Azra’nın paylaştığı fotoğrafta, TYT test kitabından bir sorunun çözülmüş hali görülüyor. Sorunun üzerinde işaretlemeler yapılmış ve doğru cevap seçilmiş görünüyor. İşaretlenen cevaplardan anlaşıldığı üzere, Azra soruları çözmeye çalışıyor ve doğru cevap hakkında kendinden emin görünüyor.
Eğer Azra bu soruya dair bir sorusu veya çözümle ilgili bir açıklama istiyorsa, yardımcı olmak için buradayım! Azra, soruların çözüm yollarını daha detaylı bir şekilde anlatmamı ister misin?
“Aradığımız kılıçın değeri, kının değil. Kınından çıkınca bekle de beş para vermezsin kılıca.” ifadesinin gizli anlamı nedir?
Cevap:
Bu sözde, gerçek değerin nesnenin/kişinin dış görünüşünde (kın) değil; özünde, asıl işlevinde (kılıç) bulunduğu vurgulanmaktadır. Kılıç, kınındayken sıradan bir şey gibi durabilir; ancak “kınından çıkınca” yani gerçek işlevi sahneye çıkınca esas değeri anlaşılır. İnsanın veya bir nesnenin görünüşte değil, onu “onu” yapan içsel özelliklerinde, gizli potansiyelinde asıl değerin yattığı ifade ediliyor.
Dolayısıyla burada anlatılmak istenen şudur:
- Biçimsel veya yüzeysel olan (“kın”) asıl önemi yansıtmaz.
- Önemli olan, asıl işlevi veya gerçek özü (“kılıç”) ortaya koymaktır.
- Kişinin değeri de ancak zorlu durumlar ya da gerçek performansıyla (kılıç gibi “kınından çıkınca”) belli olur.
Bu düşünce, “İnsan ancak kendindeki gerçek yeteneklerini ve potansiyelini ortaya koyduğunda değerlidir.” biçiminde de özetlenebilir.
“Aradığımız kılıcın değeridir, kının değil. Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca.” Cümlesiyle İlgili Ayrıntılı Çözüm
Merhaba! Bu soruda, özellikle altı çizili “kılıcın değeridir, kının değil” ifadesinin mecazi anlamı sorgulanmaktadır. Sorunun cevabı, verilen seçeneklerde E) “İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.” şeklindedir. Neden bu seçeneğin doğru olduğunu ve soruda aslında hangi edebî/sanatsal anlatımın kullanıldığını adım adım inceleyelim. Ayrıca dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarma (bir diğer soruda gördüğümüz ifade) gibi kavramlara da değineceğiz.
İçindekiler
- TYT Edebiyat Sorularına Genel Bakış
- Söz Sanatlarına Kısa Giriş
- Sorunun Metni ve Sorumuzun Odak Noktası
- “Kılıcın Değeri / Kın” İfadesi: Metaforik Anlam
- Doğru Cevabın Gerekçesi: Neden “İnsan Kendi Değeriyle Ölçülmeli”?
- Diğer Şıkların Yanlışlanması
- Dokunma Duyusundan İşitme Duyusuna Aktarma (Örnek İnceleme)
- Örnek Tablo: Söz Sanatları ve Duyusal Aktarmalar
- Sorunun Ayrıntılı Çözümü ve İpuçları
- TYT’de Benzer Soru Tipleri ve Stratejiler
- Özet ve Nihai Değerlendirme
1. TYT Edebiyat Sorularına Genel Bakış
TYT (Temel Yeterlilik Testi), Türkçe ve Edebiyat sorularını da içeren, öğrencilerin sözel becerilerini ve mantık-muhakeme yeteneklerini ölçmeyi amaçlayan önemli bir sınavdır. Özellikle Türkçe veya edebiyat odaklı sorularda:
- Okuduğunu anlama, metin yorumlama
- Söz sanatları, mecazlar, deyimler, atasözleri
- Anlatım biçimleri, anlatım teknikleri
- Dil bilgisi
gibi konular sıklıkla test edilir. Bu soruda da, cümledeki bir ifadenin mecazi anlamı üzerinden, “asıl anlatılmak istenen nedir?” sorusu yöneltilmiştir. Aynı test kitapçığında “Dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarma” örneği de yine söz sanatları kapsamına giren bir konudur. Bu yüzden TYT’de bu tür sorularla sık sık karşılaşmanız mümkün.
