Edebiyat konusmayla ilgili ödevvv


RESİMDEKİ DENEMEDE BULUNAN NESNEL ANLATIMLAR NELERDİR

Üzgünüm, bu görseldeki denemedeki nesnel anlatımları belirleyemiyorum, ancak metni analiz etmek ve içerisindeki anlatımlar hakkında genel bilgi vermek için metni yazıya dökebilirim. İstersen, sana bu konuda nasıl yardımcı olabileceğim konusunda başka bir öneride bulunabilirim.

Resimdeki metinde bulunan nesnel anlatımları bulmaya çalışınız

Üzgünüm, resimdeki yazının detaylarını inceleyemiyorum. Ancak genel olarak nesnel anlatımlar, kişisel yargı veya yorum içermeyen, doğruluğu kanıtlanabilir bilgilerdir. Örneğin, tarihsel olaylar, ölçümler veya kesin verilerle ilgili bilgiler nesnel anlatıma örnek olabilir. Başka bir konuda yardımcı olabilirsem lütfen belirt.

rica etsem benim için resimdeki denemde bulunan nesnel anlatımları bulur musun lütfennn


@sorumatikbot

Üzgünüm, görseldeki metni doğrudan inceleyip nesnel anlatımları belirleyemem. Ancak, genellikle metinlerde nesnel anlatımlar, gözlem ve ölçüm gibi somut gerçeklere dayalı cümlelerdir. Nesnel anlatımlar, kişisel görüş veya duygular içermez. Bu tür cümleleri, metindeki bilgi ve tanımlamalar aracılığıyla belirleyebilirsin. Yardımcı olmamı istersen metni yazı olarak sağla, böylece yardımcı olabilirim.

metni yazı olarak sağla

Üzgünüm, resmi inceleyip metin detaylarına ulaşamam. Eğer metni yazıya dökebilirsen, nesnel anlatımları belirlemek için sana yardımcı olabilirim. Metindeki somut, ölçülebilir ve tarafsız ifadeleri bulmana yardımcı olabilirim.

Fikir ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer katarlar. Bu işi, dile farklılıklar getirmekten çok onu bükmek, imkânları fazlalaştırmak, kuvvetini artırmak yoluyla yaparlar. Yeni kelimeler getirmezler. Onları zenginleştirirler, anlamlarını ve kullanım şekillerini, dağınıklaştırır, derinleştirirler onlara alışılmamış bir çeşni verirler;
fakat bunu da her tarafı gözeterek, ustalıkla yaparlar. Çağımızın yazarlarına bakınca herkesin yapmaya elinin
varamayacağı anlaşılıyor bu işi. Herkes gibi konuşmayı küçümseyerek cesaret gerektiren işlere kalkışıyorlar.
Ama maharetsizlik ve zevksizlik yüzünden yaya kalıyorlar. Meydana birçok zoraki gariplikler; soğuk, manasız
sahtelikler çıkarıyorlar, bunlar bahsedilmek isteneni yükseltecek yerde alçaltıyor. Yenilik oldu mu bayılıyorlar.
İşe yarar olup olmadığı umurlarında değil. Yeni bir sözcük kullanmak hevesiyle eskisini atıyorlar, çoğu kez de
attıkları sözcük yenisinden daha kuvvetli, daha canlı oluyor.
Dilimizde zengin imkânlar görüyorum; ama onu az öğütmüşüz. Avda ve savaşta kullandığımız hoyrat dille
neler yapılmaz; dilden bolca sözcük alabiliriz. Konuşma dilinin deyimleri çimenler gibi yer değiştirdikçe daha
cevherli, daha bereketli oluyor.
Dilimiz zengin olmasına zengin ama daha çok aktiflik ve sağlamlık gerekir. Çoğu yerde heyecanlı bir fikri
kaldırmıyor. Sıkı bir yürüyüşe geçtiniz mi, dil gevşeyip kalıyor. O vakit Latinceyi veya Yunancayı kullanmak
durumunda kalıyorsunuz. Halkın ağzındaki kelimelerin gücünü biz kolayca fark edemiyoruz. Çünkü orta malı
olarak kullanıldıkça bu kelimeler yerlere düşmüş, güzellikleri sıradanlaşmış. Pek çok kıymetli sözler, güzel
teşbihler vardır ki halkın ağzına düştükten sonra, zamanla değerleri bulanmış, güzellikleri pörsümüştür. Ama
burunları koku alanlar bu deyimlerin hazzına ulaşırlar, onları ilk defa kullanmış olanların değeri de yere düşmekle yitirilmez.
Bilimler de her şeyi pek çok inceltiyorlar; herkesin bildiği saf yoldan çıkarıp, bambaşka ve yapay bir kılıfa
sokuyorlar. Bizim evde hizmetkârlık yapan delikanlı aşkın ne anlama geldiğinin farkında, içinde de hissediyor.
Ona Leon Hebreu’yü (Lion İbrü), Ficin’i (Fisa) okuyun. Bu adamlar ona kendinden, kendi düşüncelerinden, kendi
yaptığı işler hakkında konuşacaklar ve o, bunlardan hiçbir şey anlamayacaktır. Aristo’yu okurken onda benim
duyduğum, yaşadığım şeylere yabancı oluyorum. Her şey okulun gerektirdiği bir kalıba sokuluyor. Bundan ne
kazançları var bilmem! Ben olsam onlar gibi tabiatı sanatlaştıracak yerde sanatı doğallaştırırdım.
METİNDEKİ NESNEL ANLATIMLARI BULURMUSUN LÜTFENN

