Enteral Beslenme Solüsyonları Beslenme Setinde En Fazla Kaç Saat Kalabilir?
Cevap:
Merhaba! Bu kapsamlı yazıda, enteral beslenme solüsyonlarının (mama, nutrisyon ürünü vb.) beslenme seti içinde kaç saat kalabileceğini ayrıntılarıyla ele almaya çalışacağız. Enteral beslenmede en temel konulardan biri, hazırlanmış olan solüsyonun (örnek olarak santral mutfakta ya da hastanede özel hazırlanan mamaların) veya endüstriyel hazır beslenme ürünlerinin beslenme seti üzerinde güvenli süre boyunca kullanılmasıdır. Bu güvenlik, mikrobiyolojik kontaminasyon, besin değerlerinin korunması ve hastanın sağlığı açısından son derece önem taşır. Bu nedenle farklı kaynaklar ve rehberler, set üzerinde kalma süreleriyle ilgili net öneriler sunar.
Aşağıda göreceğiniz bölümlerde konuyu tüm yönleriyle irdeleyeceğiz: Enteral beslenme kavramından mikrobiyolojik risklere, farklı rehberlerde belirtilen saat sınırlarından, kapalı sistem ve açık sistem ayrımına kadar her şeyi detaylandıracağız.
İçindekiler (Table of Contents)
- Giriş
- Enteral Beslenme Nedir?
- Enteral Beslenmenin Faydaları
- Enteral Beslenme Solüsyonlarının Özellikleri
- Enteral Beslenme Seti Nedir ve Nasıl Kullanılır?
- Mikrobiyolojik Kontaminasyon ve Riskler
- Set Değişim Süreleri ve Genel Öneriler
- Beslenme Solüsyonunun Set Üzerinde Kalma Süresi
- ESPEN ve ASPEN Rehberleri: Bilimsel Kaynaklardan Örnekler
- Farklı Koşullar ve Özel Durumlar
- Farklı Enteral Beslenme Uygulamalarında Süre Değişiklikleri
- Set Değişim Prosedürleri ve Uygulama Örnekleri
- Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
- Sık Sorulan Sorular
- Özet Tablo
- Sonuç ve Özet
- Kaynaklar
1. Giriş
Enteral beslenme, çeşitli nedenlerle yeterli düzeyde oral yoldan besin alamayan hastalara uygulanan güvenli ve etkili bir beslenme yöntemidir. Ağız yolundan beslenmenin ya hiç mümkün olmadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda gastrointestinal sistemin (mide ve bağırsaklar) çalışma potansiyelini korumak, beslenme yetersizliğinin ortaya çıkardığı sorunları en aza indirmek amacıyla uygulanır.
Enteral beslenme için kullanılan solüsyonların, beslenme setinde kalma süresi, klinik açıdan önem taşır. Hastalarda enfeksiyon riski, besin öğelerinin bozulması veya karışımın fiziksel-kimyasal özelliklerinde değişim olasılıkları bu süreye bağlı olarak değişebilir. Örneğin, çok uzun süre beklemiş bir solüsyonun mikroorganizma üremesine zemin hazırlayacağı bilinir. Bu da özellikle bağışıklığı baskılanmış veya yoğun bakımda bulunan hastalarda ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.
Modern tıbbi uygulamalarda, sızdırmaz ve steril “kapalı sistemler” daha uzun süre güvenle kullanılabilirken, “açık sistem” olarak tabir edilen ve elle hazırlanan veya paket açılarak transfer edilen beslenme solüsyonları daha kısa sürede tüketilmelidir. Bu metinde, hem bu iki türlü sistem hakkında detaylı bilgi verecek hem de uluslararası rehberlerin önerilerini örneklerle açıklayacağız.
2. Enteral Beslenme Nedir?
Enteral beslenme, kelime anlamı itibariyle “bağırsakla ilgili” veya “bağırsak içinden” demektir. Bu yöntem, sindirim sisteminin (ağız, yemek borusu, mide, ince bağırsak) elverişli olduğu ölçüde besinlerin gerçek sindirim yolundan verilmesine dayanır. Şu yollarla uygulanabilir:
- Nazogastrik sonda: Burun yoluyla mideye uzanan tüp
- Nazoduodenal veya nazojejunal sonda: Burun yoluyla oniki parmak bağırsağına (duodenum) veya ince bağırsağın daha distal kısmı olan jejunuma uzanan tüp
- Gastrostomi: Karın duvarından mideye yerleştirilen tüp (PEG gibi)
- Jejunostomi: Karın duvarından ince bağırsağa yerleştirilen tüp
Enteral beslenme, sindirim sistemi fonksiyonel olduğu sürece, malnütrisyonu önlemek veya tedavi etmek için en uygun tercih kabul edilir. Çünkü parenteral beslenmeye göre daha fizyolojik, daha az komplikasyonlu ve genellikle daha ekonomiktir.
