Hacivat karagöz metni hazirlama

@sorumatikbot aynı konu üzerinden 4 sayfalik komik eğlenceli Hacivat ve karagöz metni hazirla

Hacivat ve Karagöz Komik ve Eğlenceli 4 Sayfalık Metin

Karakterler:

  • Hacivat: Kibar, bilgili, düzenli düşünce yapısına sahip. Alaycı ama sevecen.
  • Karagöz: Dobra, aceleci, biraz dikkatsiz. Herkesi güldürebilecek bir yapıda.
  • Komşu Hatice: Kurnaz ve dedikoducu bir komşu. (Hikâyeye renk katmak için eklenebilir.)

1. Sahne: Ev Önünde Rastlaşma

(Hacivat, elinde kitaplarla düşüncelere dalmış, yolda yürüyordur. Karagöz onu görür ve seslenir.)

Karagöz: Hey Hacivat, bakıyorum yine filozofluğun peşindesin! Bu sefer ne okuyoruz? “Neden patlıcan mor?” mu?

Hacivat: Ah Karagözüm, ilmimi geliştiriyorum. Bu kitap erdem üzerine yazılmış. Sen hiç erdemin farkında oldun mu?

Karagöz: Erdem mi? Ne yapayım ben erdemi! Erdem pazarda satılıyor mu? Bizim Hatice’nin dolmasından daha mı lezzetli?

Hacivat: Ah Karagözüm, seni yetiştiren hoca çok sabırlıymış ama belli ki pek işine yaranmamış!

Karagöz: (Güler.) Sabır mı? Evet, hem de tam üç defa! Sabırla bana kaçmamayı öğretmeye çalıştı. Hep sınıfın penceresinden kaçmazsam sabrı hak edeceğimi düşündü.


2. Sahne: Pazara Yolculuk

(Hacivat ve Karagöz pazara giderken eğlenceli bir sohbet içindedir.)

Karagöz: Hacivat, pazarda aklımda tek bir şey var. Sana sürpriz bir şey alacağım. Çok da faydalı!

Hacivat: Ah Karagözüm, bu çok ince düşüncen! Nedir o sürpriz?

Karagöz: Sana bir eşek alacağım. Artık omuzlarında o ağır kitapları taşımak yerine eşeğin üstünde oturursun!

Hacivat: Hah, pek güzel! Ama eşek pazarında seni bulanlar beni eşeğe değil, sana bindirir!


3. Sahne: Komşu Hatice’yle Karşılaşma

(Yolda Komşu Hatice ile karşılaşırlar. Hatice dedikodularıyla ortalığı karıştırır.)

Hatice: Merhaba beyler, dün mahallede çok acayip bir şey oldu!

Karagöz: Anlat Hatice, kulağımız seninle… Hangi komşunun kedisi yine dışarı kaçtı?

Hatice: Kedisi demedim Karagöz Bey! Komşu Halime’nin dolması yemeğe davet ettim sizi, ama dikkat edin! İçine bir aşırı biber koymayı düşündü. Yanan dilinize çare bulamam!

Karagöz: Ayy Hacivat, tam benim biber dayanıklılık testi zamanı! Hadi Hatice’nin davetiyle eğlenelim.


4. Sahne: Komik Anlar ve Son

(Misafirlik sırasında Halime’nin dolmasıyla komik bir sahne yaşanır.)

Hacivat: Karagözüm dikkat et, dolmanın rengi biraz kırmızı!

Karagöz: Ne kırmızısı? Bu kıpkırmızı dünya! Alacağım bir kaşık şimdi!

(Karagöz bir dolmayı ağzına alır ve aniden bağırmaya başlar.)

Karagöz: Alev aldım! Yangın tüpü lazım, çabuk Hacivat!

Hacivat: Ah Karagözüm, dayanıklılık testi dedin ama sonunda dolmayı değil testi geçtik!


Sonuç: Hacivat ve Karagöz Dostluğu

(Hacivat ve Karagöz komşu ziyaretinin ardından birbirlerinin hatalarına gülerek, dostluk ve eğlence içinde sahneden ayrılır.)


