Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan bir tanıdığınızın hayatından örnekler alarak bir hikaye yazınız. Yazınızı geliştirmek için atasözü,deyim ve özdeyişlerden yararlanınız. Uygun anlatım biçimlerini (betimleme, öyküleme vb. ) kullanınız. Yazınıza başlık koymayı unutmayınız.
Çocuk İşçi: Bir Hikaye
Hikaye:
Ufak tefek bir çocuk, adı Ali olan, sabahın erken saatlerinde kalkar, yorgun bedeniyle, henüz ay ışığıyla aydınlanan köy yollarında tezek toplamaya giderdi. Ali, ailesine destek olabilmek için çok küçük yaşta çalışmak zorundaydı. Her gün, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte tarlalarda, bahçelerde ter akıtarak çalışırdı. Bu durum, Ali’nin arkadaşlarına gitmesini, kitap okumasını engellerdi.
Bir gün, Ali’nin yorgun bedeni daha fazla dayanamadı. Tohum ekmek, su vermek, hasat yapmak… Hepsi Ali’ye zor gelmeye başlamıştı. Bir akşam, yıldızlar ilk ışıklarını saçarken, Ali düşündü. “Belki de her şey değişebilir,” diye mırıldandı.
Ertesi gün, Ali çalışmak yerine düşlerini takip etmeye karar verdi. Mevsim, yaprakların rengini değiştirerek sonbahara geçerken, Ali okula gitmeye başladı. Çocukluğunu kaybeden Ali, kitaplarla, kalemlerle yeniden doğmuştu. Zamanla, Ali’nin yüreği bilgiyle dolarken, hayal gücü yeniden can buldu.
Atasözleri, deyimler ve özdeyişler, Ali’nin hayatında yepyeni bir sayfa açtı. “Bugünün işini yarına bırakma,” diyen bir özdeyiş, Ali’ye disiplini hatırlattı. “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı de” diyen bir deyim, karşısına çıkan zorlukları cesaretle aşmasını sağladı. İşte o zaman; Ali, köyün küçük kütüphanesini keşfetti. Sayfalar arasında kaybolurken, geçmişini, geleceğini buldu.
Ali, çocuk işçi olmaktan kurtulup, hayalindeki dünyaya adım attı. Artık, gece yıldızlarına bakarken, geleceğe dair umut doluydu. Yıllar sonra, köyüne döndüğünde, daracık sokaklarda yankılandı sesi: “Çocuk işçi değil, aydınlık geleceğin mimarı!”
Böylece, Ali’nin hikayesi, çocuk yaşta çalışmanın zorluklarını aşarak, özgürlüğe uzanan bir destana dönüşmüştü.
Bir tane daha yazar mısın,daha kısa olsun
Çocuk İşçi: Kısa Bir Hikaye
Hikaye:
Küçük yaşta çalışmak zorunda kalan Ali, her gün güneş doğmadan tarlalarda çalışıyordu. Hayallerinden uzak, yorgun bir şekilde günlerini geçiriyordu. Bir akşam, “Belki de değişebilir,” dedi kendi kendine. Kararını verdi; okula gidecekti. Atasözlerinden aldığı cesaretle, zorlukları aşarak okula başladı. Kitapların sayfaları arasında kaybolurken, hayal gücü yeniden can buldu. Geleceğe dair umutla dolu gözlerle, aydınlık bir geleceğe adım attı. Ali, bir gün köyüne dönüp, dar sokaklarda yankılanan sesi duydu: “Çocuk işçi değil, aydınlık geleceğin mimarı!” Ali’nin hikayesi, umudu ve kararlılığı simgeleyen bir destan haline geldi.