6331 nolu kanun

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Korunma İlkeleri

Soru:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 5. maddesi kapsamında işveren, iş yerindeki risklere karşı önlem almak zorundadır. Aşağıdakilerden hangisi risklerden korunma ilkelerinden biri değildir?


Cevap Analizi:

Kanun kapsamında risklerden korunma ilkeleri arasında şu esaslar genel olarak bulunur:

  1. Teknolojik gelişmelere uyum sağlamak, çalışma yöntemlerini sürekli modernize ederek riskleri en aza indirmek.
  2. Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek, risklerin değerlendirilmesi yoluyla önleyici tedbirleri aktif şekilde uygulamak.
  3. Çalışma ortamı ve organizasyondan kaynaklanan faktörleri dikkate almak ve genel önleme politikası geliştirmek, çalışma koşullarını iyileştirerek güvenliği sağlamak.
  4. İşyerinin tasarım ve ekipman seçiminde zararı en aza indirme gibi uygun çözümler geliştirmek.

Cevap Şıkkı:
Bu bağlamda “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak”, risklerden korunma ilkeleri arasında yer almamaktadır. Bu madde, iş sağlığı ve güvenliği çerçevesinin bir parçası değildir; daha çok işyeri finansmanıyla ilgili bir faaliyet olabilir.


Doğru Cevap: “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak”


Eğer başka sorularınız varsa, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım! :blush: @username

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 5. maddesi kapsamında hangi seçenek risklerden korunma ilkelerinden biri değildir?

Answer:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan risklerden korunma ilkeleri arasında “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” ifadesi bulunmamaktadır. Bu ifade, kanunun 5. maddesinde sayılan teknik veya organizasyonel önlemlerin, risk analizi süreçlerinin ya da genel önleme politikası oluşturma yaklaşımlarının bir parçası olmadığı için risklerden korunma ilkelerinden biri değildir.

Bu kanunun 5. maddesinde yer alan temel korunma ilkeleri şu şekildedir:

  • Kaçınılması mümkün olan risklerden kaçınmak.
  • Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.
  • Risklerle kaynağında mücadele etmek.
  • Teknik gelişmelere uyum sağlamak.
  • İşin kişiye uyarlanması için gerekli düzenlemeleri yapmak (iş koşulları, ekipman, metot vb.).
  • Tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirerek teknolojiden çalışma yöntemlerine kadar her faktörü bütüncül şekilde göz önüne almak.

Dolayısıyla “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” gibi finansal bir uygulama, risklerden korunma ilkesine ait bir yöntem olmadığından, doğru yanıt bu seçenektir.

@username

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 5. Maddesi Kapsamında Risklerden Korunma İlkeleri Soru ve Çözüm

Soru:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 5. maddesi kapsamında işveren işyerindeki risklere karşı önlemler almak zorundadır. Aşağıdakilerden hangisi risklerden korunma ilkelerinden biri değildir?

  1. Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak
  2. Teknik gelişmelere uyum sağlamak
  3. Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek
  4. İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek
  5. Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek

Cevap:
Risklerden korunma ilkeleri arasında “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” şeklinde bir ilke yer almamaktadır. Dolayısıyla sorudaki doğru seçenek, yani risklerden korunma ilkeleri arasında bulunmayan ilke, “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” seçeneğidir.


İçindekiler Tablosu

  1. Giriş
  2. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Temelleri
  3. 5. Madde ve İşverenin Yükümlülükleri
  4. Risk Kavramı ve Risk Değerlendirmesi
  5. İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Risklerden Korunma İlkeleri
    1. Riskleri Kaynağında Yok Etme
    2. Kaçınılması Mümkün Olmayan Riskleri Analiz Etme
    3. Teknik Gelişmelere Uyum Sağlama
    4. İşin Kişilere Uygun Hale Getirilmesi
    5. Tutarlı ve Genel Bir Önleme Politikası Geliştirme
  6. Risklerden Korunma İlkeleri Arasında Olmayan Uygulamalar
  7. Örnek Uygulama ve Adımlar
  8. Sık Yapılan Hatalar ve Doğru Yaklaşımlar
  9. Tablo: Temel Korunma İlkeleri ve Açıklamaları
  10. Sonuç ve Özet