Bu metin, komik ve eğlenceli bir 4 sahneden oluşan Hacivat ve Karagöz oyunu olarak tasarlandı. Şayet eklemeler veya detaylandırmalar isterseniz, bana bildirebilirsiniz! :blush:

@sorumatikbot

Aynı konu üzerinden 4 sayfalık komik ve eğlenceli Hacivat ve Karagöz metni hazırlar mısın?

Cevap:

Aşağıda, 4 sayfa uzunluğunda, komik ve eğlenceli bir Hacivat ve Karagöz metni bulabilirsin. Metin; sahneler, karakterlerin replikleri ve mizahi unsurlarıyla zenginleştirilmiştir. Her sayfaya yaklaşık bir bölüm düşecek şekilde düzenlenmiştir. Hem güncel espriler hem de geleneksel Karagöz-Hacivat mizahı bir aradadır.


Sayfa 1: Bahçede Buluşma

Sahne: Karagöz bir bahçede kocaman bir sandıkla uğraşır. Hacivat yanından geçerken onu izler.

  • Hacivat: Selamın aleyküm Karagöz’üm! Hayrola, sabah sabah sandıkla ne işin var?
  • Karagöz: Aleyküm selam Hacivat. Gizli servetimi gömüyorum!
  • Hacivat: Aman efendim, sandığın içinde ne var da gömüyorsun?
  • Karagöz: Dün akşam markette indirim vardı, sekiz kilo soğan aldım! Saklamazsam annem hepsini pişirecek.
  • Hacivat: Senin soğan hazinen göz yaşı akıtmaktan öteye gidemez.
  • Karagöz: Ben zaten zengin değil, ağlak bir adam olmak istiyorum!

Kahkaha efekti.

  • Hacivat: Bunu duyan soğanlar da ağlamaya başlayacak! Yahu Karagöz, madem ki elinde bu kadar soğan var, neden onları satıp zengin olmuyorsun?
  • Karagöz: Herkes soğanı ağlarken ben gülsünler istiyorum, ne var bunda?

Sayfa 2: Kısa Yoldan Zengin Olmak

Sahne: Karagöz ve Hacivat sohbet ederken, bir ilan görürler: “Kısa yoldan zengin olmak ister misiniz?”

  • Karagöz: (İlanı okur) Hacivat! Bu bana göre!
  • Hacivat: Neymiş bakalım, kısa yol neymiş?
  • Karagöz: (Okur) “Elinizdeki işe yaramaz her şeyi getirin, altınla değişelim.” Hacivat, hemen koşalım! Benim kırık tavamı da götürürüm.
  • Hacivat: Karagöz’üm, bu işler öyle kolay mı sanıyorsun? Bedavadan altın olmaz!
  • Karagöz: Sanane! Ben deneyeceğim! Kim bilir, belki tavam bir hazine kapağıdır?

Karagöz, üzerinde yazılar olan eski bir tava getirir.

  • Hacivat: Bakayım yazılara… “Made in Bursa.” Demek ki kadim bir tava!
  • Karagöz: Eski tavanın eski yazısı olur Hacivat! Benimki antika bile olabilir!

İkili gülüşerek kısa yoldan zengin olmanın hayalini kurar.


Sayfa 3: Pide Kuyruğu

Sahne: Ramazan günü, mahallede pide kuyruğu oluşur. Hacivat ve Karagöz de sıradadır.

  • Karagöz: Hacivat! Bu ne uzun kuyruk, yoksa bedava pide mi dağıtıyorlar?
  • Hacivat: Hayır Karagöz’üm, Ramazan pidesi öyle popüler ki herkes sırada bekliyor.
  • Karagöz: Ben sıranın başına geçsem kimse fark etmez değil mi?
  • Hacivat: Hiç de öyle olmaz! Kuyruk kuralı bizde çok önemlidir.
  • Karagöz: (Arkasındakiyle konuşur) Abla, bana hakkını helal et, ben biraz önce doğdum da sırada yerimi alamadım!
  • Sıradaki Kadın: Hadi oradan Karagöz! Doğalı en az 40 yıl olmuş, hala mı sırada yer bulamıyorsun?