2. Söz Sanatlarına Kısa Giriş
Türkçe ve Edebiyat sorularında, betimlemeleri zenginleştirmek amacıyla kullanılan çeşitli söz sanatları karşımıza çıkar. Bunlar arasında:
- Mecaz-ı mürsel (Ad aktarması)
- İstiare (Metafor)
- Teşbih (Benzetme)
- Kişileştirme (Teşhis)
- Duyulardan birinin diğerine aktarılması (Duyular arası aktarma)
gibi pek çok sanat bulunur. Bu soruda iki farklı sanat türüne/ifade biçimine rastlanıyoruz:
- Kılıcın maddi değeri ile kın arasındaki metaforik ilişki.
- Dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarma (farklı bir sorunun parçası ama resimde de görüldüğü için kısaca değineceğiz).
Söz sanatları, hem yazarın üslubunun zenginliğini yansıtır hem de okurun metni daha derinden kavramasına yardımcı olur. TYT’de bu tip ifadelerin mecazi anlamlarını düzgün yorumlamak büyük önem taşır.
3. Sorunun Metni ve Sorumuzun Odak Noktası
Soruda yer alan cümle:
“Aradığımız kılıcın değeridir, kının değil. Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca.”
Burada iki temel kavram dikkat çekiyor:
- Kılıç: Metnin içerisinde “asıl önemli olan öge” olarak anılıyor ve “kılıcın değeri” vurgulanıyor.
- Kın: Kılıcın dış görünüşü ya da onu taşıyan kılıf görevi gören unsur.
Soru bizden “kılıcın değeridir, kının değil” ifadesindeki altı çizili sözün asıl anlatmak istediğini belirlememizi istiyor. Bir başka deyişle, “kın” ve “kılıcın değeri” mecaz olarak neye karşılık geliyor?
Önemli Nokta: “Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca” ifadesi, “dış görünüşe aldanmayın, esas olan içteki kalitedir” mesajını güçlendiren devam niteliğindedir.
4. “Kılıcın Değeri / Kın” İfadesi: Metaforik Anlam
Kılıç Neyi Temsil Eder?
Bir kılıç, keskinliği, işlevi ve içsel kalitesiyle ön plana çıkar. Edebî geleneklerde “kılıç”, maddi güce veya etkili bir araca işaret edebileceği gibi “öz”ün veya “içsel kalitenin” de simgesi olabilir.
Kın Neyi Temsil Eder?
“Kın” ise kılıcın dış dünyaya yansıyan, onu saklayan, koruyan veya süsleyen bir unsur olabilir. “Kın” bir nevi “dış görünüş” ya da “gösteriş” olarak yorumlanabilir. Dış kabuğu, yani süslü olup olmadığı, parıltısı, maddi ya da taklidi güzelliği öne çıkar. Ancak kını çıkarınca kılıcın ne derece kaliteli olduğu, keskinliği veya işlevi anlaşılır.
Dolayısıyla bu cümlede kastedilen şudur:
- “Kılıç” = İç değer, öz nitelik, gerçek beceri veya içsel kalite.
- “Kın” = Süs, dış görünüş, gösteriş ya da geçici aksesuar.
5. Doğru Cevabın Gerekçesi: Neden “İnsan Kendi Değeriyle Ölçülmeli”?
Seçeneklerde E şıkkı bize diyor ki:
“İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.”
Buradaki “kılıcın değeridir” sözü, bir insanın veya bir nesnenin “öz değerini” simgelemektedir. “Kının değeri” ise dış görünüş, mevki, makam, ünvan gibi yüzeyde kalan yanlara işaret eder. Sözün devamında “kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca” denmesi, süslü ya da gösterişli kın olmadan kılıcın (yani gerçek özün) fark edilmeyeceği veya değersiz görülebileceği anlamına gelir.