3. Enteral Beslenmenin Faydaları
-
Bağırsak Mukozasının Korunması
Tam parenteral beslenmede (TPN) gastrointestinal sistem kullanılmadığı için bağırsak villusları ve mukoza yapısı atrofiye uğrayabilir. Enteral beslenme, sindirim yolunu aktif tuttuğu için bağırsak bütünlüğünü ve mukoza fonksiyonlarını korur. -
Bağışıklık Fonksiyonunun Desteklenmesi
Gastrointestinal sistem, bağışıklığın önemli bir parçasıdır. GALT (Gut Associated Lymphoid Tissue) aktivitesi düzenli beslenme ile daha iyi korunur. -
Daha Az Enfeksiyon Riski
Bazı araştırmalar, enteral yolla beslenen hastalarda sepsis ve diğer enfeksiyonların, parenteral beslenenlere kıyasla daha düşük oranda görüldüğünü öne sürmektedir. -
Maliyet ve Kaynak Kullanımı
Parenteral beslenmede gerekli malzemeler, karışım hazırlığı ve uygulama prosedürleri enteral beslenmeye göre daha pahalı olabilir. -
Hasta Konforu
Parenteral beslenmeye nazaran, eğer hasta kısmen de olsa ağızdan beslenebiliyorsa, enteral beslenme takviyesi daha doğal bir beslenme hissi yaratabilir.
Yukarıdaki maddeler, enteral beslenmenin neden sıklıkla tercih edildiğini açıklamaya yardımcı olur. Ancak, bu uygulamayı yaparken hijyen ve kullanım sürelerine dikkat edilmezse, beklenmeyen enfeksiyonlar ve komplikasyonlar yaşanabilir.
4. Enteral Beslenme Solüsyonlarının Özellikleri
Enteral beslenme ürünleri, hasta gereksinimlerine göre özenle formüle edilir. Protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, mineraller ve ek besin öğeleri (lif, prebiyotik vb.) içeren bu karışımlar genellikle sıvı veya yarı sıvı hâlde bulunur.
- Standart Formüller: Çoğu hastanın temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde dengeli makrobesin (enerji, protein, yağ, karbonhidrat) ve mikrobesin (vitamin, mineraller) öğeleri içerir.
- Özel Formüller: Diyabet, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği gibi belirli hastalıklara özgü beslenme içeriklerini düzenlemek veya protein miktarı, amino asit profili gibi öğeleri sınırlama/destekleme amacıyla tasarlanan formüller.
Bu solüsyonlar endüstriyel olarak steril şekilde paketlenmiş “kapalı sistem” torbalar veya şişeler hâlinde bulunabilir. Diğer yandan, bazı kurumlarda açık sistem yaklaşımında, mutfak ya da eczane ortamında hazırlanan mamalar da kullanılabilir. İşte bu hazırlama veya saklama şekli, solüsyonların mikrobiyolojik kalitesi ve set üzerinde kalma süreleri açısından belirleyici faktördür.
5. Enteral Beslenme Seti Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Enteral beslenme seti, beslenme solüsyonunun kaynaktan (torba, şişe veya hazırlanan kap) hastanın mide ya da bağırsak sondasına ulaşmasını sağlayan tüp ve bağlantı malzemelerinden oluşur. Bu setler genellikle şunları içerir:
- Beslenme torbası veya şişesi (varsa)
- Transfüzyon hattı veya uzatma tüpü
- Hava filtresi veya damla odası (bazı modellerde)
- Bağlantı uçları (Luer lock veya özel bağlantı sistemi)
- Regülatör (manuel damla ayarı veya pompa kullanımına uygun)
Setin türü, kullanılacak mama miktarı, uygulama hızı ve kullanım süresine göre değişkenlik gösterir. Şu uygulama yöntemleri ile karşılaşabilirsiniz:
- Sürekli Besleme: Beslenme pompası yardımıyla saatler içinde düşük hızda (ml/sa) sürekli mama verilmesi.
- Aralıklı (Bolus) Besleme: Günü belirli bölümlere ayırarak, birkaç saatlik aralarla bir miktar mamanın verilmesi.
