Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımızda bin bir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar
Sen kubbesinde ince bir mozaik ararda
Gezersin kırk asırlık mabedin içini
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini
Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin
Bizimde kalbimizi kımıldatır derinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin
Fırtınayı andıran orkestra sesleri
Bir ürperiş getirir senin sinirlerine,
Istırap çekenlerin acıklı nefesleri
Bizde geçer en yanık bir musiki yerine
Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun
Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini,
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini…
Başka [sanat] bilmeyiz karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… ayrılıyor yolumuz
Şiirin Genel Teması:
Bu şiir, iki farklı dünya arasındaki derin farkları ve perspektifleri tasvir ediyor. Bir yandan, yabancı ve süslü detayları arayan bir figür, diğer yandan ise yerli ve doğal olanı kucaklayan bir perspektif var.
Şiirin Yapısı ve Tarzı:
Şiir, karşıtlıkları konu alarak okuyucuya belirli bir derinlik katıyor. Zengin imgelerle dolu ve her bir kıtada farklı duygusal temalar işleniyor. Şair, duyguları ve düşünceleri imgeler aracılığıyla güçlü bir şekilde aktarıyor.
Kıta Analizi:
Birinci Kıta:
Bahçeler ve diyarlar üzerinden bir karşılaştırma var. Şair, farklı yaşam tarzlarını ve değerleri vurgulamak için bahar ve çiçek imgeleri kullanıyor.
İkinci Kıta:
Şair, mabed ve mozaik gibi unsurları karşı karşıya getirerek, gelenek ve modernite arasındaki farkı anlatıyor. Yeşil çini ve sülüs yazı, kültürel mirasa olan hassasiyeti sembolize ediyor.
Üçüncü Kıta:
Beyaz kelebek ve zeybek gibi imgelerle zarafet ve gücün karşılaştırması yapılıyor. Bu, farklı duygusal tepkilerin ve deneyimlerin altını çiziyor.
Dördüncü Kıta:
Müzik üzerinden bir karşılaştırma yapılıyor. Fırtına ve acı dolu nefesler, duyguların evrenselliğini ve yoğunluğunu ifade ediyor.
Beşinci Kıta:
Bir heykel ve köylünün beli üzerinden estetik anlayış farklılıkları sunuluyor. Ruhun zevki ve sadeliğin yüceliği ön planda.
Sonuç:
Şiir, doğu ve batı kültürleri arasındaki farkı derin bir şekilde hissettiriyor. Anadolu’nun kadim ve yazılmamış destanı, kendi yolunda devam eden bir anlayışı temsil ederken, batılı ve modern yaklaşıma elveda deniyor.
Summary: Şiir, iki farklı kültürel ve estetik bakış açısını karşılaştırarak, içsel duygular ve değerler arasında bir yol ayrımını betimliyor. Her bir imge, okuyucuya farklı bir perspektif sunarak derin düşüncelere kapı aralıyor.