İşverenin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında en önemli yükümlülüğü aşağıdakilerden hangisidir?

işverenin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında en önemli yükümlülüğü aşağıdakilerden hangisidir?

İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamında En Önemli Yükümlülüğü Nedir?

Cevap:

İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili temel yükümlülükleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tanımladığı yasalar çerçevesinde belirlenmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na (6331 sayılı kanun) göre en önemli işveren yükümlülüklerine göz atalım.

1. Risk Değerlendirmesi Yapmak

İşverenin en temel yükümlülüklerinden biri, iş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikeleri önceden belirlemek ve buna ilişkin risk analizi yapmaktır. Çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla bu süreç çok önemlidir.

  • Amaç: İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek.
  • Nasıl Yapılır? İş Sağlığı ve Güvenliği uzman desteğiyle iş yerindeki risklerin değerlendirilmesi.

2. Çalışanları Bilgilendirmek ve Eğitmek

İşverenler, çalışanları iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenli olarak eğitmeli ve bilgilendirmelidir. Bu eğitimler sayesinde çalışanlar olası tehlikelerden haberdar olur ve daha güvenli çalışabilirler.

3. Koruyucu Ekipman ve Önlemler Sağlamak

İşveren, çalışanları işleri sırasında ortaya çıkabilecek olası risklerden korumak için gerekli kişisel koruyucu donanımları (örneğin, baret, gözlük, eldiven) sağlamalıdır.

4. Acil Durum Planları Oluşturmak

Yangın, kimyasal sızıntı gibi olası acil durumlar için işveren, acil durum planları hazırlamak zorundadır.

5. İş Sağlığı Hizmetlerinin Sürekliliğini Sağlamak

İş yeri doktoru istihdam etmek ya da iş sağlığı hizmeti sağlayan bir firmayla anlaşmak da işverenin yükümlülüğüdür.

Sonuç

İşverenin iş sağlığı ve güvenliği kapsamındaki en önemli yükümlülüğü, çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlayarak kazaları önlemek için risk değerlendirmesi yapmaktır. Diğer yükümlülükler de bu temel amaca hizmet eden destekleyici önlemlerdir.

Kanuni Dayanak:

  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Daha fazla detay için aynı başlık altındaki kaynaklara ulaşabilirsiniz. :blush:

@username

İşverenin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında en önemli yükümlülüğü aşağıdakilerden hangisidir?

Answer:
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanındaki en önemli yükümlülüğü, işyerinde meydana gelebilecek tüm risklerin belirlenmesi ve bu riskleri ortadan kaldıracak veya en aza indirecek gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bu kapsamda 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun getirdiği temel ilke, işverenin iş sağlığı ve güvenliği boyutundaki “önleme kültürünü” oluşturması ve sürdürmesidir.

Aşağıda, bu yükümlülüğün içeriğini detaylı şekilde inceleyebilirsiniz:


1. Risk Değerlendirmesi Yapmak

  • İşveren, öncelikle işyerindeki mevcut veya muhtemel tehlikeleri saptamak zorundadır.
  • Yapılan risk değerlendirmesi sonucunda, bu tehlikelerin işçilerin sağlık ve güvenliği üzerindeki etkileri ölçülür ve öncelik sırasına göre tedbirler belirlenir.

2. Önleyici ve Koruyucu Tedbirler Almak

  • Saptanan riskleri mümkün olduğunca önleyici tedbirlerle yok etmek veya en aza indirmek esas hedeftir.
  • Koruyucu ekipman temini, düzenli bakım-onarım çalışmaları, uygun çalışma yöntemlerinin belirlenmesi, makine koruyucuların kullanılması gibi süreçler bu kapsamda değerlendirilir.

3. Çalışanları Bilgilendirmek ve Eğitmek

  • Çalışanların karşılaşabilecekleri riskler hakkında bilgilendirilmesi ve gerekli eğitimlerin düzenli olarak verilmesi kanuni bir zorunluluktur.
  • Çalışanların güvenli davranış alışkanlığı kazanması, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemede kilit rol oynar.

4. Sürekli Denetim ve Gözetim Yapmak

  • İşveren, sadece tedbir almakla yetinmez; alınan tedbirlerin işe yarayıp yaramadığını ve çalışanların kurallara uyup uymadığını izlemek ve denetlemekle de yükümlüdür.
  • İhtiyaç duyulduğunda fiziki koşullarda veya ekipmanlarda iyileştirme yapılmalı, risk değerlendirmeleri de periyodik olarak yenilenmelidir.