- Gece Beslemesi: Özellikle hastanın kısmen ağızdan beslendiği durumlarda, gece boyunca sürekli enteral mama verilmesi.
Her üç yöntemde de hijyen kuralları, set değişim zamanları ve solüsyonun tazeliğini korumak esastır.
6. Mikrobiyolojik Kontaminasyon ve Riskler
Enteral beslenme solüsyonları genellikle protein, karbonhidrat ve yağ gibi mikroorganizmaların üreyebileceği zengin bir besin ortamı sunar. Solüsyonun hazırlanışı veya transferi sırasında, hatta uygulama esnasında uygun sterilite sağlanmazsa bakteri, mantar veya diğer mikroorganizmaların çoğalması mümkündür.
- Açık sistemlerde: Karışım, hava ile temas edebileceği veya çoklu aktarımla insan elinin devreye girebileceği için kontaminasyon riski daha yüksektir.
- Kapalı sistemlerde: Sistem fabrika çıkışında steril olarak muhafaza edildiği için, torba veya şişe açılmadığı sürece mikroorganizma üremesi riski oldukça düşüktür.
Bu nedenlerle beslenme setinde ne kadar süre duracağı büyük önem kazanır. Açık sistemlerde öneriler daha kısa saat aralıklarını işaret ederken, kapalı sistemlerde bu süre bir miktar daha uzayabilir. Hastaların bağışıklık durumuna ve hastane ortamında bulunup bulunmadığına göre de bu sürelerin kısaltılması tavsiye edilebilir.
7. Set Değişim Süreleri ve Genel Öneriler
Birçok hemşirelik ve beslenme kılavuzuna göre, enteral setlerin belirli aralıklarla yenilenmesi, hastanın güvenliği için temel ilkelerden biridir. Set değişim süresi, her zaman pratikteki koşullara (açık/kapalı sistem, ortam ısısı, hastanın genel durumu, uygulama hızları) göre de değerlendirilmelidir.
- Açık Sistemler için: Genellikle 4-8 saat arası önerilen süreler vardır. Bazı kılavuzlara göre maksimum 8 saattir.
- Kapalı Sistemler için: Ürünün steril paketinin açılmaması veya özel kapalı devre sistem olması hâlinde, 24 saate kadar, bazı ürünlerde 36-48 saate kadar kullanım önerilebilir. Ancak çoğu klinik ve rehber, kontaminasyon riskine karşı 24 saati aşmamayı vurgular.
Önemli Not: Her ürünün üretici firma talimatlarına ve rehberlere bakarak hareket etmek gerekir. Lokal hastane protokolleri, ürünün içeriği, hasta durumu ve kullanılan pompa tipi de göz önünde bulundurulmalıdır.
8. Beslenme Solüsyonunun Set Üzerinde Kalma Süresi
Bu sorunun en net cevabı, tipik olarak 4 saat ile 24 saat arasında değişir. Gelin bu durumu biraz daha açalım:
-
Açık Sistem (Manuel Hazırlanan veya Şişeden Aktarılan Solüsyon)
- Bu durumda, solüsyon beslenme setine “elle” veya transferle eklenir. Sterilizasyon garantisi nispeten düşüktür.
- Genelde 4-8 saat arası bir bekleme süresi önerilir.
- Beslenme torbası içindeki mama oda ısısında uzun süre kaldığında mikroorganizma üreme riski artar. Özellikle sıcak iklim veya hastanelerdeki yüksek sıcaklıklarda bu riske daha çok dikkat etmek gerekir.
- Bazı kurallar en fazla 8 saatte bir torba veya set değişimini önerir.
-
Kapalı Sistem (Fabrika Çıkışı Steril Beslenme Solüsyonu)
- Solüsyon, üretici firma tarafından steril paketlenmiş olup, hasta bağlantısı yapılana kadar açılmamış bir kabın içerisinde bulunur.
- Yapılan araştırmalar ve ürün etiket bilgileri, bu sistemlerin 24 saate kadar verimli ve güvenli olduğunu öne sürer. Bazı özel formüller, üretici talimatına göre 36 veya 48 saate kadar da kullanılabiliyor. Yine de çoğu klinik uygulamada 24 saat sınırı yaygındır.
- Enfeksiyon kontrol komitelerinin çoğu, riskleri en aza indirmek için 24 saat sonrasında seti değiştirmeyi önerir.
