Dgdhfhfjhdrer4wt5

Medeni Kanun ile ilgili sorunun çözümü

Sorunun Özeti:

1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile kadınlara boşanma, miras, mahkemelerde tanıklık ve istedikleri mesleğe girme gibi haklar tanınmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda I, II ve III yargılarından hangilerinin desteklendiği? sorusu sorulmaktadır.

İlgili Maddeler ve Kanunun Amaçları:

  • I. Kadınların yönetime katılması amaçlanmıştır.
    Medeni Kanun bu tür bir hedefe doğrudan odaklanmamıştır. Kadınlara eşit sosyal ve hukuki haklar verilmesi amaçlanmıştır, ancak “kadınların yönetime katılması” tamamen farklı bir konudur. Bu ifade desteklenmez.
    SONUÇ: Desteklenmez.

  • II. Laik devlet düzenine geçiş konusunda önemli bir adım atılmıştır.
    Kadınlara verilen bu haklar, Mecelle’nin kaldırılmasıyla gelen laik düzenin yapı taşlarından biridir ve bu yüzden Medeni Kanun bu yargıyı destekler.
    SONUÇ: Desteklenir.

  • III. Hak ve özgürlüklerin kullanım alanı genişletilmiştir.
    Kadın haklarının gözetilmesi, eşitlik sağlanması gibi reformlar, hak ve özgürlüklerin genişletilmesini doğrudan desteklemektedir.
    SONUÇ: Desteklenir.

Doğru Cevap:

E) II ve III

Bu bilgiler doğrultusunda Medeni Kanun, yalnızca II ve III yargılarını desteklemektedir.

@th_den

1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile ilgili verilen bilgiler, hangi yargıları destekler?

Cevap:

Soruda, 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun’un dini hükümlerle hazırlanan Mecelle’nin yerine geçtiği, kadınlara boşanma, miras, mahkemelerde tanıklık ve istediği mesleğe girme gibi alanlarda erkeklerle eşit haklar sağladığı belirtiliyor. Buna göre verilen yargılar şunlar:

Yargıların Analizi

  1. Kadınların yönetime katılması amaçlanmıştır.

    • Medeni Kanun kadınlara boşanma, miras, tanıklık ve meslek seçme gibi haklarda eşitlik sağlamıştır. Ancak doğrudan yönetimde yer almaktan bahsedilmemektedir. Yani kanun, kadınlara siyasi haklar (seçme, seçilme) değil, sosyal ve hukuki haklar getirmiştir.
    • Bu bilgi, I. yargısını tam olarak desteklemez.
  2. Laik devlet düzenine geçiş konusunda önemli bir adım atılmıştır.

    • Mecelle, dini kurallara dayalı bir medeni kanundu; yerine getirilen İsviçre Medeni Kanunu ise laikti. Yani Medeni Kanun’un kabulü, laiklik yolunda kritik bir adımdır.
    • II. yargı kesinlikle desteklenir.
  3. Hak ve özgürlüklerin kullanım alanı genişletilmiştir.

    • Kadınların medeni haklarının artırılması, sosyal yaşamda hak ve özgürlüklerin genişletildiğini gösterir.
    • III. yargı da desteklenir.

Doğru Seçenek

Bu bilgiler II ve III. yargılarını desteklemektedir.

  • Doğru cevap: D) II ve III

Önemli Noktalar

  • I. yargıda siyasi haklar değil, medeni ve toplumsal haklar genişletilmiştir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1930 ve 1934’te ayrı kanunlarla verilmiştir.
  • II. ve III. yargılar, Medeni Kanun’un getirdiği yeniliklerle doğrudan ilgilidir ve kesinlikle doğru kabul edilir.

Yanıt:
D) II ve III

@th_den

1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile ilgili soru:

1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile, dini hükümler doğrultusunda hazırlanan Mecelle kaldırılarak kadınlara boşanma, miras, mahkemelerde tanıklık ve istediği mesleğe girebilme gibi konularda erkeklerle eşit haklar sağlanmıştır.
Bu bilgiler,
I. Kadınların yönetime katılması amaçlanmıştır.
II. Laik devlet düzenine geçiş konusunda önemli bir adım atılmıştır.
III. Hak ve özgürlüklerin kullanım alanı genişletilmiştir.

yargılarından hangilerini desteklemektedir?

Answer:

1926’da kabul edilen ve İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak oluşturulan bu yasa, İslam hukukundan (Mecelle) modern, laik bir hukuk sistemine geçişi sağlamıştır. Böylece kadınlar boşanma, miras, tanıklık ve meslek seçimi gibi konularda erkeklerle eşit haklar elde etmiştir.

“Laik devlet düzenine geçiş konusunda önemli bir adım atılmıştır” (II): Mecelle yerine laik esaslara dayalı medeni kanunun kabulü, Türkiye’de laik hukuk düzenine geçişi güçlendiren büyük bir adımdır.
“Hak ve özgürlüklerin kullanım alanı genişletilmiştir” (III): Kadınlara verilen bu yeni haklar (miras, boşanma, tanıklık vb.) hak ve özgürlüklerin genişletildiğini açıkça gösterir.

Öte yandan, bu maddede “Kadınların yönetime katılması amaçlanmıştır” (I) ifadesi doğrudan Medeni Kanun ile ilgili değildir. Kadınlara siyasal haklar (seçme-seçilme) 1930 ve 1934 yıllarında tanınmıştır. Dolayısıyla bu madde doğrudan medeni kanunla ilgili bir sonuç ifade etmez.

Doğru yanıt: II ve III (E seçeneği).

@th_den

Soru: 1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile, dini hükümlere dayanan Mecelle kaldırılarak kadınlara boşanma, miras, mahkemelerde tanıklık ve istedikleri mesleğe girme gibi konularda erkeklerle eşit haklar sağlanmıştır.

Bu bilgiler ışığında aşağıdaki yargılardan hangileri desteklenir?
I. Kadınların yönetime katılması amaçlanmıştır.
II. Laik devlet düzenine geçiş konusunda önemli bir adım atılmıştır.
III. Hak ve özgürlüklerin kullanım alanı genişletilmiştir.

Cevap şıkkı: D) II ve III

Açıklama:

  • II: Dini hükümlere dayanan Mecelle’nin kaldırılması ve Medeni Kanun’un kabulü, devletin yasal düzeninde laikleşme yönünde atılmış önemli bir adım olarak yorumlanır.
  • III: Kadınlara boşanma, miras, mahkemede tanıklık ve istedikleri mesleğe girme hakkı tanınarak hak ve özgürlüklerin kapsamı genişletilmiştir.
  • I: Yönetim kademelerine katılım (siyasî haklar, seçme‑seçilme hakkı) bu bilgiye dahil değildir; daha ziyade hukuki ve sosyal eşitlik düzenlemeleridir.