senin gezdiğin bahçede çiçek açmaz. Bizim diyarımızda binbir baharı saklar. Sen istediğinde kolumuzdan tutarak bizi çek. Bu durumda dağda da düzeltici gezen ayaklarımız düz caddede incinir. Sen kırk asırlık bir mabedin kubbesinde ince bir mozayik bulmak için gezersin. Biz ise duvarda bir sülüs yazı veya bir parça yeşil çini görsek heyecanlanırız. Sen çiçekli sahnede beyaz bir kebeğin raksını izlerken senin için derinden titrer. Bizim ise dağ gibi zeybeğin değişimi diz vuruşu kalbimizi yerinden kımıldatır. Fırtınayı andıran orkestra sesleri senin sinirlerine bir ürperiş getirir. Bizde ise ıstırapların açıklı nefesleri en hazin musiki yerine geçer. Sen yabancı bir şehirde bir kadın heykelini anlayan bir göze uzun uzun süzersin. Biz ise bir köylünün geçinemeyen belini insanının ruhunun en büyük zevkini duyarız. Anadolumuz yazılmamış bir destan gibi karşımızda dururken biz bir başka sanat bilmeyiz. Bu yolda türküler tuttururken arkadaş yolumuz ayrılıyor, sana uğurlar olsun. Bu yazının etkileyiciliğini artırmak için betimleyerek anlamayı zenginlik katacak imge, çağrışım, açık ve örtük iletiler, bağlama uygun sözcük türlerini kullanarak şiiri yeniden düzenle
Anadolu’nun Sessiz Destanı
Senin gezdiğin bahçede çiçek açmaz,
Bizim diyarımız ise binbir baharı saklar,
Sen elini uzattığında çekip aldır bizi,
Dağlarda gezerken sağlam duran ayaklarımız,
Düz yolların sıkıcılığında incinir.
Sen antik tapınaklarda mozaik avındayken,
Biz, duvarlarda bir sülüs yazı ya da az yeşil bir çiniyle coşarız.
Sen çiçekli sahnede beyaz bir kebeği izlerken,
Senin içsel titremeni duyarız.
Oysa biz, zeybeğin eşsiz diz vuruşuyla yerinden oynarız.
Fırtına gibi orkestra sesleri sinirlerini gererken,
Biz ıstırabın derin nefeslerini en dokunaklı müzik olarak dinleriz.
Sen yabancı sokaklarda bir kadın heykeli süzerken,
Biz bir köylünün yorgun beliyle insana ait en büyük zevki duyarız.
Anadolumuz, yazılmamış bir destan gibi önümüzde durur,
Başka bir sanatı bilmeyiz biz.
Bu yolda türkülerimize sarılırken,
Arkadaş, yollarımız burada ayrılıyor,
Sana uğurlar olsun.
Özet: Anadolu’nun derin ve zengin kültürü, farklı algılar ve duygusal derinlikler üzerine kurulu bu şiirde, doğa ve insan manzaraları arasında bir yolculuğa çıkarıyoruz. Her bir dize, Anadolu’nun sessiz fakat güçlü destanını gözler önüne seriyor. Hem açık hem de örtük iletilerle zenginleştirilmiş olan bu şiir, okuyucuya anlamlı çağrışımlar sunuyor.