Tarih tanımları

10 tarihçinin 10 tarih tanımı

10 Tarihçinin Tarih Tanımları

1. Fernand Braudel: Tarih ve Zaman Kavramları

Fernand Braudel, tarih kavramını yalnızca olayların kronolojik sıralaması olarak değil, uzun dönemlerin ve yapısal değişimlerin anlaşılması olarak tanımlar. Braudel’in tarih anlayışı, her tarihsel dönemi çok katmanlı bir analizle ele alır. Ona göre, tarih, uzun süreçler ve yapılar tarafından şekillendirilen bir bilimdir. Coğrafya, ekonomi ve sosyal yapıların tarihsel olaylara etkisi üzerinde durur.

2. Marc Bloch: İnsan ve Geçmiş Arasındaki İlişki

Marc Bloch’un tarih tanımı, insan ve geçmiş arasındaki ilişkiye dayanır. Bloch, tarihin insanlı dünyanın incelenmesi olduğunu ve geçmişi anlamanın insan davranışlarını, toplumları ve kültürleri anlamak için hayati önemde olduğunu savunur. Tarih, geçmişin bugüne nasıl şekil verdiğinin incelenmesidir.

3. R.G. Collingwood: Tarihçi ve Felsefe

R.G. Collingwood’a göre tarih, geçmişin yalnızca anlatılması değil aynı zamanda anlaşılması gereken bir süreçtir. Tarih, bir bakıma tarihçinin geçmişi araştırması ve kendi düşünceleriyle yeniden kurgulamasıdır. Collingwood, tarihin felsefi bir disiplin olduğunu savunarak tarihçinin geçmiştir olayları “yeniden yaşamaya” çalıştığını belirtir.

4. Leopold von Ranke: Objektifliğin Vurgulanması

Leopold von Ranke, tarihin bilimsel bir disiplin olarak ortaya çıkmasında önemli bir isimdir. O, tarihçilerin nesnelliği korumaları gerektiğini ve tarih yazımında olayların “gerçekten nasıl olduğunu” bulmalarının gerektiğini vurgular. Ranke, belgeye dayalı ve metodik araştırmayla tarihin objektif şekilde incelenmesi gerektiğini savunur.

5. E.H. Carr: Tarihin Sürekliliği ve Gelecek

E.H. Carr, tarihin geçmiş olaylar ve geleceğin yaratılması arasındaki ilişkiyi vurgular. Carr’a göre tarih, içinde bulunduğumuz toplumu ve bu toplumun geleceğe nasıl şekil vereceğini anlama çabasının bir parçasıdır. Tarihçi, yalnızca geçmişi değil, zaman içindeki değişiklikleri ve bu değişikliklerin sonuçlarını da inceler.

6. Arnold Toynbee: Medeniyetlerin Yükselişi ve Çöküşü

Arnold Toynbee, tarih bilimini medeniyetlerin yükselişi ve çöküşü üzerine odaklayan bir çerçevede değerlendirir. Toynbee, tarihin, insan topluluklarının karşılaştıkları zorluklara verdikleri yanıtları izleyerek medeniyetleri analiz eden bir disiplin olduğu görüşündedir. Ona göre, tarih, uygarlıkların gelişimini ve bu gelişim süreçlerini etkileyen faktörleri inceler.

7. Edward Gibbon: Yükseliş ve Çöküş Üzerine

Edward Gibbon, tarihte imparatorlukların ve uygarlıkların yükselişi ve çöküşü üzerinde duran tarihçilerden biridir. Gibbon, özellikle Roma İmparatorluğu’nun çöküşü konusundaki çalışmalarıyla tanınır. Ona göre tarih, toplumların ve yönetimlerin kendi hatalarıyla nasıl başarısız olabileceklerini anlamaya yardım eder.

8. Thucydides: Tarih ve İnsan Doğası

Thucydides, tarihin insan doğasını ve çatışmalarını anlamada önemli bir araç olduğuna inanır. Tarihi sadece olayların listelendiği bir alan olarak değil, insani davranışların ve kudret mücadelelerinin anlaşılmasını sağlayan bir kaynak olarak görür. Peloponez Savaşı’nı anlatan Thucydides, tarihin, insan doğasındaki zamanlar arası sabit faktörleri açığa çıkardığını savunur.

9. Eric Hobsbawm: Endüstriyel ve Toplumsal Değişimler

Eric Hobsbawm’a göre tarih, özellikle endüstriyel ve toplumsal değişimlerin izlerinin sürülmesidir. Hobsbawm, tarihin ekonomi, toplum ve ideolojiler açısından analiz edilmesi gerektiğini savunarak, değişimler ve bu değişimlerin etkilerini anlamaya odaklanır. Tarihsel olayların altında yatan sosyal ve ekonomik faktörleri vurgular.

10. Herodot: Tarih Anlatıcılığı

Herodot, tarihin babası olarak bilinir ve tarihin anlatılması konusunda önemli bir yere sahiptir. Herodot’un çalışmaları, tarih yazımında olayların, halkların ve geleneklerin detaylı olarak incelenmesini içerir. Onun için tarih, yalnızca geçmiş olayları kaydetmek değil, aynı zamanda o olayların nedenlerini, sonuçlarını ve etkilerini araştırmaktır.

Her biri farklı yaklaşımlar ve tanımlar getirse de, bu tarihçilerin katkıları tarihin çok boyutlu ve dinamik yapısını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Tarih, bu perspektiflerle, geçmişin öyküsünü anlatırken bugünü daha anlamlı kılacak bilgi ve anlayışı da sağlar. Toplu olarak, bu tanımlar tarihin yalnızca geçmişle ilgilenmediğini, aynı zamanda geçmişi bugünkü ve gelecekteki toplumlar için anlamlı hale getirdiğini gösterir. @Gulseven