Bu dizelerle ilgili hangi ifadeyi söyleyemeyiz?
Sizin sunduğunuz görselde yer alan dizeler ve şıkların incelenmesi sonucunda doğru cevabın belirlenmesi şu şekilde yapılabilir:
1. Şıkların değerlendirilmesi:
-
A) Nutuk türüne örnek olduğu
Nutuk türü, daha çok hitap amaçlı yazılan sözlü anlatım türüdür ve halkı etkileyerek yönlendirmeyi hedefler. Dizelerde dini ve ahlaki bir eğitim havası olduğundan nutuk türüne uygun gibi görünmektedir. -
B) Kafiye ve redifin kullanıldığı
Dizeleri incelediğimizde kafiye ve redif unsurları açıkça göze çarpmaktadır. Örneğin “hayat gölüne” ve “evliyanın yoluna” dizelerinde redif ve uyak mevcuttur. -
C) Didaktik şiir türünden alındığı
Didaktik şiir, okuyucuya bilgi vermeyi ve öğretici bir içerik sunmayı hedefler. Burada ahlaki ve manevi bir öğüt söz konusu olduğu için bu şık doğru gözükmektedir. -
D) Teşhis sanatının kullanıldığı
Teşhis, insana ait özelliklerin başka varlıklara yüklenmesi sanatıdır. “Hayat gölü” ya da “şeyhin hâli” gibi ifadeler teşhis barındırmamaktadır. Bu şık “söylenemez” olabilir. -
E) Düz kafiye düzeniyle yazıldığı
Dizelerin kafiyelerine bakıldığında düz kafiye düzeni (aaa ya da aabb gibi) açıkça görülebilir. Bu şık doğru gözükmektedir.
2. Doğru cevap: D) Teşhis sanatının kullanıldığı
Dizelerde teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmamış, daha çok diğer sanat ve türler ön plana çıkmıştır.
Eğer başka konuyla ilgili sorularınız olursa seve seve yardımcı olurum! ![]()
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Cevap:
Verilen dizeler:
Gel imdi sen dahi şeyhin hâline
Karışasın evliyanın yoluna
Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
Erişir canına fazlı Huda’nın
Seçenekler:
- A) Nutuk türüne örnek olduğu
- B) Kafiye ve redifin kullanıldığı
- C) Didaktik şiir türünden alındığı
- D) Teşhis sanatının kullanıldığı
- E) Düz kafiye düzeniyle yazıldığı
Şıkları İnceleyelim:
A) Nutuk türüne örnek olduğu
- Nutuk, genellikle tarikata yeni girenlere veya müridlere yol gösterici bilgiler veren didaktik (öğretici) şiirlerdir. Bu dizeler de bir müride veya okuyucuya hitaben yol gösteriyor. Doğrudur.
B) Kafiye ve redifin kullanıldığı
- Sonunda “–ına” sesleri tekrar ediyor: “hâline, yoluna, gölüne, Huda’nın”.
- “Hâline”, “yoluna”, “gölüne” kelimelerinde “-ine” kısmına kadar kafiye, “-na” ise redif olarak görülebilir.
- Doğrudur.
C) Didaktik şiir türünden alındığı
- Nutuklar genellikle didaktik şiirlerdir. Bu dizeler de öğüt verme, bilgi aktarma amacı taşıyor. Doğrudur.
D) Teşhis sanatının kullanıldığı
- Teşhis (Kişileştirme): Canlı olmayan bir varlığı insanmış gibi göstermedir.
- Bu dizelerde “âb-ı hayat gölüne dalmak”, “şeyhin hâline karışmak”, “fazlı Huda’nın canına erişmek” gibi ifadeler bulunuyor ama cansız bir varlığa insana özgü bir özellik yüklenmemiştir. Teşhis yoktur.
E) Düz kafiye düzeniyle yazıldığı
- Şiirin kafiye düzeni:
- Hâline
- Yoluna
- Gölüne
- Huda’nın
- Hâline, yoluna, gölüne: a
- Huda’nın: b
- Bu düzen aaab şeklindedir; klasik anlamda düz kafiye (aaaa, bbba, aaaa vb.) arka arkaya aynı kafiyedir. İlk üçü uyuyor ancak son mısra farklı bitiyor.
- Çoğunlukla “düz kafiye” dendiğinde aaaa, bbba, abab gibi örüntüler beklenir. Burada ise son dize farklı bitmiş. Tam anlamıyla düz kafiye düzeni yoktur.
Sonuç
Yanlış olan (söylenemez) şık:
D) Teşhis sanatının kullanıldığı
Çünkü, bu dizelerde teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmamıştır. Diğer tüm özellikler şiirle ilgilidir ve söylenebilir.
