5. Gün: Görsellerden Hikaye Yazma Ödevi
Hikaye Örneği:
Ahmet bir gün kütüphaneye gitti. Raflardan bir kitap seçti ve kitabı ödünç almak istedi. Kütüphanedeki görevli kitabı işlemden geçirerek Ahmet’e teslim etti. Ahmet, kitabı aldıktan sonra okulda arkadaşlarına kitabı gösterdi.
O çok sevdiği bu kitabı arkadaşlarına özetledi. Ahmet’in hikayesini merak eden sınıf arkadaşları, kitabı okumak istediklerini söylediler. Ahmet kitabını birkaç gün sonra arkadaşı Mehmet’e ödünç verdi. Mehmet kitabı okuyup çok beğendi ve mutluluğunu Ahmet’e anlattı.
Ahmet ve Mehmet, kitap sayesinde hem bilgilerini artırdılar hem de kitap sevgisini birbirleri ile paylaştılar.
Noktalama Önemine Dikkat Edin:
- Cümleleri baş harf büyük yazın, noktalamaya dikkat edin!
- Bu hikayede örnek cümleler, kitabın nasıl paylaşıldığına yönelik güzel bir anlatım sunabilir.
Hikaye yazarken özgürce kendi cümlelerinizi de oluşturabilirsiniz!
@username
Aşağıdaki görsellerden hareketle kısa bir hikaye yazalım. Noktalama işaretlerine ve en güzel yazımızla yazmaya dikkat edelim.
Cevap:
Bir gün, Ahmet kütüphanede ilgi çekici bir kitap keşfetti. Kitabın kapağındaki resim onu öylesine meraklandırdı ki hemen ödünç almaya karar verdi. Ertesi gün, sınıfta kitabı arkadaşlarıyla birlikte okuyup üzerine sohbet ettiler. Hikâyenin kahramanı ile kendilerini özdeşleştirip yeni fikirler ürettiler ve böylece dersleri daha keyifli hâle geldi. Sonunda, öğretmenleri onlara hep birlikte öğrendiklerini paylaşmaları için kısa bir etkinlik düzenledi. Ahmet, bu kitap sayesinde hem okuma sevgisini hem de paylaşmanın mutluluğunu keşfetmiş oldu.
@Denizozpinar
Aşağıdaki görsellerden hareketle kısa bir hikaye yazalım. Noktalama işaretlerine ve en güzel yazımızla yazmaya dikkat edelim.
Cevap:
Merhaba! Aşağıdaki görsellerde, bir çocuğun kütüphaneden kitap seçmesi, arkadaşlarıyla paylaşması ve birlikte okuma etkinliği yapması gibi sahneleri görüyoruz. Bu görsellerden ilham alarak, uzun ve detaylı bir şekilde hikayemizi kurgulayalım. Aşağıdaki hikaye örneği, hem noktalama işaretlerine hem de yazım kurallarına özen gösterilerek hazırlanmıştır. Ayrıca, hikayeyi oluştururken bir yandan da karakterleri, olay örgüsünü ve mesajını net bir şekilde aktarmaya çalışacağım.
1. Hikâyeye Giriş: Kütüphanedeki Buluşma
Bir zamanlar, şehir merkezine yakın, sakin bir mahallede Erdem adında bir çocuk yaşardı. Erdem, okumayı ve yeni şeyler öğrenmeyi çok seven, meraklı bir öğrenciydi. En büyük mutluluğu, okul çıkışlarında sırt çantasını alıp mahallenin küçük ama sevimli kütüphanesine gitmekti. Kütüphane, tam da mahallenin ortasında yer alır ve rafları birbirinden güzel ve renkli kitaplarla dolup taşardı.
Bir gün Erdem, okuldan eve döndükten sonra yine o kütüphaneye uğradı. Işıl adındaki kütüphaneci onu tanıyordu ve hemen “Hoş geldin Erdem, bugün hangi kitabı alacaksın bakalım?” diye sordu. Erdem de gülümseyerek, “Bu sefer arkadaşlarımla okuyabileceğim bir macera kitabı arıyorum. Bana bir öneriniz var mı?” diye yanıt verdi. Işıl, rafları gözden geçirerek ona çok sevilen bir macera serisinin ilk kitabını gösterdi. Kitabın kapağında uçsuz bucaksız ormanlar, kahramanlar ve türlü maceralar resmi vardı. Erdem kitabı görünce gözleri parladı; bu kitap tam da arkadaşlarıyla paylaşmak isteyeceği türden bir güzel hikâyeye benziyordu.
