Bu parçanın türü hakkında açıklama:
Bu parçada yazarın kendi düşüncelerini samimi ve kişisel bir üslupla ifade ettiği bir metin türü yer almaktadır. Düşüncelerini aktarırken, okuyucuyu kendi fikrine yönlendirmek yerine, fikirlerini anlamaya davet eden bir yaklaşım sergilemektedir. Yazar huzur, mutluluk, erdem gibi kavramlar üzerinde durmaktadır ve bunları özgün bir biçimde ele almaktadır.
Bu özellikler dikkate alındığında:
Tür Analizi
- A) Anı: Anılar, yazarın geçmişte yaşadığı olayları öznel bir üslupla anlattığı metinlerdir. Bu metinde geçmiş olaylar yerine genel kavramlar ve erdem üzerine görüş ifade edildiği için anı türüne uygun değildir.
- B) Makale: Makalede konular bilimsel ve nesnel bir üslupla ele alınır. Bu metinde ise samimi ve kişisel bir üslup dikkat çeker, o yüzden makale türüne uygun değildir.
- C) Deneme: Deneme türü, yazarın kendi fikir ve düşüncelerini özgürce dile getirdiği öznel ve samimi metinlerdir. Bu parçadaki kişisel düşünceler, özgün yaklaşım ve bireysel üslup nedeniyle tam olarak deneme türüne örnek gösterilebilir.
- D) Köşe Yazısı (Fıkra): Köşe yazıları bir gazete veya dergide yazılır ve belli bir fikir hedeflenir. Metin bu özellikleri taşımadığı için köşe yazısı türüne uygun değildir.
Sonuç:
Bu metin aşağıdaki türlerden deneme türüne uygundur. Doğru cevap: C)
@username
Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnek olabilir?
Answer:
Metin Türlerinin Kısa Tanımları
-
Anı (Hatıra):
Geçmişte yaşanmış olayların, yazarın kendi tanıklıkları veya duyduklarına dayalı anlatıldığı metin türüdür. Kişisel izlenimler öne çıkar; ancak söz konusu metinde herhangi bir yaşantıdan kesit veya olayın kronolojik aktarımı yoktur. -
Makale:
Belirli bir konuda bilimsel, nesnel ve kanıtlara dayalı düşüncelerin açıklandığı yazı türüdür. Resmî üslup, somut veriler ve kanıtlar sık kullanılır. İncelemede aktarılan düşünceler ise daha özgür, kişisel yoruma dayalıdir ve bilimsel bir resmiyet taşımamaktadır. -
Deneme:
Yazarın herhangi bir konu üzerindeki kişisel düşünce ve duygularını samimi, özgün, çoğu zaman içten bir üslupla ele aldığı yazı türüdür. Kesin yargılardan çok, yazarın kişisel fikri ve duyguları vurgulanır. Metnimizdeki “Bana göre büyük bir erdemdir” gibi ifadeler ve öznel, samimi söylem bu yazı tarzına örnek gösterilebilir. -
Köşe Yazısı (Fıkra):
Gündemdeki konuları mizahi veya eleştirel bir bakış açısıyla kısa ve çarpıcı biçimde anlatan, genellikle gazete veya dergilerde yayımlanan yazılardır. Dili daha esprili ve gündem odaklı olabilir.
Bu Metnin “Deneme” Özelliklerini Taşıması
• Öznel ve Samimi Anlatım: Yazar “Bana göre büyük bir erdemdir” diyerek konuyu kişisel bakış açısından değerlendiriyor.
• Kanıt ve Nesnellik Aranmaması: Metinde bilimsel ya da istatistiksel veri kullanılmıyor; kişisel düşünceler merkeze alınıyor.
• İçsel Düşünceler ve Evrensel Bir Tema: İnsanların mutluluğu, erdem, dayanışma gibi genel ve kişisel değerler üzerine duruluyor, yazarın kendi duygu ve fikirleri ön planda tutuluyor.
Dolayısıyla, metnin düşünce yapısı, dili ve anlatım biçimi bakımından “Deneme” türüne örnek olduğunu söyleyebiliriz.
@User
Soru:
“Bir zamanlar insanlar her şeyi birbirine karşı görmekteydi. Oysa huzurun, mutluluğun yolu başkalarının iyiliğini istemekten, kendini aşmaktan geçer. İnsanlar birbirlerine karşı değil, birlikte olmak için çabalamalıdır. (Bu, bana göre büyük bir erdemdir) Her insan, çevresindekilerin mutluluğuna katkı sağlamakla sorumludur; kendisi ne kadar acı çekse de başkalarının acılarını dindirebilecek bir güç bulmalıdır içinde. Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnek olabilir?”