Kahkaha efekti.

  • Hacivat: Karagöz’üm, insan beklerken sabretmesini de öğrenir.
  • Karagöz: Beklemekten başka her şeyi öğrendim Hacivat! Sabretmeyi de öğrenirim artık.

Sayfa 4: Komşuluk ve Paylaşmak

Sahne: Mahallede Ramazan iftarı sonrası komşularla paylaşım yapılır.

  • Hacivat: Karagöz’üm, bak bak, teyzeler tabaklarla yemek getiriyor!
  • Karagöz: Hacivat, ben sakın komşu tepsileri geri vermeyeyim, her gün başka yemek geliyor.
  • Hacivat: Karagöz’üm, komşuluk paylaşmaktır ama tabağı geri vermek de adettendir.
  • Karagöz: Peki, ben de içine “Hoşgeldin Tavuk” yazarım, tavuk halinde geri yollarım!

Komşu Teyze: Evladım, dün gönderdiğim tabakta ezogelin çorbası vardı, şimdi içinde lokum var… Ne güzel adet bu!

  • Karagöz: Ne demişler Hacivat, “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş,” biz de tepsi yuvarladık tatlıyı bulduk!
  • Hacivat: Paylaşmak güzeldir Karagöz’üm! Mahallenin neşesi sensin!

İkisi birlikte seyirciye döner:

  • Karagöz & Hacivat: Hayat paylaşınca güzel, kahkaha da eklenince şenlik olur! Herkese iyi Ramazanlar!

Notlar:

  • Sahne geçişlerinde müzik ve geleneksel maniler ekleyebilirsin.
  • Karagöz’ün her şakası sonunda Hacivat’ın “Yahu Karagöz!” şeklinde tepki vermesi gelenektendir.
  • Sen metne kendi istediğin komik ayrıntıları ya da güncel mizahları da ekleyebilirsin.

İyi Projeler Dilerim!

@Seher_Tiryaki

Hacivat ve Karagöz Metni: 4 Sayfa, Komik ve Eğlenceli

Cevap:


İçindekiler

  1. Giriş: Hacivat ve Karagöz Hakkında Bilgi
  2. Ana Karakterler ve Yan Karakterler
  3. Birinci Sahne: Meydan Kavgası
  4. İkinci Sahne: Karagöz’ün İş Arayışı
  5. Üçüncü Sahne: Hacivat’ın Akıl Oyunları
  6. Dördüncü Sahne: Mahallede Eğlence
  7. Tablo: Sahne Özeti ve Temalar
  8. Özet ve Son Notlar

1. Giriş: Hacivat ve Karagöz Hakkında Bilgi

Hacivat ve Karagöz, Osmanlı’dan günümüze uzanan, gölge oyununun iki unutulmaz ve eğlenceli karakteridir. Hacivat, zeki, kibar ve biraz ukala; Karagöz ise dobra, saf ve patavatsızdır. Komik atışmaları, gündelik hayatı hicveden gözlemleri ile çocukların ve büyüklerin sevgilisidir.


2. Ana Karakterler ve Yan Karakterler

  • Karagöz: Patavatsız, samimi, dobra ve tembel.
  • Hacivat: Kibar, entelektüel, fazla konuşkan ve laf cambazı.
  • Bekçi: Mahallede huzur için dolaşan, bazen komik, bazen kızgın.
  • Tuzsuz Deli Bekir: Her şeyi yanlış anlayan mahalle sakini.
  • Kastamonulu: Şive taklidiyle konuşan yan karakter.

3. Birinci Sahne: Meydan Kavgası

Dekor: Mahalle meydanı. Sahnenin solunda bir ağaç, sağda ise kahvehane var.


Hacivat gelir, şarkı mırıldanır.

Hacivat:
Ne hoş, ne güzel günümüz,
Aman Karagöz’üm gene mi kaybolduğunuz?

Karagöz (arkadan bağırır):
Ben kaybolmadım, senin gözlerin şaşı,
Beni göremiyorsan git optiğe, şaşı!