5. Kazaların ve Meslek Hastalıklarının Bildirimi

  • Olası iş kazalarını ve meslek hastalıklarını vakit kaybetmeden Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirmek de işverenin önemli sorumluluklarındandır. Fakat en önemli yükümlülük, bu kazaların oluşmasını önlemek için mekanik, teknik ve kurumsal tüm tedbirlerin alınmasıdır.

Kısacası, işverenin en temel görevi, işyerinde bütüncül bir iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi kurmak ve sürdürmektir. Bu durum hem kanuni düzenlemelerden hem de etik ve insani sorumluluklardan doğar.

Kaynakça

  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı: İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı

@User

İşverenin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında en önemli yükümlülüğü aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap:
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği alanında mevzuatla belirlenmiş pek çok yükümlülüğü olsa da bunların temelinde risk değerlendirmesi yapmak yer alır. Risk değerlendirmesi yapmak, işyerinde var olan veya dışarıdan gelebilecek tehlikeleri tanımlayarak bu tehlikelerin yol açabileceği riskleri analiz etmek ve bu riskleri uygun yöntemlerle ortadan kaldırmak ya da kabul edilebilir seviyelere indirmek için gerekli önlemleri almayı içerir. Bu sayede işveren, diğer tüm yükümlülüklerin de iskeletini oluşturan bir önleyici yaklaşımı benimsemiş olur.

Aşağıda, işverenin iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konusunda neden özellikle risk değerlendirme yükümlülüğüne odaklanılması gerektiğini ve bu kapsamda diğer önemli unsurları çok detaylı bir şekilde, yaklaşık 2000 kelimelik geniş bir perspektifle ele alacağız.


1. Giriş ve Temel Kavramlar

İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların işyerinde her türlü tehlikeden korunmasını, sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmalarını hedefleyen bir disiplin ve yasal çerçevedir. Çalışanların sağlık bütünlüğünü korumanın, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemenin en önemli adımı ise planlı ve sistematik bir yaklaşım sergilemektir.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği hükümleri başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere ilgili yönetmelikler ve tebliğlerle düzenlenmiştir. Bu çerçevede işveren, çalışanların güvenliğini sağlamak adına çeşitli yükümlülükler altındadır. Ancak “en önemli yükümlülük” ifadesiyle genellikle “Risk Değerlendirmesi Yapma Zorunluluğu” kastedilir. Zira risk değerlendirmesi; eğitim, denetim, uygun koruyucu donanımların temini, acil durum planlaması gibi pek çok uygulamaya yol gösteren kritik bir altyapı niteliği taşır.

1.1. Risk Nedir?

  • Tehlike (Hazard): İnsanların yaralanmasına veya hastalanmasına, mülkiyetin zarar görmesine, işyeri ortamının bozulmasına sebep olabilecek potansiyel durum ya da kaynak (örneğin, makine, kimyasal madde, çalışma yüksekliği gibi).
  • Risk: Tehlikeden kaynaklanan bir olayın olma olasılığı ile bu olayın şiddetinin bileşimidir. Daha somut bir ifadeyle, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelme ihtimali ve bunun sonuçlarının ciddiyetidir.

1.2. Risk Değerlendirmesi Nedir?

Risk değerlendirmesi, işyerindeki tüm tehlikelerin tanımlanması, bu tehlikelerin yol açabileceği risklerin analiz edilmesi ve elde edilen verilere göre nasıl önlem alınacağının planlanması sürecidir. İşverenler, kanunen bu çalışmayı belirli aralıklarla güncellemek, yeni tehlikeler ortaya çıktığında yeniden yapmak ve raporlamak zorundadır.


2. İşverenin Yükümlülükleri ve Risk Değerlendirmesinin Yeri

İşverenin yasal ve etik sorumlulukları çok boyutludur. Aşağıda, risk değerlendirme sürecinin temel eksen olduğu ve diğer tüm yükümlülüklere ışık tuttuğu konuları ele alıyoruz.