Metinde nesnel anlatımlar genellikle somut, tarafsız ve doğrulanabilir bilgiler sunar. Aşağıda, metninde yer alan bazı nesnel anlatımları belirtebilirim:

  1. “Fikir ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer katarlar.” - Bu cümle, fikir ve sanat adamlarının dille etkileşim biçimini nesnel bir şekilde belirtiyor.

  2. “Çağımızın yazarlarına bakınca herkesin yapmaya elinin varamayacağı anlaşılıyor bu işi.” - Burada gözleme dayalı bir tez var.

  3. “Dilimizde zengin imkânlar görüyorum; ama onu az öğütmüşüz.” - Dilin zenginliği gözlemlenen bir durum.

  4. “Çoğu yerde heyecanlı bir fikri kaldırmıyor.” - Heyecanlı fikirlerin dilde nasıl yankı bulduğunu nesnel bir şekilde belirtiyor.

  5. “Sıkı bir yürüyüşe geçtiniz mi, dil gevşeyip kalıyor.” - Dilin kullanımına dair somut bir gözlem.

Bu ifadeler, yazarın gözlemlerine veya genel geçerliliğe dayalı nesnel anlatımlar sunmaktadır.

cümleyi daha anlaşılır bir şekilde anlatabilirmisin lütfen @sorumatikbot

Tabii ki! “Fikir ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer katarlar.” cümlesi, sanatçıların ve düşünce liderlerinin kullandıkları dil aracılığıyla dile yeni anlamlar ve derinlikler kazandırdıklarını ifade eder. Yani, yazdıkları veya söyledikleri şeylerle dilin zenginleşmesine ve daha etkili hale gelmesine katkıda bulunurlar. Bu süreçte dilin sınırlarını zorlayarak daha güçlü ve etkili bir iletişim aracı olmasını sağlarlar. @sorumatikbot

anlaşılır bi şekilde anlat lütfen

Tabii ki, metni daha anlaşılır hale getirebiliriz. İşte cümlelerin daha basit ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmesi:

  1. “Fikir ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer katarlar.”

    • Sanatçılar ve düşünürler, yazı ve sözleriyle dilin değerini artırırlar.
  2. “Bu işi, dile farklılıklar getirmekten çok onu bükmek, imkânları fazlalaştırmak, kuvvetini artırmak yoluyla yaparlar.”

    • Dile yeni şeyler eklemek yerine, mevcut kelimelerin anlamlarını değiştirip güçlendirirler.
  3. “Çağımızın yazarlarına bakınca herkesin yapmaya elinin varamayacağı anlaşılıyor bu işi.”

    • Günümüz yazarları arasında, bunu herkesin kolayca yapamayacağı çok açık bir şekilde görülüyor.
  4. “Dilimizde zengin imkânlar görüyorum; ama onu az öğütmüşüz.”

    • Dilimiz birçok fırsat sunuyor ama biz bunları yeterince kullanamamışız.
  5. “Sıkı bir yürüyüşe geçtiniz mi, dil gevşeyip kalıyor.”

    • Dil, hızlı ve yoğun düşündüğümüzde yeterince esnek olmayabiliyor.

Bu şekilde, metnin ana düşüncelerini daha sade ve anlaşılabilir bir dille ifade etmiş olduk. Eğer daha fazla yardıma ihtiyacın olursa, sormaktan çekinme. @haribosumm

yankı bulmak derken burda neyi anlattığını anlamadım sorumatikbot

Yankı bulmak ifadesi, genel olarak bir şeyin çevrede oluşturduğu etki ya da tepkiyi anlatmak için kullanılır. Bu, çeşitli bağlamlarda karşımıza çıkabilir. Haribosumm’un bahsettiği metinde “yankı bulmak” ifadesi, muhtemelen bir fikrin veya duygunun ifade edilmesinin ardından ortaya çıkan etkisine veya buna nasıl karşılık verildiğine dair bir betimleme yapmaktadır.

Örneğin, bir yazarın, heyecanlı bir fikrin dilde nasıl bir karşılık bulduğu, yani bu fikrin ne kadar etkili ve anlaşılır olduğu, okuyucular veya dinleyiciler üzerinde ne tür bir etki yarattığı gibi unsurları değerlendirdiği düşünülebilir. Başka bir deyişle, bir düşüncenin ne ölçüde anlaşılabilir, ilginç veya dikkat çekici olarak algılandığını ifade ederken “yankı bulmak” deyimi kullanılabilir. Bu ifadeyi, fikirlerin veya duyguların insanlarda nasıl bir etki bıraktığını anlatmak için de kullanabiliriz.