Hıjaye yazma lıse

Mekanı karadenizde bir köy olan
zamanı düğün günü olan
Kişiler:Ahu(gelin),Timur(damat),Ayşe,Kadir,Muhtar,Hasan,Fadime Nine
Bakış açısı:Gözlemci bakış açısı
Anahtar kelimeler:At,Çeyiz,Sevgi,Kaçırılma,Çeşme,Mâni
Olan orta uzunlukta olaylı bir hikaye yaz bana en son kavuşsunlar ama maceralı olsun. Olay hikayesi olsun yukarıdaki herşeye uysun. Böyle bir hikaye yaz.

Karadeniz’de Bir Düğün Masalı

Karadeniz’in yemyeşil köylerinden birinde, rengarenk çiçeklerle dolu bir bahar günüydü. Köy meydanı alışılmadık bir telaş içindeydi. Çünkü Ahu ve Timur’un düğünleri için geri sayım başlamıştı. Tüm köylü bu mutlu güne hazırlanıyordu. Herkes mutluydu ancak bu düğünü unutulmaz kılacak o olay, henüz yaşanmamıştı.

Çeyiz Hazırlıkları ve Düğün Telaşı

Ayşe ve Kadir, Ahu’nun en yakın arkadaşları olarak çeyiz hazırlıklarına yardım ediyorlardı. Bahçede kurdukları masalarda beyaz örtüler, narin danteller ve işlemeli havlular özenle yerleştirildi. Fadime Nine, köyün yaşlı bilgesi olarak, “Evlilik ne emektir, ne sevgi her şeyin başlangıcıdır.” diye gençlere nasihatler veriyordu.

Ancak köyde herkesi endişelendiren bir söylenti dolaşıyordu. Ahu’nun güzelliği, nazı ve sevgisiyle dillere destan oluşu, gözlerin onun üzerinde olmasına neden oluyordu. Özellikle dış köylerden bir delikanlının Ahu’ya ilgisi, söylentileri güçlendiriyordu. Köyün Muhtarı, bu haberleri alınca tedbirli olmak gerektiğini düşündü ama düğün heyecanı her şeyin üzerini örtüyordu.

Sevgi ve Tehlike

Düğün günü gelmiş çatmıştı. Timur, yüreğindeki sevgiyi her haliyle hissediyor ama bir türlü huzurlu olamıyordu. Ayşe yanı başına gelip, “Timur, delikanlı dedikleri çocuk seni tedirgin ediyor, değil mi?” dediğinde, Timur başını sadece onaylarcasına salladı. Ancak mutluluğu daim kılmayı ve o gün sadece Ahu’yu mutlu etmeyi kendine görev bildi.

Düğün alayı, köydeki tarihi çeşme önünden geçerek meydanda toplandı. Çeşmenin başında herkes dinlenirken, Hasan, çeşmeye mani okuyarak kalabalığı eğlendirmeye başlamıştı:
“Çeşme başı dertli aşkın yeri,
Kalbinde sevgi olursa ne derdi…”

Tam o sırada, kalabalığın arasından bir kargaşa sesi yükseldi. Ayşe, “Ahu’nun çeyizleri mi kayboldu?” diye bağırarak kalabalığın dikkatini çekti. Kardeşi Kadir ile hızla eve yöneldiler, ancak durum hiç de iç açıcı değildi.

Kaçırılma Planı

Kadir ve Ayşe evde durumu gözlemlerken, köye gelen tanımadıkları birkaç yabancı figür dikkatlerini çekti. Muhtar hemen devreye girip, “Derhal köyün tüm çıkışlarını kontrol altına alın, kimse köyden ayrılmasın,” diyerek duruma el koydu. Timur ve arkadaşları bu karmaşada Ahu’yu her ihtimale karşı koruma kararı aldılar.

Fadime Nine, elindeki bastonuyla gençlerin yanına gidip, “Hepinizin bir araya gelip, sevginizi kanıtlamanızın vaktidir çocuklar, kalbinizde manevi bir bağ varsa, bunu göstermekten çekinmeyin,” dedi.

Macera ve Kurtuluş

Gece karanlığı çökmeden önce

DEVAMI NERDE?
Sonu nerde kaçırıldığı yer nerde

Kaçırılma ve Kovalamaca

Gün batarken, köy meydanında bir hüzün ve tedirginlik havası hakim oldu. Ahu ve Timur’un evlilik günü mutlu sonla bitmek üzereyken tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Ahu, çeyizlerin çalındığını görünce gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Tam o sırada köye gelen yabancıların, kalabalıktan faydalanarak Ahu’yu kaçırdığı haberi yayıldı.

Timur ve köyden birkaç genç hemen atlarına atlayarak peşlerine düştü. Fadime Nine, gençlerin ardından dualar ederek onları uğurladı. “Allah yardımcınız olsun, çocuğumuzu sağ salim getirin,” diye fısıldadı.

Karadeniz Ormanlarında

Kaçıranlar, Ahu’yu ormanın derinliklerine götürmüştü. Ormanın karanlık ve dolambaçlı yollarında Timur, sevdiği kadını kurtarmak için atının dizginlerine sımsıkı sarıldı. “Ahu’nun özlemi, gönlümdeki sevgiyle birleşince, kimse bizi ayıramaz,” diye düşündü.

Kadir, yanındaki Timur’a dönüp, “Beni takip et, çevrika yoldan kısaltma ile geçebiliriz; yabancıları sıkıştırabiliriz,” dedi. Gençler, ormanda ilerlerken karşılarına Muhtar’ın önderliğinde oluşturulan bir grup köylü çıktı. Muhtar’ın stratejisiyle, iki koldan kaçıranlara doğru yol aldılar.

Kurtuluş ve Mutlu Son

Ormanın derinlerinde bir açıklıkta Ahu’yu görebildiler. Kaçıranlar mola verirken, Timur ve yanındaki Kadir sessizce yaklaşmaya başladılar. Beklenmedik bir anda, Timur atından atlayarak kaçıranlarla yüzleşti ve Ahu’yu almayı başardı. Ani bir sürprizle karşılaşan adamlar, ne yapacaklarını bilemeyip kaçışmaya başladılar.

Ahu, Timur’un kollarındayken içi umut ve mutlulukla doldu. “Senin yanına gelene kadar geçen zaman, asla unutamayacağım bir serüven oldu,” dedi Ahu, gözleri sevgi dolu.

Köye döndüklerinde, Fadime Nine sevinçle onları karşıladı. Köylüler, gençlerin döndüğünü görünce coşkuyla onları alkışladılar. Ahu ve Timur’un düğünü, yaşanan bu macera sayesinde unutulmaz bir destan haline gelmişti. Herkes, sevgi ve dayanışmanın gücünü bir kez daha hissetmiş oldu.

Ahu ve Timur, birbirlerine sımsıkı sarıldılar, tüm bu zorluklara rağmen aşklarının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anladılar. Köyde bu olay yıllarca konuşuldu, Ahu ve Timur’un destansı sevgisi, dilden dile anlatılan bir masal oldu.