A) Anı
B) Makale
C) Deneme
D) Köşe yazısı (Fıkra)
Cevap
Aşağıda, parçada anlatılan düşünceler ve dil-üslup özellikleri ayrıntılı şekilde incelendiğinde söz konusu metnin en iyi şekilde “deneme” türüne örnek oluşturduğu görülecektir.
Uzun bir açıklamayla konunun tüm ayrıntılarını, “deneme” türünün diğer türlerden farklarını, bu türün tarihsel ve edebî çerçevesini ve ilgili örnekleri aktarmaya çalışacağız. Bu kapsamda yaklaşık 2000 kelimeden uzun, detaylı bir inceleme sunuyor ve metin türlerinin karşılaştırmasını da bir tabloyla açıklıyoruz.
İçindekiler
- Metin Türlerine Genel Bakış
- Deneme Türünün Türk Edebiyatındaki Yeri
- Seçili Metnin İncelenmesi: İçerik ve Üslup
- Deneme Türünün Temel Özellikleri
- Makale, Anı ve Köşe Yazısı (Fıkra) ile Karşılaştırma
- Metnin Hangi Tür Olduğuna Dair Gerekçeli Yorumlar
- Metin Türleri Karşılaştırma Tablosu
- Örnek Bir Deneme Yazısı Nasıl Olmalıdır?
- Konuya İlişkin Ek Açıklamalar ve Özet
1. Metin Türlerine Genel Bakış
Edebiyat ve yazılı anlatım dünyasında, yazarların ya da konuşmacıların düşüncelerini, duygularını, yaşanmışlıklarını veya bilgi aktarımlarını farklı kategorilerde sunma geleneği vardır. “Metin türleri” dediğimiz kavram da bu kategorilere işaret eder. Türk edebiyatında ve dünya edebiyatında sıkça kullanılan bazı metin türlerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:
- Anı (Hatıra): Bir yazarın bizzat yaşadığı olayları veya gözlemlerini anlatmasıdır. Geçmiş zamana ait kişisel tecrübeler ön plandadır.
- Makale: Bilimsel veya akademik nitelikte yazılara verilen addır. Amaç, ortaya konan düşünceyi kanıtlamak veya bilgi vermektir. Nesnel bir üslup kullanılır.
- Deneme: Yazarın içten, kişisel görüşlerini serbestçe aktardığı, kanıtlama kaygısının pek olmadığı, özgür düşünce yazılarıdır. Öznellik ve samimi üslup ön plandadır.
- Köşe Yazısı (Fıkra): Gazete veya dergilerde, güncel konulara değinen, genellikle yazarın kendi kişisel yorumları ve topluma yönelik eleştirileriyle harmanlanmış kısa yazılardır.
- Sohbet (Söyleşi): Yazarın okuyucuyla konuşuyormuş gibi samimi bir dille kaleme aldığı, düşünce aktarımını hedefleyen kısa düz yazı formudur.
- Öykü, Roman gibi kurgusal metin türleri: Olay örgüsü, karakter ve mekân kurgusu içerir.
- Biyografi, Otobiyografi: Biyografi başkasının hayatını, otobiyografi yazarın kendi hayatını ele alır.
Bu türlerden her biri geçmişte kendi gelişim sürecinden geçmiştir ve Türkçede de özel temsilcileri vardır. Burada bizi ilgilendiren, özellikle deneme, makale, anı ve köşe yazısı (fıkra) arasındaki farklardır. Zira soruda tam olarak bu dört seçenek karşılaştırılmaktadır.
2. Deneme Türünün Türk Edebiyatındaki Yeri
Deneme, Batı edebiyatında Michel de Montaigne ile özdeşleşen bir türdür. Montaigne, 16. yüzyılda yazdığı “Essais” (Denemeler) adlı eseriyle, kişisel düşüncelerini paylaşma yolunu edebî bir türe dönüştürmüştür. Türk edebiyatına ise Tanzimat sonrası süreçte Batılı edebiyatların incelenmesi ve çeviriler aracılığıyla girmeye başlamıştır.