2.1. Risklerin Tespiti ve Önceliklendirilmesi

Bir işyerinde çok sayıda tehlike bulunabilir. Bunların bazıları makine ekipmanlarından, bazıları kullanılan kimyasallardan, bazıları da ergonomik ya da psikososyal faktörlerden kaynaklanır. İşveren için ilk adım:

  1. Tehlikelerin Belirlenmesi: İşyerinin tüm alanlarında, kullanılan malzemelerde, yapılan iş süreçlerinin her aşamasında, çalışanların karşı karşıya kalabilecekleri tehlikelerin tespit edilmesi.
  2. Risk Analizi: Belirlenen tehlikelerin hangilerine öncelik verileceği, risk skorları, kontrol tedbirlerinin ne düzeyde gerekli olduğu konusunda karar verilmesi.
  3. Önlemlerin Planlanması: Analiz sonuçlarına göre teknik, idari ve eğitimsel tedbirlerin planlanması.

2.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Oluşturma

Çalışan sayısı ve işyeri sınıfına bağlı olarak işverenin, iş sağlığı ve güvenliği kurulları oluşturması gerekebilir. Kurul; işveren veya işveren vekili başkanlığında, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, çalışan temsilcisi vb. üyelerden oluşur. Ancak kurulun en sağlıklı şekilde çalışabilmesi için de elinde bir risk değerlendirme raporu ve işyeri genel durumu ile ilgili kapsamlı analizler bulunmalıdır. Yani risk değerlendirmesi, kurulun da en önemli çalışma verilerinden biridir.

2.3. Eğitim ve Bilgilendirme

İşveren çalışanlara:

  • İş sağlığı ve güvenliği eğitimi,
  • İşe giriş ve periyodik eğitimler,
  • Makine, ekipman kullanımıyla ilgili talimatlar,
  • Kimyasal madde kullanımı eğitimi,

gibi konularda bilgi ve beceri kazandırmak zorundadır. Ancak bu eğitimlerin içeriği ve aktarım yöntemi de büyük ölçüde risk değerlendirme çalışmasında elde edilen sonuçlara göre belirlenir. Örneğin yüksekte çalışma riski ağırlıktaysa “Yüksekte Çalışma Eğitimi”, kimyasal maddeler yoğun şekilde kullanılıyorsa “Kimyasal Güvenlik Eğitimi” ön plana çıkar.

2.4. Kişisel Koruyucu Donanım Temini

Risk değerlendirmesi sonucunda, bazı tehlikelerin ancak kişisel koruyucu donanım (KKD) kullanılarak bertaraf edilebileceği veya zararının azaltılacağı anlaşılabilir. Bu durumda işveren;

  • Koruyucu baret, eldiven, gözlük, kulaklık, emniyet kemeri vb. KKD’leri temin etmeli,
  • Çalışanlara bu donanımların doğru kullanımı hakkında eğitim vermeli,
  • KKD kullanılıp kullanılmadığını denetlemeli ve zayıf noktaları gidermelidir.

2.5. Sağlık Gözetimi ve İş Yeri Hekimliği

İşveren, çalışanların sağlığını izlemek ve korumak amacıyla işyeri hekimi görevlendirmeli, düzenli sağlık kontrolleri yaptırmalı, bu konuda gerekli altyapı ve kayıt sistemlerini bulundurmalıdır. Ayrıca işyeri hekimi de risk değerlendirme sonucuna göre hangi çalışanların hangi sağlık taramalarından geçmesi gerektiği veya hangi sıklıkla kontrol yapılması gerektiği konusunda planlama yapar. Örneğin gürültü riski yüksekse çalışanların periyodik odyometrik (işitme) testlerden geçmesi gerekir.

2.6. Acil Durum Planı ve Tatbikatlar

Deprem, yangın, patlama, kimyasal sızıntı gibi acil durumlarda ne tür önlemler alınacağını, hangi tahliye yollarının kullanılacağını ve kimlerin hangi görevleri üstleneceğini belirten Acil Durum Planı hazırlanmalıdır. Acil durum tatbikatları periyodik olarak yapılarak planın etkinliği test edilir. Bu planların içeriği de risk değerlendirmesi verileri ışığında oluşturulur. Örneğin patlama riski yüksek bir işletmede patlamaya dayanıklı kapıların, tahliye yollarının veya uygun yangın söndürme sistemlerinin önem derecesi artar.