1. Giriş

İş sağlığı ve güvenliği, bir işyerinde çalışanların maruz kaldığı risklerin en aza indirilmesi ve mümkünse tamamen ortadan kaldırılmasını amaçlayan disiplinler arası bir alandır. Türkiye’de bu konuyu düzenleyen en önemli yasal dayanaklardan biri, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur. Günümüzde işverenler, çalışanların can güvenliğini, sağlığını ve refahını korumak üzere kanun ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır.

6331 sayılı kanunun 5. maddesi, işverenleri risklere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlü tutarak, aslında “risklerden korunma ilkeleri” olarak bilinen bazı temel prensipleri de sıralamaktadır. Bu ilkeler, hem uluslararası normlar hem de ulusal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, risk yönetiminin genel prensipleri olarak karşımıza çıkar.

Bu metinde, 6331 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle beraber tanımlanan risklerden korunma ilkelerini derinlemesine ele alacak, bunların hangi hususları kapsadığını ve neden “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” başlığının risklerden korunma ilkesi kapsamında yer almadığını açıklayacağız. Aynı zamanda bu ilkeleri uygulanabilir örneklerle zenginleştirerek, işyerlerinde nasıl daha güvenli bir ortam sağlanabileceği üzerinde duracağız.


2. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Temelleri

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını sistematik bir çerçeveye oturtan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30 Haziran 2012 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, çalışanların her türlü riskten korunması gerektiği bilinciyle hazırlanmış olup, işveren ve çalışanların ortak sorumluluğunu vurgular.

Kanunun temel amaçlarından bazıları şöyledir:

  • İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması
  • Mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi
  • İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi
  • Risk değerlendirmesinin yaygınlaştırılması

6331 sayılı kanunun amacı doğrultusunda, işverenlerin risk yönetimini ciddiye almaları beklenir. İşveren, işyerinde ortaya çıkabilecek riskleri öngörmek, analiz etmek ve kontrol altına almakla yükümlüdür. Kanun, bu amaçla işvereni hem yönetim hem de uygulama düzeyinde birtakım ilkelere ve yükümlülüklere tabii tutar.


3. 5. Madde ve İşverenin Yükümlülükleri

6331 sayılı Kanun’un 5. maddesi, “Risklerden Korunma İlkeleri” başlıklı düzenlemeleri içerir ve işverenlerin riskleri mümkün olduğunca kaynağında yok etmesini, yok edilemeyen riskleri analiz etmesini ve kontrol altına almasını öngörür. Bu maddeye göre işveren:

  1. Tehlikelerden kaçınacak, kaçınılamıyorsa riskleri analiz edip minimize edecek tedbirleri alacak.
  2. Teknik gelişmelere uyum sağlayarak, işin yürütülmesinde modern, güvenli ve düşük riskli teknolojileri tercih edecek.
  3. İşin kişiye uygun hale getirilmesi için, iş ekipmanlarının seçiminden çalışma metotlarına kadar özenli bir yaklaşım benimseyecek.
  4. Tutarlı ve genel bir önleme politikası ile çalışma ortamının sosyal, fiziksel ve psikolojik faktörlerini gözetecek.

Burada detaylandırılan ilkeler, her bir işyerinin kendi özgün koşulları çerçevesinde uygulama alanı bulur. Örneğin, ağır sanayideki risk faktörleri ile ofis ortamındaki risk faktörleri farklı olsa da, prensipler genel çerçeveyi oluşturur.


4. Risk Kavramı ve Risk Değerlendirmesi

Risk, belli bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ile gerçekleştiği takdirde ortaya çıkacak sonucun şiddetinin çarpımı olarak tanımlanabilir. İş sağlığı ve güvenliği bağlamında riskler; yangın, patlama, ergonomik tehlikeler, kimyasal maruziyet, elektrik kaynaklı tehlikeler, yüksekte çalışma gibi pek çok farklı konuda ortaya çıkabilir.

Risk değerlendirmesi ise bu riskleri sistematik ve sürekli bir şekilde analiz ederek hangi risklerin öncelikli olduğu ve nasıl kontrol altına alınabileceği konusunda kararlar almayı mümkün kılar. 6331 sayılı kanun, risk değerlendirmesi yapılmasını zorunlu tutmakta ve risk değerlendirmesini yapan ekibin bu konuda eğitimli, uzman kişilerden oluşması gerektiğini açıkça belirtmektedir.

Risk Analizi ve Değerlendirme Adımları genel olarak şu şekilde özetlenebilir:

  1. Tehlikelerin Tanımlanması
  2. Risklerin Belirlenmesi (gerekirse skorlanması)
  3. Önlemlerin Belirlenmesi
  4. Uygulama ve İzleme

5. İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Risklerden Korunma İlkeleri

İş sağlığı ve güvenliğinde “risklerden korunma ilkeleri”, risk yönetiminin kalbini oluşturur. Bu ilkeler, sadece Türkiye’de değil, pek çok ülkede ve uluslararası kuruluşta kabul edilen standart uygulamalardır. 6331 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan öncelikli hususlardan bazıları şöyledir:

5.1. Riskleri Kaynağında Yok Etme

En temel önleme yöntemi, risklerin ortaya çıkmadan önce yok edilmesidir. Örneğin, kimyasal bir maddeyi daha az tehlikeli bir alternatifle değiştirmek riskleri kaynağında ortadan kaldırma girişimidir. Bu yaklaşım “tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirme” prensibine de dayanır.

5.2. Kaçınılması Mümkün Olmayan Riskleri Analiz Etme

Her tehlikeyi tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda ikinci adım, bu risklerin detaylı analiz edilmesi ve büyüklükleri ile şiddetlerine göre önceliklendirilmesidir. İşverenin, 6331 sayılı kanun uyarınca, çalışanları korumak için en uygun ve etkili tedbirleri seçmesi beklenir.

5.3. Teknik Gelişmelere Uyum Sağlama

İşyerinde kullanılan teknoloji ve metotlar zaman içinde ilerler. Teknik gelişmeler, daha güvenli makine ve ekipman kullanımını, otomasyon sistemlerini veya uzaktan izleme yöntemlerini beraberinde getirebilir. 6331 sayılı kanun, bu teknolojik gelişmelere ayak uydurulmasını ve daha güvenli ekipmanların tercih edilmesini açıkça teşvik eder.

5.4. İşin Kişilere Uygun Hale Getirilmesi

Her çalışanın fiziksel ve psikolojik kapasitesi, deneyimi veya sağlık durumu farklı olabilir. Kanun, işin tasarım aşamasında, çalışanların kişisel özelliklerine göre düzenlemeler yapılmasını öngörür. Örneğin, ağır yük kaldırma gerektiren bir işte, çalışanların kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını önleyici ekipmanlar kullanması veya görev dağılımının bu koşullara göre planlanması bu ilkeye örnektir.

5.5. Tutarlı ve Genel Bir Önleme Politikası Geliştirme

Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamına dair tüm faktörleri dikkate alan kapsamlı bir önleme politikası geliştirmek, risk yönetiminin sürdürülebilir ve kurumsal bir çerçevede yürütülmesini sağlar. Bu ilke, stratejik düzeyde planlama ve uzun vadeli tutarlılık gerektirir.