Hacivat:
Aman Karagöz’üm, nezaket lütuf ister,
Şiir okuyorum burada, bağıranın sesi kısılır!

Karagöz:
Hacivat… eline kitap alır gibi şiirle konuşma. Akşam çorba içeceğim, kafiyeli konuşursan tabağımı da kırarım ha!

Hacivat:
Benden söylemesi, çorbanı dökme, ben baharat katayım!
Ama fikirlerini, kaba saba söyleme, biraz incelik, biraz güzellik katayım…

Karagöz:
Sen baharat katarsan, mahallede cayır cayır yanan birisi olur. O kişi de sensin!

Bekçi (gelir):
Ne oluyor burada, kavga çıkmış mahallede!
(Karar veremeden döner, Karagöz’ün arkasından bir tekme atar.)

Karagöz (sıçrar):
Vah bana, vahlar bana! Hacivat, mahalleyi ayaklandırdın yine!
Sen de şiirini bırak, başına helva dökülmesin!

Bütün sahne kahkahalarla donar, seyirci güler.


4. İkinci Sahne: Karagöz’ün İş Arayışı

Dekor: Karagöz ve Hacivat bir iş yerinin önünde.


Hacivat:
Karagöz’üm, çalışmak berekettir.
Ne iş olsa yapar mısın?

Karagöz:
Çalışırım çalışmasına da… Benim şartlarım var.

Hacivat:
Nedir şartların?

Karagöz:
Sabah yataktan kalkmam için beni dürtme.
İş başında kahve isterim, sonra iki simit.
Öğle arası bir saat değil, üç saat…

Hacivat:
O kadar çok istemişsin ki… İş veren seni işten atar, hem de daha başlamadan!

Karagöz:
Ben de onu isterim zaten. Çalışmadan para kazanma işi varsa bana uydu!

Hacivat:
Karagöz’üm, işte ciddiyet gerek.
Hem alıp hem yatmak bizim mahallede ayıptır.

Karagöz:
O zaman ben iş aramayayım, arayan bulsun!
(Tembellik üzerine göbek atmaya başlar.)

Hacivat (seyirciye döner):
Bakın seyirciler, Karagöz’üm iş konusunda çok ciddiyetlidir!
O kadar ciddidir ki iş görünce yolunu değiştirir!


5. Üçüncü Sahne: Hacivat’ın Akıl Oyunları

Dekor: Mahallenin köşe başı. Karagöz, taşta oturmuş, Hacivat’ı bekliyor.


Hacivat:
Düşündüm de Karagöz’üm, neden hep tartışıyoruz seninle?

Karagöz:
Çünkü senin havan benim kafamı baş ağrıtıyor!
Çok konuşmarktan başka işin yok galiba.

Hacivat:
Ama konuşmadan nasıl anlaşacağız Karagöz’üm?

Karagöz:
Beden diliyle. Sen bana bak, ben sana bakarım, göz kıpırdar, el oynar…
Ses yok, huzur var!

Hacivat:
Benimle dilsiz konuşmayı mı deniyorsun?

Karagöz (kollarını havaya kaldırır, dilsizmiş gibi komik hareketler yapar):
Bak işte böyle! Hem de ne güzel anlaşıyoruz!
(Hacivat’a dil çıkarır.)

Hacivat:
Senin beden dilin fazla gelişmiş Karagöz’üm, dansöz gibisin maşallah.

Karagöz:
Sen de fazla konuşuyorsun Hacivat! Sana konuşma hakkı tanıyorum; ama konuşurken uyursam beni uyandırma!


6. Dördüncü Sahne: Mahallede Eğlence

Dekor: Mahallede bir meydan panayırı. Kastamonulu ve Tuzsuz Deli Bekir sahneye girer.


Kastamonulu:
Ula Hacivat, Karagöz, panayır var mahallede! İkindi yağmuru olursa ben çadıra kaçarum.

Karagöz:
Sen yağmurdan kaçarsın, ben de Hacivat’tan kaçıyorum! Herkesin bir derdi var.

Tuzsuz Deli Bekir:
(Bir halay başlatır, yanlış yöne doğru sürükler.)
Haydi kalkın, halaya!

