Cümlenin ögeleri

Cümlenin ögelerini bulur musunuz ya

OKUMA
Hazırlık

  1. Bir hikâyede hangi tür bir çatışmanın (fiziksel, psikolojik, toplumsal, kültürel, kavramsal vb.)
    varlığı sizi daha çok etkiler? Neden?
  2. Hayvan sevgisi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Hayvanları sevmenin inanç, örf ve âdetler açı-
    sından yeri ve değeri nedir? Açıklayınız.
  3. Metin
    38
    Gamsız’ın Ölümü
    Sne
    Osabah, ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaş ve canlilik vardı. Talebe bayramı gü-
    nüydü. İlk ve orta mekteplen kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin uzak
    Tumlect
    mesirelerine dağılıyorlardı,
    En ihtiyar talebesi altı yaşında olan bu ana mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân
    yoktu. Onlar bayramlarını kendi minimini ve paytak adımlarıyle- yirmi dakika çeken bir dere ke-
    narında yapacaklardı.
    Hazırlık, dehşetti. Bahçe, renk renk elbiselerle canlı bir çiçek tarlasına dönmüştü. Erkek ço-
    cuklar, yeni potinlerini siliyorlar, kızlar birbirlerinin saçlarını düzeltiyorlar, çözülmüş kuşaklarını
    bağlıyorlar, düğmelerini ilikliyorlardı. Altı yaşında bir kız, taş merdivenin basamağına oturmuş,
    dört yaşında bir öksüz arkadaşının, sökük gömleğini dikmeye çalışıyordu.
    Nihayet hazırlık bitti, kafile yola düzüldü. Bir elleriyle, taburda, arkadaşlarının ellerini tutu-
    yorlar, ötekiyle -renkli paketler, minimini sepetler içinde- yiyecekleri, oyuncaklarını taşıyorlar-
    di.
    Sokaklarda fazla gürültü ve intizamsızlık olmasın diye öğretmenler, çocuklara marş söylet-
    meye başlamışlardı. Büyükler, göğüslerinin bütün kuvveti, kalblerinin bütün sevinciyle bağırıyor.
    lar, küçükler, yürümekte olduğu gibi, şarkı söylemekte de geri kalıyorlar, eğlenceli bir karışıklık
    oluyordu.
    Tabur, sokaklardan geçerken pencereler açılıyor, kadın başları sarkıyor, dükkânlardan satici-
    lar çıkıyordu.
    Bu ana mektebinin bütün gezintilerde olduğu gibi, alay başını yine “Gamsız” çekiyordu.
    Gamsız sarı tüylü ihtiyar bir mahalle köpeğiydi. İnsan gibi anlayışlı, fakat insandan daha ve-
    fakâr bir mahlûktu.
    Galiba serseri ve kalender meşrebi için ona mahallede “Gamsız” demişlerdi. Fakat hakikatte
    o, köpeklerin en gamlısı idi, birkaç sene evvel büyük bir mateme uğramıştı. Dört yavrusunun bir-
    den zehirlendiğini, gözünün önünde kıvrana kıvrana öldüğünü görmüştü. Onları götüren süprün-
    tü arabasının arkasından uzak mahallelere gitmiş, bir hafta geri dönmemişti.
  4. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı