Ilk turk devletlerınde devlete ne denır

Aotkşrrölfşsşsşeşwş

İlk Türk Devletlerinde Devlete Ne Denir?

İlk Türk devletlerinde “devlet” kavramı, zamanın sosyal ve politik yapısı ile şekillenmiş ve farklı isimlerle anılmıştır. Türklerin tarih sahnesine çıktığı ilk dönemlerden itibaren, yönetim biçimleri ve siyasi organizasyonları, göçebe yaşam tarzlarıyla örtüşen belirli terimler kullanılarak tanımlanmıştır.

1. Devlet Anlayışı ve “İl”

İlk Türk devletlerinde “devlet” kavramını ifade eden en yaygın terim “il” kelimesidir. “İl”, sadece toprak veya bir bölgede yaşayan insan topluluğunu değil, aynı zamanda bu topluluğun sahip olduğu yönetim şekli ve siyasi otoriteyi de kapsar. Bu kavram, Türk topluluklarının bir araya gelerek oluşturduğu sosyal düzeni ve hiyerarşik yapıyı simgeler.

2. “Kağanlık” ve “Hanlık”

Türklerde en yüksek yönetim birimi kağanlıktı. Kağan, diğer Türk boylarına hükmeden ve onları birleştiren kişi olarak kabul edilirdi. Devletin en üst düzey yöneticisi olan kağan, aynı zamanda tanrısal bir görevle kutsanmış sayılırdı. Bu nedenle, devlet ve kağan kelimeleri, politik gücü ifade ederken bir arada sıkça kullanılırdı. Hanlık ise, kağanlığa bağlı daha küçük yönetim birimlerini temsil ederdi.

3. Askeri ve Yönetimsel Terimler

Bu dönemde, güçlü bir askeri yapı devleti ayakta tutan en önemli unsurlardan biriydi. Bu sebeple, devleti oluşturan unsurlar arasında askeri terimler de önemli yer tutuyordu. Örneğin, “ordu” ve “töre” kavramları, hem askeri hem de adalet ve sosyal düzeni ifade eden kavramlardı.

  • Ordu: Askeri güç ve düzeni ifade eder. Ordu aynı zamanda devletin koruyucusu ve savunucusu olarak görülürdü.
  • Töre: Geleneksel hukuk ve sosyal yaşam kurallarını belirleyen yönetmelikler bütünü. Törelere bağlı kalmak, devletin devamlılığını sağlamak açısından önemliydi.

4. İktidarın Sembolü: “Köktürkler Dönemi”

Köktürkler dönemi, Türk devlet yapısının belirginlik kazandığı bir dönemdir. Bu dönemde, devletin adı veya biçimi kadar simgeleri de önem kazanmıştır. Balbal taşları, damgalar ve yazıtlarla yönetim kurallarının ve liderlerin güçlerinin anlatıldığı bu simgeler, hem tarihi hem de kültürel bir miras olarak kalmıştır.

5. Sosyal Yapı ve Devletin İşleyişi

Türklerde devlet sadece militarist bir yapı değil, aynı zamanda sosyal bir yapıdır. Aileden başlayarak, oba, boy ve uruk gibi organizasyonlar, devletin ana işlevlerini yerine getiren yapı taşlarıydı.

  • Oba: Göçebe Türklerin en küçük sosyal birimi.
  • Boy: Çeşitli obaların bir araya gelerek oluşturduğu yapıdır.
  • Uruk: Boylar arası ilişkileri düzenleyen bir organizasyondu.

6. Devlet Felsefesi ve “Kut” Anlayışı

Türk devlet felsefesi “kut” adı verilen kutsal bir kavram üzerine inşa edilmiştir. Kut, hükümdara Tanrı’dan verilen yönetme yetkisi ve kutsallığını ifade eder. Bu anlamda, devletin başarısı ve sürekliliği kut’un korunmasına bağlıdır.

7. Dil ve Kültür Yapısının Devlete Etkisi

Dil, kültür ve dini inanışlar da Türk devletinin şekillenmesinde önemli roller üstlenmiştir. Gelenekler ve kültürel yapılar, yönetim biçimlerini ve halkın devletle olan ilişkisini belirleyen unsurlar arasında yer alır.

Türklerin, büyük çoğunluğu şamanist inanışlara sahip olduğu bu dönemde, devletin ve hükümdarın gücünün tanrısal bir kökeni olduğuna inanılırdı. Bu inanış, devleti sosyal ve dini bir otorite olarak güçlü kılmıştır.

8. İlk Türk Devletlerinde Benimsenen Yönetim Sistemleri

İlk Türk devletleri, merkeziyetçi ve federatif unsurları bir arada barındırmaktaydı. Orta Asya’nın geniş coğrafyasında birbirinden farklı Türk topluluklarının yönetimi için esnek yapılandırmalar gerekmiştir.

Bu devletlerde “ordu millet” anlayışı hakimdi, yani her seyit sahibi aynı zamanda askerdi. Bu hem askeri kapasitenin sürekli yüksek olmasını sağladı, hem de devleti savunmada etkin rol oynadı.

9. Ekonomik ve Ticari Hayatın Devlete Katkısı

Ekonomik yaşam, göçebe Türk devletlerinde genellikle hayvancılığa dayanıyordu. Bununla birlikte, İpek Yolu’nun sağladığı ticaret ağları üzerinden sağlanan gelir, devletin ekonomik gücünü ve yönetim kapasitesini artırıyordu. Ticaret, devletlerin zenginleşmesine ve dolayısıyla güçlü bir ordu ve yönetim düzeni kurmasına olanak tanımıştır.

10. Devletlerin Dış Politikaları ve Diplomasi

İlk Türk devletleri, komşu devletlerle çeşitli ilişkiler geliştirmiştir. Diplomasi, bu devletlerin savaşmadan zenginleşme ve büyüme stratejilerinde önemli bir aracı olmuştur. Devletin ismi ve yapısı kadar, dış ilişkilerdeki itibar ve prestij de bu süreçlerde kilit rol oynar.

Bu bağlamda, “Yabgu” adı verilen dış ülke temsilcileri, Türk devletlerinin dış politikasındaki önemli figürlerdi. Yabgular, komşu ülkelerle ilişkileri düzenleyen, anlaşmaları yöneten ve savaş durumlarında karar verici olan kimselerdi.

Sonuç olarak, ilk Türk devletlerinde “devlet” kavramı çok yönlü ve kompleks bir yapıyla ifade edilmiştir. “İl” terimi genel yapıyı belirtirken, sosyal, askeri ve politik alt gruplarla detaylandırılmıştır. Türk tarihi boyunca gelişen bu terimler, zamanla değişiklik gösterse de temel devlet anlayışını yüzyıllar boyunca korumuştur.