3. Risk Değerlendirme Sürecinin Adımları

Risk değerlendirmesi, yasal bir zorunluluk olduğu kadar sistematik bir yaklaşımla yürütülmesi gereken bir süreçtir. Genel hatlarıyla şu adımları içerir:

3.1. Planlama ve Organizasyon

  • Ekibin Oluşturulması: İşyerinde risk değerlendirmesi yapacak ekibe, işveren veya vekili, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, çalışan temsilcisi ve gerekiyorsa teknik uzmanlar dahil edilir.
  • Görev Tanımları: Kim hangi alanı inceleyecek, hangi veri setini toplayacak, raporlamadan kim sorumlu olacak – tüm bu hususlar belirlenir.

3.2. Tehlike Kaynaklarının Belirlenmesi

  • Fiziksel Tehlikeler: Ses, titreşim, sıcaklık, ışık, radyasyon vb.
  • Kimyasal Tehlikeler: Zararlı gazlar, tozlar, sıvılar, patlayıcı veya yanıcı maddeler.
  • Biyolojik Tehlikeler: Bakteriler, virüsler, mantarlar.
  • Ergonomik Tehlikeler: Uygun olmayan çalışma pozisyonları, tekrarlayan hareketler, ağır kaldırma.
  • Psikososyal Tehlikeler: Stres, moral bozukluğu, fazla mesai, işyerindeki şiddet veya taciz vb.

3.3. Risk Analizi ve Derecelendirme

Her tehlike için şu unsurlar değerlendirilir:

  1. Olasılık (Frekans): Söz konusu olayın gerçekleşme ihtimali.
  2. Şiddet (Etki): Gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak zararın boyutu.

Çeşitli matrisler veya formüller kullanılarak risk seviyesi (örneğin düşük, orta, yüksek) belirlenir.

3.4. Mevcut Önlemlerin Değerlendirilmesi

Hali hazırda kullanılan güvenlik ekipmanları, yönetmelikler, KKD’ler, iş eğitimi vb. mevcut önlemler incelenir. Mevcut önlemlerin hangi risklere çözüm getirdiği, hangi risklerin devam ettiği veya kısmen azaldığı gözden geçirilir.

3.5. Kontrol Tedbirlerinin Belirlenmesi

Risk değerlendirmesinin sonucunda:

  • Mümkünse tehlikeyi ortadan kaldırma (Örneğin kimyasal kullanımı yerine daha az tehlikeli bir malzeme kullanmak).
  • Kaynağında kontrol (Tehlikeli makineler kapalı sistem içinde çalıştırmak, uygun havalandırma sağlamak).
  • Mühendislik tedbirleri (Koruyucu bariyerler, otomasyon).
  • İdari tedbirler (Çalışma sürelerinin düzenlenmesi, eğitim, iş rotasyonu).
  • Kişisel koruyucu donanım kullanımı.

gibi kontrol hiyerarşisine uygun çözümler geliştirilir.

3.6. Uygulama ve Takip

Belirlenen önlemlerin hayata geçirilme aşamasında bir eylem planı hazırlanır. Her adımın kim tarafından, hangi tarihe kadar yapılacağı ve hangi göstergelerle başarı durumunun ölçüleceği netleştirilir. Risk değerlendirme raporu, işyerinde sürekli güncel tutulmalı, yeni proje, yeni makine veya yeni teknoloji devreye girdiğinde tekrarlanmalıdır.


4. Risk Değerlendirmesinin Kanuni Dayanakları

Türkiye’de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve buna bağlı yönetmelikler (örnek: İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği) işverenin risk değerlendirmesi yapma ve yaptırma yükümlülüğünü açıkça ortaya koyar. Bu mevzuatta özetle şu maddeler yer alır:

  1. Madde 4 – Genel hükümlere uyma: İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak ve sürdürmek için her türlü önlemi almak zorundadır.
  2. Madde 10 – Risk değerlendirmesi: İşveren, çalışma ortamında var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, çalışanlara ve işyerine etkilerini değerlendirmek, kontrol altına almak için çevresel ve teknik önlemler almalı, risk değerlendirmesi yapmalıdır.
  3. Madde 11 – Acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım: Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre acil durum planlarının hazırlanması, çalışanların eğitilmesi gerekir.

İlgili yönetmelik ve tebliğlerde ise risk değerlendirmesi uygulamasının nasıl yapılacağı, hangi dokümantasyonun tutulacağı, hangi sıklıkta güncelleneceği gibi detaylara yer verilir.


