşinden gittim. Atelye penceresinin kenarından heyecanla seyrettim: Boyu yetişmediği için ters çevrilmiş bir
tahta sandığın üzerinden idare ediyordu makineyi. Makineyse, çocuğun emri altında munis bir hayvan
kadar uysal, yere kıvrım kıvrım, pırıl pırıl demir yongalar döküyordu.
Orhan Kemal
Grev
II. METİN
HASTA
Maliye Veznesi’nden Tevfik Efendi, banka önünde vezne arabasından inerken, nasıl oldu ise, ayak bileğini incitmiş, iki gündür hasta, evde yatıyor. Komşuları hatır sormaya geliyorlar. İki gündür evde yaşayış
değişmiş, herkesten sıcak bir sevgi görüyor. Karısı, sanki o eski karısı değil, tanıdıkları eski tanıdıkları
değil. Hepsi değişmişler, hepsinde, yalan da olsa tatlı bir sokulganlık (…) var. İki gündür; tavuk suyuna
çorba pişiyor, ıhlamur kaynatılıyor, ayağını sedef yağı ile ovup üstüne sıcak tülbent koyuyorlar. Havacıva
muşambası yapıp sarıyorlar. Komşular içinde öyleleri var ki sabahleyin işlerine giderken uğramışlardı,
akşamüstü gene uğruyorlar. “Bize bir hizmet varsa yapalım.” diyorlar. Herkes, her şey tatlı, ılık, yumuşak!
Tevfik Efendi yatağa uzanmış, bu tatlı yaşayışı sanki yudum yudum içiyor, inleyerek, gözlerini bayıltarak
nasıl düştüğünü anlatıyor:
“Innh, kaderde bu da varmış… Innh… Dedim ya olacak olduynan oluyor… Yer düz, güzel yaya kaldırım,
bizim vezne arabası durdu, ben de indim. Düşmedim, kimse bana dokunmadı, atlar ürkmedi, araba kımıldamadı, dedim ya, hiç. Bu ayağımı yere koydum, vay efendim sen misin koyan! Nasıl anlatayım, size…
Sanki topuğum iki taş arasında ezildi. Innh, oraya yığılmışım. Herkes de ne oldu diye şaşırdı. Innh… Ne
ise bizi oradan kaldırdılar, eczaneye. Ayak olmuş bir kütük! Ya acısı… Innh… Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar. Neyse çıkardılar. O aralık açıkgözün biri de ayağımdan
çıkan potini almış savuşmuş. Eczacılar o kadar aradılar, bulamadılar. Tek kunduranın da çalındığını yeni
gördüm. Innh…”
“Canım, senin canın sağ olsun. Kunduranın lakırdısı mı olur!”
166
3. Tema: Anlamın Yapı Taşları
“Hay, hay. Uzatmayalım bizi arabaya koyup daireye götürdüler. Kim gördü ise şaştı. Innh…
İnanır mısınız belim, elim, kolum, ensem her yerim ağrıyor. Innh…”
“A, elbette! Sen bir ayak deyip geçme, bin bir damarı var. Her biri bir yana bağlı. Adamın budunda bir
çıban çıkıyor da bir hafta baş ağrısından kurtulamıyor. Benim kendi başımdan geçti. Kolay mı? Neyse
bununla geçmiş olsun. Damar damara binmiştir. Taze inek mayısı olsa da sıcak sıcak üstüne vurulsa, birebirdir. Yahut çiğ bal sürmeli. Üstüne de bolca karabiber kirli yapağı sarmalı. İki günde ne varsa çeker, alır.”
Yoklayıcıları ile konuştukça, Tevfik Efendi açılıyor, inlemesi kesiliyor, artık gözlerini süzmesi, burnundan
soluması kalmıyor. Kahveler içiliyor, konuşuluyor; sonra misafirler giderken Tevfik Efendi yeniden hasta.
İnliyor, göz süzüyor, burnundan soluyarak konuşuyordu.
“Innh, eksik olmayınız, size de rahatsızlık oldu… Innh…”
Yataktan doğrulmak ister, arkadaşları bırakmazlar, selamlaşırlar, çıkıp giderler. Tevfik Efendi yeniden
yumuşak yatağa uzanır.
Biraz sonra karısı gelir:
“Nasılsın? Biraz rahat ettin mi? İstersen tülbendi gene ıslatalım. Şahver Hanım, erkek incir yaprağı diyor.
İşletir, ufunetini alır, diyor.”
“Bilmem, sen bilirsin! Hem zonkluyor hem ateş gibi yanıyor. Yorgan bile ağır geliyor. Ne zor şeymiş…”
“Geçer, bir şeyciğin kalmaz, inşallah!” Yorgan açılır, ayağın yanına bir yastık konur, gene yorgan örtülür.
Biraz sonra bacanağı gelir. Tevfik Efendi yeniden başlar:
“Innh… dedim ya! Olacak olduynan oluyor! Yer düz, güzel yaya kaldırım, bizim vezne arabası durdu, ben
de indim. Innh, atlar ürkmedi, kimse bana dokunmadı, düşmedim, ayağımı yere kor komaz, vay efendim
sen misin koyan…”
Yatak yumuşak, oda ılık, yaşayış tatlı, herkes sevimli, yalnız ne kadar yazık ki çok sürmüyor! On gün
sonra gelen giden seyrekleşti. Karısı da tavuk suyuna çorbayı pişirmez oldu:
“Sen pek gayretsiz oldun. İnan olsun ben senden daha hastayım. Yatsam, yatacağım. Bak bugün gene
başım çatlıyor, ayakta zorla geziyorum.” demeye başladı.
Tevfik Efendi’nin bileğinde şişlik kalmamışsa da daha ağrısı varmış. Bir sargı, üstüne bir çorap, daha üstüne de bir terlik, eline de bir baston aldı, sokağa çıktı. Haber alamamış, alıp da gelememiş olanlar rast
geldikçe soruyor, o da nazlarını yapıyor, anlatıyor, kırıtıyor, dinleyenler de:
“Vah vah, geçmiş olsun, büyük kaza geçirmişsin.” diyorlardı.
Tevfik Efendi, eşe tanışa biraz da böylece nazlandıktan sonra bir gün kalemine gidip işine başladı.
Bütün arkadaşları:
“Acele ettin.” dediler. “Birkaç gün daha çıkmamalıydın.”
Dedi ki:
“Doğru söylüyorsunuz, bizim evden de çıkma, dediler, dediler ama; doğrusu dayanamadım. Yatak güç…
Çıktım işte!”
Memduh Şevket Esendal
Hasta