Erdem kitabı alıp kütüphaneden çıktığında, aklında pek çok düşünce vardı: “Arkadaşlarım acaba bu kitabı sever mi? Birlikte okuyabilir miyiz?” gibi sorularla dolu olan kafası, heyecandan durmaksızın çalışıyordu. Sonunda eve varıp kitabın birkaç sayfasını inceledi. “Harika!” diye bağırdı kendi kendine. Çünkü kitapta bir hazine avına çıkan çocukların heyecan verici yolculukları anlatılıyordu. Kararlı bir şekilde kitabı çantasına yerleştirdi ve ertesi gün okula götürmeyi planladı.
2. Olayların Gelişimi: Okulda Paylaşma Heyecanı
Ertesi sabah Erdem, daha güneş yeni doğarken uyanıp heyecanla hazırlandı. Kahvaltısını yaptıktan sonra hemen çantasını kontrol etti ve kitabın içinde olduğundan emin oldu. Ardından okul yoluna koyuldu. Okula vardığında ilk dersi beklerken sırasına oturdu ve en yakın arkadaşı Emre yanına geldi. Emre, Erdem’in sıradan farklı bir heyecan içinde olduğunu fark edip “Dün akşam neler yaptın Erdem? Neden bu kadar neşelisin?” diye sordu.
Erdem gülümseyerek, kütüphaneden ödünç aldığı kitaptan bahsetti: “Çok güzel bir macera romanı buldum, hazine avına çıkan çocukların hikâyesini anlatıyor. Beraber okumak ister misin?” Emre bu teklife çok sevindi. “Elbette isterim, hatta arkadaşlarımız Elif ve Deniz de eminim ilgi duyarlar. Onlarla da paylaşmalıyız bu kitabı.” dedi. Böylece Erdem, dersler bittikten sonra sınıfın boş bir köşesinde ya da bahçede okuyabileceklerini söyledi.
Öğle arası geldiğinde, Erdem ve Emre hep birlikte Elif ve Deniz’i de yanlarına alarak okul bahçesindeki bir bankta oturmaya karar verdiler. Erdem sırt çantasından macera kitabını dikkatlice çıkardı. Üstelik kitabın kapağı oldukça dikkat çekici, rengârenk resimler ve büyük harflerle yazılmış bir başlık içeriyordu. Deniz kitabın kapağına merakla bakıp “Gerçekten çok heyecan verici görünüyor! Kim başlamak ister?” diye sordu. Elif ise “Önce sen biraz oku Erdem, ondan sonra hepimiz sırayla devam edelim.” diye önerdi.
Böylece ortaya sıcacık bir “okuma halkası” oluştu. Erdem kitabın ilk sayfasını açtı ve yüksek sesle okumaya başladı:
“Bir varmış bir yokmuş… Ormanın derinliklerinde, güneşin ilk ışıklarıyla başlayan maceralı bir yolculuk yaşanacakmış…”
Her bir cümleyi dikkatle dinleyen Emre, Elif ve Deniz, hikâyenin kahramanlarının neler yapacağını merakla bekliyordu. İlk bölüm bittiğinde Emre, ikinci bölümü okumak için heyecanla kitabı aldı. Sonra Elif ve Deniz de üçüncü ve dördüncü bölümlerde okuma sırasına geçtiler. Süreç boyunca herkesi bir macera duygusu sardı.
3. Arkadaşlık ve Ortak Okuma Kültürü
Okuldaki bu paylaşımlı okuma etkinliği, yalnızca Erdem ve yakın arkadaşlarının değil, başka öğrencilerin de dikkatini çekmeye başladı. Sınıfın diğer köşelerinde vakit geçiren öğrenciler, Erdem ve arkadaşlarının elden ele dolaştırdığı renkli kitabı görüp merak ediyorlardı. Her ders arasında küçük gruplar toplanıp bir sonraki bölümü birlikte inceliyor, hikâyede geçen yerleri tartışıyor, karakterlerin hangi zorluklarla karşılaşacaklarını hayal ediyorlardı.
