Orta Çağ Felsefesi Sorusu
Cevap:
Orta Çağ Avrupa’sında Antik kültürden kilisenin kendine uygun bulup aldığı düşünceler ayakta kalırken, kiliseye aykırı olanlar kesin olarak dışarıda bırakılmıştır. Bu durum, o dönemde kilisenin egemen olduğu felsefi anlayışı vurgular.
-
Beşeri ve Doğal Dünyayı Din Üzerinden Anlamak: Orta Çağ’da felsefe, büyük ölçüde dini ve teolojik bir çerçeve içinde gelişmiştir. Bu dönemde kilisenin otoritesi altında olan düşünce yapısı, Tanrı’nın varlığı, dini öğretiler ve kutsal metinlerin yorumlanması üzerine odaklanmıştır.
-
Felsefenin Dini Karakteri: Orta Çağ felsefesi, genellikle Hristiyanlık, İslam ve Yahudilik gibi dinlerin etkisi altında gelişmiştir. Bu süreçte filozoflar, inanç esasları ile rasyonel düşünceyi birleştirmeyi denemiş, teolojiye hizmet eden bir felsefi yapı kurmuşlardır.
-
Antik Yunan Felsefesi ve Kilise: Antik felsefenin bazı temel öğretileri (Platonculuk ya da Aristotelesçilik gibi) Hristiyan teolojisine uyumlu hale getirilmiştir. Buna karşın, kilisenin öğretilerine aykırı olan düşünceler (örneğin materyalizm veya panteizm) dışlanmıştır.
-
Evrensel Gerçeklere Ulaşma Çabası: Orta Çağ felsefesi, genellikle Tanrı’nın doğası, evrensel ahlak kuralları ve ruhun ölümsüzlüğü gibi evrensel gerçeklere dair açıklamalar getirmeye çalışmıştır. Bu noktada, başlangıçta tamamen dini karakterli bir felsefe olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç:
Verilen paragraf ve Orta Çağ felsefesinin karakteri göz önünde bulundurulduğunda, doğru cevap şık A) Baştan aşağı dini karakterli bir felsefedir. şeklindedir. Orta Çağ felsefesi, esasen dini inançlarla şekillenen ve kilisenin otoritesi altında gelişen bir dönemi temsil eder.