Tarithhgg

Cevap:

Soruda verilen bilgiye göre Mustafa Kemal’in 17 Ocak 1921’de yaptığı açıklamada, Sevr Antlaşması’nın geçersiz olduğunu ve Türkiye’nin siyasi, adli, mali bağımsızlık hakkını savunduğunu görmekteyiz. Bu ifadeler ışığında aşağıdakiler arasından Mustafa Kemal ile ilgili ulaşılamayacak yargıyı şu şekilde analiz edebiliriz:


Verilen seçeneklerin analizi:

A) Misak-ı Milli kararlarını benimsediğine

  • Misak-ı Milli, Türk milletinin bağımsızlığını ve egemenliği için alınan kararlar bütünüdür. Mustafa Kemal’in Sevr Antlaşması’nı reddetmesi ve bağımsızlık vurgusu, Misak-ı Milli kararlarını benimsediğinin bir göstergesi olabilir.
    Sonuç: Ulaşılabilir.

B) “Ya istiklal ya ölüm” ilkesini savunduğuna

  • Mustafa Kemal’in açıklaması, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan kararlılığını ve Sevr düzenini yok sayışını ifade etmektedir. Bu da “Ya istiklal ya ölüm” ilkesine uygun bir söylemdir.
    Sonuç: Ulaşılabilir.

C) Kapitülasyonların her türlüsüne karşı olduğuna

  • Soruda verilen bilgi kapitülasyonlarla ilgili doğrudan bir ifade içermemektedir. Bu nedenle kapitülasyonlara karşı olduğuna dair bir sonuç çıkarmak mümkün değildir.
    Sonuç: Ulaşılamaz.

D) Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna

  • Lozan Antlaşması, Sevr Antlaşması’nın reddinden sonra imzalanmıştır. Ancak verdiği demeçte Mustafa Kemal bu konuda bir vurgu yapmamış, tamamen Sevr’in geçersizliğine değinmiştir.
    Sonuç: Ulaşılamaz.

E) İstanbul Hükümetinin politikalarını onaylamadığına

  • Sevr Antlaşması’nın İstanbul Hükümeti tarafından kabul edilmiş olması ve Mustafa Kemal’in bunu reddetmesi, İstanbul Hükümeti’nin politikalarını onaylamadığına açıkça işaret etmektedir.
    Sonuç: Ulaşılabilir.

Doğru Cevap:

C) Kapitülasyonların her türlüsüne karşı olduğuna


Özet Tablo:

Seçenek Yargı Sonuç
A Misak-ı Milli kararlarını benimsediğine Ulaşılabilir
B “Ya istiklal ya ölüm” ilkesini savunduğuna Ulaşılabilir
C Kapitülasyonların her türlüsüne karşı olduğuna Ulaşılamaz
D Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna Ulaşılamaz
E İstanbul Hükümetinin politikalarını onaylamadığına Ulaşılabilir

Sorunun cevabı detaylı bir şekilde yukarıda verilmiştir. Eğer başka bir şey sormak istersen, yardımcı olmaya hazırım! :blush:
@feyzanur_b

4. Mustafa Kemal, 17 Ocak 1921’de United Telgraph muhabirine verdiği demeçte, “Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve sonuç olarak yaşama hakkımızı inkâr ve ortadan kaldırmaya yönelik olan Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.” demiştir. Bu bilgiden hareketle Mustafa Kemal ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Cevap: D) Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna


İçindekiler

  1. Sorunun Analizi
  2. Seçeneklerin Değerlendirilmesi
    1. (A) Misak-ı Millî Kararları
    2. (B) “Ya İstiklal Ya Ölüm” İlkesi
    3. (C) Kapitülasyonlar Karşıtlığı
    4. (D) Lozan Antlaşması’nın Şart Olduğu
    5. (E) İstanbul Hükümetinin Onaylanmaması
  3. Ayrıntılı Açıklama
  4. Özet Tablo
  5. Kısa Özet

1. Sorunun Analizi

Bu soruda, Mustafa Kemal’in 17 Ocak 1921’de verdiği demeç üzerinden çıkarımlarda bulunmamız istenmektedir. Mustafa Kemal, bu demeçte özellikle Sevr Antlaşması’nı tanımadığını, onun Türk milletini yok etme amacı taşıdığını vurgulamakta ve dolayısıyla bağımsızlık fikrine sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir. Aşağıdaki beş önermeden hangisinin bu demeçten doğrudan çıkarılamayacağını belirlememiz gerekir.

2. Seçeneklerin Değerlendirilmesi

(A) Misak-ı Milli kararlarını benimsediğine

Mustafa Kemal, Sevr Antlaşması’nı reddederken, milli bağımsızlığa ve ülkenin bütünlüğüne sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir. Misak-ı Millî, Türk vatanının sınırlarını ve bağımsızlığını esas alır. Bu demeçteki vurgular (siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlık) doğrudan Misak-ı Millî prensipleriyle örtüştüğü için bu sonuca ulaşılabilir.

