Turkceeeeeeeeee sözcükte anlam soruları

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangileri deyim içinde kullanılmıştır bu cümlelerin başına tik işareti koyunuz

1 bu kararın onun ekmeğine yağ sürdü
2 dolaptan birkaç yumurta alıp tavaya kırdım
3 buraya market açmayın iş yapamazsınız
4 çantada keklik sanmıştık ama öyle olmadı
5 sahilde yürürken lise arkadaşıma rastladım
6 dışarı çıktığı zaman ayakları yere basmıyordu
7 bu adamcağız taş çatlasa 45 yaşındadır
8 çeşmenin başında oturup elini yüzünü yıkadı
9 çalışkanlığı ile herkesi gölgede bıraktı
10 iğneden ipliğe kadar neyi varsa bağışlamış
11 üreticinin sırtından geçinen işletmeler var
12 şafağa doğru otomobil sesi duyuldu

Deyim İçinde Kullanılmış Sözcükler

Cevap:

:heavy_check_mark: 1. bu kararın onun ekmeğine yağ sürdü

  1. dolaptan birkaç yumurta alıp tavaya kırdım

  2. buraya market açmayın iş yapamazsınız

:heavy_check_mark: 4. çantada keklik sanmıştık ama öyle olmadı

  1. sahilde yürürken lise arkadaşıma rastladım

:heavy_check_mark: 6. dışarı çıktığı zaman ayakları yere basmıyordu

:heavy_check_mark: 7. bu adamcağız taş çatlasa 45 yaşındadır

  1. çeşmenin başında oturup elini yüzünü yıkadı

:heavy_check_mark: 9. çalışkanlığı ile herkesi gölgede bıraktı

:heavy_check_mark: 10. iğneden ipliğe kadar neyi varsa bağışlamış

:heavy_check_mark: 11. üreticinin sırtından geçinen işletmeler var

  1. şafağa doğru otomobil sesi duyuldu

Aşağıdaki cümlelerde geçen deyimleri anlamları ile eşleştirini

1 Mümtaz bey bizimle beraber bulunmamak için Bin dereden Su getirdi

2 Sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz

3 adamcağız gözünün içine bakıyor onu çalış üzmemeye çalışıyor

4 pazar gününe kadar para bulacağız diye göbeğimiz çatladı

5 bütün sınıf diplomayı alacağımız günü iple çekiyorduk

6 eve giren hırsızlar dişe dokunur bir şey bulamamıştı

Deyimleri Anlamlarıyla Eşleştirme

Cevap:

  1. Mümtaz bey bizimle beraber bulunmamak için bin dereden su getirdi

    • Çeşitli bahaneler uydurmak, mazeret bulmak.
  2. Sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz

    • Acele ettirmek, telaşlandırmak.
  3. Adamcağız gözünün içine bakıyor onu üzmemeye çalışıyor

    • Birine çok dikkatli ve özenli davranmak.
  4. Pazar gününe kadar para bulacağız diye göbeğimiz çatladı

    • Çok zorlanmak, güçlük çekmek.
  5. Bütün sınıf diplomayı alacağımız günü iple çekiyorduk

    • Sabırsızlıkla beklemek.
  6. Eve giren hırsızlar dişe dokunur bir şey bulamamıştı

    • Çok değerli veya önemli bir şey bulamamak.

Aşağıdaki cümleleri uygun deyimlerle tamamlayınız

1 turistlere rehberlik yapıyordu çünkü burayı avucunun…

2 Ziya amcam ailece bir araya gelince av anılarını …,… Katarak anlatırdı

3 çamaşırların tamamlanması çok emek gerektireceğinden bu işlem iğne ile…

4 annesinin aksine duyduklarına… İnanmayan sorgulayan biriydi
5 bırak artık şu dünyayı… Görmeyi aç gözlerini gerçekleri görmelisin

6 bazı yazarlar eleştirinin dozunu arttırırken o suya… yazılar kaleme alıyordu

Cümleleri Uygun Deyimlerle Tamamlama

Cevap:

  1. Turistlere rehberlik yapıyordu çünkü burayı avucunun içi gibi biliyordu.

  2. Ziya amcam ailece bir araya gelince av anılarını ballandıra ballandıra anlatırdı.

  3. Çamaşırların tamamlanması çok emek gerektireceğinden bu işlem iğne ile kuyu kazmak gibiydi.

