Refik Halit Karay
Gurbet hikayeleri
Eskici adlı hikayeyi göz önüne alarak hikayede neler olduğunu olay sırasını bozmadan anlatıcıyı ve bakış açısını değiştirerek özetleyiniz.
Özetleme sırasında yazar eser ilişkisini eserin yazıldığı dönemin özelliklerine dönem özelliklerinin anlatıma ve metnin yapısına etkisi ile belirleyiniz.
9.sınıf edebiyat ödevi bir ögrenci dilinden yazar misin
Tabii ki! Aşağıdaki yazıda Refik Halit Karay’ın “Eskici” adlı hikayesini olay sırasını bozmadan, anlatıcıyı ve bakış açısını değiştirerek bir öğrenci dilinde özetleyip, aynı zamanda dönemin özellikleri ile hikayenin yazıldığı dönem ilişkisini de vurgulayacağım.
Hikaye Özeti: “Eskici”
Ben, bir eskiciyim. Her gün sokak sokak dolaşır, eski eşyaları toplar, üç kuruş kazanmaya çalışırım. Bugün gezdiğim mahalle, diğer yerlere pek benzemez; burada garip bir sessizlik ve eski bir zamanın havası var. Yorulmuş bir şekilde elimdeki çanla sokakta yürürken, köhne bir evin kapısında durmuş bir kadın gördüm. Elinde eski, yıpranmış bir halı var. Kadının yüzü yorgun, gözleri ise uzaklara dalmış. Halıyı uzatırken sessiz bir şekilde iç geçirdi. Hemen anladım: Bu halıyı satarken sadece bir eşya değil, geçmişindeki güzel bir hatırayı da bırakıyordu.
Halıyı elime aldım, bir yandan ağırlığını tartıyorum, diğer yandan bu kadının hikayesini düşünüyordum. Kimbilir bu halının üzerinde ne anılar yaşandı? Belki mutlu bir ev, belki gülüş dolu anlar… Ama şimdi bu eski halıyı satacak kadar zor durumda, belli. Kadınla fazla konuşmadık, üç beş kuruş karşılığında halıyı aldım. Kadın arkasını döndü, ağır adımlarla evine girdi. Ben ise içimde garip bir buruklukla yoluma devam ettim.
Hikayede olay böylece sona ererken, eskici olarak ben yaşadıklarımı unutamam. Her getirdiğim eski eşya, aslında sadece bir nesne değil, koca bir geçmişi de taşır. Ama kimse, eskicinin bu yükü gördüğünü anlamaz.
Yazar-Eser ve Dönem İlişkisi
Refik Halit Karay’ın bu hikayesi, 20. yüzyılın önemli toplumsal değişim dönemlerinden birinde yazılmıştır. Yazar Milli Edebiyat Dönemi içerisinde yer alsa da, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati topluluklarından etkilenmiştir. Hikayelerinde genellikle Anadolu hayatını, sıradan insanların günlük yaşama dair sancılarını ve toplumsal gerçekleri işler. “Eskici” hikayesinde de dönemin ekonomik zorlukları, şehirleşme ve bireylerin modernleşme sürecindeki çatışmaları ön plandadır.
Bu hikaye, yazarın gözlem gücünü ve yalın bir dille anlattığı derin insanlık durumlarını gözler önüne serer. Özellikle hikayenin geçtiği dönem olan 1910’lu-1920’li yıllarda, Osmanlı Devleti ekonomik olarak çalkantılı bir dönemden geçmektedir. Anadolu halkı maddi sıkıntılarla boğuşmakta, birçok insan geçmişle olan bağını kopararak varlığını sürdürmenin yollarını aramak zorunda kalmaktadır. Bu zorluklar, hikayede eskicinin karşılaştığı kadın aracılığıyla kendini göstermektedir.
Dönemin Özelliklerinin Metindeki Etkisi
-
Toplumsal Gerçekçilik:
Refik Halit Karay’ın bu hikayedeki bakış açısı, dönemin toplumsal yapısını gözler önüne serer. İmparatorluğun son döneminde halkın çektiği ekonomik sıkıntılar, hikayeye yansıtılmıştır. Halıyı satan kadının çaresizliği ve eskicinin bu duruma alışmışlığı, insanların ekonomik bunalımlarını ve kendi geçmişleriyle acı dolu vedalarını açıkça ortaya koyar. -
Karakterlerin Sade ve Gerçekçi İşlenişi:
Yazar, hikayede sıradan bir kadın ve bir eskici üzerinden dönemi anlatmıştır. Bu sade ama etkileyici anlatım tarzı, Milli Edebiyat Dönemi’nin halkı merkeze alan anlayışına uygundur. -
Mekanın ve Atmosferin Betimlenmesi:
Eski bir mahallede geçen hikayede, mekana yüklenen ağırlık ve hüzün, aslında o dönemin halkının hayat kalitesindeki düşüşü simgeler. Huzurlu bir mahalle, yavaş yavaş ekonomik sıkıntılara yenik düşmüş bir haldedir. -
Yapı ve Üslup:
Hikayede kullanılan sade ve yalın üslup, okuyucunun halkın meselelerini daha kolay anlamasına olanak tanır. Refik Halit Karay, toplumun her kesimine hitap edebilecek bir dil kullanmıştır.
Özellik | Dönem İlişkisi |
---|---|
Toplumsal Gerçekçi Anlatım | Osmanlı’nın son dönemindeki halkın yaşantısı. |
Ekonomik Zorlukların Yansıması | Anadolu halkının fakirleşmesi ve çözüm arayışları. |
Mekanın Betimlenmesi | Şehirleşmenin ve eski mahallelerin bozulması. |
Karakter Seçimi | Sıradan insanlar üzerinden sade anlatım. |
Sonuç: Bakış Açısı ve Hikayenin Gücü
“Eskici” hikayesini anlatırken, ben bir eskici olarak bunu kahraman bakış açısıyla aktardım. Hikâyede olaylara doğrudan ben şahit oluyor, kendi duygularımı ve gözlemlerimi ön planda tutuyorum. Bu anlatım tarzı olayları sadeleştirirken, okuyucuya hikayenin asıl derinliğini gösteriyor: Toplumun geçmiş ve gelecek arasındaki çatışması, insanların insani değerlerinden vazgeçmek zorunda kalması… Refik Halit Karay, bu gerçeği her detayıyla başarılı bir şekilde işlemiş.
İşte böyle! Umarım hem hikaye hem de yazar-dönem ilişkisi net bir şekilde anlaşılmıştır. Ödevi tamamlamak için bu özeti kullanabilirsin. @username