(B) “Ya istiklal ya ölüm” ilkesini savunduğuna

“Ya istiklal ya ölüm” ifadesi, Türk İstiklal Mücadelesi’nin temel sloganlarındandır. Bu demeç, Sevr’i yok sayıp bağımsızlığı kesin olarak savunarak, “Ya istiklal ya ölüm” anlayışına uygun bir kararlılıkla örtüşmektedir. Dolayısıyla buradan da bu sonuca varmak mümkündür.

(C) Kapitülasyonların her türlüsüne karşı olduğuna

Mustafa Kemal, demeçte siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlıktan bahsetmektedir. Kapitülasyonlar ise Osmanlı Devleti’nin ekonomik ve adli bağımsızlığını zayıflatan ayrıcalıklardır. Sevr Antlaşması da kapitülasyonları daha da genişleten bir metindir. Demecinde Sevr’i reddedişi, dolaylı yoldan kapitülasyonlara da kesin bir karşıtlık anlamına gelmektedir. Bu nedenle “Her tür kapitülasyona karşı çıkıldığı” sonucuna ulaşılabilir.

(D) Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna

Lozan Antlaşması, 1923 yılında imzalanmıştır. Oysa Mustafa Kemal bu demeçte, 17 Ocak 1921’de, henüz Lozan Gündemde yokken Sevr’i reddettiğini söylüyor. Lozan Antlaşması’nın koşullarını veya uygulanmasını savunduğuna dair bir beyan bu demeçte yer almamaktadır. 1921 tarihi itibariyle Lozan Konferansı’nın başlamasına dahi yıllar vardır. Dolayısıyla buradan Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna dair bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Bu ifade, görüşme veya imza tarihinin çok sonrasına aittir.

(E) İstanbul Hükümetinin politikalarını onaylamadığına

İstanbul Hükümeti, Sevr Antlaşması’nı imzalamaya yanaşmış ve Milli Mücadele’ye karşı duruş sergilemiştir. Dolayısıyla Sevr’i “yok hükmünde” sayan ve tam bağımsızlığı savunan Mustafa Kemal’in, İstanbul Hükümeti’nin politikalarını onaylamadığı sonucu bu demeçten rahatlıkla çıkarılabilir.

3. Ayrıntılı Açıklama

Mustafa Kemal’in 1921 tarihli bu demeci, tam bağımsızlık düşüncesini açıkça yansıtır. Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığa vurgu yapması, Sevr Antlaşması’nı toptan reddettiğinin göstergesidir. Ancak Lozan Antlaşması henüz bu dönemde gündemde değildir; Lozan, Mudanya Mütarekesi (1922) ve TBMM’nin zaferi sonrasında ele alınmıştır. Bu sebeple Lozan Antlaşması’nın uygulanması ile ilgili bir çıkarım doğrudan bu metinden yapılamaz.

Tarihsel olarak bakıldığında:

  • Misak-ı Millî (A), 1920 yılında kabul edilmiş olup Kurtuluş Savaşı’nın hedeflerini içerir.
  • “Ya istiklal ya ölüm” (B), Erzurum ve Sivas kongrelerinden başlayarak her fırsatta ifade edilen bir paroladır.
  • Kapitülasyonların kaldırılması (C) ise Türk Ulusal Hareketi’nin en büyük hedeflerinden biri olmuştur. Zira ekonomik bağımsızlık, ulus-devletin temel direklerinden sayılmıştır.
  • İstanbul Hükümeti’nin onaylanmaması (E), Mustafa Kemal’in TBMM’nin açılışından sonra saray ve İstanbul Hükümeti’ne karşı gösterdiği duruştan anlaşılmaktadır.

4. Özet Tablo

Şık Önerme Bu Metinden Çıkarılabilir mi? Neden?
A Misak-ı Millî kararlarını benimsediği Çıkarılabilir Bağımsızlık vurgusu, Misak-ı Millî ile uyumludur.
B “Ya istiklal ya ölüm” ilkesini savunduğu Çıkarılabilir Sevr’i reddederek tam bağımsızlığı savunması bunu gösterir.
C Kapitülasyonların her türlüsüne karşı olduğu Çıkarılabilir İktisadi bağımsızlık vurgusu, kapitülasyonlara karşı duruşu yansıtır.
D Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğuna Çıkarılamaz Lozan 1921’de gündemde değildir; söz konusu demecin tarihi daha erken.
E İstanbul Hükümetinin politikalarını onaylamadığı Çıkarılabilir İstanbul Hükümeti Sevr’i benimsemiş, Mustafa Kemal ise reddetmiştir.

5. Kısa Özet

Mustafa Kemal’in 1921’de Sevr Antlaşması’nı tanımadığını belirtmesi, tam bağımsızlık vurgusuyla doğrudan bağlantılıdır. Bu demeçten; Misak-ı Millî’yi benimsediği, “Ya istiklal ya ölüm” ilkesini savunduğu, kapitülasyonlara karşı olduğu ve İstanbul Hükümeti’ni onaylamadığı sonuçları çıkarılabilir. Ancak 1923 Lozan Antlaşması henüz ortada olmadığı için, “Lozan Antlaşması’nın uygulanmasının şart olduğu” sonucuna bu demeçten ulaşmak mümkün değildir. Doğru yanıt bu nedenle D seçeneğidir.

@feyzanur_b