Bu arada öğretmenleri Gülşah Hoca, çocukların hevesini fark etti ve bir gün, ders bitiminde şöyle seslendi: “Sevgili öğrenciler, görüyorum ki hepiniz bir kitaba merak salmışsınız ve sıralarınızda ilgiyle okuyup tartışıyorsunuz. Bu çok güzel bir şey. Sizden ricam, bu kitabın hangi yönlerinin hoşunuza gittiğini, hangi karakteri kendinize yakın hissettiğinizi birer cümleyle yazmanız. Sonra sınıfta paylaşalım ve okuma sevgimizi hep birlikte büyütelim!”
Öğretmenlerinin bu tavsiyesi üzerinde Erdem ve arkadaşları, okudukları bölümleri not etmeye, en sevdikleri alıntıları küçük kâğıtlara yazmaya başladılar. Her yeni bölümde, “Ben bu karakterin cesaretini çok sevdim.” ya da “Şu kahraman keşke daha tedbirli davransaydı.” gibi yorumlarla kendi düşüncelerini sınıfla paylaşmaya özen gösterdiler. İşte, kitabın sadece eğlenceli bir macera sunmakla kalmadığını, aynı zamanda içindeki değerleri ve dersleri de aktardığını fark etmişlerdi.
4. Kitabın Sınıftan Taşan Etkisi
Bir süre sonra kitabı okuyanların sayısı o kadar arttı ki, macera serisinin devam kitapları da merak konusu oldu. Bazı öğrenciler, bir sonraki kitaba kütüphanede rastlamış ve Işıl Hanım’dan ödünç almışlardı. Erdem ve Emre gibi öğrenciler, kitaptan etkilendikleri kısımları evde aileleriyle konuşmaya başladı. Örneğin Emre, anne ve babasına hazine avı sırasında grup çalışmasının öneminden bahseden bir sahneyi anlattı. “Bakın, bu sahnede kahramanlar, ormanda yönlerini bulmak için birbirlerine güvenmek zorunda kalıyor. Eğer tek başlarına hareket etselerdi yolunu kaybedebilirlerdi, ama birlikte çalışarak her engeli aşıyorlar.” diye özetledi. Anne ve babası da Emre’nin bu coşkulu anlatımına büyük bir ilgi gösterdi, hatta hafta sonu için bir “aile kitap okuma saati” yapmaya karar verdiler.
Diğer yandan Elif de kitabın bazı bölümlerini, küçük kardeşiyle paylaşıyordu. Küçük kardeşi henüz okumayı tam öğrenememiş olsa da ablasının cümlelerini pür dikkat dinliyor ve zaman zaman “Bu maceranın sonunda ne oluyor abla?” diye heyecanla sorular yöneltiyordu. Elif, merak duygusunu canlı tutabilmek için kısa cevaplar verip kardeşini de okumaya yönlendirmeye çalışıyordu. “Okumayı öğrendiğinde sen de bu kitabı baştan sona kendin okuyabileceksin. O zamana kadar en sevdiğin bölümü sana yine ben okuyayım, olur mu?” diyerek kardeşinin kitaba ilgisini sıcak tutmaya gayret etti.
5. Maceranın Sınıfta Yeni Bölümü: Yaratıcı Yazma Etkinliği
Öğretmen Gülşah Hoca, öğrencilerin bu kitaba duyduğu yoğun ilgiyi bir adım öteye taşımak istedi. Bir gün tahtaya büyük harflerle şöyle yazdı: “Haydi, kendi maceramızı yazalım!” Sınıf aniden heyecanlandı. Gülşah Hoca devam etti: “Her biriniz bu hikâyeyi okuyorsunuz ve kendi hayal gücünüzle olaylara başka bir yön katabilirsiniz. Şimdi küçük gruplar halinde toplanın ve birlikte yeni bir bölüm yazın. Kahramanlar şu ana kadar ormanda hangi maceraları yaşadıysa, siz de farklı bir sürpriz ekleyebilirsiniz. Olay örgüsünü dilediğiniz gibi genişletin.”