Cumhuriyet dönemi ve sonrasındaki yıllarda, Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Sabahattin Eyüboğlu ve Oktay Akbal gibi yazarlar deneme türünü etkili bir biçimde kullanmış; düşüncelerini, fikir dünyalarını okura samimi fakat entelektüel bir dil ile aktarmışlardır. Deneme, Türk edebiyatında özgünlüğün ve özgürlüğün sesi olarak öne çıkmış, makalelere göre daha rahat bir üslup benimsemiştir.
Deneme yazarı, ‘bilgi vermek’ veya ‘kanıtlamak’ yerine, kendi iç sesini, izlenimlerini, duygularını ve düşüncelerini, okurla “konuşuyormuş gibi” paylaşır. Denemelerde “mutluluğun yolu başkalarının iyiliğini istemekten geçer” gibi bir cümle, yazarın dünya görüşünü ve hayat felsefesini okura aktarması açısından oldukça karakteristik bir örnektir.
3. Seçili Metnin İncelenmesi: İçerik ve Üslup
Soruda yer alan metin, kısaca şu fikirleri içermektedir:
- İnsanların bir dönem, her şeyi birbirine karşı görme tavrının olduğu,
- Aslında huzur ve mutluluğun, kendimizi aşmak ve başkalarının iyiliğini istemekten geçtiği,
- İnsanların birbirlerine hasmane duygularla yaklaşmaması, aksine birlikte hareket ederek mutluluk araması gerektiği,
- Bizzat yazarın bu yaklaşımı erdemli bulduğunu belirtmesi,
- Her insanın, çevresindekilerin mutluluğuna katkıda bulunma sorumluluğu taşıması gerektiği,
- Ve kişinin, kendi acılarına rağmen başkalarını iyileştirebilecek gücü içinde barındırmasının önemine vurgu yapılması.
Bunların tümü, derin bir kişisel yorum, felsefi yaklaşım ve öznel değerlendirmeler içerir. Metin, kesin bilgi veya akademik bir düzlemde kanıtlama amacı taşımaz. Daha çok hayatı yorumlama, yazarın “bana göre büyük bir erdemdir” ifadesinde görüldüğü üzere, kişisel bir bakış açısını okurla paylaşma hedefindedir. Dili de resmi olmayan, içten bir düzlemdedir.
Bunlar bir makalede olduğu gibi belgelerle kanıtlanmaz, bir anıdaki gibi yazarın kişisel yaşantısına veya geçmişine dayanan kronolojik olay akışı hissedilmez. Bir köşe yazısı (fıkra) ise genelde güncel bir olayı, toplumsal gündemle ilişkilendirerek kısa ve çarpıcı biçimde aktarır; bu metinse daha derin bir iç sorgulamayı, insana dair genel bir düşünceyi işliyor.
4. Deneme Türünün Temel Özellikleri
Bir metnin “deneme” olarak nitelenebilmesi için şu temel niteliklere göz önünde bulundurmakta fayda vardır:
-
Öznel ve Samimi Anlatım
Deneme yazarı, kendi düşüncelerini ve sezgilerini ortaya koyar, bunu yaparken de samimiyeti elden bırakmaz. “Bana göre …” gibi kalıplar kullanarak tamamen kendinden yola çıkar. -
Kanıtlama Zorunluluğunun Olmayışı
Deneme türünde, bir bilimsellik veya kanıt sunmak öncelikli amaç değildir. Yazarın düşünce ufkunu paylaşması esastır. -
Felsefi veya Kişisel Yoğunluk
Denemelerde, hayata, topluma, insani meselelere dair felsefi ve kişisel yorumlama mümkündür. Yazar insana veya hayata dair sorgulamalar yapabilir, bazen sezgisel ve duygu yüklü bir ton benimseyebilir. -
Konuşma Diline Yakın Üslup
Pek çok denemede, yazarın okurla “konuşuyormuş gibi” bir yaklaşımı vardır. Bu durum, okuyucunun da düşünceye dahil olmasını sağlar. -
Özgür Yapı
Deneme türü, sıkı bir planlama veya belirli bir sonuca bağlanma kaygısı taşımaz. Değinilen konular yazarın o anki ilgi ve meraklarından beslendiği için akıcı, doğal ve serbest bir yapı öne çıkar. -
İç Sorgulama ve Kişisel Deneyim Paylaşımı
Deneme yazarı, çoğunlukla kendi deneyimlerinden veya iç dünyasından yola çıkar; bu sayede metin, yazarın ruh hâlini ve düşünce akışını doğrudan yansıtır.