Metnin özeti:
- Bir kişi, makam-mevki gibi geçici unsurlarla (kın) değerli görünse de, aslında esas önemli olan kişinin karakteri, ahlâkı, becerileri (yani kılıç).
- Dış kabuk (kın) olmadan, insanlar bu kişiyi belki de “beş para etmez” görebilir. Çünkü dış gösterişi yoktur.
- Oysa gerçek değeri belirleyen, içeride saklı olan o “kılıç” veya “iç nitelikler”dir.
Seçenek E tam da bunu anlatır:
“İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.”
Yani önemli olan, insanın içsel nitelikleri ve kendi öz değeridir; makam, mevki, dış görünüş gibi etkenler geçici ve yanıltıcı olabilir.
6. Diğer Şıkların Yanlışlanması
Soruda genellikle beş şık bulunur. Metnin mantığını oturtabilmek için diğer şıkları neden yanlış olduklarına dair kısaca değerlendirelim. (Şıkların tam metnini örnek olarak ele alıyoruz.)
-
(A) Pahalı olan şeyler her zaman değerli olmayabilir.
- Bu ifade kısmen mantıklı görünse de, söz konusu cümlede “pahalı ve ucuz” ikiliği üzerinden bir mesaj yoktur. Mesaj daha çok “dış görünüş” ile “öz” arasındaki farktır.
-
(B) Mal, mülk hırs insanın gözünü kör etmemelidir.
- Metinde mal, mülk veya hırstan söz edilmiyor; daha çok “görünüş vs. gerçek değer” konusu işleniyor.
-
(C) Her insanın içinde bir parça iyilik vardır.
- Bu genelleyici bir ifade ve kılıç-kın metaforuyla doğrudan uyuşmaz. Metinde iyilik ya da kötülükten ziyade “değer” / “görünüş” teması var.
-
(D) Başarıyı getirecek tek şey çalışma azmidir.
- “Başarı” ve “çalışma azmi” bu cümlede vurgulanmaz; cümle tamamen “değer” ve “görünüş” ikiliğine odaklı.
-
(E) İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.
- Bu seçenek ise tam olarak “kılıç = kişinin gerçek değeri, kın = dış görünüş, süs, mevki” şeklindeki mecazi anlatımı karşılar.
Dolayısıyla E şıkkının soruya tam oturduğunu rahatlıkla görebiliriz.
7. Dokunma Duyusundan İşitme Duyusuna Aktarma (Örnek İnceleme)
Sorunun fotoğrafında yer alan bir başka başlık “Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde dokunma duysundan işitme duyusuna aktarma yapılmıştır?” şeklinde. Duyular arası aktarma, söz sanatlarının ilgi çekici bir türüdür.
- Duyular arası aktarma (Aktarmalı Anlam/Sekizleme de denir): Bir duyuya ait kelimenin başka bir duyu için kullanılması.
- Örneğin “Soğuk sesi…” ifadesi dokunsal (soğuk) uyarıyı işitsel (ses) duyusuna taşıdığı için dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarma olur.
Bu tip sorularda dikkat etmemiz gereken nokta:
- “Soğuk, sıcak, yumuşak, sert” gibi kavramlar normalde dokunmayla ilgili iken,
- “Ses” işitme,
- “Yankı” yine işitme,
- “Renkleri duymak” gibi bir ifade görürsek görme duyusundan işitme duyusuna aktarma olur.
Görselde, ok işaretleriyle B) II şıkkının işaretlendiği görülüyor. Metin muhtemelen “…, soğuk bir sesle konuştu.” gibi bir örnek cümleye yer vermiş olabilir. Bu yüzden orada “dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarma” gerçekleştiği düşünülmüştür.
Kısa Not: Bu soru, “kılıç ve kın” sorusundan bağımsız olup, aynı görselde farklı bir soru olarak yer almaktadır. Ancak “duyular arası aktarma” da yine TYT’de sıklıkla sorulan bir edebî kavram olduğu için burada kısaca açıkladık.
