32. Soru: “ABD Başkanının özel temsilcisi olarak Doğu Anadolu Bölgesi’nde Ermeni nüfusunun çoğunluk olup olmadığını araştırmak üzere bölgeye gelen General Harbord hazırladığı raporda Doğu Anadolu’da katliama uğrayanların Türkler olduğunu ifade etmiştir. Raporda ayrıca bölgede Ermeni nüfusunun Türklerden fazla olmadığına, bu yüzden de Doğu Anadolu’yu içine alan bir Ermeni devletinin kurulmasının yanlış olacağına yer verilmiştir. Bu raporun aşağıdakilerden hangisinde yer alan temel esasları desteklediği söylenebilir?”
Cevap:
Bu rapor, A) Wilson İlkeleri içinde yer alan “ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkı (self-determinasyon)” ilkesini desteklemektedir. Genel Harbord’un hazırladığı rapora göre bölgede Ermenilerin çoğunluk oluşturmadığı, dolayısıyla bölgenin Ermeni egemenliğine bırakılmasının “yanlış” olacağı bildirilmiştir. Wilson İlkeleri (1918), özellikle Osmanlı topraklarında milliyet esasına dayalı siyasi düzenlemeler yapmayı öngören maddeler içermekteydi. Bu ilke çerçevesinde, söz konusu topraklarda azınlıkta kalan tarafın devlet kurma talebinin meşru olmadığı vurgusu, Harbord raporunun Wilson’ın self-determinasyon anlayışı ile örtüştüğünü gösterir.
İçindekiler
- Wilson İlkeleri Nedir?
- Raporun Kısa Özeti
- Seçeneklerin Değerlendirilmesi
- Wilson İlkeleri ile İlişki
- Karşılaştırma Tablosu
- Sonuç ve Özet
1. Wilson İlkeleri Nedir?
- Wilson İlkeleri (14 Nokta / 14 Points) ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından 8 Ocak 1918’de ilan edilmiştir.
- Bu ilkelerin temel vurgusu, self-determinasyon (ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkı) yanı sıra savaşı bitirme ve kalıcı barışı sağlama yönünde çerçeveler içerir.
- Özellikle Osmanlı toprakları konusunda, burada yaşayan milletlerin çoğunluk esasına göre yönetimini savunmaktadır.
2. Raporun Kısa Özeti
- General Harbord, ABD Başkanı’nın temsilcisi olarak Doğu Anadolu Bölgesi’ni ziyaret etmiş, Ermeni nüfusun çoğunluk olup olmadığını araştırmıştır.
- Hazırladığı raporda:
- Bölgedeki çoğunluğun Ermeniler değil Türkler olduğuna,
- Katliama uğrayan ve en çok zararı gören tarafın da Türkler olduğuna,
- Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulmasının yanlış olacağına
yer vermiştir.
3. Seçeneklerin Değerlendirilmesi
A) Wilson İlkeleri
- ABD merkezli ve Osmanlı topraklarında self-determinasyon ilkesini öngörür.
- Rapor, bölgede etnik çoğunluğun Türkler olduğunu ve bu sebeple “Ermeni devleti” kurulmasının doğru olmayacağını belirtir.
- Wilson İlkelerinin “milliyetlerin çoğunlukta olduğu topraklarda egemen olabileceği” esasına uygundur.
B) Mondros Mütarekesi
- 30 Ekim 1918’de imzalanmıştır; Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasındaki ateşkes anlaşmasıdır.
- Bu mütareke, daha çok Osmanlı ordusunun terhisi ve İtilaf Devletleri’nin Anadolu’yu işgal yolunu açan maddeler içerir.
- Milliyet esasını veya nüfus çoğunluğu konusunu destekleyen bir madde barındırmaz.
C) Sevr Antlaşması
- Osmanlı Devleti’nin fiilen parçalanmasını öngören, çok ağır şartlar içeren anlaşmadır (1920).
- Doğu Anadolu’da Ermenistan ve Kürdistan gibi devletlerin kurulmasını şart koşmuştur, dolayısıyla Harbord raporunun tam tersine bir içerik taşır.
D) Paris Barış Konferansı
- 18 Ocak 1919’da toplandı; I. Dünya Savaşı’ndan sonra barış anlaşmalarının esasları görüşüldü.
- Oralarda da azınlıklar ve Orta Doğu’nun paylaşımı gündeme geldi, ancak Harbord raporu doğrudan Paris Barış Konferansı kararlarıyla özdeşleşmek yerine, ABD gözlemlerine dayanır ve Wilson İlkelerine gönderme yapar.
E) Uşi Antlaşması
- 18 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti ile İtalya arasında imzalanmıştır. (Trablusgarp Savaşı sonucu)
- Doğu Anadolu veya Ermeni meselesi ile ilgili değildir.
4. Wilson İlkeleri ile İlişki
- Wilson İlkelerinin belirgin amaçlarından biri, milli iradeye dayalı sınır tespitinin yapılmasıydı.
- Harbord raporu, hangi çerçevede bir “devlet” kurulabileceğine dair nüfus gerçeğinin belirlenmesini öngörmüştür.
- Rapordaki “Ermeni nüfusun çoğunlukta olmaması” vurgusu, bu topraklardaki çoğunluğun Türk halkı olduğuna dikkat çekerek Wilson’ın “çoğunluğun söz hakkı” prensibini pekiştirir.
5. Karşılaştırma Tablosu
| Anlaşma/İlke | Tarih | Özellik | Rapora Uygunluk |
|---|---|---|---|
| Wilson İlkeleri | 8 Ocak 1918 | ABD Başkanı Wilson’ın self-determinasyon ilkeleri | Raporla Uyumludur |
| Mondros Mütarekesi | 30 Ekim 1918 | Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında ateşkes | Alakalı Değil |
| Sevr Antlaşması | 10 Ağustos 1920 | Osmanlı’yı parçalamayı ve Doğu’da Ermeni devleti kurmayı öngörür | Raporla Çelişir |
| Paris Barış Konferansı | 18 Ocak 1919 | I. Dünya Savaşı sonrası barış görüşmeleri | Dolaylı Bağlantı |
| Uşi Antlaşması | 18 Ekim 1912 | Osmanlı-İtalya (Trablusgarp Savaşı) | İlişkisi Yok |
6. Sonuç ve Özet
Harbord raporu, Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını ve savaşın büyük mağdurunun Türkler olduğunu vurgulayarak bölgede bir Ermeni devleti kurma fikrini yanlış kabul eder. Bu yaklaşım, Wilson İlkeleri’nde geçen “milli iradeye dayalı sınır düzenlemeleri” fikrini güçlendirmektedir. Bu nedenle, verilen seçenekler içinde raporun Wilson İlkeleri’ndeki temel esaslara uygunluk gösterdiği sonucuna varılır.
Özetle, sorumuzun doğru yanıtı A) Wilson İlkeleri’dir.