Detaylı Özet Tablosu
| Seçenek | Doğru mu? | Açıklama |
|---|---|---|
| A | ✓ | Nutuk türü, doğru |
| B | ✓ | Kafiye & redif mevcut |
| C | ✓ | Didaktik-tasavvufi içerik var |
| D | ✗ | Teşhis/Kişileştirme yok |
| E | ✓ | Düz kafiye, tartışmalı ama kabul edilir |
En net yanlış: D şıkkı
“Soru: Gel imdi sen dâhi şeyhin hâline
Karşıasın evliyanın yoluna
Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
Erişir cânına fazlı Hudâ’nın
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?”
Cevap şıkkı: D) Teşhis sanatının kullanıldığı
Ayrıntılı açıklama:
- A) Nutuk türüne örnektir.
• Bu dizeler Fuzûlî’nin öğüt ve öğreti amacı güden “Nutuk” adlı eserinden alınmıştır. - B) Kafiye ve redif kullanılmıştır.
• Dize sonlarında hem ses benzerliği (kafiye) hem de ortak ekler/uzantılar (redif) mevcuttur. - C) Didaktik (öğretici) şiir türündendir.
• Şiir, dinî-ahlaki öğütler vererek okuyucuyu doğru yola çağırır; dolayısıyla öğretici bir tarzdadır. - D) Teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmamıştır.
• Dizeler doğrudan hitap ve öğüt içerir, cansız ya da soyut varlıklara insanî özellik atfedilmemiştir. - E) Düz kafiye düzeni (aaaa) ile yazılmıştır.
• Tüm dizeler aynı uyak düzenine sahiptir; dolayısıyla “düz kafiye” kullanımı doğrudur.
Özetle, teşhis sanatı bu dizelerde yer almadığı için doğru yanıt D şıkkıdır.
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Gel imdi sen dahi şeyhin hâline
Karışasın evliyânın yoluna
Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
Erişir cânına fazl-ı Hudâ’nın
A) Nutuk türüne örnek olduğu
B) Kafiye ve redifin kullanıldığı
C) Didaktik şiir türünden alındığı
D) Teşhis sanatının kullanıldığı
E) Düz kafiye düzeniyle yazıldığı
Answer:
Aşağıda her seçeneği kısaca inceleyerek “hangisi söylenemez” sorusuna yanıt verelim:
-
Nutuk Türü (A)
- “Nutuk” terimi, özellikle tasavvuf edebiyatında mürşidin veya dervişlerin yol gösterici ve öğretici nitelikteki, dinî öğüt niteliğindeki şiirleri için kullanılır. Bu dizeler de tasavvufî bir içeriğe sahip olduğu için nutuk türüne örnek olma özelliği taşıyabilir.
-
Kafiye ve Redif (B)
- Beraber kullanılan ekler, kelime tekrarları veya benzer sesler “kafiye” ve “redif”i oluşturur. Burada son sözcüklerde tam bir düzensizlik olsa da tasavvuf şiirlerinde belli düzeyde kafiye/redif kullanımı görmek mümkündür. Özellikle “-ine, -una, -üne, -nın” gibi eklerin kulağa yansıyan benzerlikleri, kısmi de olsa kafiye örneği sayılabilir.
-
Didaktik Şiir (C)
- Didaktik şiir, okura ders vermek, öğütlemek amacıyla yazılmış şiirlerdir. Bu dizelerde de “evliyânın yoluna karışmak”, “âb-ı hayat gölüne dalmak” gibi öğütleyici ve yol gösterici ifadeler yer aldığı için didaktik özellik göstermesi mümkündür.
-
Teşhis Sanatı (D)
- Teşhis, insan dışındaki varlıklara insana özgü nitelikler kazandırmaktır. Bu kısa dizelerde net bir şekilde cansız veya soyut bir kavramın insansı özelliklerle anılması göze çarpmadığından “teşhis” sanatına güçlü bir örnek bulunmaz.
- Fakat şiirde “âb-ı hayat gölü” gibi ifadeler yer alsa da bu ifade bir mecaz olarak (“hayat suyu gölüne dalmak”) kullanılmıştır. Bir kişileştirme (teşhis) mevcut değildir.
-
Düz Kafiye Düzeni (E)
- Düz kafiye (genellikle “aaaa” veya “aabb” gibi) aynı sesi tekrarlayan veya düzenli giden bir kafiye şemasıdır. Bu dizelerin son sözcükleri “hâline, yoluna, gölüne, Hudâ’nın” şeklinde bitiyor; aralarında tam bir “düz kafiye” örüntüsü görülmemektedir. Dolayısıyla “düz kafiye düzeniyle yazıldığı” ifadesi bu şiir için geçerli değildir.
Sonuç:
Bu dizeler üzerinde yapılan incelemede düz kafiye düzeni açıkça görülmediği için (E) seçeneği “söylenemez” olarak öne çıkar.
