11.sınıf anlatım bozukluklarından anlamsal bozukluktan 5 tane örnek yazar mısın?
11.sınıf anlatım bozukluklarından anlamsal bozukluktan 5 tane örnek yazar mısın?
Cevap:
Anlatım bozuklukları, Türkçe dilbilgisinde öğrencilerin en sık karşılaştığı konulardan biridir. Özellikle “anlamsal bozukluklar” (ya da “anlam bozuklukları”), cümledeki kelime tercihinin veya sözdiziminin duygu, düşünce, olay ya da durumu eksik ya da yanlış ifade etmesinden kaynaklanır. Bu tür hatalar, okuyucunun veya dinleyicinin cümleyi anlamasını güçleştirir. Özellikle 11. sınıf dil ve anlatım dersinde bu konu detaylı olarak ele alınır. Yeterli kelime bilgisi, uygun sözcük seçimi ve doğru cümle yapısı sayesinde anlamsal bozuklukları kolaylıkla giderilebilir.
Aşağıda 5 farklı anlamsal bozukluk örneği ve bunlara ait düzeltmeler, ayrıca detaylı açıklamalarını bulabilirsiniz.
Anlamsal Bozukluk Nedir?
Anlamsal bozukluk, bir cümlede sözcüklerin anlam bakımından uyumsuzluğu ya da yanlış kullanımı sonucunda ortaya çıkan açık veya örtülü anlatım hatalarıdır. Anlatmak istediğimiz düşünceyi tam olarak ifade edemezsek, dinleyicinin zihninde soru işaretleri doğar. Bu da iletişimde kopukluğa yol açar.
- Yanlış sözcük seçimi (yanlış anlamlı sözcüklerin kullanılması)
- Gereksiz sözcük kullanımı (tekrara düşmek)
- Eksik ifade (cümlede beklenen anlam parçalarının olmayışı)
- Yanlış anlam ilişkisi (farklı kelimelerin birbiriyle anlamsal bütünlük sağlamaması)
Özellikle anlamsal bozukluklar, bir metnin bütününün anlaşılmasını da güçleştirir.
Anlamsal Bozukluk Örnekleri
Aşağıdaki tabloda 5 adet anlamsal bozukluk örneği, sorunlu cümleler ve bunların düzeltilmiş hâlleriyle birlikte açıklamaları verilmiştir:
Örnek Cümle (Yanlış) | Doğrusu (Düzeltilmiş) | Açıklama |
---|---|---|
1. “Tatil dönüşü valizini ve umutlarını kaybetti.” | “Tatil dönüşü valizini kaybetti, umutsuzluğa kapıldı.” | Bu cümlede “valizini ve umutlarını kaybetti” ifadesi, “umutlarını kaybetme” eylemini valizle aynı vurgu ve mantık dizgesinde kullanarak bir anlamsal bozukluğa neden oluyor. İki ayrı olay birbirinden ayrılarak daha açık ifade edilmelidir. |
2. “Bu filmi ilk defa tekrar izliyorum.” | “Bu filmi tekrar izliyorum.” veya “Bu filmi ilk defa izliyorum.” | “İlk defa tekrar izliyorum” ifadesi, “ilk defa” ile “tekrar” sözcüklerinin çelişmesi sonucu anlamsal bozukluk yaratır. Ya sadece “ilk defa izliyorum” ya da “tekrar izliyorum” denmelidir. |
3. “Sabah erkenden uyanıp spor salonuna geç kaldım.” | “Sabah erkenden uyanıp spor salonuna gittim ama geç kaldım.” | “Erken uyanmak” ve “geç kalmak” durumları aynı cümlede verilince anlamsal bir tutarsızlık varmış gibi görünüyor. Geç kalma nedeninin başka etkenlerden kaynaklandığı açıkça belirtilmelidir. |
4. “Bu yıl, matematik sınavında beklediğimden fazla düşük not aldım.” | “Bu yıl, matematik sınavında beklediğimden daha düşük not aldım.” | “Fazla düşük” ifadesi, “düşüklüğün” derecelendirilmesinde anlamsal çelişki yaratır. Notlar “daha düşük” veya “beklediğimden düşük” şeklinde ifade edilmesi anlamı net olarak yansıtır. |
5. “İhtiyaç sahibi insanlara yapılan yardımın miktarı artmalı ve bilincimiz de geliştirmeliyiz.” | “İhtiyaç sahibi insanlara yapılan yardımın miktarı artırılmalı ve bu konuda bilincimiz de gelişmeli.” | Cümlede “bilincimiz de geliştirmeliyiz” ifadesi bozuk. Yardım miktarı çoğaltılır, bilinç geliştirilir; dolayısıyla, “bilinç geliştirmek” şeklinde düzeltme yapılmalıdır. |
Yukarıdaki örneklerden anlaşılacağı üzere, anlamsal bozukluk genellikle sözcüklerin bir araya gelişi veya sözcüklerin aynı bağlam içinde birbirlerine aykırı anlam sergilemeleri sebebiyle oluşur.