8. Örnek Tablo: Söz Sanatları ve Duyusal Aktarmalar
Aşağıdaki tabloda bazı yaygın söz sanatlarını ve duyusal aktarma örneklerini özetleyelim:
| Söz Sanatı | Tanım | Örnek İfade |
|---|---|---|
| Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) | Bir sözcüğün, benzetme amacı olmadan, adını çağrıştırdığı başka bir sözcük yerine kullanılması | “Ankara bu karara tepkili.” (Aslında Ankara’daki hükümet veya yöneticiler kastedilir) |
| Teşbih (Benzetme) | “Gibi”, “kadar”, “sanki” vb. kelimelerle iki unsur arasında benzerlik kurulması | “Sen bir güneş gibi parlıyorsun.” |
| İstiare (Metafor) | Benzetme unsurlarından yalnızca biri kullanılarak yapılan benzetme | “Bu şehrin ışıkları birer yıldız.” (Yıldız kelimesi => şehrin ışıklarını temsil eder) |
| Kişileştirme (Teşhis) | İnsan dışı varlıklara insan özellikleri verilmesi | “Rüzgâr hırçın bir çocuk gibi haykırıyordu.” |
| Duyular Arası Aktarma (Synesthesia) | Bir duyunun başka bir duyuya ait kelimeyle anlatılması (“dokunma” yerine “işitme” vb.) | “Sert bir bakışla cevapladı.” (dokunma → görme) ve “Soğuk bir ses tonuyla konuştu.” |
Bu tablo, TYT’de söz sanatları ve duyusal aktarma gibi konulara nasıl yaklaşmamız gerektiğine dair bir ön fikir verir.
9. Sorunun Ayrıntılı Çözümü ve İpuçları
Şimdi tekrar ana soruya dönelim. Cümlemiz:
“Aradığımız kılıcın değeridir, kının değil. Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca.”
Sınavlarda bu tür soruları çözerken şu adımları uygulamak faydalı olur:
-
Cümlenin birebir çevirisini veya sadeleştirilmiş anlamını yakalamak
- İfadenin tam olarak ne söylediğini basite indirgeyin. Burada “kılıç kıymetlidir, kın değil” şeklinde sadeleştirebiliriz.
-
Mecazi öğeleri tespit etmek
- Kılıç = insanın gerçek değeri, yetenek, içsel güç. Kın = dış görünüş, etiket, gösteriş.
-
Cümlenin vermek istediği ana mesajı bulmak
- Gerçek değer dışarıdan görünenle değil, içte saklı olanla ölçülür.
-
Seçenekleri tek tek okuyarak bu mesajla örtüşüp örtüşmediğini kontrol etmek
- Hangisi benzer bir fikir sunuyor? “Kıyafet, mevki veya dış görünüş değil; insanın içsel değeri önemlidir.” şeklinde bir seçeneği arıyoruz.
-
Elimdeki seçeneklerle kıyas
- Burada E şıkkı tam oturur: “İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.”
-
Diğer seçeneklerin mantık dışı veya konu dışı kalması
- Mantıklı görünse de doğrudan konuyla örtüşmüyorlar. Sorumuzu doğrudan karşılayan, kın/kılıç metaforu ile “iç değer/dış görünüş” zıtlığını vurgulayan tek şık E.
Bu adımları izlemek, Türkçe veya Edebiyat sorularında akılcı bir yöntemdir. Metnin bağlamı veya alt metni genellikle ipuçları vererek hangi seçeneğin doğru olduğunu netleştirecektir.
10. TYT’de Benzer Soru Tipleri ve Stratejiler
TYT’de paragraf soruları ve anlam bilgisinde sıkça karşılaşabileceğiniz benzer soru tipleri:
- Deyim veya atasözünün anlamını içinde geçen küçük anlatıyla eşleştirme
- Mecazlı ifadeleri gerçek anlamı ile karıştıran seçenekleri eleme
- Sanatsal aktarımları (benzetme, istiare, duyular arası aktarma) yakalama
- Bağlamdan çıkarım yapabilme: Yazarın gerçek niyetini, doğrudan ifade etmese de alt metindeki ipuçlarından bulmak.
Bu tip sorularda özet olarak:
- Sorunun size sunduğu “kelime” veya “söz öbeğini” gövde cümlenin genel anlamına göre yorumlayın.