6. Risklerden Korunma İlkeleri Arasında Olmayan Uygulamalar

Önceki başlıklarda detaylıca bahsedilen ilkeler, genel anlamda iş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde sıkça tekrar edilen ve tüm sektörlerde benimsenmesi önerilen prensiplerdir. Fakat soruda yer alan “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” gibi bir ifade, risk yönetimi veya risklerden korunma ilkeleriyle doğrudan ilişkilendirilemez.

Bu ifadenin risklerden korunma ilkesine dahil edilmemesinin sebepleri:

  • Mali kredi sağlamak konusunun, örgütsel veya teknik bir önlemle doğrudan bağlantısı bulunmaması.
  • Finansal destek veya kredi işlemleri, elbette iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin geliştirilmesinde dolaylı olarak yararlı olabilir. Ancak bu, kanunun belirttiği “temel korunma ilkeleri” içinde yer alan bir yöntem değildir.
  • Kanun, işverenin hangi alanlarda tedbir alması gerektiğini açıkça belirtir; ancak mali finansman sağlama biçimi, işverenin kurumsal veya ticari kararlarına kalmış, risk önleme prensipleriyle doğrudan özdeşleşmeyen bir konudur.

Dolayısıyla, “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” — bir organizasyonun iş sağlığı ve güvenliği projelerini desteklemek için kullanabileceği bir yöntem olsa da — “risklerden korunma ilkesi” olarak nitelendirilmez.


7. Örnek Uygulama ve Adımlar

İşletmeler, 6331 sayılı kanun doğrultusunda risk yönetimini hayata geçirirken hangi adımları izleyebilir? Aşağıda örnek bir süreç sunulmuştur:

  1. Risk Değerlendirme Ekibi Oluşturma

    • İşveren, farklı uzmanlık alanlarından (iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, mühendis, teknisyen vb.) oluşan bir ekip kurar.
  2. Tehlike Analizi ve Risk Değerlendirmesi

    • İşyerinin her bölümü dolaşılarak, potansiyel tehlikeler listelenir.
    • Bu tehlikelerin olasılık ve şiddet açısından değerlendirmesi yapılır (Matris yöntemi, Fine-Kinney vb. yöntemler kullanılabilir).
  3. Önceliklerin Belirlenmesi

    • En yüksek riske sahip tehlikelerden başlanarak, risk azaltma planı yapılır.
  4. Riskleri Kaynağında Yok Etme veya Azaltma

    • Mümkünse tehlike yaratan makineler yerine daha güvenli modeller tercih edilir (tehlikeyi ortadan kaldırma).
    • Kimyasal maddeler daha az tehlikeli muadilleriyle değiştirilebilir.
  5. Teknik Gelişmelere Uyum Sağlama

    • Gerekirse otomasyon sistemlerine veya yeni güvenlik ekipmanlarına yatırım yapılır.
  6. Çalışan Eğitimi ve İşin Kişilere Uygun Hale Getirilmesi

    • Ağır yük kaldırma riskine karşın, çalışanlar ergonomi eğitimi alır; uygun kaldırma ekipmanları temin edilir.
    • Vardiya düzeni, çalışanların sağlık durumları gözetilerek planlanır.
  7. Tutarlı ve Genel (Kurum Yetkililerince Onaylı) Önleme Politikası Geliştirme

    • İş sağlığı ve güvenliği politikası, şirketin stratejik belgelerine entegre edilir.
    • Sosyal ve psikolojik riskler de dâhil olmak üzere her alandaki riskleri minimize etme amacı resmi prosedürlerle ortaya konur.
  8. İzleme ve Sürekli İyileştirme

    • Uygulanan önlemler düzenli aralıklarla gözden geçirilir.
    • Gerekirse süreç yeniden başlatılarak sistematik bir iyileştirme döngüsü oluşturulur.

Burada görüldüğü gibi, finansal yönden destek aramak veya kredi sağlamak, bir işletmenin uygulayabileceği genel stratejinin parçası olabilir; ancak bu, teknik veya yasal bir “riskten korunma” ilkesi niteliğinde değildir.