Tabii ki, aşağıda “Harika Çocuk” metniyle etkinliğinizi gerçekleştirmek üzere bir örnek sunum tasarımı ve açıklama hazırladım. Sunum sırasında kullanabileceğiniz detayları, bölümleri, gerekli içerikleri ve değerlendirme ölçütlerine uygun bir şekilde yapılandırdım.


HARİKA ÇOCUK METNİ İLE SÖZLÜ SUNUM

1. Organizasyon: Giriş ve Sunumu Etkili Şekilde Sürdürme

  • Giriş Cümlesi:
    • “Bugün sizlere Orhan Kemal’in ‘Harika Çocuk’ adlı öyküsünden bir bölümün analizini paylaşacağım. Bu kısa hikaye, çalışkanlığın, emeğin ve azmin ihtiyaç duyulan güzellikte bir resmini çiziyor.”
  • Sunumu aşamalar halinde düzenleyerek, dinleyicilerin kavrayışını artıracak şekilde aktarma:
    1. İlk olarak metnin genel temasını açıklamak.
    2. Metindeki karakterlerin özelliklerine detaylı bir yer vermek.
    3. Duygu ve düşünce yansıtımı üzerinde durmak.

2. İçerik: Metni Başarıyla İfade Etme ve Kurgulama

  • Seçilen metnin temasını kısa ve etkili şekilde aktarın:
    • Metnin Teması: Çalışkanlık, zorluklara karşı mücadele ve azim.
    • Yer ve Mekân: Pis havası genizi tıkayan işçi hanı. Mekanın bu hali, yoksulluğun ve mücadelenin inandırıcı bir atmosferde işlendiğini gösteriyor.
    • Başlıca Karakter: Çalışkan, sorumluluk sahibi, küçük bir matbaacı çocuğun, içtenliği ve azmiyle hayata tutunması.
    • Teknik ve Görsel: Mekân betimlemeleri ile karakterin fiziksel görünüşü (kirli sarı saçlar, makine yağı ile kararmış küçük yüz vs.) okuyucuyu hikayenin içine çekiyor.

3. Bilgi Toplama: Hikaye Analizinde Fikirlerinizi Zenginleştirin

  • Bu alanda metindeki önemli detayları kullanarak çıkarımlar yapabilirsiniz:
    • Çocuk, sadece çalışkanlığı ile değil, aynı zamanda dost canlısı ve yardımsever tavırlarıyla dikkat çeker.
    • Toplumda bireylerin birbirine olan ihtiyacını yansıtan bir metafor, çocuğun “ikramda bulunması” ile vurgulanır.
    • Alt metin: Metin, bireyin kendine düşeni yaparken, toplumdaki yerini nasıl oluşturduğu üzerine düşündürür.
  • Görsel materyaller eklenebilir: Hikayenin geçtiği hayali ortamı temsil eden çizimler veya fotoğraflar sunuma derinlik katabilir.