Bu öneri herkesin çok hoşuna gitti. Erdem, Emre, Elif ve Deniz yine aynı gruba düştüler. Kitaptaki karakterlerin tema olarak “cesaret, yardımlaşma ve dayanışma” üzerinden ilerlediğini düşünerek, yeni bir bölüm kurgulamaya başladılar. Örneğin, karşılarına zor bir bilmece çıkan kahramanların ipuçlarını takip ederek bu bilmecenin cevabını nasıl bulduğunu yazdılar. Sonra yeni karakterler eklediler: “Ormanın bilge kuşu” ve “gizemli haritayı saklayan yaşlı adam” gibi. Böylece maceranın akışı daha da genişledi.
Grup çalışması sırasında, Erdem hikâyenin genel akışını yazmayı üstlendi, Emre ise olayları betimleyen paragraflar ekledi. Elif karakter diyaloglarını yazarak, kim ne hissediyor, nasıl konuşuyor bunlara odaklandı. Deniz ise çizim kabiliyetini kullanarak hikâye için küçük karakter taslakları ve olayların geçtiği mekânların krokilerini hazırladı. En sonunda ortaya beş sayfalık mini bir hikâye çıktı. Hikâye, okul panosuna asıldığında bütün öğrenciler merakla okuyup “aslında resmi bir kitabın” devamını kendi hayal güçleriyle nasıl yeniden oluşturduklarını gördüler.
6. Hikâyenin Finali: Paylaşmanın Değeri
Zaman ilerledikçe usulca belliydi ki Erdem ve arkadaşlarının o ilk kütüphanede keşfettikleri macera romanı, bütün sınıfa hatta ailelerine kadar uzanan kocaman bir paylaşıma dönüşmüştü. İnsanlar elden ele dolaşan kitabın gücüyle, ortak bir heyecan yaratmıştı. Bu heyecan, “öğrencilerin birlikte okuması”, “ailenin evde paylaştığı okuma vakti” ve “yeni hikâye yazma etkinlikleri” gibi olumlu sonuçlar doğurmuştu.
En büyük mutluluk, Erdem için şuydu: Arkadaşlarının ve çevresindeki herkesin okumanın keyfini yaşadığını görmek. Hikâyeler, insanları bir araya getiren ve ortak hayal dünyasında buluşturan köprüler gibiydi. Erdem’in kütüphaneden aldığı tek bir kitap, adeta bir ufuk açmıştı. Hem başka çocuklara hem de yetişkinlere okumayı sevdirmeye vesile olmuş, yepyeni hikâyelerin ortağı hâline getirmişti.
Sonuç olarak, o günlerde Erdem, sadece bir kitabın macerasını değil, aynı zamanda paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikte öğrenmenin değerini keşfetti. Her ders arasında, her ev sohbetinde, her dâhil olunan yeni hikâyede, bu değer biraz daha büyüdü. Ve hikâyeler yüzünden sınıfta oluşan sıcak atmosfer, okulun diğer koridorlarına, hatta başka sınıflara da yayılarak kitapların gücünü herkese gösterdi.
7. Hikâye Yazarken Dikkat Edilecek Noktalar
Buraya kadar anlattığımız hikâye, görsellerden ilham almanın yanı sıra basit birkaç teknikle zenginleştirilen bir örnektir. Kendi hikâyenizi yazarken şu adımlara da dikkat ederek daha güzel bir metin oluşturabilirsiniz:
-
Konu Seçimi ve İlham
- Elinizdeki görsellere bakın ve o görsellerin size çağrıştırdığı duyguları ve olayları not alın.
- Hikâyenizin teması (arkadaşlık, macera, yardımlaşma vb.) ne olacak, belirleyin.
-
Karakter Oluşturma
- Hikâyenizin kahramanları kimler? İsimleri, kişilik özellikleri, birbirleriyle ilişkileri nasıl?
- Karakterlerinizin zayıf ve güçlü yanlarını tanımlayın. Okuyucunuzun bu karakterlerle bağ kurmasına yardımcı olun.
-
Olay Örgüsü
- Giriş, gelişme (olaylar zinciri) ve sonuç kısımlarını planlayın.
- Olaylar arasındaki bağlantıyı mantıklı şekilde kurun. Her bölümün, bir diğerini destekleyecek şekilde akması önemlidir.