Sorudaki metin, “Bu, bana göre büyük bir erdemdir” ifadesiyle yazarın kişisel değerlendirmesini, “İnsanlar birbirlerine karşı değil, birlikte olmak için çabalamalıdır” gibi önerileriyle de yaşama dair öznel fikirlerini dile getirir. Ayrıca açıkça “kendi acılarını aşıp başkalarına fayda sağlamanın gerekli” olduğunu savunarak bir duygu yoğunluğu yansıtmaktadır. Tüm bu noktalar, metnin deneme türünün özelliklerini taşıdığını kanıtlar niteliktedir.
5. Makale, Anı ve Köşe Yazısı (Fıkra) ile Karşılaştırma
Bu bölümde, “makale”, “anı” ve “köşe yazısı”nın özelliklerini kısaca özetleyerek neden bu metnin deneme olduğunu, bu diğer türlerin ise hangi bakımdan farklı kaldığını tartışacağız.
5.1 Makale
- Tanım ve Amacı: Makale, bilimsel veya ciddi bir konuyu ele alarak okuyucuya bilgi vermeyi ya da bir tezi kanıtlamayı amaçlayan yazı türüdür.
- Üslup: Nesneldir, kişisellik elementleri asgari düzeydedir. Kaynakça, alıntı, istatistiğe yer verilebilir.
- Özellik: Ele aldığı konuyu belli bir sisteme dayalı olarak inceler, güncel veya akademik olabilir.
Fark: Soruda geçen metin, kişisel duygu ve düşüncelerin ön planda olduğu, kanıtlama çabası gütmeyen, “bana göre” vurgusunun bariz şekilde yer aldığı bir metindir. Dolayısıyla bir makale gibi nesnel, bilimsel ve ispat odaklı bir karakter taşımaz.
5.2 Anı (Hatıra)
- Tanım: Yazarın, kendi yaşadıklarını ve geçmişini aktardığı metinlerdir.
- Üslup: Öznel ve samimi olabilir ama mutlaka yaşanmış ve geride kalmış olaylar, deneyimler aktarılır. Genellikle kronolojik sıralama veya anıların bütünlüğü gözetilebilir.
- Özellik: Yazarın hayatından veya tanık olduğu hadiselerden kesitler sunar.
Fark: Sorudaki metin, yazarın belli bir yaşantı kesitini, belirli bir olayı veya tarihi dönemi aktarmaz; son derece genel, felsefi, “insanlar böyle davranmalı” tadında bir içerik sunar. Bu nedenle anı türünden uzak bir yapıya sahiptir.
5.3 Köşe Yazısı (Fıkra)
- Tanım: Genellikle gazetelerde yer alan, güncel konuyu yazarın üslubuyla akıcı şekilde ve kısa bir metinle ele alan yazılardır.
- Üslup: Yazar, bazen eleştirel, bazen mizahi veya politik bakış açısıyla konuya değinir.
- Özellik: Konu çoğunlukla gündemle ilişkilidir. Okuyucu kitlesine mesaj verir; bazen toplumsal uyarı taşır.
Fark: Sorudaki metin belirli bir güncel olaydan veya gündem konusundan çok, insan davranışları, erdem ve mutluluk üzerine felsefi bir bakışı yansıtır. Dolayısıyla “köşe yazısı” formatından ziyade daha genel, daha derin düşünümsel ve evrensel konulara değinen bir nitelik gösterir.
6. Metnin Hangi Tür Olduğuna Dair Gerekçeli Yorumlar
Sorudaki pasaj şu özellikleri yansıtıyor:
-
Kişisel Yorum ve Değerlendirme Vurgusu
- “Bu, bana göre büyük bir erdemdir.” ifadesinde yazar, kendi bakış açısını açıkça okura aktarmıştır.
-
Kanıtlama veya Nesnellik Kaygısı Yok
- “İnsanlar birbirlerine karşı değil, birlikte olmak için çabalamalıdır” cümlesi, bir “olması gereken”i vurguluyor ama yazarın bu iddiayı destekleyecek nesnel istatistik veya somut kanıtlar sunmaya ihtiyacı yok. Bu yaklaşım deneme türünün tipik özelliğidir.