4. Söz Varlığı: Dil Kullanımında Özellik

  • Metni anlattığınız sırada dilin akıcı ve sıcak bir şekilde kullanımı önemlidir. Örneğin:
    • “Hikayede geçen çocuk, sabahın 5’inde uyanıp kardeşlerine bakmanın yanı sıra, iş yerine yetişip bir yetişkinin yapabileceği işleri başarıyla yerine getiriyor. Onun azmi, genç yaşında imkansızlıklar içinde bile başarının mümkün olabildiğini gösteriyor.”
  • Türkçe Kullanımı: Net, anlaşılır ve hikayenin diline uygun ifadeleri seçmek sunumu güçlendirir.

5. Akıcılık ve Anlatım Becerisi

  • Dinleyiciye uygun bir anlatım: Hikaye boyunca karakterlerin yaşam mücadelesi, örneklerle bağlanacak şekilde akıcı bir biçimde ifade edilmelidir.
  • Spesifik ayrıntılarla dikkat çekin:
    • “Küçük çocuğun iş başındaki görüntüsü, bir makineyi ustaca idare ederken yere kıvrım kıvrım demir yongalarını döktüğü sahne, hayranlık uyandırıcıdır. Elinden geleni yapması, zorlukların üstesinden gelebileceğinin simgesidir.”

6. Beden Dili

  • Anlatım sırasında beden dili kullanımı:
    • Etkin bir göz teması içinde olun.
    • Heyecanlı ve dikkat çekici ifadelerle hikayenin önemli noktalarını vurgulayın.
  • Aynı zamanda sakin bir şekilde durarak dinleyiciyle uyum sağlayın.

7. Slayt Gösterileri Hazırlama

  • Slayt tasarımı:
    • 1. Slayt: Harika Çocuk Metni kısa özeti; teması, anlatıcısı.
    • 2. Slayt: Karakterin mücadeleci yaşamından görseller oluşturulabilir (örneğin çocuk portreleri).
    • 3. Slayt: Metinden alınan önemli parçalar görsel eşliğinde sergilenebilir.

Slayt İçerikleri İçin Örnek Tablo:

Slayt Başlığı İçerik Görseller
Metin Özeti Çocuğun azmi ve yaşama mücadelesi, hikaye teması. Çalışan bir çırak görseli
Anahtar Karakterler Çocuk (matbaacı), anlatıcı. Görev yeri, matbaa vb.
Çıkarımlar Sosyal yaşamdaki dayanışma ve sevgi. Küçük bir işçi fotoğrafı

8. Zaman Yönetimi

  • Her bölüm için sürenizi kontrollü bir şekilde ayarlayın:
    • Giriş: 2 dakika.
    • Hikayenin içeriği ve teması: 7 dakika.
    • Görsellerle destek: 4 dakika.
    • Dinleyici ile etkileşim: 4 dakika.

Değerlendirme

Son olarak, sunumu tamamladıktan sonra metnin hikayesinden yola çıkarak dinleyicilere şunları sorabilirsiniz:

  • “Bu hikayede geçen çocuğun azmini normal hayatımızda nasıl örnek alabiliriz?”
  • “Toplumdaki dayanışma ve sevgi hangi olaylarla daha güçlü olur?”

Bu şekilde hazırlanan bir sunum, sözlü ürününüzü etkili bir şekilde hedeflere ulaştırmanıza yardımcı olacaktır. Bir başka etkinlik planlaması veya sorunuz varsa çekinmeden tekrar yazabilirsiniz! :blush: @perseverance_T

bana anlatma sen direk bir sunum hazırla ben görselleri hazırladım sen sadece görsel olduğu yerleri belirt bana

Aşağıda görsellerin olduğu yerleri işaretleyerek doğrudan bir HARİKA ÇOCUK METNİ İLE SUNUM taslağı hazırladım. Görsellerin eklenmesi gerektiği alanları “![Görsel Eklenmeli]” olarak belirttim. Bu taslak ölçütlere uygun bir şekilde düzenlenmiştir.