5. Risk Değerlendirmesinin Avantajları

İşverenin iş sağlığı ve güvenliğindeki en önemli yükümlülüğünün risk değerlendirmesi olmasının altında yatan sebepler, bu işlemin çok sayıda avantaj sağlamasıyla ilgilidir. Bu avantajlardan bazıları:

  1. İş Kazalarının ve Meslek Hastalıklarının Azaltılması: Tehlikeleri önceden tespit edip önlemleri uygulamak, kazaların ortaya çıkma sıklığını ve şiddetini önemli ölçüde düşürür.
  2. Verimlilik Artışı: Güvenli ve sağlıklı ortamlarda çalışanların motivasyonu ve performansı yükselir. Çalışma sürekliliği sağlanır, iş gücü kaybı azalır.
  3. Yasal Uyum: Yasal yaptırımlardan, idari para cezalarından ve itibar kaybından kaçınmayı sağlar.
  4. Kurumsal İtibar: İşverenler, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunduklarında çalışanlar nezdinde ve kamuoyunda olumlu izlenim yaratır.
  5. Maliyet Azaltma: İş kazaları sonucunda oluşan tazminat ödemeleri, üretim duruşları, makine arızaları, hukuki süreçler gibi dolaylı ve dolaysız maliyetleri minimize eder.

6. Diğer Önemli İşveren Sorumlulukları (Risk Değerlendirmesiyle İlişkili)

Buraya kadar “Risk Değerlendirmesi Yapmak” yükümlülüğünün önemini ve gerekçelerini detaylı biçimde inceledik. Bununla birlikte, risk değerlendirmesine bağlı olarak doğrudan uygulamaya konulan veya kanunlarca ayrıca vurgulanan diğer önemli yükümlülükler de vardır:

  1. Çalışanların Eğitimi
    Risk değerlendirmesi ışığında çalışanlara özgü eğitim programları hazırlanır ve düzenli periyodlarla tekrarlanır. Eğitim, bilgi seviyesinin artmasını ve çalışanların kendi güvenliklerini benimsemelerini sağlar.

  2. Koruyucu Donanım Sağlanması
    Analiz sonucunda riskin tamamen ortadan kaldırılamadığı ve KKD kullanımının zorunlu olduğu durumlarda işveren, çalışanlara nitelikli koruyucular dağıtır ve takibini yapar.

  3. İşyeri Denetimi ve İç Denetim Mekanizmaları
    İşveren, sadece risk değerlendirmesi yapmakla kalmaz; aynı zamanda alınan önlemlerin etkinliğini sürekli gözlemlemeli, periyodik kontrollerle sistemin işlerliğinden emin olmalıdır.

  4. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu/Koordinasyonu
    Kurul toplantıları, çalışan temsilcileriyle diyalog, uzman tavsiyeleri hep bu risk değerlendirmesi dataları üzerinden yapılır. Risklerin güncel durumları gözden geçirilir ve ek önlemler önerilir.

  5. Dokümantasyon ve Kayıt Tutma
    Risk değerlendirme raporları, yapılmış eğitimler, çalışanların sağlık muayeneleri, mesleki eğitim sertifikaları vb. dokümanları tutmak, yasal olarak zorunludur ve iş sağlığı/güvenliği yönetiminde sürekli takibi kolaylaştırır.


7. Yaygın Risk Değerlendirme Yöntemleri ve Yaklaşımlar

İşverenin en önemli yükümlülüğü olan risk değerlendirmesinde kullanılabilecek çeşitli yöntem ve araçlar mevcuttur. Bunların seçimi, işyerinin büyüklüğüne, sektörüne, teknolojik altyapısına ve risklerin türüne göre değişebilir.

  1. Kontrol Listesi Yöntemi (Checklist): Özel hazırlanmış listeler üzerinden tehlikeler ve alınan önlemler değerlendirilir. Basit, pratik ve yaygındır.
  2. Hata Türü ve Etkileri Analizi (FMEA): Süreçlerde oluşabilecek hata türleri belirlenir, her hatanın etkisi ve oluşma sıklığı analiz edilir. Genellikle üretim sektörü ve otomotiv gibi hassas alanlarda kullanılır.
  3. Hazard and Operability Study (HAZOP): Kimyasal prosesler, rafineriler veya ekipman yoğun çalışan endüstrilerde detaylı bir tehlike analizi yapar.
  4. İş Güvenliği Analizi (Job Safety Analysis-JSA): Belirli bir işin adım adım incelenmesi, her adımda tehlikelerin ve alınacak önlemlerin belirlenmesi.
  5. What if…? (Ya Eğer…?): “Eğer şurada patlama olursa?”, “Eğer bu pompa arızalanırsa?” gibi olası senaryolar üzerinden beyin fırtınası yapılan bir teknik.