  4. Annesinin aksine duyduklarına kulağıyla duyduğuna inanmayan, sorgulayan biriydi.

  5. Bırak artık şu dünyayı toz pembe görmeyi, aç gözlerini gerçekleri görmelisin.

  6. Bazı yazarlar eleştirinin dozunu arttırırken o suya sabunlu yazılar kaleme alıyordu.

Aşağıdaki Mısralarda kullanılan söz sanatlarını boşluklara yazınız

Sesin nerede kaldı, her günkü sesin
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgar gibi ta eski Anadolu’dan
Sesin nerede kaldı, kar içindesin

(Ahmet Muhip dıranas)
1…

Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar
Söylenmemiş Aşkın güzelliğiyledir

(Ahmet Muhip dıranas)
2…

Kalktı karıncaya gitti
Birkaç tane buğday istedi
İnayet buyurun, dedi
Yemin billah ederim
Eylül’e kalmaz öderim
(La Fontaine)
3…

Bir deli kafacıktım
Sonsuzluğa acıktım
Farz et denize çıktım
Su biter derdim bitmez
(Necip Fazıl Kısakürek)
4…

Mısralardaki Söz Sanatları

Cevap:

  1. Teşhis (Kişileştirme):

    • “Sesin nerede kaldı” ifadesi sesin insana özgü bir eylem yapması üzerinden kişileştirilmiştir.
  2. Kapalı İstiare:

    • “Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven” ifadelerinde yolunu gözlemek insana özgü bir davranıştır ve burada eşyalara insan özellikleri verilmiştir.
  3. Kişileştirme ve Konuşturma (İntak):

    • “Kalktı karıncaya gitti” ifadesinde karıncanın insan özellikleri ile canlandırılması ve “İnayet buyurun, dedi” ifadesinde karıncanın konuşturulması yapılmıştır.
  4. Teşbih (Benzetme):

    • “Farz et denize çıktım” ifadesi denize çıkma durumu, reelde olmayan bir durum şeklinde sembolize edilmiştir.

Aşağıdaki cümlelerde hangi söz sanatlarının kullanıldığını karşılarına işaretleyiniz

Karınca ağustos böceğinin haline çok üzülmüs

Annemin eli gibi şeffaftı elime aldım çiçekler

Bu bulaşık süngeri dünyaları emer

Yanımda kalayım Yeter ki sen gül dedi bülbül

Kaldırımlar çilekeş yalnızların annesidir

Bir varmış bir yokmuş diye söze başlardı

Fark edilmeyecek kadar ince gizlenmeyecek kadar parlak bir telefon

Küçük bir çeşmenin yurdumun bir köşesinde

Rüzgar bulutları kızdığı için onları uzaklara sürüklüyordu

Gökyüzü gibi pırıl pırıl gözleri vardı

Cümlelerdeki Söz Sanatları

Cevap:

  1. Karınca ağustos böceğinin haline çok üzülmüş.

    • Teşhis (Kişileştirme): Karıncanın üzülmesi, insana özgü bir duygu katar.
  2. Annemin eli gibi şeffaftı elime aldım çiçekler.

    • Teşbih (Benzetme): “Annemin eli gibi” ifadesinde benzetme yapılmıştır.
  3. Bu bulaşık süngeri dünyaları emer.

    • Abartma (Mübalağa): Bir süngerin dünyaları emmesi mümkün değil, abartı yapılmış.
  4. Yanımda kalayım Yeter ki sen gül dedi bülbül.

    • Teşhis ve Konuşturma (İntak): Bülbülün konuşması insan özelliğidir.
  5. Kaldırımlar çilekeş yalnızların annesidir.

    • İstiare: Yalnızlık ve anne kavramları arasında benzetme yapılmıştır.
  6. Bir varmış bir yokmuş diye söze başlardı.

    • Masalsı Anlatım: Geleneksel masal anlatımının başlangıcı.
  7. Fark edilmeyecek kadar ince gizlenmeyecek kadar parlak bir telefon.

    • Tezat: İncelik ve parlaklık arasında zıtlık kurulmuş.
  8. Küçük bir çeşmenin yurdumun bir köşesinde.

    • Mecaz: Çeşmenin küçüklüğü üzerinden nostaljik bir değer ifade edilmiş.
  9. Rüzgar bulutları kızdığı için onları uzaklara sürüklüyordu.

    • Teşhis (Kişileştirme): Rüzgarın kızması ve bulutları sürüklemesi insana özgüdür.
  10. Gökyüzü gibi pırıl pırıl gözleri vardı.

    • Teşbih (Benzetme): Gözlerinin parlaklığı gökyüzüne benzetilir.