50 deyim ve kısa anlamları
50 Deyim ve Kısa Anlamları
Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel derinliğini yansıtan ifadelerdir. Cümle anlamından farklı bir anlam taşıyan bu kalıplaşmış ifade grupları, konuşma ve yazı dilimize estetik değer katmaktadır. İşte en sık karşılaşılan deyimlerden bazıları ve kısa anlamları:
- Aba altından sopa göstermek: Tehdit etmek.
- Ağzı kulaklarına varmak: Çok mutlu olmak.
- Ağzından baklayı çıkarmak: Söylemekten çekindiği şeyi söyler olmak.
- Alışılagelmişin dışına çıkmak: Özgün davranmak veya olağandışı hareket etmek.
- Ateş pahası: Çok pahalı.
- Ayak diremek: Israrcı olmak.
- Ağzına bir parmak bal çalmak: Birini ufak çıkarlarla kandırmak.
- Ayakta kalmak: Başarısızlığa veya zorluğa rağmen devam etmek.
- Başına buyruk olmak: Kendi kararlarını kendisi veren.
- Balık kavağa çıkınca: İmkânsız bir durum.
- Bir çuval inciri berbat etmek: Çok iyi giden bir işi bozmak.
- Burnundan kıl aldırmamak: Kendini beğenmek ve kibirli olmak.
- Çam devirmek: Kırıcı sözler söylemek.
- Çantada keklik: Kolay elde edilecek şey.
- Çene çalmak: Sohbet etmek, konuşmak.
- Dağ fare doğurdu: Beklentilerini karşılamayan sonuç.
- Damarına basmak: Birini kızdıracak şekilde davranmak.
- Deli gibi sevinmek: Çok mutlu olmak.
- Diken üstünde oturmak: Huzursuz olmak.
- Dilinde tüy bitmek: Sürekli söylemekten yorulmak.
- Etekleri zil çalmak: Çok sevinmek.
- Göz boyamak: Aldatmaya yönelik yapay bir gösteriş.
- Gözünün yaşına bakmamak: Acımadan cezalandırmak.
- Gözünü karartmak: Kararlı ve gözü pek olmak.
- İçinden çıkılmaz hâl almak: Sorunların karmaşık hâle gelmesi.
- İkide bir: Sık sık, durmadan.
- İnce eleyip sık dokumak: Çok titiz davranmak.
- İnce işçilik yapmak: İşi en ince ayrıntısına kadar dikkatle yapmak.
- Kafa göz yarmak: Kavga çıkarmak.
- Karnı zil çalmak: Aç olmak.
- Kulak asmamak: Önemsememek.
- Kuyruğu dik tutmak: Yenilgiye uğramışken karşı koymak.
- Merdivenleri ikişer çıkmak: Acele etmek.
- Önüne gelenle konuşmak: Herkesle sohbet etmek.
- Safa yatmak: Bilmezlikten gelmek.
- Saman altından su yürütmek: Gizlice ve sinsice iş çevirmek.
- Saçını süpürge etmek: Çok çalışmak ve fedakârlıkta bulunmak.
- Saman alevi: Geçici heves veya kısa süreli yoğunluk.
- Taş atmak: Kinayeli söz söylemek.
- Tuz biber ekmek: Daha da kötü hale getirmek.
- Tuzak kurmak: Birini aldatmak için plan kurmak.
- Ucu kapalı konuşmak: Açık seçik söylemeyip ima yoluyla söylemek.
- Vakit öldürmek: Zamanı boşa harcamak.
- Yaka silkmek: Bıkkınlık göstermek.
- Yeni yetme: Henüz olgunlaşmamış genç.
- Yıldızları barışmamak: Uyumsuzluk göstermek.
- Yüzünden düşen bin parça: Çok üzgün ya da kızgın görünmek.
- Zıvanadan çıkmak: Sinirlenmek.
- Zoraki gülümseme: İstemeyerek ve mecburen gülmek.
- Zurnanın son deliği olmak: Önemsenmemek.
Bu deyimler dilimizi güzelleştiren ve zenginleştiren ifadelerdir. Kullanım alanları ve şekilleri sayesinde günlük konuşma diline anlam derinliği katarlar. Deyimlerin ve anlamlarının daha iyi anlaşılması, hem sözel hem de yazılı iletişimde daha etkili olmayı sağlar.