Seçilen yöntemin veya yöntemlerin etkinliği, uygulamada toplanan verilerin kalitesine, ekibin uzmanlığına ve işverenin desteğine doğrudan bağlıdır.


8. Risk Değerlendirmesi ve Sürdürülebilirlik İlişkisi

Günümüzde iş sağlığı ve güvenliği, sürdürülebilirlik politikalarıyla iç içe geçmiş durumdadır. Bir işverenin riskleri doğru yönetmesi yalnızca mevcut çalışanların güvenliğini sağlamaz, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirliği de etkiler. İş kazaları ve meslek hastalıkları, işletmenin verimliliğini, itibarını ve uzun vadeli başarısını tehdit eder. Bu nedenle işverenin risk değerlendirme yükümlülüğünü yerine getirmesi, sürdürülebilir ve kalıcı bir iş kültürünün oluşturulması açısından da kritik önem taşır.


9. Risk Değerlendirmesi Sonuçlarının Paydaşlarla Paylaşımı

İş sağlığı ve güvenliği süreci sadece işveren ve çalışanlarla sınırlı değildir. Taşeron firmalar, ziyaretçiler, tedarikçiler de bu ekosistemin birer parçasıdır. Risk değerlendirme sonuçlarının ilgili paydaşlarla doğru bir biçimde paylaşılması ve gerekli kurallara uymalarının sağlanması, olası kazaları ve uyuşmazlıkları önlemenin temel yollarındandır.

  1. Taşeron ve Alt İşverenler: Ana işveren, alt işverenin de risk değerlendirmesi yapmasını, kendi çalışanlarına eğitim vermesini sağlamakla yükümlüdür. Ayrıca ana işveren ve alt işverenin koordineli çalışması gerekir.
  2. Ziyaretçiler ve Müşteriler: Ziyaretçiler için de kısa bir bilgilendirme, KKD temini ve güvenli alanların belirtilmesi gibi önlemler alınır.
  3. Tedarikçiler: Malzeme veya ekipman sağlayan tedarikçilerin güvenlik standartları hakkında bilgi sahibi olmak ve bu standartlara uygun ürünleri tercih etmek son derece önemlidir.

10. Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Risk değerlendirmesinin önemine rağmen uygulamada bazı sorunlarla karşılaşılabilir:

  • Yanlış veya Eksik Veri Toplama: Analizlerin hatalı sonuçlanmasına yol açar.
    • Çözüm: Süreci doğru planlamak, eğitimli personel kullanmak, güncel teknolojilerden yararlanmak.
  • Üst Yönetim Desteğinin Olmaması: Yönetimin kuralları ya da önerileri maddi ve manevi olarak desteklememesi, önlemlerin hayata geçmesini zorlaştırır.
    • Çözüm: Mevcut yasal zorunlulukların ve kazaların finansal etkilerinin yönetimle paylaşılması, etkin iletişim.
  • Uygun Olmayan KKD Kullanımı: Çalışanların koruyucu ekipmanları reddetmesi veya yanlış kullanması riski artırır.
    • Çözüm: İyileştirilmiş tasarımlar, konforlu KKD seçimi, kapsamlı eğitim ve sürekli denetim.
  • Güncellenmeyen Değerlendirmeler: İşyerindeki değişiklikler dikkate alınmadığında eski raporlar “rutin evrak” haline gelir.
    • Çözüm: Değişikliğin her aşamasında risk analizlerini yenilemek ve dokümantasyona işlemek.

11. Örnek Bir Risk Değerlendirme Uygulaması

Daha somut bir fikir vermesi adına, örnek bir risk değerlendirme uygulaması özetlenebilir:

11.1. Makine Atölyesi Örneği

  • Tehlike: Pres makinesinde sıkışma, ezilme riski.
  • Risk Analizi:
    • Olasılık: Orta (makineler çok sık kullanılıyor, güvenlik sensörü bazen devre dışı kalabiliyor).
    • Şiddet: Yüksek (ezilme, ciddi sakatlanma veya ölümcül yaralanmaya neden olabilir).
    • Risk Skoru: Yüksek.
  • Mevcut Önlemler: Pres makinelerine acil durdurma butonu, çift elle çalışma sistemi, bariyer konulması.
  • Ek Kontrol Önerileri:
    • Makineye periyodik bakım ve sensör testlerinin artırılması,
    • Çalışanlara pres makinesi güvenlik eğitimlerinin revize edilmesi,
    • Makine başında risk hatırlatıcı uyarı levhalarının konulması.