Hacivat:
Halay tamam da, sen nereye sürüklüyorsun bizi?

Tuzsuz Deli Bekir:
Ben de bilmiyorum, arkamdan gelen gelsin!

Karagöz:
Boşa sürüklenmeyin, gelin Hacivat’ın arkasına dizilin.
Her şeyi biliyor ya, bu işi de o çözsün!

(Halay komikçe bozulur, herkes farklı tarafa çekişir.)

Bekçi:
Evlatlar! Panayırı dağıtmayın, yoksa ceza keseceğim!

Karagöz:
Benim ceza cüzdanım yok ki, cezayı hemen bozarım!

Hacivat:
Karagöz’üm, cezayı bozan ilk adam sensin!
(Mahallede onlarca çocuk “Karagöz” diyerek sevinir, kovalama başlar.)


Tablo: Sahne Özeti ve Temalar

Sahne Konu Komik Unsur Ana Tema
Meydan Kavgası Hacivat & Karagöz atışması Bekçinin yanlış kavrayışı Mizah, mahalle yaşamı
İş Arayışı Karagöz’ün tembel halleri Absürt iş şartları Tembellik, çalışmak
Akıl Oyunları Konuşmak ve beden dili Karagöz’ün dilsiz taklitleri Anlaşma, mizahi iletişim
Mahallede Eğlence Panayır, halay, mahalle sakinleri Panayırda komik kargaşa Topluluk, birliktelik

Özet ve Notlar

Hazırlanan bu metin, Hacivat ve Karagöz’ün komik diyaloglarını, mahalle yaşamının absürt yanlarını ve mizahi bakış açılarını dört sayfalık tiyatro metnine sığdırmaktadır. Her diyalogda, günümüz gençliğinin de ilgisini çekebilecek espriler, kelime oyunları ve eğlenceli atışmalar öne çıkarılmıştır.

En önemli noktalar:

  • 4 farklı sahne ile sürükleyici bir hikâye akışı.
  • Her sahnede farklı bir komik tema ve karakter etkileşimi.
  • Geleneksel motiflerle çağdaş espri anlayışını harmanlayan özgün bir metin.
  • Tablo ve kısa özetler ile öğretici, eğlenceli ve anlaşılır yapı.

Kaynak: Geleneksel Türk Tiyatrosu ve gölge oyunu anlatım teknikleri ile özgün içerik.

@Seher_Tiryaki

4 Sayfalık Komik ve Eğlenceli Hacivat ve Karagöz Metni Hazırlama

Answer:

Aşağıda, geleneksel gölge oyunumuz Hacivat ve Karagöz karakterlerini kullanarak 4 sayfalık, komik ve eğlenceli bir metin yer almaktadır. Metni sahne sahne düzenleyebilirsiniz. Her sahne yaklaşık bir sayfalık uzunluğa sahiptir ve sahnede geçen olaylar rahatlıkla dört sayfaya yayılacaktır.


Sahne 1: Sabah Telaşı

Dekor ve Durum:

  • Sahne, şehirde küçük bir kahvenin önüdür. Hacivat, elinde kitaplarla dolaşırken Karagöz’ü beklemektedir.
  • Arka planda sokak sesi, kuş cıvıltıları ve hafif kahvehane uğultusu duyulur.

Hacivat (kendine söylenir):

  • Vay efendim, bu Karagöz gene geç kalıyor. Beni burada bekletmekten keyif mi alıyor acaba?
    (Etrafına bakınır, sabırsızlanır.)

Karagöz (koşarak gelir, nefes nefese):

  • Yetiştim Hacivat, yetiştim! Bana bak, nefesim tükendi. Neredeyse sabah kahvaltımı yapmayı unutuyordum.

Hacivat:

  • Ah Karagöz’üm, sen önce şu “zamana riayet etme” kavramını öğren de nasıl istersen kahvaltını öyle yap. Beni bekletiyorsun yahu!

Karagöz:

  • Ne demişsin sen yine, “riadet” mi dedin? Sen hep öyle garip garip kelimeler söylersin, mideyi bozacak şeyler.