8. Sık Yapılan Hatalar ve Doğru Yaklaşımlar

Yanlış 1: Sadece Yasaklarla Koruma Sağlamak

Sadece yasaklar koymak, riskleri ortadan kaldırmaz. Çalışanların bilinçlendirilmesi, sürece dâhil edilmesi ve uygulamaların sürekli izlenmesi gerekir.

Doğru Yaklaşım:

Tutarlı ve genel bir önleme politikası oluşturarak, risk yönetimini iş kültürünün bir parçası yapmak. Çalışan geri bildirimlerini ve katılımını teşvik etmek.


Yanlış 2: Eğitimi Bir Defalık Görmek

Çoğu işletme, işçilerine ilk işe girdiklerinde bir kez eğitim verip, bunu tekrar etmez. Oysa riskler ve çalışma koşulları sürekli değişir.

Doğru Yaklaşım:

Düzenli aralıklarla eğitimler düzenlemek. Yeni teknolojiler veya yöntemler devreye girdiğinde, çalışanları da bu değişiklikler hakkında bilgilendirmek.


Yanlış 3: Bütçesi Yok Diye Önlem Almamak

İşveren bazı durumlarda önleyici tedbirlerin önceliğini “maliyet” olarak görür ve erteleyebilir.

Doğru Yaklaşım:

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının meydana gelmesi, uzun vadede hem finansal hem itibar kaybına neden olur. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği için ayrılan bütçe, zorunlu ve kârlı bir yatırımdır. (Burada yine maliyetle ilgili hususlar var fakat bu husus riskten korunma ilkesi kapsamında kanunda doğrudan sayılan bir prensip değildir.)


9. Tablo: Temel Korunma İlkeleri ve Açıklamaları

Aşağıdaki tabloda, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ve genel kabul görmüş uluslararası standartlarda yer alan başlıca risklerden korunma ilkeleri özetlenmiştir:

Korunma İlkesi Örnek Uygulama Açıklama
1. Tehlikelerden Kaçınma Yüksekte çalışma gerekiyorsa platform sistemlerinin tasarlandığı bir projeyi tercih etmek Tehlikeli bir süreci en baştan ortadan kaldırmak veya daha az risk barındıran bir alternatif seçmek
2. Kaçınılması Mümkün Olmayan Riskleri Analiz Etme Kimyasal kullanımı zorunlu olan bir prosesin risk değerlendirmesi yapılarak gerekli koruyucu ekipmanın sağlanması Tüm risklerin tamamen yok edilmesi imkânsız olabilir. Delikli risk değerlendirme modeliyle kontrol ve azaltma önemlidir
3. Riskle Kaynağında Mücadele Yüksek ses üreten bir makinanın ses izolasyon kabini kullanımı Risk oluştuğu yerde (kaynakta) azaltılır ya da giderilir
4. İşin Kişilere Uygun Hale Getirilmesi Ergonomik çalışma masaları, kişiye özel yüksekliği ayarlanabilir sandalyeler, vardiya düzenlemesi Çalışanların fiziksel ve zihinsel özelliklerini gözeterek işleri düzenleyip sağlığı korumak
5. Teknik Gelişmelere Uyum Sağlama Makinelere sonradan eklenen otomasyon veya sensör sistemleri Yeni ve daha güvenli teknolojileri takip ederek iş sağlığına entegre etmek
6. Genel ve Tutarlı Bir Önleme Politikası Geliştirme İş sağlığı ve güvenliği prosedürlerinin yazılı hale getirilmesi ve tüm departmanlarda uygulanması İşyerinin tüm boyutlarında ortak bir yaklaşım izlemek; teknoloji, organizasyon, çalışma şartları ve sosyal ilişkileri içeren geniş kapsamlı strateji
7. Toplu Koruyucu Önlemleri Bireysel Önlemlere Tercih Etme Tehlikeli bölgeye açıkta çalışanların girişini engellemek için bariyer kurma, sensörlü acil durdurma sistemi kullanma Toplu koruma önlemleri her zaman bireysel koruyucu donanımdan daha etkili ve önceliklidir
8. Çalışanların Eğitimi ve Bilinçlendirilmesi Yangın tatbikatları, temel ilkyardım eğitimleri Çalışanların karşılaşabilecekleri riskleri ve nasıl davranacaklarını bilmesi hayati önem taşır
9. Finansman veya Kredi Temini (Bu listedeki bağlamda yer almaz) Kurumsal düzeyde yatırım yapılması, bankalardan kredi alınması Finansman sağlamak işyeri için gerekli olabilir, ancak 6331 sayılı kanunun 5. maddesinde sayılan “korunma ilkeleri” arasında doğrudan yer almaz.