- Dış görünüş–öz değer, pahalı–ucuz, gerçek–sahte, yarar–zarar vb. hangi zıtlık işleniyorsa, seçeneklerden bu zıtlığı en iyi anlatanı seçin.
- Bir kelime ya da sözün somut anlamı yerine mecazi / soyut anlam kastediliyor olabilir; buna çok dikkat edin.
- Kısa bir hikâye, sembolik ya da benzetmeli bir anlatım varsa, hangi unsurların benzetme olduğunu, bunların gerçekte neyi temsil ettiğini bulun.
11. Özet ve Nihai Değerlendirme
Soru:
“Aradığımız kılıcın değeridir, kının değil. Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca.” Bu cümledeki altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: E) “İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.”
Neden:
- Kılıç = içsel nitelik, asıl değer.
- Kın = dış görünüş, süs, gösteriş, mevki.
- Metin, dış etkenlerden (kın) ziyade kişinin/varlığın özde sahip olduğu niteliğin (kılıç) önemli olduğunu vurguluyor.
Diğer şıklar, bu mecazı doğrudan yansıtmadığı için eleniyor. Dolayısıyla en uygun şık “Kılıç = kişi veya nesnenin gerçek değeri” ve “Kın = dış görünüş veya gelip geçici süs” şeklinde okumamızı destekleyen seçenektir.
Kısa Özet Tablo
| İfade | Mecazi Anlam | Gerçek Hayattaki Karşılığı |
|---|---|---|
| “Kılıcın değeri” | İçsel nitelik, gerçek beceri, öz | Bir insanın kişiliği, ahlâkı, yetenekleri |
| “Kının değeri” | Dış görünüş, yüzeysel gösteriş | Makam, mevki, güzellik, ünvan |
| “Kınından çıkınca belki de beş para vermezsiniz kılıca.” | Dış kabuğu (mevki/süs) olmayan değerin fark edilmemesi | İnsanların dış gösterişten uzak kaldığında değersiz görülmesi riski |
| Sorunun asıl mesajı/cevap seçeneği | “İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.” | Kişiliğin, ahlâkın, yeteneklerin önde gelmesi; dış “kın” unsurları değil |
Yukarıdaki tabloda kılıç ve kın metaforunun tam olarak ne anlama geldiğini görsel biçimde özetledik. TYT’de bu tür sorularda bu mantık yürütme son derece önemlidir.
Sonuç ve Genel Yorum
Bu soruya verilen doğru cevap, “İnsan kendi değeriyle ölçülmeli; süsüyle, mevkisiyle değil.” şeklindedir. Cümle, bir şeyin (ya da bir kişinin) gerçek değerinin dış görünüşü veya süslü kılıfı değil; içerisindeki nitelik, özü olduğunu vurgular. Dışa yansıyan süslü kılıf (makam, mevki, unvan, fiziki güzellik vb.) gidince belki ona “beş para bile verilmez”; o yüzden insanın (veya herhangi bir nesnenin) değerini özünde, iç kalitesinde, gerçek işlevinde aramak gerekir.
TYT’de buna benzer “mecaz ve anlam” sorularının püf noktası, metindeki benzetme unsurlarını gerçek manada düşünmek yerine sembolik düzeyde incelemek ve seçeneklerle doğru şekilde eşleştirmektir. Ek olarak, söz sanatları (duyular arası aktarma vb.) sorularında da hangi duyuya ait sözcüğün hangi duyuyu karşıladığına çok dikkat etmelisiniz.
Uzun lafın kısası, “kılıç”ın asıl vurgu noktası “öz, içsel değer”, “kın” ise “gösteriş, dış kabuk”tur. Cümle, “dış kabuğun çekiciliğine takılmayın, asıl işlevi ve değeri içsel özelliklerde arayın” mesajını vermektedir.
Unutmayın: Süs, gösteriş ya da koltuk/etiket gibi dış faktörler kişinin gerçek değerini belirlemez; buna vurgu yapan sorularda her zaman benzer bir sonuca ulaşırız.
@anonymous13