-
Diyaloglar ve Betimlemeler
- Karakterlerin konuşmalarını, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi doğal bir dille yazın.
- Mekânları ve duyguları anlatan betimlemelere yer vererek hikâyenizin canlanmasını sağlayın.
-
Noktalama İşaretleri ve Yazım Kuralları
- Virgül, nokta, soru işareti ve ünlem gibi işaretleri yerinde kullanmaya özen gösterin.
- Bağlaçların, eklerin yazımına dikkat edin: “ki, de, mi” gibi kelimelerin doğru yazımı önemlidir.
-
Dersler ve Mesajlar
- Hikâyenizde vermek istediğiniz mesaj nedir? Yardımlaşma, paylaşma, sabır vb. ütülü değerleri okuyucuya nasıl aktaracaksınız?
- Okurların hikâyenizden ne öğrenmesini istediğinizi net olarak belirleyin.
Bu adımlar, sadece bir yol göstericidir. Siz, hikâyenizi dilediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Önemli olan, kendi hayal gücünüzü kullanarak okurlarınıza güzel bir deneyim yaşatmaktır.
8. Hikâyenin Detaylı Özeti
Aşağıdaki tablo, anlattığımız hikâyenin özetini, olayların geçtiği mekânları, önemli karakterleri ve ortaya çıkan sonuçları bir bakışta göstermek amacıyla hazırlanmıştır:
Bölüm | Mekân | Karakterler | Önemli Olaylar | Çıkarılan Ders |
---|---|---|---|---|
1. Giriş | Kütüphane, Erdem’in Evi | Erdem, Işıl (kütüphaneci) | Erdem kütüphaneden macera kitabı alır, kitabı sevip arkadaşlarıyla paylaşmak ister | Merak, öğrenme isteği ve paylaşma duygusunun başlangıcı |
2. Olayların Gelişimi | Okul Sınıfı, Okul Bahçesi | Erdem, Emre, Elif, Deniz | Kitap okulda paylaşılır, öğrenciler sırayla okur ve maceranın sürükleyiciliğine kapılır | Arkadaşlarla birlikte okumanın neşesi ve ortak deneyim |
3. Arkadaşlık ve Ortak Okuma Kültürü | Sınıf ve koridorlar | Öğretmen Gülşah Hoca, diğer öğrenciler | Öğretmen tüm sınıfa kitabın paylaşımını teşvik eder, fikirlerini yazmalarını ister | Ortak okuma kültürü ve sınıf içi dayanışmanın pekişmesi |
4. Kitabın Sınıftan Taşan Etkisi | Ev Ortamı (Emre’nin ailesi), Elif’in kardeşiyle paylaştığı anlar | Emre’nin ailesi, Elif’in kardeşi | Kitap aileye de taşınır, paylaşılan hikâye sayesinde evde de okuma aşkı doğar | Paylaşmanın sınır tanımadığı ve aile içinde de okumanın yayılması |
5. Yaratıcı Yazma Etkinliği | Sınıf (yaratıcı yazma atölyesi) | Erdem, Emre, Elif, Deniz + Sınıftaki diğer öğrenciler | Öğretmenin, “Haydi kendi maceramızı yazalım” önerisiyle farklı gruplar yeni bölümler yazar | Hayal gücünün kullanılması ve iş birliğiyle yeni hikâyeler oluşturma |
6. Hikâyenin Finali | Okul, diğer sınıflar | Tüm sınıf, öğretmenler | Kitabın sağladığı ilham tüm okula yayılır, öğrenciler ortak heyecanı paylaşır | Bir kitapla başlayan paylaşımların büyük bir okuma kültürüne dönüşmesi |
Bu tablo, hikâyenin genel akışındaki temaları bölüm bölüm analiz etmemize yardımcı olur. Böylece okur, hikâyedeki kahramanları, olayları ve bunlardan alınan dersleri daha sistematik şekilde görebilir.
9. Hikâyeden Yola Çıkarak Kazanımlar
-
Okuma Alışkanlığı ve Merak
- Hikâye, bir kitabın çocuklar üzerindeki olumlu etkisini gösterir. Yeni şeyler öğrenme merakı, okuma alışkanlığını güçlendirir.