Anlamsal Bozukluklardan Kurtulmak İçin Öneriler
-
Kelime Seçimine Dikkat Etme:
Cümlede kullanacağınız sözcüklerin anlamlarını bilmek ve bunları uygun yerde kullanmak çok önemlidir. Kimi zaman “farklı” veya “aşırı derecede” gibi sözcükler, doğru kullanılmadığında çelişkili anlamlar ortaya çıkartabilir. -
Cümleyi Yeniden Kurma:
Yazdığınız cümleyi yüksek sesle okuyarak anlam akışında bir tutarsızlık olup olmadığını kontrol edin. Gerekirse cümle yapısını baştan düzenleyin. -
Özne ve Yüklem Uyumu:
Anlamsal bozukluk, sadece kelime seçimiyle değil, özne-yüklem uyumundaki eksiklikten de kaynaklanabilir. Hangi öznenin hangi yükleme bağlı olduğunu net belirtmelisiniz. -
Gereksiz Sözcüklerden Kaçınma:
“İlk defa tekrar”, “en son önce” gibi çelişkili sözcük çiftleri ya da “fazla düşük”, “çok az” gibi belirsiz ifadeler, cümlede anlamsal bütünlüğü bozar. Bu tür ifadeleri çıkartmak ya da daha anlaşılır hâle getirmek gerekir. -
Metin Düzenlemesi ve Düzeltme (Redaksiyon):
Cümlelerinizi yazdıktan sonra bir süre bekleyip tekrar gözden geçirmek, hatalı veya eksik kalan kısımları fark etmenizi sağlar. Eğer deneme, kompozisyon veya makale yazıyorsanız, önce taslak metni tamamlayın, sonra redaksiyon sürecine geçin. -
Okuma Alışkanlığı Edinme:
Okuduğunuz metinler, doğru ve akıcı bir dil kullanıldığında sizde de aynı yönde alışkanlıklar oluşturur. Sıkça kitap veya makale okuyan bireylerin anlamsal bozukluk yapma olasılıkları azalır. -
Sözlük ve Kaynaklardan Faydalanma:
Bazı kelimelerin anlamı zannedildiğinden farklı olabilir. Böyle durumlarda sözlükler ve dilbilgisi kitapları başvurabileceğiniz kıymetli kaynaklardır.
Kısa Bir Örnek Uygulama
Aşağıdaki örnek cümledeki anlamsal bozukluğu nasıl düzeltebileceğimizi adım adım gösterelim:
Yanlış Cümle:
“Bugün çok stresli olduğumdan dolayı sakinleşmek için dışarı çıkmama rağmen hâlâ sinirliyim.”
Adım Adım Çözüm:
- Bağlaç ve Sözcük Kontrolü: “-masına rağmen” bağlacı, genellikle zıtlık bildirir. Cümlede “stresten dolayı dışarı çıkmak” ve “hâlâ sinirli olmak” arasında bir bütünlük yoksa, bu cümle anlamı net yansıtmıyor olabilir.
- Sebep-Sonuç İlişkisi: Dışarı çıkma sebebimiz stresimizi azaltmaktır. Ancak sonuç olarak sinirli kalmışız. Bu iki durum arasındaki ilişkiyi açıklamak gerekir.
- Cümleyi Düzenleme: “Bugün çok stresliyim. Sakinleşmek için dışarı çıktım ancak sakinleşmeyi başaramadım, hâlâ sinirliyim.”
Bu şekilde, anlam ilişkilerini netleştirip karmaşadan kurtulmuş oluruz.
Sonuç
Türkçede anlatım bozukluklarını giderebilmek için kelimelerin anlamı, bağlaçların doğru kullanımı, cümledeki mantık dizgesi ve iletmek istediğimiz mesaj arasında tutarlılık sağlanması gerekir. Anlamsal bozukluk sadece imla hatasına veya yazım kuralına bağlı değildir; önemli olan, anlatmak istediğimiz düşüncenin okuyucu ya da dinleyici tarafından eksiksiz ve net biçimde anlaşılmasını elverişli hâle getirmektir.
Bir metinde anlamsal bozukluk olup olmadığını kontrol etmenin en etkili yollarından biri, yazdıklarınızı yüksek sesle okumak veya farklı bir bakış açısıyla (örneğin başka bir kişiden yardım alarak) gözden geçirmektir. Bu sayede, cümle içi tutarsızlık veya anlam kaymasına sebep olabilecek ifadeleri daha rahat fark edebilir ve düzeltebilirsiniz.