-
Felsefi-İçsel Yaklaşım
- Parçada, insanın mutluluğu, erdemi, huzuru sorgulanırken oldukça içsel ve felsefi bir yön göze çarpıyor. Yazar, hayatın anlamına veya toplumsal hayata dair bir tür “öznel öğüt” veriyor.
-
İlk Kişi Anlatımı ve Samimiyet
- Metin “bana göre” ifadesiyle kişiselliği öne çıkarıyor. Bu, deneme anlatımının tipik yazar-okur yakınlaşmasını oluşturur.
-
Gündelik bir Konu ya da Haber Yok
- Yazı, güncel bir tartışma yahut toplumsal bir hadise üzerinden gitmiyor; dolayısıyla bir “köşe yazısı” stili de beklemediğimiz ortadadır.
Bütün bu gerekçeler, metnin deneme türüne daha iyi uyduğunu göstermektedir.
7. Metin Türleri Karşılaştırma Tablosu
Aşağıdaki tabloda, makale, anı, deneme ve köşe yazısı (fıkra) gibi türleri temel bazı özellikler üzerinden karşılaştırıyoruz:
Tür | Tanım | Amaç | Üslup | Örnek Yayımlanma Yeri |
---|---|---|---|---|
Makale | Bilimsel, akademik veya ciddi konuları ele alır | Bilgi vermek, kanıtlamak | Nesnel, resmi | Akademik dergiler, gazeteler |
Anı (Hatıra) | Yazarın kendi geçmişindeki önemli olayları veya gözlemlerini anlatır | Yaşananları kaydetmek, paylaşmak | Samimi ancak kronolojik | Kitap, edebî dergi |
Deneme | Yazarın kişisel düşünce ve duygularını serbestçe aktardığı yazılardır | Düşünceyi paylaşmak | Öznellik, samimiyet | Edebî dergi, kitap |
Köşe Yazısı | Güncel konulara değinir, kısa ve çarpıcıdır (fıkra da bu kategoridedir) | Gündemle ilgili düşünce sunmak, eleştirmek | Kısa, akıcı, okuyucuyu çekecek şekilde | Gazete veya internet medya siteleri |
Tablodan da anlaşılacağı üzere, soruda anlatılan metnin en yakın olduğu türün deneme olduğu net biçimde görülebilir.
8. Örnek Bir Deneme Yazısı Nasıl Olmalıdır?
Bir deneme yazısı; “İnsan ruhunun derinlikleri üzerine yaptığım her yolculukta, aslında mutluluğun ne kadar kişisel, aynı zamanda nasıl da başkalarına bağlı olduğunu görüyorum. Öyle ki, bazen sadece bir selam, bir bakış bile iki insan arasındaki uçurumu kapatmaya yetebilir. Bana göre insan, içindeki sevgi potansiyelini tüm canlılara sunabilecek kadar güçlü bir varlıktır.” gibi cümlelerle başlar.
Bu tür bir giriş:
- Deneme türünün doğasına uygun şekilde övücü veya hikmetli bir ton barındırabilir,
- Okurları düşünmeye sevk edebilir,
- Kesin yargılardan ve kanıt arayışlarından uzak durup, samimi bir hava yaratır,
- Genellikle tek bir konu üzerinde yoğunlaşmaktan çok, konuyu dallandırıp budaklandırarak farklı açılardan değerlendirebilir,
- Kişisel anlatım, yazarın gerçek düşünceleri ve duygularıyla iç içedir.
Deneme yazarı, finalde çoğunlukla şu şekilde bir cümleyle konuyu kapatır: “Bugün, insanlara karşı hoşgörülü olmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha düşünüyorum. Bu, benim iç dünyamı zenginleştiren bir farkındalık olarak kalacak.” Yani net ve katı bir sonuçtan ziyade, öznel bir yargı veya kendi ruh hâlindeki nihai düşünce sunar.
9. Konuya İlişkin Ek Açıklamalar ve Özet
- Metnin “Bu, bana göre büyük bir erdemdir” ifadesiyle kişisel düşünceye vurgu yapması,
- Bilgi vermekten çok duygu ve düşünce paylaşımını amaçlaması,
- Hayata dair felsefi ve öznel bir bakışı içermesi,
- “İnsanlar birbirlerine karşı değil, birlikte olmak için çabalamalıdır” gibi genel ama kesinliği kanıtlanmaya çalışılmayan (tamamen yazar görüşü) cümleler barındırması,
bize gösteriyor ki bu tür cümlelerin ve yaklaşımın bulunduğu bir yazı denemeye örnek teşkil eder.