-
Pompa Kullanımının Etkisi
- Sürekli besleme pompası kullanılıyorsa, mamanın akış hızı çok düşük olabilir. Oda sıcaklığında uzun saatler boyunca bekleme riski artar.
- Bu gibi durumlarda kapalı sistem tercih edilmesi kontaminasyon riskini ciddi oranda azaltır.
Genel Öneri: Eğer set değişiminde bir tereddüt varsa, güvenlik için her zaman daha kısa süreyi tercih etmek enfeksiyon riskini minimuma indirir. Örneğin bazı merkezler, kapalı sistem bile olsa 24 saat rule (24 saat kuralı) çerçevesinde seti yeniler.
9. ESPEN ve ASPEN Rehberleri: Bilimsel Kaynaklardan Örnekler
-
ESPEN (European Society for Clinical Nutrition and Metabolism), enteral beslenmede hijyen ve set süreleriyle ilgili şu vurguyu yapar:
Açık sistemlerde mama hazırlanmışsa, 4 saatten fazla oda ısısında tutulmamalıdır. Gerekiyorsa buzdolabında saklanıp kullanım süresi 24 saati aşmamalıdır.
Kapalı sistemlerde üretici talimatına uyulmalı, genellikle 24 saate kadar kullanım önerilmektedir. -
ASPEN (American Society for Parenteral and Enteral Nutrition) da benzer şekilde öneriler sunar:
“Hang-time” adı verilen, mamanın set üzerinde kalabileceği güvenli süre düşük riskli hastalarda 8 saat (açık sistem) ile 24 saat (kapalı sistem) arasında olabilir. Ancak yoğun bakım hastalarında ya da immünsuprese hastalarda daha katı kurallar (daha kısa saatler) kullanılabilir.
Bu rehberler, her hastanın kliniğine ve özellikle hastanelerin enfeksiyon kontrol politikalarına göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin, yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon riski daha yüksek olduğundan, set değişimleri daha sık talep edilebilir.
10. Farklı Koşullar ve Özel Durumlar
Uygun saklama, kullanım süreleri ve hazırlık teknikleri, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir:
-
Yoğun Bakım ve İmmünsuprese Hastalar
- Daha yüksek sterilite ve daha kısa set kalma süreleri gerekebilir.
- Hasta tedavisi esnasında bakteri, mantar gibi patojenlere yatkınlık artabileceği için her türlü beslenme malzemesi sık değiştirilir.
-
Evde Bakım Durumu
- Evde uzun süreli enteral beslenmeye ihtiyaç duyan hastalarda, kapalı sistem solüsyonlar kullanım kolaylığı sağlar. Ancak maliyet ve erişim nedeniyle zaman zaman açık sistem mamalara geçilebilir. Gün içerisinde mamanın sık sık yenilenmesi, aşırı bekletilmemesi tavsiye edilir.
-
Özel Hastalık Durumları
- Diyabetik formüller, böbrek yetmezlikli formüller vb. gibi ek avantajlar oluşturan formüllerde bekleme süresi, solüsyonun yapısına bağlı olarak üretici önerisiyle sınırlı olabilir.
- Bazı yüksek proteinli veya özel amino asit içerikli mamalarda bozunma riski daha yüksek olabilir.
Her bir özel durumda, kullanılan mamaya ait prospektüs, rehberler ve hastane protokolleri çerçevesinde karar verilmelidir.
11. Farklı Enteral Beslenme Uygulamalarında Süre Değişiklikleri
Enteral beslenme, genellikle şu uygulama yollarına ayrılır: Sürekli, Aralıklı (bolus) ve Siklik (gece beslemesi gibi). Bunların her birinde mamaya maruz kalma süresi, set içindeki akış hızı ve bekleme zamanı değişir.
-
Sürekli Besleme
- Mamalar saatlerce çok düşük debilerde verilir. Bu durum, solüsyonun odada uzun süre kalmasına neden olur.
- Kapalı sistem tercih edilmesi, hijyen açısından avantaj sağlar.
- Açık sistemde bu kadar uzun süre besleme yapmak mikrobiyolojik risk açısından daha sakıncalıdır.
-
Aralıklı (Bolus) Besleme
- Günde 4-6 kez, belirli öğünlere benzeyen porsiyonlar halinde enteral mama verilir.
- Her bolus sonrasında set kapatılıp yeni mama eklenmekte ise dış ortam teması fazla olabilir. Bu nedenle her uygulama sonrasında tüpün içinden su geçirilerek temizlenmesi, setlerin sıklıkla değiştirilmesi önerilir.
