Nesnel anlatımları bulunnuz

"Her toplum bir kitaba dayanır :Ramayana Nesideler Nesidesu veya Kur’an.Senin kitabın hangisi? Dostoyevski,"Avrupa’yı kendimizden çok daha iyi tanıyoruz ",diyor Biz ne kendimizi tanıyoruz ,ne Avrupa’yı .Tarihimiz mührü sokulmemis bir hazine.Sosyologlarjmiz bir Kizilderili koyunu keşfe gider gibi,alan çalışmalarına koyuluyorlar.Avrupayi ,Avrupa’nın istediği kadar tanıyoruz.Ne var ki ihtiyar batıda hafuzasini kaybetmise benziyor.UNESCO ,kitap yılında ,kitap için yazılmış en güzel eseri hatirlayamadi.Susam ve zambaklar

Nesnel Anlatımları Bulmak

Metinde nesnel anlatımları belirlemek bazen zor olabilir çünkü nesnel anlatımlar, kişisel görüşe veya yoruma dayanmayan, ölçülebilir ve kanıtlanabilir ifadeler olmalıdır. Nesnel anlatımlar kesin bir bilgi, gerçek ya da doğrulanabilir bir veri sunduğunda daha belirgindir. Aşağıda verilen metinden nesnel anlatımları inceleyelim:

1. Her Toplum Bir Kitaba Dayanır

Metinde geçen “Her toplum bir kitaba dayanır: Ramayana Nesideler Nesidesi veya Kur’an.” ifadesi yarı nesnel bir örnek gibi görünse de, her toplumun belirli metinlere dayanması bilimsel veya tarihi bir gerçeğe işaret etmez. Bu ifade daha çok anlatıcının veya karakterin görüşünü yansıtıyor. Ancak bu cümlenin içindeki kitaplar, tarihi ve dini metinler olduklarından kültürel gerçeklere dayanabilir.

2. UNESCO’nun Kitap Yılı

“UNESCO, kitap yılında, kitap için yazılmış en güzel eseri hatırlayamadı.” cümlesinin içeriğinde nesnellik unsurları vardır. UNESCO gerçekten bir kitap yılı düzenlemişse ve o yılın en seçkin eserini hatırlayamamışsa, bu doğrulanması mümkün nesnel bir bilgiyi belirtir. Fakat bu olayın doğruluğunu kanıtlamak için belge veya kaynaklara başvurmak gerekebilir.

3. Avrupa’yı Tanıma

“Dostoyevski, ‘Avrupa’yı kendimizden çok daha iyi tanıyoruz’ diyor.” cümlesi içinde hem öznel hem de nesnel unsurlar barındırıyor olabilir. Dostoyevski’nin bu cümleyi söylediği tarihsel bir gerçekte yer alıyorsa, bu cümle nesnel olabilir. Fakat genel itibariyle ifade edilen düşünce, görüş olarak daha öznel kalır.

4. Tarihin Mührü Sokulmamış Bir Hazine Olduğu

“Tarihimiz mührü sokulmemiş bir hazine.” ifadesi nesnellikle örtüşmeyen bir tanımlamadır. Bu tür ifadeler genellikle subjektif değerlendirme içerir ve kişisel bir bakış açısını yansıtır. Tarihin bilinmeyen veya keşfedilmeyi bekleyen zenginliklere sahip olduğu şeklindeki düşünce, nesnellikten çok yazarın veya konuşmacının duygusal bir yorumudur.

5. Sosyologların Alan Çalışmaları

“Sosyologlarımız bir Kızılderili köyünü keşfe gider gibi, alan çalışmalarına koyuluyorlar.” ifadesi de benzer şekilde nesnel bir betimleme değildir. Sosyologların çalışma tarzlarının veya yaklaşımlarının bu şekilde tanımlanması kişisel bir yorumdur ve somut bir veriye dayanmaz.

6. Avrupa’nın Kendi İsteklerine Göre Tanınması

“Avrupa’yı, Avrupa’nın istediği kadar tanıyoruz.” bu cümle, belirli bir görüş veya düşüncedir ve dolayısıyla nesnel bir gerçeklik sunmaz. Avrupa’nın nasıl tanındığına dair somut ölçüler veya sonuçlarla desteklenmedikçe bu söylem nesnel olarak kabul edilemez.

Bu değerlendirmeler doğrultusunda nesnel anlatımlar, konunun bağlamında veya dış kaynaklı doğrulamalarla daha belirgin hale gelebilir. Metindeki ifadeler genellikle değerlendiren bir görüş veya yorum etrafında şekillenmiş gibi görünmektedir. Bu ise nesnel değil, daha öznel bir anlatım tarzını işaret eder. Anlatıcı, belirli tarihi veya kültürel referansları belirse de, çoğunlukla kişisel bir bakış açısı yansıtmaktadır.

Eğer metni yazan kişi veya kurum ifadelerin nesnel niteliğini pekiştirmek isterse, ifadeler kesin, güncel verilere veya doğrulanabilir kaynaklara dayandırılmalıdır. Bu da nesnellikle ilgili belirsizlikleri ortadan kaldırabilir. Oluşturulacak her türlü araştırma çalışması için nesnel bakış açısının önemi büyüktür, çünkü bu sayede elde edilen sonuçlar evrensel geçerlilik kazanabilir.

Rekabetçi ve bilgi yoğun çevreler olan akademik ve profesyonel dünyada, nesnel anlatımın önemi tekrar tekrar vurgulanmaktadır. Bu, anlatıların önyargılardan, kişisel bakış açılarından ve spekülasyonlardan arınmış olmasını sağlar. Bu yüzden, veri ve bilgiyle desteklenen nesnel anlatımlar, güvenilirlik ve geçerlilik açısından her alanda büyük önem taşır.