Hacivat (gülümseyerek):

  • “Zamana saygı duymak” diyorum, geç kalma diyorum! Bak, insanların işi gücü var.

Karagöz:

  • Bak işte, ben de sana biraz önce “kahvaltı” dedim. Midemde gümbürtüler var, önce onu halledelim.

Hacivat (koluna girerek, sahne dışına yönlendiren jest yapar):

  • Peki, gel şu köşedeki börekçiye gidelim. Orada birer çay, börek yeriz. Hem madem senin karnın aç, benim de aklım aç. Sabah sabah sana anlatacaklarım var.

(İkili konuşa konuşa sahneden çıkar. Perde kapanır.)


Sahne 2: Kahvehanede Tartışma

Dekor ve Durum:

  • Küçük, samimi bir kahvehane. Ortada masalar, sandalyeler ve duvarda geleneksel motifler vardır. Karagöz ve Hacivat kahvehane ortamında oturmuş, börek ve çay eşliğinde sohbet etmektedir.

Hacivat:

  • Karagöz’üm, bu sabah bir kitap okudum. İnanılmaz bilgilerle doluydu. Mesela tasarruf yapmanın önemli olduğundan ve gereksiz harcama yapmamamız gerektiğinden bahsediyordu.

Karagöz (çayından yudum alır, meraklı):

  • Tasarruf mu? Ben zaten çok tasarruflu biriyimdir. Mesela ben dün yoğurt kabını atmadım, kâse yaptım. Çok da işe yarıyor.

Hacivat (ellerini birbirine vurur, şaşırmış gibi):

  • İşte tam da o konudan bahsediyorum Karagöz’üm. Ama benim için tasarruf, daha çok gereksiz şeylere para vermemek ve ilerisi için birikim yapmak…

Karagöz:

  • He, yani paramız cebimizde kalacak.
    (Bir an düşünür, cebini yoklar.)
  • Zaten cebimde param yok. Demek ki ben en tasarrufluyum!

Hacivat (gülümseyerek):

  • Evet ama biraz da zorunluluktan gibi… Neyse, bu konuyu sonra konuşuruz. Bugün seninle yeni bir işe gireceğiz.

Karagöz (şaşkın):

  • Ne işi? Elimde iş mi tutuyorum da farkında değilim!

Hacivat (gizli gizli etrafa bakar):

  • Duymadın mı? Mahallede bir tiyatro festivali yapacaklarmış. Biz de gösteri sunmak için davet aldık. Hem biraz para kazanırız hem de ünleniriz.

Karagöz (sevinçle yerinden fırlar):

  • Amanın! Ünlü olmak benim hep hayalimdi. Sonunda başarıyorum!

Hacivat:

  • Önce festival için prova yapacağız. Kostümlerimiz de hazırlanıyor. Senin o koca göbeğine uygun kıyafet bulurlar mı bilmem.

Karagöz (kızmış numarası yapar):

  • Yahu, sen benim yakışıklılığımla uğraşma da git o festival yetkilileriyle konuş. Ağzı olan konuşuyor!

(Kahkahalar eşliğinde perde kapanır.)


Sahne 3: Prova Karmaşası

Dekor ve Durum:

  • Festival alanının sahne arkası. Kostümler, dekorlar, ses sistemi etrafta dağınık hâlde. Hacivat ve Karagöz provalar için alana gelmiştir.

Hacivat:

  • Karagöz’üm, bak bu kostümler çok değerli. Sakın ellemeye kalkma, her şeyi devirebilirsin.

Karagöz:

  • Hadi canım, ben neyi devirmişim bugüne kadar? Senden başka? (Güler)

Hacivat (ciddileşir):

  • Şaka bir yana, festival yöneticisi hanım biraz önce dedi ki; müzik aletlerine dokunmayın, dekorları değiştirmeyin. Bir provamız var, ona odaklanacağız.

Karagöz (hevesle dekorları inceler):

  • Şu renkli şemsiyeler ne için, Hacivat?

Hacivat:

  • O şemsiyeler bir dans gösterisi için. Bizim gösterimiz gölge oyunu mantığında ama biraz da hareketli olacakmış.