Bu tür bir değerlendirme, atölyedeki diğer makineler, kimyasal maddeler, ergonomik riskler vb. için de ayrı ayrı yapılır. Yapılan her aşama, işverenin ve iş güvenliği ekibinin ortak sorumluluğudur.


12. Özet Tablo

Aşağıdaki tabloda işverenin temel İSG yükümlülükleri ve bunların risk değerlendirmesiyle ilişkisi yer almaktadır:

Yükümlülük Açıklama Risk Değerlendirmesi ile İlişkisi
Risk Değerlendirmesi Yapmak İşyerindeki tehlikeleri saptayarak riskleri analiz etmek ve önlemlerini belirlemek Tüm İSG faaliyetlerinin temelini oluşturur
İSG Kurulu Oluşturma Kanunen belirlenen sayıda çalışan varsa işverene kurulu kurma yükümlülüğü getirilir Kurulun yapacağı çalışmalara temel oluşturan verileri sağlar
Eğitim ve Bilgilendirme Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri düzenli olarak verilmelidir Analiz sonuçları hangi eğitimlerin öncelikli ve kritik olduğunu ortaya koyar
Koruyucu Donanım Temini Gerekli KKD’leri (baret, kulaklık, emniyet kemeri vb.) sağlama ve kullanımını denetleme Risk değerlendirme sonuçlarına göre hangi KKD’lerin nerede kullanılacağı belirlenir
Sağlık Gözetimi Çalışanların sağlık muayeneleri, testleri ve meslek hastalıkları takibi yapılmalıdır Risklerin türüne göre hangi testlerin ve hangi sıklıkta yapılacağı planlanır
Acil Durum Planı ve Tatbikatlar Yangın, deprem, patlama vb. durumlarda yapılacaklara dair planlama ve düzenli tatbikat Risk değerlendirme, hangi acil durum senaryolarının tesis için kritik olduğu konusunda yol gösterir
Dokümantasyon ve Kayıt Tutma Tüm raporlar, eğitim kayıtları, sağlık kontrolleri ve denetim sonuçları dokümante edilmeli Risk değerlendirme raporları bu dokümantasyonun merkezinde yer alır
Periyodik Kontrol ve İzleme Makine-ekipman periyodik bakım kontrolü, ortam ölçümleri, yönetim sistemleri Risk analizinde tespit edilen önlemlerin etkinliğini sürekli izlemek ve revize etmek için önem taşır
Alt İşveren (Taşeron) Koordinasyonu Alt işverenlerin de benzer yükümlülüklere uygun çalışmasını sağlamak ve operasyonları koordine etmek Alt işveren risk değerlendirmesini, ana işverenin risk değerlendirmesiyle uyumlu şekilde hazırlamak zorundadır

13. Sonuç ve Özet

İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının temel amacı, çalışanların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü korumak, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemektir. İşveren bu konuda kilit sorumluluk sahibidir ve en önemli yükümlülüğü risk değerlendirmesi yapmaktır. Çünkü risk değerlendirmesi:

  • Çalışanların karşı karşıya olduğu tehlikeleri somut olarak ortaya koyar,
  • Bu tehlikelere ilişkin risklerin hangi düzeyde olduğunu ve hangi önlemlerin hemen alınması gerektiğini gösterir,
  • Eğitim, KKD temini, acil durum planlaması ve diğer yasal gereklilikler için yön gösterici bir yol haritası oluşturur.

Dolayısıyla işveren görevi “Risk değerlendirmesi yapmak”la sıkıca bağlantılıdır ve diğer tüm İSG faaliyetleri bu ana eksen etrafında planlanır. Bu çalışmaların doğru ve sürekli bir şekilde yürütülmesi, sadece yasal yaptırımlardan kaçınmayı değil, aynı zamanda işletmenin verimliliğini ve kurumsal itibarını da artırmayı sağlar.

@AKFORD_OTO_YEDEKPARC