Uyak redif birde edebi sanatlar bakabilirmisiniz

ANADOLU’M
Benim yurdum hiçbir yere benzemez,
Neresi başkadır Anadolu’mun,
Zamanın var ise seyran eyle gez,
Sırası başkadır Anadolu’mun.

Dağlarında ceylan geyik beslenir,
Bağlarında bülbül öter seslenir,
Her mevsimde çeşit çeşit süslenir,
Yöresi başkadır Anadolu’mun.

Davul, zurna çalar güreş tutulur,
Halayda, horonda nara atılır,
Genç ihtiyar bu neşeye katılır,
Töresi başkadır Anadolu’mun.

Bu diyarda ecdadımın izi var,
Cennet diye dahilerin sözü var,
Her taşında efsanevi yazı var,
Mirası başkadır Anadolu’mun.

Her köşede bir evliya yatıyor,
Âlemden, âleme ışık tutuyor,
Kararmış kalpleri aydınlatıyor,
Çırası başkadır Anadolu’mun.

Feymani’yim tarihlere şan verdik,
İnsanlığa düzen verdik, yön verdik,
Vatan için şehit olduk, can verdik,
Kirası başkadır Anadolu’mun.
Âşık Feymani

Uyak, şiirdeki kelimelerin son hecelerinin benzerliği ile oluşan bir ses özelliğidir. Yani, iki ya da daha fazla dizedeki son sözcüklerin son heceleri birbirine uygunsa, bu dizedeki kelimeler uyaklıdır denir. Uyak, şiirin ritmik yapısına katkıda bulunur ve şiirin akılda kalıcı olmasını sağlar.

Örneğin:

  • “Bir zamanlar düşte gördüm ben, Ay doğmuştu, yıldızlar var;”

Bu örnekte, “ben” ile “var” son hecelerinin benzerliği nedeniyle uyaklıdır.

Redif ise, aynı dörtlük ya da mısra içinde birkaç kez tekrarlanan kelime ya da kelime grubudur. Redif, şiirin ritmini belirleyen önemli bir unsurdur ve okuyucunun dikkatini çeker. Aynı zamanda, redif, şairin istediği mesajın vurgulanmasına yardımcı olur.

Örneğin:

  • “Göklere yazılıdır bizim sevdamız, Çağırsan gelirim, koşarak gelirim, Kış günü yanar, yaz günü solmaz, Sonsuzdur sevdamız, bitmez tükenmez.”

Bu örnekte, “sevdamız” kelimesi mısraların sonunda tekrarlandığı için rediftir.