Elbette, kasideyi günümüz Türkçesiyle çevirebilirim. İşte anlamı daha anlaşılır hale getirilmiş hali:
1. Beyit:
Sabahın ilk ışıklarıyla baharın hoş esintisi esti, güller açıldı.
Ey sevgili dostum, bizim gönlümüzü de aç; bir kase sun bize, Cem gibi.
2. Beyit:
Cennet tekrar yeniden başladı, hava amber kokulu oldu.
Bu dünya cennette bir köşe, İrem Bahçesi gibi.
3. Beyit:
Güllerin devri aydır, şimdi zevk ve safa zamanıdır.
Aşıkların bayramıdır bu kutsal mevsim.
(…)
18. Beyit:
O güneş gibi parlak, o ülkenin lideri olan saltanat.
Cem’in meclisi ve Hatemi’nin cömertliği, esnafın güveni.
19. Beyit:
Rüzgârın sert lideri, Rum ve Zengibar ülkesi.
Av seferlerinde Behram gibi başarılı, dünya çapında Afridun.
20. Beyit:
Ülkelerin süsü ve milletlerin sermayesi, din ve dünya düzeni.
Kısmeti ezelden taç olmuş, Cem’in tahtında Feridun gibi.
21. Beyit:
Osmanlı soyunun hakanı, tüm nitelikleriyle dikkat çeken.
İslamın Fatihi, Arap İkbal’i, Acem’in Perviz’i.
Bu çeviri, şiirin orijinal yapısını koruyarak günümüz Türkçesine çevrilmiştir.