Yukarıdaki tabloda açıkça görüldüğü üzere, “Finansman veya Kredi Temini” doğrudan bir korunma ilkesi olarak sıralanmamaktadır.


10. Sonuç ve Özet

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 5. maddesi, işverenlere belirli risklerden korunma ilkelerini uygulama yükümlülüğü getirir. Bu ilkeler sadece teorik bir kavram olmaktan öte, işyerinde hayata geçirilmesi gereken pratik yöntemler bütünüdür. Kanunun 5. maddesindeki temel prensipler şu başlıklarda özetlenebilir:

  • Riskleri kaynağında yok etmek: Tehlike unsuru olan işlerin daha az tehlikeli veya tehlikesiz yöntemlerle ikâme edilmesi.
  • Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek: Tümüyle ortadan kaldırılamayan riskler için sistematik bir değerlendirme ve sınıflandırma yaparak kontrol tedbirlerini önceliklendirmek.
  • Teknik gelişmelere uyum sağlamak: İş sağlığı ve güvenliği teknolojileri hızla gelişmektedir. Özellikle otomasyon, robotik, sensör teknolojileri gibi alanlar, daha güvenli üretim ve çalışma ortamları sunar.
  • İşin kişilere uygun hale getirilmesi: Çalışanların fiziksel ve ruhsal özellikleri dikkate alınarak işin düzenlenmesi, ergonomik risklerin azaltılması.
  • Tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek: Sadece belirli riskleri değil, işyerinin bütününde var olan sosyal, psikolojik, fiziksel, teknik faktörleri kapsayacak bir yaklaşım benimsemek.

Soruda vurgulanan “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” şeklinde bir ifadenin risklerden korunma ilkeleri arasında kendisine yer bulmamasının temel nedeni, bu ifadenin doğrudan iş sağlığı ve güvenliği politikalarının özüyle ilişkilendirilemeyeceği gerçeğidir. Kredi sağlamak veya finansman almak, işletmenin genel işleyişine veya yatırım politikalarına yarar sağlasa da, kanunun 5. maddesinde belirtilen koruma ilkeleriyle birebir örtüşmez.

Dolayısıyla, sorunun yanıtında belirtildiği üzere, “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” seçeneği, risklerden korunma ilkesinin bir parçası değildir.

Kısa Özet

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere ve çalışanlara kapsamlı sorumluluklar yükleyerek işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı tesis etmeyi hedefler. Kanunun 5. maddesinde yer alan risklerden korunma ilkeleri, riskleri öncelikle kaynağında yok etmekten başlayıp, teknik gelişmelere uyum sağlama ve tutarlı bir önleme politikası geliştirmeye kadar uzanır. Bu ilkelerden herhangi birinin yerine getirilmesi finansal kaynak gerektirebilir; ancak “finansal kredi sağlama” eylemi, doğrudan bir iş sağlığı ve güvenliği ilkesi olarak tanımlanmamıştır.

Sonuç olarak, soru metninde geçen beş seçenekten yalnızca “Karar alıcılar ile görüşerek mali kredi sağlamak” risklerden korunma ilkeleri arasında değildir.


@emine_kose_sezer