Karagöz (elindeki şemsiyeyi sallayarak):

  • Ben bu şemsiye ile gölge yapmayı çok iyi bilirim. Bak şimdi…
    (Yanlış bir hamle yapar, dekor ipine dolanır, ortalık karışır.)

Hacivat (koşarak kurtarmaya çalışır):

  • Vah Karagöz’üm! Dur, sakin ol! Şu ipi ayağından çözeyim.

Karagöz (mahcup):

  • Bir an heyecanlanmıştım… Gösteri öncesi bu kadar heyecan yapıyorsam, sahnede neler olur kimbilir!

Hacivat (gülerek, ipi çözer):

  • Sen merak etme, ben yanındayım. Hazırlıklar tamamlandı, birazdan genel prova alacağız. Her şey yolunda gidecek.

Karagöz:

  • Bir an önce başlayalım da şu gösteriyi patlatalım. Çok eğleneceğiz belli ki!

(Perde kapanır.)


Sahne 4: Festival Gösterisi

Dekor ve Durum:

  • Festival sahnesinin önü kalabalık. Işıklar, alkışlar, müzikler eşliğinde Hacivat ve Karagöz perdede belirir. Seyirciler meraklı bakışlarla bekliyor.

Hacivat (seyircilere selam verir):

  • Merhabalar ey ahali! Bu akşam sizlere bol kahkahalı, neşeli bir oyunla geldik. Benim adım Hacivat!

Karagöz (hoplayarak öne çıkar):

  • Benimki de Karagöz! Kendimi tanıtmayayım diyorum ama meşhurum işte, ne yapayım.

Hacivat (gülümseyerek):

  • Bugünkü oyunumuzda size birbirinden eğlenceli maceralarımızı anlatacağız. Yanında dedikodular da bonus!

Karagöz (seyircilere göz kırpar):

  • Hacivat bugün çok bilmişlik yaptı, beni sabah uykumdan etti, üstüne börek yedirdi. Sonra da “Aman Karagöz sakar, ip dolanma,” diye bana laf etti.

Hacivat (affallamış gibi ellerini sallar):

  • Eee beni rezil etme burada, misafirlerimiz var. (Seyirciye döner) Şu Karagöz yok mu, hem geveze hem tatlı dilli…

Karagöz (seyircilerin alkışları arasında):

  • Benim gölgem bile benden meşhurdur. Ama yine de Hacivat olmadan olmaz. Biz soru sorar, siz de kahkahayla karşılık verirsiniz, değil mi?

Hacivat:

  • Birlikte çok daha güzeliz Karagöz’üm. Hele şu festivalde…

Karagöz:

  • Festival mi dedin? Ben buraya gösteriden çok, gezmek için geldim. Sıra lunaparkta!

Hacivat (gülümser):

  • Tamam Karagöz’üm, oyun bitsin, elimizde ne kalmışsa lunaparkta harcarız. Tasarrufu da yarına bıraktık zaten!

Karagöz (eliyle Hacivat’ı dürter):

  • Ha ha, yine lafı bana çattın. Ben de seni sus payıyla güzelce susturacağım!

Hacivat (seyircilere dönerek):

  • Efendim, bizleri izlediğiniz için teşekkür ederiz. Umarım esprilerimiz ve sakarlıklarımız hoşunuza gitmiştir. Hepinizin yüzü gülsün, neşe hiç eksik olmasın!

Karagöz:

  • İyi eğlenceler! Aklınızda olsun, siz de gölgenizle barışık yaşayın!

(İkili selam verir, sahnede alkışlar yankılanır. Oyun sona erer. Perde kapanır.)


Bu 4 sahneyi (sayfayı) özellikle diyaloglara ağırlık vererek hazırladığınızda, metninizi rahatlıkla genişletebilir veya kısaltabilirsiniz. Kostümler, arka plan ve sahne hareketleriyle metninizi zenginleştirerek seyirciyi güldüren, aynı zamanda Hacivat ve Karagöz geleneğinin esprili üslubunu yansıtan bir oyun elde edebilirsiniz.

@Seher_Tiryaki