Tabii, aşağıdaki deyimlerle anlamlarını eşleştirebiliriz:
- Sırtını dayamak - Güçlü birine, bir yere güvenmek.
- Kulak kabartmak - Belli etmemeye çalışarak dinlemek.
- Fırsat kollamak - Yapmak istediği bir iş için uygun zamanı ya da durumu belirlemek.
- Ders almak - Bir olaydan tecrübe kazanmak, ibret almak.
- Bel bağlamak - Birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak.
- Canından bezmek - Çektiği sıkıntılar yüzünden içinde olduğu durumu istemeyecek hale gelmek.
- İçini dökmek - Derdini, sıkıntılarını, duygularını anlatmak.
- Hatrını saymak - Gereken saygıyı göstererek bir kişiyi memnun etmek.
- Tadını çıkarmak - Bir şeyin sağladığı güzelliklerden ya da imkanlardan istediği gibi yararlanmak.
- Gözünden düşmek - Kendisine değer verenlerin sevgilerini ve güvenlerini yitirmek.
- Geri çekilmek - Bir şeyden vazgeçmek.