Dolayısıyla, soru cümlesinde yer alan
“Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnek olabilir?”
sorusuna en doğru yanıt C) Deneme olacaktır.
Bu tespitte elbette, makale, fıkra veya anıdan neden uzak olduğunu da kısaca özetledik:
- Makale: Nesnelliğe, kanıta, bilimselliğe dayalı; bu metinse öznel ve samimi.
- Anı: Geçmişe dair kişisel yaşantı hikâyesi veya gözlem anlatımı yok, dolayısıyla anı da değil.
- Köşe Yazısı (Fıkra): Güncel bir olaya ya da toplumsal gündeme göndermesi yok; burada/topic felsefi ve genel bir bakış var.
Deneme türü ise tam da bu “içsel, özgür ve kişisel yaklaşımı” karşılıyor.
Uzun Bir Özet (2000+ Kelime Bağlamında Derinlik)
Deneme türü, Türk edebiyatında özellikle Cumhuriyet döneminden itibaren pek çok yazarın kendine has üslubuyla gelişme göstermiştir. Eleştiri, makale, fıkra gibi gazete ve dergi yazılarında okurun gözü bilgiye veya yorumlanan güncel olayın analizine kayarken, denemede okur tam anlamıyla yazarın zihninin içine davet edilir. Bu davetin en önemli özelliği, yazarla aranızı soğuk ve mesafeli değil de sıcak ve samimi bir ilişkiye dönüştürmesidir. Yazar “Benim fikrim…” der, “ben şunu hissettim…” derken aslında okurun zihnini uyandırmayı arzular. Okuyucunun “Evet, ben de bunu hissettim,” ya da “Hayır, ben farklı düşünüyorum,” diye karşılık verebileceği bir diyalog bağlamı oluşur.
Bu samimiyet ilkesi, sorudaki parça içinde net biçimde yer alıyor. “Bana göre büyük bir erdemdir” cümlesi, yazarın okurla içeriden konuştuğu bir niteliktedir. Bir makalede rastlayabileceğimiz dilden oldukça uzaktır; çünkü makalede, bir tez ve onu kanıtlama ya da destekleme atanmış bir strateji vardır. Öncelikle tez ortaya konur, ardından istatistiksel veriler, deneysel sonuçlar veya diğer yazar/araştırmacıların görüşleriyle o tez güçlendirilir. Lâkin söz konusu metinde bu türden kanıtlama çabası göze çarpmıyor.
Öte yandan, bir anı yazısında, yaşanmış olayların anlatımı ya da kişisel deneyimlerin tarihsel seyri söz konusudur. Örneğin, “1975 yılının sıcak bir yaz akşamı, dedemle otururken…” gibi başlayıp kişisel tarih üzerinden anekdotlar gelirdi. Burada ise anlatı, “ben eskiden şunu yaşadım” gibi detaylara girmiyor. Tamamen genel ve evrensel sayılabilecek, insanlığa dair bir bakış açısı sergiliyor. “Bir zamanlar insanlar her şeyi birbirine karşı görmekteydi” cümlesi, gerçi biraz “genel bir tarihsel gönderme” gibi düşünülse de, esasen yazarın kendi gözlem ve değerlendirmesi. Nesnel tarih bilgisine veya özel bir anı olayına işaret etmiyor. O nedenle, anı (hatıra) da diyemiyoruz.
Köşe yazısı (fıkra) genellikle güncel konular (siyaset, ekonomi, gündelik yaşama dair popüler tartışmalar) üzerinden yazılır. Yazar, kısa ve vurucu cümlelerle okurun dikkatini çeker, bir fikir ortaya atar, toplumsal bir soruna değinir veya mizahi bir dokunuşla eleştiri yapar. Söz konusu metin ise daha ziyade bireysel mutluluk, erdem, başka insanların mutluluğunu gözetme gibi soyut ve zamansız kavramları içerir. Dolayısıyla fıkra üslubunun “gündem odaklı” veya “güncel olaylar üzerine” olma özelliğiyle uyum göstermiyor.
Deneme türünün özgür yapısı, yalnızca konu seçimiyle değil, üslubun akış biçimiyle de alakalıdır. Denemeci, konudan konuya atlayabilir, bazen okurun kafasında soru işaretleri bırakır, bazen de bir aydınlanma yaşamasını sağlar. Soru metninde, yazarın “İnsanlar birbirlerine karşı değil, birlikte olmak için çabalamalıdır” önermesi, tam da bu tür bir düşünce aktarımını içermektedir. “Bu, bana göre büyük bir erdemdir” cümlesiyle de yazı, tam olarak “deneme” temeline oturur.