-
Siklik Besleme
- Geceleri 8-12 saat boyunca sürekli mama verilir, gündüzleri durdurulur.
- Bu metodta gece boyunca kesintisiz akan bir sistem söz konusu olduğu için yine kapalı sistem daha uygundur. Set değişimi de genellikle 24 saat kuralını baz alarak yapılır.
12. Set Değişim Prosedürleri ve Uygulama Örnekleri
Klinik uygulamada hemşirelerin veya beslenme tedavisi ekibinin izlediği standardize prosedürlerle set değişiminin nasıl yapılabileceğine dair örnek bir akış şu şekilde olabilir:
-
Ön Hazırlık
- Yeni set ve mama (varsa kapalı sistem ürünü) önceden hazırlanır.
- Tarih ve saat kaydı yapılarak, kontaminasyon riskini azaltmak için “açıldı” veya “takıldı” zamanları not edilir.
-
Eski Setin Kapatılması
- Mevcut setin akışı durdurulur, bağlantılar güvenli şekilde kapatılır. Kullanılmış set atık protokolüne göre bertaraf edilir.
-
Yeni Setin Bağlanması
- Yeni set takılmadan önce el hijyeni sağlanır, eldiven giyilir.
- Setin hava alması, hattın doldurulması ve damlamanın doğru ayarlanması kontrol edilir.
-
Saat Takibi
- Setin takıldığı saatin net olarak kaydedilmesi, hastaya veya ekibe, ne zaman bir sonraki değişimin yapılması gerektiğini de bildirir.
- Bazı hastanelerde hemşire takip formlarına sette kullanılan mama ismi, başlangıç saati, pompa hızı gibi bilgiler işlenir.
-
Gözetim ve Dokümantasyon
- Hastanın toleransı, karın distansiyonu, bulantı-kusma varlığı, beslenme hızına adaptasyon gibi faktörler sürekli izlenir.
- 24 saat sonra planlı veya protokolde belirtilen aralıkta set tekrar değiştirilir.
13. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
- El Hijyeni
- En önemli enfeksiyon kontrol önlemlerinden biri düzenli ve doğru el yıkama veya antiseptik kullanımıdır.
- Malzeme Sterilizasyonu
- Eğer açık sistem kullanılıyorsa, hazırlanan mamaların konduğu kaplar, karıştırma araçları vb. ekipman tamamen steril bir ortamda işlem görmelidir.
- Uygun Saklama
- Eğer mama önceden hazırlanmış ve bir süre buzdolabında saklanacaksa, buzdolabı ısısı (4°C civarı) korunmalı, 24 saat içinde tüketilemeyecek mamalar atılmalıdır.
- Etiketleme
- Mama içeren kap veya torba üzerinde kullanma tarihi, hazırlama saati ve son kullanım saati gibi bilgilerin yer alması, karışıklıkları önler.
- Takip ve Değerlendirme
- Hastanın idrar çıkışı, laboratuvar verileri, kan şekeri gibi parametreler düzenli izlenerek beslenmenin etkinliği ve güvenliği değerlendirilir.
14. Sık Sorulan Sorular
Soru 1: Neden bazı merkezler 8 saat, bazıları 24 saatten bahsediyor?
Cevap: Bu farklılığın temel nedeni açık ve kapalı sistem farkı ile üretici talimatları ve hastane protokollerinin değişkenliğinden kaynaklanır. Açık sistemler için genellikle 4-8 saat arasında üst sınır konur. Kapalı sistemler 24 saate kadar güvenle kullanılabilir.
Soru 2: Kapalı sistem kullansam bile 24 saati geçirebilir miyim?
Cevap: Bazı üreticiler 36-48 saat gibi daha uzun kullanıma izin verebileceklerini belirtir. Fakat klinik pratikte çoğu sağlık tesisi kontaminasyon riskini en aza indirmek adına 24 saatte seti değiştirme yoluna gider.
Soru 3: Evde bakarken mamayı 4 saatten fazla bekletmezsem sorun olur mu?
Cevap: Evdeki steril koşullar, hastane kadar iyi sağlanamayabilir. O nedenle özellikle açık sistem mama hazırlıyorsanız, 4 saat kuralı güvenlik için iyi bir yaklaşımdır.
Soru 4: Geceleri besleme yaparken seti sabaha kadar değiştirmek zorunda mıyım?