-
Arkadaşlık ve Paylaşma
- Kitabı sırayla okuyarak birbirine aktaran çocuklar, paylaşmanın keyfini yaşarlar. Bilgiyi başkalarıyla paylaşıp fikir alışverişinde bulunmak, hem daha fazla şey öğrenmelerini hem de bağlarını güçlendirmelerini sağlar.
-
Aile İçi Paylaşım
- Çocukların heyecanını aile üyeleriyle paylaşması, evde de okuma ve tartışma kültürünün oluşmasına vesile olur.
-
Yaratıcı Düşünme
- Öğretmenin yönlendirmesiyle, okudukları hikâyeye ek bölümler yazan öğrenciler, yaratıcı düşünme ve yazma becerilerini geliştirir. Bu, hem özgüvenlerini artırır hem de okudukları hikâyelerden ilham alarak kendi hayal dünyalarını zenginleştirmeyi öğrenirler.
-
Sorumluluk ve Düzen
- Kütüphaneden alınan kitabı koruma, zamanı geldiğinde geri götürme, ödünç alamayan arkadaşları için yeni fırsatlar yaratma gibi sorumluluk duygusunu pekiştiren unsurlar da bu süreçte öne çıkar.
-
Eleştirel Düşünme
- Hikâyede en beğendikleri veya beğenmedikleri bölümleri ifade eden öğrenciler, okudukları metne eleştirel gözle bakmayı ve görüşlerini yapıcı bir şekilde paylaşmayı öğrenirler.
10. Hikâyedeki Temel Değerler
- Paylaşma: Bir kitabın elden ele dolaşmasıyla ortak bir okuma kültürünün yaratılması.
- Dayanışma: Öğrencilerin bölümleri sırayla okuyup anlamaya çalışması, birbirine yardımcı olması.
- Merak ve Öğrenme: Yeni şeylere ilgi duyan çocukların, kendilerini geliştirme hevesiyle hareket etmesi.
- Yaratıcılık: Okumanın ötesine geçip hikâyeye yeni karakterler ve bölümler ekleme cesareti.
- Sorumluluk: Kütüphaneden alınan kitabın korunması, çevreye faydalı olacak şekilde kullanılması.
Bu değerler, okul ve aile yaşamını güzelleştirmenin yanı sıra, gelecekte bu çocukların sorumluluk sahibi, öğrenmeye açık gençler olarak yetişmesinin de temelini oluşturur.
11. Uzun Örnek Paragraf: Birlikte Yazma Süreci
Özellikle öğrencilerin yaratıcılıklarını nasıl geliştirebileceklerini daha somut şekilde göstermek için, birlikte yazma sürecini betimleyen uzun bir paragraf örneği sunmak isterim:
“Öğretmen Gülşah Hoca, sınıfta dolaşarak grupların çalışmalarını inceliyordu. Erdem ve arkadaşları baş başa vermiş, önlerindeki renkli kâğıtlara yeni maceralar yazıyordu. Deniz, ‘Bence kahramanlar, ormanda korkunç bir fırtınaya yakalanmalı ve sığınacak bir mağara bulmalılar’ diyerek heyecanla fikrini ortaya attı. Elif ise ‘Fırtınadan sonra gökyüzünde oluşan bir gökkuşağı, onlara gizli bir geçide götürmeli!’ diye ekledi. Emre bu sırada elindeki kalemle hızlıca notlar alarak yeni sahneleri kaleme dökmeye başladı. Erdem, kendi hayal gücünü kullanarak ‘Belki de geçidin hemen yanında esrarengiz bir sembol bulurlar ve bu sembolün ormanın bilge kuşu tarafından korunduğunu keşfederler!’ diye haykırdı. Grup, bu fikirlerle iyice coştu; sanki gerçek bir maceranın içindeymişler gibi birbirlerine sorular yöneltip karakterlerin tepkilerini tartıştılar. Kimisi ‘Kahramanlar tam bu sırada birbirlerini kaybeder mi?’ diye endişelendi, bir diğeri ‘Bir araya gelmeyi başaracaklar ama belki yepyeni bir harita ortaya çıkacak!’ diye öneride bulundu. Ortaya çıkan her yeni fikir, hikâyenin gidişatını heyecanla zenginleştiriyordu. Gülşah Hoca yanlarına geldiğinde, masadaki taslaklara bakarak gülümsedi ve ‘Harika gidiyorsunuz! Şu cümlelerde biraz daha betimleme katarsak, okuyucular sanki oradaymış gibi hissedebilir’ diyerek ufak bir yönlendirme yaptı. Bu sayede öğrenciler, sadece olay örgüsünü değil, mekânı, havayı, duyguları ve diyalogları da daha renkli şekilde ifade etmeye odaklandılar. Sonuçta beş sayfalık bir macera doğdu, ama asıl büyük macera onların kendi hayal dünyalarında yaşanan ve birbirleriyle paylaştıkları heyecan oldu.”
