1. TMK’na Göre, Evlenmenin Gerçekleştirilmesi İçin Aranan Şartlar
Türk Medeni Kanunu (TMK) evlilik için belirli şartları ön koşul olarak belirlemiştir. Bu şartlar, evlilik işleminin hukuka uygun olarak gerçekleşmesi için gereklidir.
- Rıza: Evlenecek kişilerin serbest iradeleriyle rıza göstermeleri gerekir. Zorla ya da aldatılarak yapılan evlenme geçersizdir.
- Yaş: Erkek ve kadın için asgari evlenme yaşı 17’dir. Ancak, olağanüstü hallerde hâkim kararı ile 16 yaşında da evlenilebilir.
- Ayırt etme gücü: Evlenecek kişilerin ayırt etme gücüne sahip olmaları gerekir. Akıl sağlığı yerinde olmayanlar evlenemez.
- Bekleme süresi: Kadınlar için boşanma veya evliliğin sona ermesinden itibaren 300 günlük bir bekleme süresi öngörülmüştür. Ancak bu süre hâkim kararıyla kaldırılabilir.
Bu şartlar evliliğin başlangıcı açısından önem arz ederler ve ihlal durumunda evlilik sözleşmesinin geçerliliği tehlikeye girebilir.
2. TMK’na Göre, Kesin Evlenme Engelleri ve Kesin Olmayan Evlenme Engelleri
Kesin evlenme engelleri, evlilik akdinin asla yapılamayacağı durumları ifade ederken, kesin olmayan evlenme engelleri belirli şartlar altında aşılabilecek engellerdir.
Bu engellerin varlığı, evliliğin geçerliliğini etkilemektedir ve ihlal durumunda evliliğin iptali gündeme gelebilir.
3. Evlenmenin Mutlak ve Nispi Butlan Hâlleri
Evlenmenin geçersiz sayıldığı haller iki kategoride değerlendirilir: Mutlak butlan ve nispi butlan.
-
Mutlak Butlan:
- Hısımlık: Kan hısımları arasında yapılan evlilikler mutlak butlanla geçersizdir.
- Evli kişiler arasında yapılan evlilikler: Aynı anda birden fazla evlilik hukuken geçersizdir.
- Ayırt etme gücünün bulunmaması: Akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun olan kişilerin evlilikleri.
-
Nispi Butlan:
- Zorla evlendirilme: Kişiler zorla evlendirildiklerinde, evliliğin butlanını isteme hakkına sahiptirler.
- Yanılma: Kişinin, evlenmeye dayanak olmaması gereken bir hususta yanılarak evlilik akdi yapması durumunda.
Bu tür geçersizlikler yargı kararı ile tespit edilerek sonuçlandırılır.
4. Evlilik Birliğinin Temsili Hakkında Bilgi (Tarafların Üçüncü Kişilerle Hukuk İşlemleri)
Evlilik birliğinin temsil edilmesi, eşlerin hukuk ilişkilerinde birbirlerine ve üçüncü kişilere karşı yükümlülüklerini kapsar.
- Kanuni Temsil: Eşler evlilik birliğini temsil ederken kendi yetkileri nispetinde hareket ederler. Bu temsiliyet, eşlerden birinin üçüncü kişilerle yapacağı işlemler için diğerinin rızasına ihtiyaç duyar.
- Aile İrtibatı: Eşlerden biri diğerine danışmaksızın aileyi bağlayıcı önemli işlemler yapamaz. Bu, aile hukukunda özenle işlenmiş bir denge prensibidir.
- Ortak Sorumluluk: Eşler, evlilik birliğine dair sorumluluklarda müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulabilirler.
Bu düzenlemeler, evlilik sürecinde eşlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve dış dünyayla olan etkileşimlerini düzenler.
5. Aile Konutu Şerhi Ne Anlama Gelmektedir?
Aile konutu şerhi, bir taşınmazın aile konutu olduğunu belirtmek amacıyla tapuda yapılan bir kayıttır.
- Koruyucu Amaç: Aile konutunun hakları, özel olarak korunur ve bu mülk üzerinde tasarruf yapılmasını kısıtlar.
- Rızaya Bağlı İşlem: Aile konutu üzerinde tasarruf edilmesi (satış, kiralama v.b.) için her iki eşin de rızası gereklidir.
- Güvence Sağlar: Bu şerh, eşlerden birinin yalnızca kendi adına yapacağı işlemlerle aile konutunu devretmesini engeller.
6. Edinilmiş ve Kişisel Mallara Örneklerle Edinilmiş Mal Rejimini Ayrıntılı Olarak Açıklayınız
Türk Medeni Kanunu’na göre mal rejimi, eşler arasındaki mal varlığı ilişkilerini düzenler. Edinilmiş mallar ve kişisel mallar arasında ayrım yapılır.
- Edinilmiş Mallar: Evlilik süresince elde edilen birikimler ve gelirler.
- Örnekler: Aylık maaş, ikramiye, kira gelirleri.
- Kişisel Mallar: Evlilik öncesinde kişiye ait olan veya evlilik süresince özel olarak elde edilen mallardır.
- Örnekler: Miras kalan mülkler, kişisel nitelikteki hediyeler.
Edinilmiş Mal Rejimi Detayları:
- Paylaşma: Evlilik sona erdiğinde, edinilmiş mallar eşit şekilde bölünür.
- Mal Ayrılığı: Eşler istediği takdirde farklı bir mal rejimi, yani mal ayrılığı rejimi seçebilirler.
- Katkı Payı: Kişisel mallara yapılan katkıların karşılığı, edinilmiş mallar arasında değerlendirilerek tazmin edilir.
Bu rejim, evlilik birliğinde adaletli bir ekonomik denge sağlamayı amaçlar.