Cevap: Kapalı sistem solüsyonlar kullanılıyorsa, genelde bir gece boyunca (~8-12 saat) tek setle idare edilebilir. Ancak sabah mutlaka setin değişimi önerilir.
Soru 5: İlave su veya ilaç eklerken set kontamine olabilir mi?
Cevap: Evet, her ek müdahale beslenme solüsyonuna bakteri bulaşma riskini artırır. O nedenle ekleme yapılacaksa sterile yakın bir ortam, uygun dezenfeksiyon ve protokoller izlenmelidir.
15. Özet Tablo
Aşağıdaki tabloda, enteral beslenme solüsyonlarının beslenme setinde kalabileceği sürelerle ilgili temel önerileri kısaca özetledik:
| Sistem Tipi | Maksimum Süre | Açıklama |
|---|---|---|
| Açık Sistem | 4-8 saat | Hazırlanmış veya şişeden aktarılmış mama. Mikrobiyal kontaminasyon riski yüksektir, sık değiştirilmelidir. |
| Kapalı Sistem (Steril) | 24 saat (bazı ürünlerde 36-48 saat) | Fabrika çıkışlı steril formlar. Kontaminasyon riski düşüktür. Çoğu rehber 24 saatte bir set değişimini önerir. |
| Bolus / Aralıklı Besleme | Her uygulama sonrası değerlendirme | Bolus sonrası setin yıkanıp temizlenmesi veya değiştirilmesi gerekebilir. “Seti mutlaka 4-8 saatte bir boşalt ve yeniden doldur” yaklaşımı yaygındır. |
| Sürekli Besleme | 8-24 saat arası | Düşük akış hızında uzun süre bekleme riski artar, bu nedenle kapalı sistem tercih edilir ve genelde 24 saat sonra tamamı değiştirilir. |
16. Sonuç ve Özet
Enteral beslenme solüsyonlarının beslenme setinde kalma süresi, hasta güvenliği ve tedavinin etkinliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu süre, açık sistemlerde genellikle 4-8 saat aralığında tutulurken, kapalı sistemlerde üretici firmanın önerisi doğrultusunda 24 saate kadar çıkar. Bazı özel durumlarda (örneğin yoğun bakım, yüksek enfeksiyon riski gibi) bu süre daha da kısalabilir.
Bu kurallara dikkat edilmesi, enteral beslenmenin avantajlarından tam anlamıyla yararlanırken aynı zamanda mikrobiyolojik kontaminasyon ve enfeksiyon risklerini de en aza indirir. Her hastanın klinik durumu ve kullanılan beslenme ürünü farklı olabilir, dolayısıyla en doğru yaklaşım, klinik rehberler, üretici talimatları ve hastane protokollerini takip etmekle birlikte uzman bir beslenme ekibi veya diyetisyen ile iş birliği yapmaktır.
Özellikle bağışıklığı baskılanmış veya kritik durumdaki yoğun bakım hastalarında, pratikte setler mümkün olduğunca sık değiştirilir, tüm prosedürler steril koşullara yakın şekilde uygulanır. Evde beslenen hastalar içinse besin hazırlama ve saklama kurallarına sıkı sıkıya uymak hayati önem taşır. Her zaman bir sorun veya şüphe durumunda, daha fazla bekletmek yerine seti değiştirmek daha güvenlidir.
Dolayısıyla sorunun kısa cevabı, “Enteral beslenme solüsyonları açık sistemde 4-8 saat, kapalı sistemde ise 24 saate kadar beslenme setinde kalabilir; ancak bu süreler hastane protokolleri, kullanılan ürünün talimatları ve hasta özel durumuna göre daha da kısaltılabilir.” şeklindedir.
17. Kaynaklar
- ASPEN (American Society for Parenteral and Enteral Nutrition) Guidelines, 2022.
- ESPEN (European Society for Clinical Nutrition and Metabolism) Enteral Nutrition Guidelines, 2021.
- Bankhead R, Boullata J, et al. Enteral Nutrition Practice Recommendations. JPEN J Parenter Enteral Nutr. 2009;33(2):122-167.
- Guenter P, Silkroski M. Tube Feeding: Practical Guidelines and Nursing Protocols, 3rd Ed. 2016.
- Boullata J, Carney LN. A Guide to Enteral Administration Devices. Lippincott Williams & Wilkins, 2017.
Her zaman olduğu gibi, bu içerik genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tanı veya bireysel tedavi planı yerine geçmez. Özellikle özel sağlık durumları için lütfen hekiminize veya beslenme uzmanınıza danışınız.