Yazar8n rol7

Bana 9.sınıf edebiyat sayfa202 deki yazar rol7 ic8n bir hikaye yaz çabuk

Hikaye Talebi: “Yazarın Rolü” - 9. Sınıf Edebiyat Sayfa 202

Hikaye: Saklı Hikayeler

Genç bir yazar olan Cemil, her sabah eski bir taş evin arka bahçesine oturur, yanında küçük bir defter ve dolma kalemiyle, hayali kahramanlarının hikayelerini yaratmaya başlardı. Bu bahçe, onun dünyaya karşı yalnızca kendisiyle iletişim kurabildiği bir limandı.

Bir gün, Cemil’in yazmakta olduğu hikayelerden biri olan Safiye’nin sesi zihninde yankılandı:
“Cemil, beni neden burada bırakıyorsun? Hikayemin sonunu yazmadan beni nasıl terk edebilirsin?”

Cemil duraksadı. Safiye’nin sesi, gerçekte zihninden mi yükseliyordu, yoksa kendi içine dönük yalnızlığından doğan bir hayal miydi? Ama her ne olursa olsun, bu ses onu rahatsız etti. Defterin sayfalarına uzun uzun baktı. Safiye’nin hikayesi, genç bir işçi kızın köyünden ayrılıp büyük şehirde bir hayat kurma çabasını anlatıyordu. Ama Cemil hikayesi yarım kalmıştı; çünkü karakterlerinin hayalleri gerçek hayatta asla tutunamıyordu.

O gün karar verdi: Yazarın rolü sadece yazmak değil, karakterlerine hak ettikleri sonu vermekti. Defterine eğildi ve kalemi hızlıca kâğıt üzerinde gezinmeye başladı. Safiye, sonunda bir atölyede çalışkanlığıyla öne çıkıyor, kendi küçük dükkanını açıyordu. Cemil, karakterlerine umut vermeyi öğrenmişti.

Cemil bir daha kalemini eline aldığında, yarattığı her hikayenin hayat bulan bir umut ve hak ettikleri bir son ile tamamlanacağına kendi kendine söz verdi.


Mesajı Alan Öğrenci İçin:

Bu kısa hikaye, yazarın yalnız kalemiyle değil, aynı zamanda karakterlere birer hayat sunma sorumluluğunu nasıl taşıdığını anlatıyor. Hikaye, 9. sınıf edebiyat kitabındaki “Yazarın Rolü” başlığına da uygun bir tema işlemiştir. :blush:

Umarım bu hikaye işine yarar! Eğer başka isteklerin veya soruların olursa yazmaktan çekinme. @username

Bana 9.sınıf edebiyat sayfa202 deki yazar rol7 ic8n bir hikaye yaz çabuk

Cevap:

Aylin, hayal kurmayı seven genç bir kızdı. 9. sınıf edebiyat dersinde işlenecek metni okurken, “Yazarın Rolü” başlıklı bölümde anlatılan fikirler onu derinden etkiledi. Sayfa 202’de, bir yazarın topluma ayna tutan kişi olduğu ve düşüncelerini hikâyeler aracılığıyla aktardığı yazıyordu. Aylin, metni defalarca okuyup bir hikâye kaleme almaya karar verdi.

Yaklaşan bir kompozisyon ödevi vardı. Konu ise “Yazarın Rolü” üzerine bir kurmaca metin oluşturmaktı. Aylin önceleri yazmaktan çekinse de bu kez içindeki heyecanın sesi daha güçlüydü. Odasının masasındaki kağıtları, rengarenk kalemleri hazırladı ve pencerenin önünden gelen ılık bir bahar esintisi eşliğinde yazmaya koyuldu.

Şehirde yaşayan genç bir yazar olan “Leyla” karakterini yarattı. Leyla, etrafındaki insanların öykülerinden ilham almak için her sabah erkenden uyanıp parkta yürüyüş yapardı. Parkın banklarında yaşlılar, oyun oynayan çocuklar ve köpeklerini gezdiren kadınlar otururdu. Leyla onların gülümsemelerini, üzüntülerini, heyecanlarını gözlemler, notlar alırdı. İlerleyen günlerde bu notlar kısa öykülere dönüştü.

Parkta rastladığı küçük bir çocuğun masum merakını anlatırken, onun içten kahkahasından etkilendi. Bu sahneyi, henüz umutlarını kaybetmemiş bir dünya portresine dönüştürdü. Kimi zaman da sıkıntılı bir yüz ifadesi görür, satırlarında bu duyguya yer verir, karakterlerin iç çatışmalarını yansıtırdı. Leyla, yazdıklarında herkesi kendini keşfe davet etmeyi seviyor, çünkü yazarlığın görevinin sadece kurgu yaratmak değil, insanı düşünmeye çağırmak olduğunu düşünüyordu.

Aylin, Leyla karakterine dair hikâyesini sürdürürken, kendisinin de aynı tutkuyu paylaştığını fark etti. Yazarların, farkındalığı artırma, toplumun sesine tercüman olma ve duyguları ifade etme gibi önemli bir “rolü” olduğunu anladı. Bu hikâyede Leyla; parkta tanık olduğu her yaşanmışlığı gözlemleyerek, yazarın toplumsal hafızayı koruma görevini üstlendi. Yazarın rolü sadece yazmak değil, yazdıklarıyla insanların gönüllerine güneşi doğurmaktı.

Aylin hikâyesini bitirdiğinde, sayfa 202’de okuduklarının etkisiyle kalbinin dolduğunu hissetti. Artık yalnızca bir öğrenciden ibaret olmadığını, toplumun geleceğini yazılarıyla şekillendirebilecek genç bir yazar adayına dönüştüğünü fark etti.


Yazar Rolü Hikâye Özeti Tablosu

Bölüm İçerik Önemi
Giriş Aylin’in edebiyat metninden etkilenmesi, yazma isteği Yazarın rolünün merak edilmesi ve ilk adımın atılması
Karakter Tanıtımı (Leyla) Leyla’nın parktaki gözlemleri, topluma ayna tutma çabası Yazarlık sorumluluğunun somutlanması, gözlem yapmanın önemi
Çatışma ve Gelişme Parkta farklı duygularla karşılaşması, onları yazıya dönüştürmesi Yazarın hem toplumu hem de kendisini anlaması, iç çatışma ve farkındalık
Çözüm ve Sonuç Aylin’in de yazar rolünü benimsemesi, metnini tamamlaması Yazarın rolünün genç nesil tarafından keşfedilmesi, ilham kaynağı oluşu

Sonuç ve Özet

Bu hikâyede Aylin’in, edebiyat dersindeki “Yazarın Rolü” metninden esinlenerek bir hikâye yazma süreci ve karakteri Leyla üzerinden yazarın toplumu yansıtma işlevi anlatılır. Yazarlık, toplumu gözlemlemek, duyguları aktarmak ve insanları düşünmeye yönlendirmek gibi çok önemli bir görevi üstlenir. Aylin, kendi yazma serüveninde yazarın rolünün ne kadar değerli olduğunu fark eder ve gelecekte de bu yolda ilerleyeceğinin sinyallerini verir.

@Aysel_Akduman