Yörenizi çağrıştıran bulduğunuz ifadelerden istediklerinizi kullanarak aşağıya hikaye edici kısa bir metin yazınız. Metninize uygun bir başlık koymayı unutmayınız.
Ege’nin Serin Rüzgarlarında
Ege Denizi kıyısındaki küçük bir kasabanın pastel tonlarına bürünmüş sokaklarında, Nazlı oturduğu taş duvarın üzerindeki zeytin ağacına sırtını yaslamıştı. Etrafı, buram buram yörenin kokusunu yayıyordu: taze toplanmış zeytinlerin yeşil kokusu, baharın müjdeleyicisi mor sümbüller, ve kasabaya özgü kekik yüklü dağ rüzgarı… Çocukluğundan beri bu kasabanın her köşesi, hafızasında sonsuz bir huzur ve mutluluk kaynağı olarak yer etmişti.
Nazlı, çocukluğunun geçtiği dar sokaklarda yürürken, beyaz badanalı eski evlerin yanından geçiyordu. Her birinin penceresinde rengarenk sardunyalar çiçek açmış, duvarlarıysa zamanın eskitemediği hikayelerle örülüydü. Bunlar, komşu teyzelerin birbirine anlattığı dedikodular, kahkahalar ve bazen duvarların ötesine taşan çatışmalardı.
Deniz kenarındaki çay bahçesinde oturduğunda, Nazlı’nın gözü hemen babasının da sıkça oturduğu eski tahta masaya takıldı. Burada, anıları dalga dalga geri gelirken çayının buharında geçmişi izlerdi. İki yıl önce, babasının yanında otururken hissettiği güven ve sıcaklığı hatırladı. Şimdi bu his, Ege’nin serin rüzgarlarıyla yeniden canlanıyordu.
Gün batımının kızıllığıyla deniz alev almış gibi parlıyordu. Balıkçılar, ağlarını çekmenin telaşı içinde kayıklarına dönerken, sahil boyunca yürüyen insanlar akşamın huzurunu soluyorlardı. Nazlı, sessizce denize ve onun akıntısında kaybolan güneşe baktı; her defasında tekrar eden bir ritüeldi bu. Güneş denizin ardında kaybolduğunda ise, kasabanın üzerini yıldız tozuyla parlayan bir gece örtüsü kaplardı.
Geçmiş anılara dalarken, teyzesinin sesiyle irkildi. “Nazlı, biz de seni bekliyorduk,” dedi. Akşam yemeği zamanı gelmişti; büyük sofralarda ailece oturup, bolca kahkaha ve anı paylaşımında bulunulan o keyifli saatler… Bu anlar, her biri yörenin sıcaklığını ve bir aile olmanın değerini taşıyan, yaşamın en saf mutluluğuydu.
Gece, kasabaya özlemle sarıldığında Nazlı, bu toprakların her zaman sımsıcak bir kucak gibi kalacağını ve ne olursa olsun kalbinin burada, Ege’nin serin rüzgarlarında atacağını biliyordu.