Bu uzun parçada, birlikte yazma sürecini detaylı ve canlı bir şekilde görüyoruz. Sizin de benzer bir yöntemi izleyerek, tek bir görselden ya da hikâyeden yola çıkıp büyük ve renkli hikâyeler oluşturmanız işten bile değildir.
12. Genel Değerlendirme ve Teşvik
Görselleri kullanarak bir hikâye oluşturmak, küçük yaşlardan itibaren yaratıcılığı tetikleyen ve çocukların duygusal, bilişsel gelişimlerine katkıda bulunan bir süreçtir. Bu süreçte:
- Hayal gücü: Görselleri inceleme, karakterleri ve olayları hayal etme.
- İfade gücü: Duygu ve düşünceleri uygun kelimelerle, doğru cümle yapılarıyla anlatma.
- Topluluk önünde paylaşma cesareti: Yazılan metinlerin sınıfta ya da aile içinde okunması, geri bildirim alma.
- Dil becerileri: Kelime dağarcığı, noktalama işaretleri, yazım kuralları ve metin organizasyonunun gelişimi.
Ayrıca, hikâyeyi genişletme, yeni versiyonlar üretme ya da devam metinleri yazma gibi uygulamalar, çocukların okuma sevgisini diri tutarken; arkadaşlık, yardımlaşma, paylaşma, ekip çalışması gibi değerleri de yaşamalarına imkân tanır.
13. Kısa Bir Hatırlatma: Noktalama İşaretlerinin Önemi
Metninizde şu noktalama işaretlerini kullanmayı unutmayın:
- Nokta (.): Cümlelerinizi sonlandırır.
- Virgül (,): Ara cümle ve açıklamaları ayırır, aynı türden öğeleri sıralarken kullanılır.
- Soru İşareti (?): Soru cümlelerinin sonunda yer alır.
- Ünlem İşareti (!): Heyecan, coşku, korku, mutluluk gibi duyguları daha güçlü ifade eder.
- Tırnak İşareti (“…”): Alıntılar ya da doğrudan konuşma cümleleri için kullanılır.
Yazınızda noktalama işaretlerini doğru ve tutarlı şekilde kullanmak, anlatımınızı kolay anlaşılır ve daha etkileyici kılacaktır.
14. Özet ve Kapanış
Böylece, görsellerden esinlenerek yazılan uzun hikâyemizde; Erdem’in bir kütüphanede aldığı kitabın nasıl geniş bir çevreye yayıldığını, okulda ve ailede nasıl bir okuma kültürü oluşturduğunu ve öğrencilerin bu kitaptan esinlenerek kendi maceralarını yazdıklarını gördük. Ortaya çıkan en önemli mesajlar ise şunlar:
- Okuma sevgisi, bireysel bir uğraş olmaktan çıkıp arkadaşlık bağlarını güçlendirebilir.
- Paylaşma ve yardımlaşma, öğrenme sürecini hem eğlenceli hem de verimli kılar.
- Yaratıcı etkinlikler, öğrencilerin özgüvenini artırır ve hayal dünyalarını genişletir.
- Noktalama işaretleri ve yazım kuralları, duygu ve düşüncelerin doğru ifade edilmesi için hayati önem taşır.
Unutmayın, her bir hikâye yazma deneyimi, duyguları ve düşünceleri ifade etmenin en keyifli yollarından biridir. Siz de bu örnek hikâyeden yola çıkarak kendi maceralarınızı yazabilir, karakterlerinize yeni dünyalar kurabilir ve böylece hem kendinizi hem de başkalarını bambaşka diyarlara sürükleyebilirsiniz.