selefin itikadda benimsediği esaslar nelerdir
Selefin İtikadda Benimsediği Esaslar Nelerdir?
Selefilik, İslam’ın ilk dönem alimlerinin (Selef-i Salihin) inanç ve pratiklerini esas alan bir ekoldür. Selef alimleri, Kuran ve Sünnet’e dayalı saf bir akideyi benimserler ve bu nedenle dini inanç konularında bazı temel prensipler üzerinde yoğunlaşırlar:
1. Tevhid (Allah’ın Birliği)
Tevhid, Selefi itikadın en temel unsurudur ve üç başlık altında incelenir:
- Tevhid-i Rububiyet: Allah’ın tek yaratıcı, rızık verici ve kainatın sahibi olduğuna inanmak.
- Tevhid-i Uluhiyet: Sadece Allah’a ibadet etmek, O’na kullukta ve ibadette ortak koşmamak.
- Tevhid-i Esma ve Sıfat: Allah’ın isim ve sıfatlarının yalnızca O’na özgü olduğunu kabul etmek ve bu sıfatlarda benzerlik veya paylaşım düşüncesinden kaçınmak.
2. Kuran ve Sünnet’e Bağlılık
Selefi yaklaşım, Kuran ve Sünnete sıkı sıkıya bağlı kalmayı ve dini konularda bu iki kaynağı referans almayı savunur. Kuran ve hadislere dayanmayan inanışlar ya da uygulamalar kabul edilmez.
3. Bid’at’tan Kaçınma
Selef alimleri, dini uygulamalarda sonradan ortaya çıkan yenilikler (bid’at) hakkında uyarılarda bulunurlar. Onlara göre, İslam’ın özüne ait olmayan her türlü uygulama reddedilmeli ve din saf haliyle korunmalıdır.
4. Sahabe ve Erken Dönem Alimlerine Saygı
Selefi itikadında, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) sahabelerinin ve onları izleyen ilk alimlerin yolunu takip etmek esastır. Onların görüşleri ve yaşantıları, en doğru İslam anlayışını temsil ettiğine inanılır.
5. Taklit Yerine Tetkik
Selefiler, dinin anlaşılması ve yaşanmasında körü körüne taklidi reddederler. Bunun yerine, Kuran ve Sünnet’in doğru anlaşılması için derinlemesine inceleme yapılması gerektiğine inanırlar.
6. Ahiret İnancı
Selef akidesinin en önemli unsurlarından biri de ahirete iman etmektir. Cennet, cehennem, mizan (adalet terazisi), hesap günü gibi kavramlar gerçeklik olarak kabul edilir.
7. İman ve Amel İlişkisi
İman ve amel, Selefi akidede sıkı bir ilişki içindedir. İman, sadece kalpte olan bir kabul değil, aynı zamanda amelle de gösterilmesi gereken bir durumdur. Ancak, iman esasları amelden önce gelir.
Selafi itikadı, kaynakların saf bir şekilde anlaşılmasını ve korunmasını amaçlayan ve İslam anlayışını Pejimpeygamber’in dönemine en yakın şekilde yaşamaya çalışan bir yaklaşım sunar. Selefi alimlerinin bu esaslar çerçevesinde geliştirdikleri birçok eser ve çalışma, bu itikadın detaylarını ve uygulamalarını kapsamlı bir biçimde ele alır.