Deneme aynı zamanda modern düşüncenin yazı formatı olarak da görülür. İnsan, evren, değerler, özgürlük, anlam arayışı, ahlak, felsefe ve estetik gibi konular, denemelerde sıklıkla yer bulur. Metnimizde de “huzur” ve “mutluluk” kavramları, “başkalarının iyiliği” temiyle bağdaştırılmakta, bu da insana, topluma ve değerler sistemine yönelik felsefi bir bakış sunmaktadır.
Öte yandan, denemeciler genellikle net bir sonuca varmak istemezler. Sorudaki metin de insanlara bir ideal sunmakla birlikte “Mutlaka şöyle davranmalısınız,” şeklinde kesin bir yargıda bulunmaz; aksine, yazar “Bana göre bu bir erdemdir” diyerek kendine ait bir fikri belirtir ve okuyucunun düşünmesini amaçlar. Denemeci, iç dünyasını olduğu gibi yansıtır, okura “Sen ne düşünüyorsun?” diye dolaylı biçimde seslenir. Burada yazar, “İnsan ne kadar acı çekerse çeksin, başkalarının acılarını dindirebilecek bir güçbulmalı içinde.” diyerek empati ve toplumsal dayanışma vurgusu yapar. Bu da yine net bir buyruğa değil, kişisel bir umuda, bir inanca işaret eder.
Bunun yanı sıra, deneme türü “kişisel gelişim yazısı” kategorisinden de ayrı değerlendirilmelidir. Kişisel gelişim metinleri bazen çok daha “öğretici ve yol gösterici” bir hal alır, hatta “10 adımda mutluluğa ulaşabilirsiniz” gibi tavsiye listeleri sunabilir. Deneme ise çoğu zaman daha edebî, daha düşünsel bir çizgide kalır. Sorudaki metinde fazlaca “yol haritası” veya “tavsiye listesi” bulunmayıp, daha çok “kendi içinde bulacaksın” tarzında içsel bir uyarı var. Bu da edebî niteliği güçlendiren bir unsur olarak karşımızdadır.
Yaklaşık 2.000 kelimeyi aşan bu anlatımla, hem deneme türünün temel noktalarını hem de diğer üç türle arasındaki farkları ortaya koymuş oluyoruz:
• Makale → Bilimsel/akademik, tez ve kanıtlama kaygılı, nesnel dil.
• Anı (Hatıra) → Kişisel yaşanmışlıkların anlatısı, zamansal düzlem, kronolojik olaylar, tanık olunan gerçek durumlar.
• Köşe Yazısı (Fıkra) → Güncel meseleler, toplumsal-siyasal eleştiri, mizah veya vurucu cümlelerle kısa aktarım.
• Deneme → Özgür, samimi, öznel, felsefi, iç dünyayı yansıtma, kesin ve mutlak hükümlere varmayan düşünce paylaşımı.
Sorudaki parçada yazar, insan mutluluğu, erdem ve toplumsal dayanışma hakkında derin, genel ve öznel fikirler belirtiyor; “Mutluluk başkalarının iyiliğini istemekten geçer. Bu bana göre büyük bir erdem” gibi cümlelerle içsel sesini paylaşıyor. Bilimsel veya nesnel bir dayanak sunmadığı gibi, bizzat yaşanmış veya hatıra değerinde bir olay nakletmiyor ve güncel bir olayı eleştirel mizahla ele alan bir köşe yazısı üslubuna da sahip değil. Tam anlamıyla deneme türünün örnek bir parçası.
Sonuç
Bütün bu açıklamalardan hareketle, soru metnindeki pasajın deneme türünü yansıttığı sonucuna ulaşıyoruz. Deneme; yazarın iç sesini, düşüncelerini ve yaklaşımlarını yol gösterici veya dayatmacı olmadan ve kanıt aramadan, özgür ve içten bir dille dile getirdiği bir yazı türüdür. Bu metin, anı, makale ya da köşe yazısına göre çok daha kişisel ve özgür biçimde kaleme alınmıştır.
Dolayısıyla “Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnek olabilir?” sorusunun yanıtı:
C) Deneme.