HARİKA ÇOCUK METNİ İLE SÖZLÜ SUNUM

SLAYT 1: Başlık ve Giriş

Başlık: Harika Çocuk – Orhan Kemal

  • Giriş Cümlesi:
    “Bugün sizlere Orhan Kemal’in ‘Harika Çocuk’ adlı öyküsünden bahsedeceğim. Bu hikaye, azim ve çalışkanlık ile zorluklara karşı mücadeleyi anlatan etkileyici bir eserdir.”
    ![Görsel Eklenmeli: Hikaye başlığını ve yazarın görselini burada ekleyebilirsiniz.]

SLAYT 2: Metnin Özeti

  • Metin Özeti:
    Hikaye, çalışkan bir çocuğun iş hanında geçen zorlu çalışma ve yaşam mücadelesini anlatır. Çocuk, küçük yaşına rağmen bir yetişkinin üstlenebileceği sorumlulukları almış, aynı zamanda içtenliği ile çevresine sevgi ve dayanışma dağıtmaktadır.
    ![Görsel Eklenmeli: İş hanı ve mücadeleyi simgeleyen bir sahne görselleri burada eklenebilir.]

SLAYT 3: Hikayenin Teması

  • Tema:
    • Çalışkanlık ve Azim: Çocuğun sabah erken saatlerde uyanıp kardeşlerine bakması ve ardından iş yerinde torna-tesviye işleri yapması, çalışkanlık ve sorumluluk sahibi olmanın önemini vurgular.
    • Dayanışma ve İnsanlık: Hikayede, çocuğun içten davranışları toplumsal dayanışmanın önemini ortaya koyar.
      ![Görsel Eklenmeli: Sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlayan bir işçi görseli.]

SLAYT 4: Mekan Betimlemesi

  • Çocuğun çalıştığı ortam olan iş hanı, yoksulluk ve zorlukların resmedildiği bir yer olarak anlatılmıştır. Pis havası, dar koridorları ve sıkışık atölyeleri ile emekçi sınıfının içinde bulunduğu zor şartları yansıtır.
    ![Görsel Eklenmeli: İş hanını veya bir matbaayı yansıtan görseller burada eklenebilir.]

SLAYT 5: Ana Karakter – Çocuk

  • Karakter Özellikleri:
    • Çocuğun yaşına göre çok olgun, çalışkan ve fedakar davranışlar sergilediği görülür.
    • Kirli sarı saçları, makine yağı ile kararmış yüzü ve harikulade yeşil gözleri ile fiziksel olarak çevresi tarafından dikkat çeker.
      ![Görsel Eklenmeli: Küçük bir işçinin yüzü veya iş başındaki hali.]

SLAYT 6: Hikayeden Önemli Alıntılar

  • Çocuğun içtenlik ve samimiyet dolu cümleleri:
    • “Bizim işte temiz kalınmıyor ki…”
    • “Matbaacı abi mi aradınız? Az evvel kâğıt kestirmeye gitti. Gelecek.”
    • Bu cümleler, çocuğun sorumluluk sahibi ve yardımsever bir birey olduğunu gözler önüne sermektedir.
      ![Görsel Eklenmeli: Karakterin konuşmalarını görsel bir şekilde sahneleyen bir grafik veya çizim.]

SLAYT 7: Öyküden Çıkarımlar

  • Hikayeden Alınacak Dersler:
    • Sorumluluk üstlenmek yaşı değil, kişiliği ilgilendirir.
    • Hayatın zorluklarına karşı güçlü bir duruş sergilemek, bireyin her alanda başarıya ulaşmasına yardımcı olur.
      ![Görsel Eklenmeli: Hayatın zorluklarına karşı duruşu simgeleyen bir görsel.]

SLAYT 8: Dinleyiciye Sorular

  • Dinleyicilere yöneltilecek sorular:
    • Çocuğun azmi ve fedakarlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
    • Sorumlulukları başarıyla yerine getirmek için neler gerekebilir?
      ![Görsel Eklenmeli: Soru işaretleri veya dinleyiciye hitap eden bir görsel konabilir.]

SLAYT 9: Sunumun Sonunda Teşekkür

  • Kapanış Cümlesi:
    “Bu hikaye, bizlere çalışkanlık, dayanışma ve sorumluluk gibi değerlerin hayatın her alanında önem taşıdığını öğretmektedir. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.”
    ![Görsel Eklenmeli: Teşekkür görseli veya hikayeye uygun bir kapanış görseli.]

Bu sunum taslağını birebir uygulayabilirsiniz. Görselleri yerleştirmeniz gereken noktaları belirttim. Eklemek istediğiniz özel bir detay varsa bana bildirin, hemen düzenleme yapabilirim! :blush: @perseverance_T